Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Bu durumda tanıklar, hem mirasbırakanın beyanının kendi önlerinde yapıldığını ve onu tasarrufa ehil gördüklerini; hem vasiyetnamenin kendi önlerinde memur tarafından mirasbırakana okunduğunu ve onun vasiyetnamenin son arzularını içerdiğini beyan ettiğini vasiyetnameye yazarak veya yazdırarak altını imzalarlar.” hükmünü içermektedir. Yazılışına bakılarak TMK. nun 535. maddesinin, ancak vasiyetçinin okuyamaması veya imzalayamaması halinde uygulanabileceği düşünülebilirse de, bu görüş, doğru değildir. Nitekim, 26.03.1962 günlü ve 23/3 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararının sonuç bölümünde açıkça ifade edildiği üzere, okur yazar kişiler bile, dileğine göre ve hiç bir sebep bildirmeye veya vasiyetnameye yazdırmaya yer olmaksızın okuyamayan veya imzalayamayanlar gibi resmi vasiyetname düzenletme yolunu seçebilirler....

    Vasiyet alacaklısı yükümlülüğünü yerine getirmeyen vasiyet yükümlüsüne karşı vasiyet edilen malın teslimini veya hakkın devrini; vasiyet konusu bir davranış ise bunun yerine getirilmemesinden doğan zararın giderilmesini dava edebilir. 4. Vasiyetnamenin tenfizi ile buna bağlı olarak tapu iptali ve tescil davasının görülebilmesi için, vasiyetnamenin açılıp okunduğu, itiraza uğramadığı veya itiraz edilmişse (vasiyetnamenin iptali veya tenkisi yönünden) itirazların reddedilerek kesinleşmesi gerekir. 3. Değerlendirme 1. Temyiz olunan nihai kararların bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür. 2. Dosyada bulunan 18.03.1996 tarihli düzenleme şeklindeki vasiyetnamede vasiyetçi ...'in özetle, "sahibi bulunduğum, Hatay ili, Antakya ilçesi, tamamı 576,48 m2 den ibaret olan 1608 sayılı taşınmaz üzerinde oğlum ...'in kendi parasıyla yaptırmış olduğu ev dahil olmak üzere zikri geçen bu taşınmazın ½ hissesinin ölümünden sonra ...'...

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : VASİYETNAMENİN İPTALİ-TENKİS Taraflar arasında görülen davada Davacı, muris babası ...'ın 09.05.2005 tarihinde öldüğünü, ölmeden önce 10.02.1998 tarihinde vasiyetname düzenlediğini, vasiyetnamenin düzenleme yeri bulunmaması nedeniyle geçersiz olduğunu, ayrıca murisin vasiyetnamede 5080 ada 22 parselde bulunan 146 m2 arsanın üzerindeki bir ..., bir giriş ve üç normal kattan oluşan binanın giriş kat üstü ve onun üstü olan iki kata karşılık 20/45 payını vasiyetnamenin düzenlendiği gün davalı oğlu ...'a devir ettiğini, ayrıca murisin aynı vasiyetname ile davalı oğlu ...'a da bir daire bıraktığını, saklı paylarının zedelendiğini, bu amaç ile hareket edildiğini ileri sürerek, vasiyetnamenin iptalini, vasiyetnamenin iptali talebinin reddi halinde saklı payı aşan vasiyetnamenin tenkisine karar verilmesini istemiştir....

        MAHKEMESİ Dava, vasiyetnamenin tenkisi istemine ilişkindir. Davanın bu niteliğine göre inceleme görevi ... ....... Dairesinindir. Bu itibarla dosyanın gerekli inceleme yapılmak üzere ... ....... Dairesine gönderilmesine, ....09.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : VASİYETNAMENİN İPTALİ-TENKİS Taraflar arasında görülen vasiyetnamenin iptali- tenkis davası sonunda, yerel mahkemenin yetkisizliğine ilişkin olarak verilen karar davalılar tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi ...'nün raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü; -KARAR- Dava, vasiyetnamenin iptali ve tenkis isteğine ilişkindir. Davacı, mirasbırakan ...'ın, İzmir 2. Noterliğinin 26.03.1992 tarihli düzenleme şeklinde vasiyetnamesi ile İzmir ili Gürçeşme Mahallesi 41602 ada 8 parsel sayılı taşınmazı davalılara bıraktığını, bu temlikin saklı payını zedelediğini ileri sürerek vasiyetnamenin iptali ile tenkise karar verilmesini istemiştir. Davalılar, davanın reddini savunmuşlardır. İzmir 6....

            Mutlak olarak tenkise tabi tasarruflarda (ölüme bağlı tasarruflar veya Medeni Kanunun 565. maddesinin ..., ... ve ... bentlerinde gösterilenler) veya saklı payın ihlal kastının varlığı kesin olarak anlaşılan diğerlerinde özellikle muayyen mal hakkında tenkis uygulanırken Medeni Kanunun 570. maddesindeki sıralamaya dikkat etmek davalı mahfuz hisseli mirasçılardan ise aynı kanunun 561. maddesinde yer alan mahfuz hisseden fazla olarak alınanla sorumluluk ilkesini gözetmek, dava konusu olup olmadığına bakılmayarak önce ölüme bağlı tasarruflarla davacının saklı payını tamamlamak, sonra sağlararası tasarrufları dikkate almak gerekir. Bu işlem sırasında dava edilmeyen kişi veya tasarrufların tenkisi gerekeceği sonucu çıkarsa davacının onlardaki hakkını dava etmemesinin davalıyı etkilemeyeceği ve birden çok kişiye yapılan teberru tenkise tabi olursa 563. maddede yer alan, alınanla mütenasip sorumluluk kuralı gözetilmelidir....

              Dava, vasiyetnamenin iptali olmadığı taktirde tenkis istemine ilişkindir. TMK. nun 557. maddesinde vasiyetnamenin iptali sebepleri sınırlı olarak sayılmıştır. Bunlar; 1- Ehliyetsizlik 2- Vasiyetnamenin yanılma, aldatma, korkutma veya zorlama sonucunda yapılmış olması 3- Tasarrufun içeriğinin bağlandığı koşullar veya yüklemelerin hukuka veya ahlaka aykırı olması 4- Tasarrufun kanunda öngörülen şekillere uyulmadan yapılmış olması halleridir. TMK'nun 558. maddesi "İptal davası, tasarrufun iptal edilmesinde menfaati bulunan mirasçı veya vasiyet alacaklısı tarafından açılabilir." hükmünü ihtiva etmektedir. Tenkise ilişkin olarak da TMK'nın 560. maddesinde, "Saklı paylarının karşılığını alamayan mirasçılar, mirasbırakanın tasarruf edebileceği kısmı aşan tasarruflarının tenkisini dava edebilirler....

              'ın 14.02.2005 tarihinde intihar ederek yaşamına son verdiğini, ölmeden 02.02.2005 tarihinde düzenlettirdiği resmi vasiyetname ile sahibi olduğu malvarlığının büyük bölümünü davalı kuruma vasiyet ettiğini, bu işlem nedeniyle saklı paylarının zedelendiğini, murisin vasiyetnameyi yaparken kendinde olmadığını, gerçek iradesi ile hareket etmediğini, ehliyetsizlik ve şekil noksanlığı nedeniyle vasiyetnamenin geçersiz olduğunu belirterek, öncelikle vasiyetnamenin iptaline karar verilmesini, bu mümkün olmazsa saklı paylarını aşan vasiyetnamenin tenkisi ile, tenkis bedelinin ölüm tarihinden itibaren yasal faizi ile davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmişlerdir. Davalı; vasiyetnamenin geçerli olduğunu, saklı pay ihlalinin de söz konusu olmadığını belirterek davanın reddi gerektiğini savunmuştur. Mahkemece yapılan yargılama sonucunda vasiyetnamenin iptali istemine yönelik davanın reddine; tenkis davası yönünden ise; davacılar ... ile ...'...

                da ki taşınmazlarını davalılara vasiyet ettiğini, bu vasiyetnamenin yasanın emredici hükümlerine aykırı olduğunu, murisin vasiyetnameyi 17.07.1990 tarihinde düzenlediğini, müvekkili ile 15.02.1991 tarihinde evlendiğini, tarafların evlenmesiyle murisin, vasiyetnameyi düzenlediğinden farklı bir statüye girdiğini, müvekkilinin, Medeni Kanun hükümleri uyarınca saklı paylı mirasçısı olduğunu, vasiyetnamenin iptali gerektiğini, muris tarafından yapılan 17.07.1990 tarihli vasiyetnamenin iptaline, iptali olmadığı takdirde müvekkilinin saklı payı oranında tenkisine, yargılama giderlerinin davalılara yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.Davalılar vekili cevap dilekçesinde özetle, davacının murisin Ziraat Bankası ......

                  Bunlar; 1-Ehliyetsizlik, 2-Vasiyetnamenin yanılma, aldatma, korkutma veya zorlama sonucunda yapılmış olması, 3-Tasarrufun içeriğinin bağlandığı koşullar veya yüklemelerin hukuka veya ahlaka aykırı olması, 4-Tasarrufun kanunda öngörülen şekillere uyulmadan yapılmış olması halleridir. TMK'nun 557. maddesinde sayılan sebeplerin bulunması halinde vasiyetnamenin iptali gerekir. Bu sebepler dışında kalan durumlara dayanılarak ölüme bağlı tasarrufun iptali istenilemez. Muris vasiyetnameye konu taşınmazı 27.04.2009 tarihinde davalıya satmış, daha sonra da 10.08.2011 tarihinde bu taşınmazı davalıya vasiyet etmiştir, murisin ölümünden sonra ... 12. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2014/5 esas, 2015/177 karar sayılı ilamı ile de 27.04.2009 tarihli satış işleminin muvazaalı olduğu kabul edilerek vasiyetnameye konu taşınmazın tapusunun iptaline karar verilmiş, karar 08.06.2015 tarihinde kesinleşmiştir....

                    UYAP Entegrasyonu