DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:Gerze (Sinop) Asliye Hukuk Mahkemesinin 2022/59 esas, 2023/250 karar sayılı dava dosyasında verilen vasiyetnamenin tenfizi (yerine getirilmesi) talebinin kabulüne karşı, davacı vekili ile davalı T8 vasisi T9 tarafından istinaf yoluna başvurması üzerine, dosyanın yapılan inceleme sonucunda; İddia ve savunmaya mahkemece toplanıp değerlendirilen deliller ile duruşma tutanaklarına yansıyan bilgi ve belgelere göre; İstinaf incelemesine konu ve esas teşkil eden eldeki dava; vasiyetnamenin tenfizi (yerine getirilmesi) istemine ilişkindir. İlk derece mahkemesince yapılıp bitirilen yargılama sonucunda, "......
Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı vekili dilekçesi ile; mirasbırakanın, 22.06.2003 tarihinde bekar ve çocuksuz olarak vefat ettiğini, el yazılı vasiyetnamesinin açılıp okunduğunu ve vasiyetnamenin iptali için açılan davanın da reddedilip kesinleştiğini belirterek; vasiyetnamenin tenfizine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Davalılar, mirasın tamamının bırakıldığı davacının evlat edinilmiş birisi olduğunu, mirasın tamamının bırakılmasını haklı çıkaracak bir durumun olmadığını savunarak; davanın reddini istemişlerdir.Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, hüküm davalılardan ... ile ...tarafından süresinde temyiz edilmiştir.Davada, el yazılı vasiyetnamenin yerine getirilmesi (tenfizi) istenilmiştir....
HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2022/1087 KARAR NO : 2023/37 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : ULUS ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 05/01/2022 NUMARASI : 2020/142 ESAS - 2022/4 KARAR DAVA KONUSU : Vasiyetnamenin Tenfizi (Yerine Getirilmesi) KARAR : "Davacı vekili"nin istinaf başvurusu üzerine Ulus Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2020/142 Esas - 2022/4 Karar sayılı kararı ile dava dosyası incelendi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ:SULH HUKUK MAHKEMESİ Dava dilekçesinde vasiyetnamenin yerine getirilmesi istenilmiştir. Mahkemece davanın kabulü cihetine gidilmiş, hüküm davalı mirasçılar tarafından temyiz edilmiştir....
Bu durumda, miras bırakandan intikal eden ayni hakların, atanmış mirasçı adına tescili için vasiyetnamenin yerine getirilmesi davasına, dolayısıyla mahkeme hükmüne ihtiyaç yoktur. Atanmış mirasçıya, buna ilişkin mirasçılık belgesi verilmesi (TMK.nun 598/2. md) yeterli olup, bu nitelikteki belge ile ayni hakların bu kişi adına tapuda (resmi senet düzenlenmeksizin) tescili mümkündür (Tapu Sicili Tüzüğü md.21/a). Bu durumda davacı; TMK.nun 598/2. maddesi uyarınca, Sulh Hukuk Mahkemesinden veraset ilamı alarak aynı sonuca ulaşabilecektir. Söz konusu yasal düzenlemeler dikkate alındığında; davacının vasiyetnamenin tenfizi (yerine getirilmesi) talebinin dava konusu vasiyetnamenin içeriği itibariyle muayyen mal vasiyeti niteliğinde olmayıp mirasçı atanmasına ilişkin olduğu hususu göz önünde bulundurulduğunda davanın hukuki yarar yokluğu nedeniyle reddi gerekecektir....
Vasiyetnamenin tenfizi (yerine getirilmesi) için öncelikle dava konusu vasiyetnamenin itiraza uğramaması, itiraz edilmiş ise vasiyetnamenin iptali davasının reddine karar verilmiş olması, başka bir deyişle vasiyetnamenin kesinleşmiş olması gerekmektedir. Bu amaçla vasiyetnameden bütün mirasçıların haberdar edilmesi ve hak düşürücü sürelerin başlaması için vasiyetnamenin açılıp okunması dosyasının kesinleşmiş olması gerekmektedir. Davada, vasiyetnamenin açılıp okunmasına ilişkin davanın takip edilmemesi nedeniyle açılmamış sayılmasına karar verildiğinden tenfiz davası için dava açma şartı bulunmamaktadır....
Vasiyet alacaklısı, kendisine vasiyet edilen şey üzerindeki mülkiyet hakkını ancak bu malın vasiyetin yerine getirilmesi (tenfizi) yoluyla kendisi adına tescili sonucunda kazanır. Vasiyetnamenin tenfizi davası, vasiyeti yerine getirme görevlisi varsa ona, yoksa yasal veya atanmış mirasçılara karşı açılır. Vasiyetnamenin tenfizi ve buna bağlı olarak tapu iptal ile tescil davası vasiyetnamenin açılıp okunduğu, itiraza uğramadan veya itiraz edilmiş ise itirazların reddedilmesi sonucunda kesinleştiğine dair bir tespit davasıdır. Somut olayda davacılar; vasiyetnamenin tenfizi ile vasiyetnameye konu taşınmazların adlarına tescilini talep etmiştir....
Hukuk Genel Kurulu'nun 13.2.1991 gün 648-65 sayılı kararında vurgulandığı üzere, vasiyetnamenin tenfizi diye adlandırılan davalar bir aynı hakkın tesisi için değil, yalnızca Sulh Hukuk Mahkemesince açılan vasiyetnamenin Türk Medeni Kanunun 596 ve izleyen maddelerinde düzenlenen tebliğ işlemlerinin tamamlanmasından ve gerekli yasal sürelerin geçmesinden sonra, herhangi bir itiraza uğramadığı ve iptalinin istenmediği veya itirazların sonuçsuz kaldığının, bu nedenle de kesinleşmiş olduğunun tespiti içindir. Bu tespit başlı başına aynı bir hakkın geçirimini sağlamaz. Kendisine belirli bir mal vasiyet edilen kimsenin bu vasiyeti yerine getirmekle yükümlü olan varsa ona, yoksa yasal ve seçilmiş mirasçılara karşı açacağı istihkak davası ile malın kendisine teslimini istemesi gerekir (TMK.md.600). Vasiyetnamenin yerine getirilebilmesi için herşeyden önce vasiyetnamenin açıldığının ve iptali için yasada öngörülen sürenin geçtiğinin belirlenmesi gerekir....
, ilk derece mahkemesinin Sivas Mahkemelerinin yetkili olduğu yönündeki kararı açıkça hukuka ve usule aykırı olduğu, vasiyetnamenin yerine getirilmesi davasında yetkili mahkemenin miras bırakanın son yerleşim yeri mahkemesi olduğu, bu yetkinin kesin olduğu, vasiyetnamenin yerine getirilmesi (tenfizi) ile ilgili dava; lehine vasiyet yapılan kişi tarafından doğrudan doğruya diğer mirasçılara (miras ortaklığına, terekeye) karşı açılıyorsa ve tereke taksim edilmemişse, bu davanın miras bırakanın yerleşim yeri mahkemesinde açılması gerektiği, murisin son yerleşim yeri yurt dışı olan Almanya ülkesi olduğu, eldeki davada gürün mahkemelerin yetkili olmadığı, bu nedenlerle Mersin 12....
Mahkemece, davanın tüm davalılar yönünden zamanaşımı nedeniyle reddine karar verilmiş, hüküm davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir. 1)Vasiyetnamenin tenfizi (yerine getirilmesi) davasının görülebilmesi için, vasiyetnamenin açılıp okunmasından sonra itiraza uğramaması veya itiraz edilmiş ise buna ilişkin vasiyetnamenin iptali veya tenkisine yönelik davaların kesinleşmesi gerekir. 4722 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun Yürürlüğü ve Uygulama Şekli Hakkındaki Kanun'un 17. maddesi uyarınca; mirasçılık ve mirasın geçişi, miras bırakanın ölüm tarihinde yürürlükte olan hükümlere göre belirlenir. Yanların ortak murisi 01/04/1988 tarihinde vefat etmiştir. Bu durumda olayın çözümünde uygulanacak yasa hükmü 4721 sayılı Yasa hükümleri olmayıp, murisin ölüm tarihinde yürürlükte olan 743 sayılı Türk Medeni Kanunu hükümleridir. Bu Kanunun 580.maddesinde düzenlenen süre hak düşürücü süre değil, zamanaşımı süresidir....