Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ Taraflar arasında görülen vasiyetin iptali ya da tenkis davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü. Davacı vekili dilekçesinde, müvekkili olan davacının murisinin davalıya muayyen mal vasiyetinde bulunduğunu beyan ederek vasiyetnamenin iptaline olmadığı takdirde, tenkise karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Mahkemece, vasiyetnamenin iptali talebinin reddine, tenkis talebinin ise kabulüne karar verilmiştir....

    DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ, HUKUKİ SEBEPLER ve GEREKÇE: Taraflar arasındaki dava, Vasiyetnameden Kaynaklı Tenkis istemine ilişkindir. Tenkis (indirim) davası, miras bırakanın saklı payları zedeleyen ölüme bağlı veya sağlar arası kazandırmaların (bağış) yasal sınıra çekilmesini amaçlayan, öncesine etkili, yenilik doğurucu (inşai) davalardandır. Tenkis davasının dinlenebilmesi için öncelikli koşul; mirasbırakanın ölüme bağlı veya sağlar arası bir kazandırma işlemi ile saklı pay sahiplerinin haklarını zedelemiş olmasıdır. Saklı payların zedelendiğinden söz edilmesi ise kazandırma konusu tereke ile kazandırma (temlik ) dışı terekenin tümüyle bilinmesiyle mümkündür. Tereke mirasbırakanın ölüm tarihinde bırakmış olduğu malvarlığı kıymetleri ile iadeye ve tenkise tabi olarak yaptığı kazandırmalardır. Bunlar terekenin aktifini oluşturur....

    tanığın huzurunda yapılıyor olması olduğunu, tanıklar, vasiyetçinin ölüme bağlı tasarruf yapmaya ehil olduğunu ve vasiyetnamenin huzurlarında yapıldığını şerh verip, vasiyetnameyi imzalayacağını, mirasbırakan Fatma Yüksel Erçetin'in yaptığı resmi vasiyetnamede ayrıca bu usuli şartlara da riayet edilmediğini, bu durum vasiyetnamenin geçerli olmadığının ayrıca başkaca bir ispatı olduğunu, açıkladıkları ehliyetsizlik hususu ve şekil şartlarındaki eksiklikler dava konusu olan vasiyetnamenin tamamen geçersiz olduğunu ve ölüme bağlı tasarrufun iptalini gerektirdiğini, müvekkillerinin mirasbirakanın yasal mirasçıları olmaları dolayısıyla işbu iptal davasını açmakta hukuki yararları bulunduğunu, müvekkillerinden mal kaçırmak amacıyla mirasbırakanın davalı tarafından yönlendirmesi sebebi ile yapılmış olan söz konusu ölüme bağlı tasarrufun iptali gerektiğini bildirerek 29.12.2008 tarihinde Noter Uwe Kalberer huzurunda düzenlenen ölüme bağlı Tasarrufun usüle aykırı düzenlenmiş olunan vasiyetnamenin...

    ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : None NUMARASI : 2022/55 ESAS, 2023/133 KARAR DAVA KONUSU : Ölüme Bağlı Tasarruf (Tenkis) KARAR : Sivas 2. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2022/55 Esas, 2023/133 Karar sayılı ilamı davacılar vekili tarafından istinaf incelemesi için Dairemize gönderilmekle ön inceleme aşamasında dosyadaki tüm bilgi ve belgeler incelendi. GEREĞİ DÜŞÜNÜLÜP GÖRÜŞÜLDÜ: Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle: Davacılar ile davalıların kardeş olduklarını, murisleri olan Ömer Yıldırım'ın 10.07.2015 tarihinde vefat ettiğini, geriye mirasçı olarak davacılar ile davalıların kaldığını, davalı Merday Yıldırım'ın muris vefat etmeden önce muris ile birlikte Hocabey Köyünde birlikte yaşamakta iken murisi baskı altına almak suretiyle Sivas 1. Noterliğinin 21.03.2007 tarih ve 04288 yevmiye nolu vasiyetnamesinin düzenlenmesini sağladığını, murisin vefat etmesinden sonra Sivas 1....

    Kural olarak, murisin ölüme bağlı tasarruflarını iptal etmekten veya hükümsüz saymaktan çok, bunları muhafaza etmek, vasiyetçinin iradesine ve isteğine daha uygun düşer.Roma Hukukundan gelen ...yani vasiyetnamenin muteber tutulması kuralı, Türk Medeni Kanununda açıkça belirtilmemekle beraber, gerek doktrinde ve gerek mahkeme içtihatlarında ölüme bağlı tasarrufların yorumlanmasında uygulanacak temel kurallardan biri olarak kabul edilmektedir.Bu yorum tarzı, ölüme bağlı tasarrufu imkan olduğu ölçüde geçerli saymaya, onu ayakta tutmaya başka bir ifade ile tasarruf yapanın gerçek iradesini, son arzularını, isteklerini elden geldiği kadar değerlendirmeye, onu üstün tutmaya, ona saygı ve bağlılık göstermeye yönelmiş bulunmaktadır.Türk Medeni Kanunu'nunda favor testamenti kuralını düzenleyen genel mahiyette bir hüküm bulunmamakla birlikte bazı maddelerde (örn. Eski MK.'...

      Tasarruf oranı aşılmış ise tasarrufun niteliğine göre icap ederse kazandırma işleminde, saklı payları zedeleme kastının bulunup bulunmadığı objektif (nesnel) ve sübjektif (öznel) unsurlar dikkate alınarak belirlenmelidir. Zira tasarruf oranını aşan her kazandırmada saklı payları zedeleme kastının varlığından söz edilemez. Mutlak olarak tenkise tabi tasarruflarda (ölüme bağlı tasarruflar veya TMK'nın 565. maddesinin 1, 2 ve 3 bentlerinde gösterilenler) veya saklı payın ihlal kastının varlığı kesin olarak anlaşılan diğerlerinde özellikle muayyen mal hakkında tenkis uygulanırken TMK'nin 570. maddesindeki sıralamaya dikkat etmek davalı mahfuz hisseli mirasçılardan ise aynı Kanunun 561. maddesinde yer alan mahfuz hisseden fazla olarak alınanla sorumluluk ilkesini gözetmek, dava konusu olup olmadığına bakılmayarak önce ölüme bağlı tasarruflarla davacının saklı payını tamamlamak, sonra sağlar arası tasarrufları dikkate almak gerekir....

        Somut olayda, dava tamamen ıslah edilip, tenkis davasına dönüştürüldüğüne göre tenkis davası üzerinde kısaca durulması gerekir. 32. Türk Medeni Kanunu’nun 560 ve devamı maddelerinde düzenleme alanı bulan tenkis (indirim) davası miras bırakanın saklı payları aşarak ölüme bağlı veya sağlar arası yaptığı karşılıksız kazandırmaların yasal sınıra çekilmesini amaçlayan, öncesine etkili ve yenilik doğurucu (inşai) davalardandır. TMK’nın 560. maddesinin 1. fıkrasında yer alan “Saklı paylarının karşılığını alamayan mirasçılar, mirasbırakanın tasarruf edebileceği kısmı aşan tasarruflarının tenkisini dava edebilirler” hükmü uyarınca tenkis davasının konusunu; miras bırakanın saklı paylı mirasçıların paylarını ihlal eden ölüme bağlı ya da sağlararası kazandırmaları oluşturur. 33. Bu dava ile miras bırakanın yaptığı tasarrufların iptali değil, değiştirilmesi, tasarruf edilebilir sınıra çekilmesi amaçlanmıştır....

          Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 27.05.2021 tarihli, 2021/120 Esas, 2021/324 Karar sayılı kararının KALDIRILMASINA, B-) 1- ) Davacı Fatih Yazıcı tarafından vasiyetnamenin iptali ve terditli olarak tenkis talepli açılan davanın her iki talep bakımından da hak düşürücü sürelerin dolmuş olması nedeniyle REDDİNE, 2- ) Davacılar T3 T5 T4 ve Akkız Çam'ın terditli olarak açtıkları davada vasiyetnamenin iptali taleplerinin REDDİNE, tenkis taleplerinin KABULÜ İLE; a-) 38.877,19 TL tenkis alacağının tercih hakkının kullanıldığı tarih olan 30/01/2020 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacı T3 verilmesine, b-) 38.877,19 TL tenkis alacağının tercih hakkının kullanıldığı tarih olan 30/01/2020 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacı T5 verilmesine, c-) 38.877,19 TL tenkis alacağının tercih hakkının kullanıldığı tarih olan 30/01/2020 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacı T4 verilmesine...

          D)İSTİNAF NEDENLERİ: Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; dava dilekçesini tekrar ederek Karşıyaka'daki taşınmaza ilişkin ortaklığın giderilmesi davası görüldüğü sırada bir şekilde vasiyetnamenin ortaya çıktığını, satış ilanın davalılara tebliği ile aynı güne denk geldiğini, bunun tesadüf olamayacağını, karşı tarafın vasiyetnameyi bilmesine rağmen 13 yıl boyunca miras paylarını kabul ettiklerini, murisin vasiyetname tarihinden sonra vasiyet konularından biri olan Karşıyaka'daki taşınmazın bir kısmının vasiyet lehtarlarından Mehmet Naci'ye satış ve devir ettiklerini, vasiyetnamenin ölüme bağlı bir tasarruf olduğunu, bu işlemin vasiyetin ruhu ile bağdaşmadığını, tenkis yönünden yeterli bilirkişi raporu bulunmadan alel acele karar verildiğini belirterek kararı istinaf etmiştir. E)DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, vasiyetnamenin iptali olmadığı takdirde tenkis istemine ilişkindir....

          Ölenin milli hukukuna uygun şekilde yapılan ölüme bağlı tasarruflar da geçerlidir” şeklindedir. 5718 sayılı MÖHUK'un 20/4.maddesi ve 7.maddesi düzenlemeleri karşısında, bir ölüme bağlı tasarruf şekli olan “vasiyetnamenin” yapıldığı ülke hukukunun öngördüğü şekle uygun olarak yapılmasının mümkün olup; ölenin milli hukuku, vasiyetnamenin yapıldığı yer hukukunun bir alternatifi olarak düzenlenmiştir. Yukarıda açıklanan MÖHUK'nun ilgili maddeleri uyarınca; vasiyetnamenin, yapıldığı ülke hukukunun öngördüğü şekle uygun yapılması mümkündür. Somut olayda, dava konusu vasiyetname; murisin yaşadığı Almanya'da, noter huzurunda düzenlenmiştir. Mahkemece, dava konusu vasiyetnamenin düzenlendiği ülke hukukunun öngördüğü şekle uygun olarak yapılıp yapılmadığı konusunda bir araştırma yapılmamıştır....

            UYAP Entegrasyonu