Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"; Yukarıda açıklanan maddelere göre; bir yıllık hak düşürücü süre, vasiyetnamenin iptali davalarında; mirasçının (davacının) tasarrufu (vasiyetnameyi), iptal sebebini ve kendisinin hak sahibi olduğunu öğrendiği tarihten itibaren başlar. Diğer taraftan, ölüme bağlı bir tasarruf olan vasiyetnamenin iptali veya tenkisi istemiyle açılacak davalar için kanunda belirtilen süreler, hak düşürücü süre olarak düzenlenmiş olduğundan, yargılama aşamasında hakim tarafından, temyiz aşamasında ise Yargıtay tarafından kendiliğinden dikkate alınır....

Mahkemece davacı ...’ın saklı payının davalı ...’a yapılan ölüme bağlı tasarruf dolayısıyla ihlal edildiği, diğer davalıların saklı paylarını alamadıkları kabul edilerek hüküm tesis edilmiştir. Dosya içeriğine toplanan delillere kanunda belirtilen gerektirici nedenlere ve delillerin taktirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalı ...’ın temyiz itirazları yerinde değildir. Davacı ...’ın temyiz itirazlarına gelince; tenkis (indirim) davası murisin saklı payları zedeleyen ölüme bağlı veya sağlar arası kazandırmaların yasal sınıra çekilmesini amaçlayan, önceye etkili, yenilik doğurucu davalardandır. Tenkis davasının dinlenebilmesi için öncelikli koşul; murisin ölüme bağlı veya sağlar arası bir kazandırma işlemi ile saklı pay sahiplerinin haklarını zedelemiş olmasıdır. Saklı payların zedelendiğinden söz edilmesi ise kazandırma konusu tereke ile kazandırma dışı terekenin tümü ile bilinmesiyle mümkündür....

    DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE : Dava vasiyetnamenin iptali isteğine ilişkindir. Vasiyetnamenin hangi durumlarda iptal edilebileceği kanunda tahdidi olarak sayılmıştır. TMK'nın 557. Maddesi uyarınca "Aşağıdaki sebeplerle ölüme bağlı bir tasarrufun iptali için dava açılabilir: 1. Tasarruf mirasbırakanın tasarruf ehliyeti bulunmadığı bir sırada yapılmışsa, 2. Tasarruf yanılma, aldatma, korkutma veya zorlama sonucunda yapılmışsa, 3. Tasarrufun içeriği, bağlandığı koşullar veya yüklemeler hukuka veya ahlâka aykırı ise, 4. Tasarruf kanunda öngörülen şekillere uyulmadan yapılmışsa." Bu durumlardan birisinin varlığı halinde vasiyetnamenin iptali istenebilir. Her ne kadar murisin yapmış olduğu usulüne uygun bir şekilde düzenlenmediği belirtilmiş ise de incelenen 02.11.1998 tarihli 39191 yevmiye sayılı vasiyetin usulüne uygun bir şekilde düzenlendiği değerlendirilmiş vasiyeti geçersiz kılacak hukuka aykırı bir husus tespit edilmemiştir. Vasiyetin Kocaeli 2....

    Diğer taraftan, ölüme bağlı bir tasarruf olan vasiyetnamenin iptali veya tenkisi istemiyle açılacak davalar için kanunda belirtilen süreler, hak düşürücü süre olarak düzenlenmiş olduğundan, yargılama aşamasında hakim tarafından, istinaf aşamasında Bölge Adliye Mahkemesi tarafından ve temyiz aşamasında ise Yargıtay tarafından kendiliğinden dikkate alınır.(Yargıtay 3. Hukuk Dairesi'nin E:2020/1456, K:2021/3703 sayılı kararında da aynı yönde kabul ve açıklamalara yer verilmiştir.)...

    Her ne kadar davalı taraf davacı tarafın asli talebi olan vasiyetnamenin iptali yönünden davanın reddine karar verilmesine rağmen yararına ücrete vekalete hükmolunmadığını istinaf sebebi yapsa da açılan davada asli talep olarak vasiyetnamenin iptali kademeli talep olarak ise tenkis talep edildiğinden ve mahkemece davacı taleplerinden tenkis yönünden davanın tam kabulüne karar verildiği görüldüğünden davalı yan tarafına ücreti vekaleti gerektirir bir durum bulunmadığından bu yöne ilişkin davalı istinafı yerinde görülmemiştir....

    Ancak, davacılar dava dilekçesinde tapu iptali ve tescil, 29.05.2012 tarihli dilekçeleri ile de tenkis isteğinde bulunmuşlardır. Ne var ki, mahkemece tenkis isteği yönünden bir inceleme ve araştırma yapıldığını söyleyebilme olanağı yoktur. Tenkis (indirim) davası, miras bırakanın saklı payları zedeleyen ölüme bağlı veya sağlar arası kazandırmaların (bağış) yasal sınıra çekilmesini amaçlayan, öncesine etkili, yenilik doğurucu (inşai) davalardandır. Tenkis davasının dinlenebilmesi için öncelikli koşul; mirasbırakanın ölüme bağlı veya sağlar arası bir kazandırma işlemi ile saklı pay sahiplerinin haklarını zedelemiş olmasıdır. Saklı payların zedelendiğinden söz edilmesi ise kazandırma konusu tereke ile kazandırma (temlik ) dışı terekenin tümüyle bilinmesiyle mümkündür. Tereke mirasbırakanın ölüm tarihinde bırakmış olduğu malvarlığı kıymetleri ile iadeye ve tenkise tabi olarak yaptığı kazandırmalardır. Bunlar terekenin aktifini oluşturur....

      Vasiyetnamenin tenfizi ve taşınmazın lehine vasiyet edilen davacı adına tescili için vasiyetnamenin açılıp okunması, tüm mirasçıların vasiyetnameyi itirazsız kabul etmesi veya 1 yıllık hak düşürücü süre içinde vasiyetnamenin iptali ya da tenkis davası açılmış ise sonucunun beklenmesi ve sonucuna göre karar verilmesi gerekir. Vasiyetnamenin tenfizi davasında öncelikle dava konusu vasiyetnamenin açılıp açılmadığı araştırılarak vasiyetnamenin açılmasına ilişkin kararın kesinleşme tarihi şerhini içerir onaylı sureti ilgili mahkemeden getirtilerek dava dosyası içerisine konulmalıdır. Somut olayda, dava konusu taşınmazların vasiyetnameye göre tapusunun iptali ile tescili talep edilmiş olmakla, davacı lehine yapılan ... Geçici Noterliği 17.03.1980 tarih ve 477 yevmiye numaralı vasiyetnamenin açılıp okunduğunun tespitine yönelik dava açılmadığı anlaşılmaktadır. O halde mahkemece; ......

        TMK'nun 571. maddesinde ise ; " tenkis davası açma hakkı, mirasçıların saklı paylarının zedelendiğini öğrendikleri tarihten başlayarak bir yıl ve herhalde vasiyetnamelerde açılma tarihinin, diğer tasarruflarda mirasın açılma tarihinin üzerinden on yıl geçmekle düşer. Bir tasarrufun iptali bir öncekinin yürürlüğe girmesini sağlarsa, süreler iptal kararının kesinleşmesi tarihinden işlemeye başlar. Tenkis iddiası, def'i yoluyla her zaman ileri sürülebilir." hükmünü içermektedir. Yukarıda açıklanan maddelerde ; ölüme bağlı bir tasarruf olan vasiyetnamenin iptali ve tenkisi davalarını açmak için belirtilen süreler, hak düşürücü süre olarak düzenlenmiştir. Ancak gerek 559. maddenin 2. fıkrasında, gerekse 571. maddenin 3. fıkrasında ; vasiyetnameye ilişkin açılmış bir davada hükümsüzlük ve tenkis iddiasının, def'i yoluyla her zaman ileri sürülebileceği belirtilmiştir....

        Tasarruf oranı aşılmış ise tasarrufun niteliğine göre icap ederse kazandırma işleminde, saklı payları zedeleme kastının bulunup bulunmadığı objektif (nesnel) ve sübjektif (öznel) unsurlar dikkate alınarak belirlenmelidir. Zira tasarruf oranını aşan her kazandırmada saklı payları zedeleme kastının varlığından söz edilemez. Mutlak olarak tenkise tabi tasarruflarda (ölüme bağlı tasarruflar veya TMK'nin 565. maddesinin 1, 2 ve 3 bentlerinde gösterilenler) veya saklı payın ihlal kastının varlığı kesin olarak anlaşılan diğerlerinde özellikle muayyen mal hakkında tenkis uygulanırken TMK'nin 570. maddesindeki sıralamaya dikkat etmek davalı mahfuz hisseli mirasçılardan ise aynı Kanunun 561. maddesinde yer alan mahfuz hisseden fazla olarak alınanla sorumluluk ilkesini gözetmek, dava konusu olup olmadığına bakılmayarak önce ölüme bağlı tasarruflarla davacının saklı payını tamamlamak, sonra sağlar arası tasarrufları dikkate almak gerekir....

          Kamu tüzel kişileri ile kamuya yararlı dernek ve vakıflara yapılan ölüme bağlı tasarruflar ve sağlararası kazandırmalar en son sırada tenkis edilir”. 38. Mirasbırakan tenkise tabi olan tek bir kazandırmada bulunmuşsa, bu kazandırma saklı payın ihlali ölçüsünde tenkis edilir. Tenkise tâbi hem ölüme bağlı kazandırma hem de sağlararası kazandırma mevcut ise saklı pay tamamlanıncaya kadar öncelikle ölüme bağlı tasarruflar tenkis edilir. Ölüme bağlı tasarruflar, TMK’nın 563 ve 561. maddeleri uyarınca kendi içinde orantılı olarak tenkis edilir. Ölüme bağlı tasarruf yapılmamış veya ölüme bağlı tasarrufların tenkisi saklı paya tecavüzü ortadan kaldırmaya yetmemişse, sağlararası kazandırmaların tenkisine geçilir. Sağlararası işlemlerin kendi içindeki tenkis sırası da en yeni tarihlisinden en eski tarihlisine doğru olmak üzere belirlenir....

            UYAP Entegrasyonu