Vasiyet alacaklısı, kendisine vasiyet edilen şey üzerindeki mülkiyet hakkını ancak bu malın vasiyetin yerine getirilmesi (tenfizi) yoluyla kendisi adına tescili sonucunda kazanır. Vasiyetnamenin tenfizi davası, vasiyeti yerine getirme görevlisi varsa ona, yoksa yasal veya atanmış mirasçılara karşı açılır. Vasiyetnamenin tenfizi ve buna bağlı olarak tapu iptal ile tescil davası vasiyetnamenin açılıp okunduğu, itiraza uğramadan veya itiraz edilmiş ise itirazların reddedilmesi sonucunda kesinleştiğine dair bir tespit davasıdır. Kural olarak; vasiyetnamenin tenfizi davalarında öncelikle murisin iradesine göre uyuşmazlık çözümlenmelidir. Hakim, murisin iradesini ayakta tutacak bir yol izlemeli azami biçimde murisin iradesi yerine getirilmeli ve vasiyetnamenin tenfizine imkan sağlanmalıdır. Vasiyetnamenin yerine getirilmesi ve yorumlanmasındaki amaç murisin iradesini geçersiz kılmak değil, onun geçerliliğini sağlamak ve vasiyetçinin gerçek iradesinin yerine getirilmesini temin etmektir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ Taraflar arasındaki vasiyetnamenin tenfizi davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalılar vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı, muris ... tarafından düzenlenen vasiyetname ile lehine 4 taşınmaz vasiyet edildiğini, vasiyetnamenin açılarak okunduğunu, davalıların vasiyetnameyi yerine getirmediklerini belirterek; vasiyetnamenin tenfizi ile taşınmazların tapu kaydının iptali ile adına tesciline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
Davada, vasiyetnamenin yerine getirilmesi ve vasiyete konu taşınmazın davacı adına tapuya tescili talep edilmiştir. Tenfizi istenen dava konusu vasiyetnamenin, muayyen mal vasiyeti niteliğinde olmayıp, mirasçı nasbına ilişkin olduğu anlaşılmaktadır. (TMK. md. 516). MK. md.600 uyarınca; muayyen mal vasiyetinde, vasiyet alacaklısı kişisel bir istem hakkı kazanır ve bu hak dava yoluyla talep edilebilir. Uygulamada bu dava vasiyetin tenfizi davası olarak anılmaktadır. Medeni Kanunun 600. maddesi, muayyen mal vasiyetini kapsayıp mirasçı atanmasını kapsamaz (Nitekim değişiklik öncesi medeni kanun 541 metninde "kendisine muayyen bir şey vasiyet edilen kimse" ifadesi kullanılmaktadır). Atanmış mirasçılarda ise miras, mirasbırakanın ölümü ile kazanılır (TMK. md.599/3). Mirasçı atanan kişi, mirasbırakanın ölümü ile tereke üzerinde doğrudan ve kendiliğinden bir ayni hak kazanır....
Mirasbırakan, ölüme bağlı tasarrufla bir kimseye onu mirasçı atamaksızın belirli bir mal bırakma yoluyla kazandırmada bulunmuş ise, vasiyet alacaklısının vasiyeti yerine getirme görevlisi varsa ona; yoksa yasal veya atanmış mirasçılara karşı kişisel bir istem hakkına sahip olduğundan, vasiyetnamenin tenfizi davası açmak zorundadır. Vasiyetname ayakta kalmışsa vasiyet alacaklısı, vasiyeti yerine getirme görevlisi atanmış ise ona karşı kişisel bir istem hakkına sahip olur. Vasiyetnamenin tenfizi davası vasiyet alacaklısı tarafından açılabilir. Vasiyetnamenin tenfizi davası, vasiyeti yerine getirme görevlisi varsa ona, yoksa yasal veya atanmış mirasçılara karşı açılır. Vasiyetnamenin tenfizi davası hasımsız olarak açılamaz. Vasiyetnamenin tenfizi davası pasif husumet ehliyeti olmayana karşı açılamaz....
Davalılar; dava konusu vasiyetnamenin açılması dosyasında vasiyetnameyi kabul etmediklerini, dava açacaklarını beyan ettiklerini, vasiyetnameden rücu edildiğini savunarak davanın reddini istemiştir. Mahkemece; vasiyetnamenin yerine getirilebilmesi (tenfizi) için de her şeyden önce vasiyetnamenin açıldığının ve iptali için yasada öngörülen sürenin geçtiğinin belirlenmesi gerektiği, vasiyetnamenin açılmasına ilişkin ... 2. Sulh Hukuk Mahkemesinin 2015/242 esas 2015/293 karar sayılı dosyasının henüz kesinleşmediği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm süresi içerisinde davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, murise ait resmi vasiyetnamenin tenfizi istemine ilişkindir. Vasiyetnamenin tenfizi davasında, davanın kabulüne karar verilebilmesi için, diğer şartların yanı sıra vasiyetnamenin ayakta kalıp kalmadığının belirlenmesi gerekir....
"İçtihat Metni" - Y A R G I T A Y İ L A M I – MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Taraflar arasında görülen davada Asliye Hukuk ve Sulh Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Dava, vasiyetnamenin tenfizi (yerine getirilmesi) istemine ilişkindir. Asliye Hukuk Mahkemesince, davacı tarafından verilen dilekçede belirtilen değer itibariyle görevli mahkemenin Sulh Hukuk Mahkemesi olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir. Sulh Hukuk Mahkemesi ise, yapılan keşif sonucu vasiyet edilen taşınmaz değerinin dava tarihinde 76.500-TL olarak tespit edildiğini, bu miktarın Sulh Hukuk Mahkemesi görev sınırı olan 7.080,00 TL' den yüksek olduğunu bildirerek görevsizlik yönünde hüküm kurmuştur....
Sulh Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Dava, vasiyetnamenin tenfizi (yerine getirilmesi) istemine ilişkindir. ... 2. Asliye Hukuk Mahkemesince, dava dilekçesinde belirtilen değer itibariyle görevli mahkemenin Sulh Hukuk Mahkemesi olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir. ... 1. Sulh Hukuk Mahkemesi ise, mahkemede görülmekte olan ortaklığın giderilmesi davasında adı geçen taşınmaz değerinin 105.939,13 TL olarak tespit edildiğini, bu miktarın Sulh Hukuk Mahkemesi görev sınırı olan 7.080,00 TL' den yüksek olduğunu bildirerek görevsizlik yönünde hüküm kurmuştur. İstem, vasiyetnamenin tenfizi ve aynen yerine getirilmesine ilişkin olup, bu talep tapu iptali ve tescili isteği anlamındadır. (... Hukuku, ... , Sayfa 1051 vd.)Bu nedenle dava değeri gözetilerek görevli mahkeme belirlenmelidir. ... 1....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : VASİYETNAMENİN TENFİZİ(YERİNE GETİRİLMESİ) Taraflar arasındaki davadan dolayı ....Asliye Hukuk Hakimliğinden verilen 16.2.2012 gün ve 498-35 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekilince istenilmiş olmakla, dosya tetkik olunarak gereği düşünüldü. -KARAR- Miras bırakan....'a ait veraset ilamının ya da verasete esas teşkil edecek nüfus kayıt tablosunun temin edilerek evraka eklenmesi ve ondan sonra gönderilmesi için dosyanın yerel mahkemesine GERİ ÇEVRİLMESİNE, 16.4.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI 1.İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile vasiyetnamenin tenfizi istenen dava konusu vasiyetnamenin, muayyen mal vasiyeti niteliğinde olmayıp, mirasçı atanmasına ilişkin olduğu, mirasçı atanan kişi, mirasbırakanın ölümü ile tereke üzerinde doğrudan ve kendiliğinden bir ayni hak kazanacağından, bu durumda, miras bırakandan intikal eden ayni hakların, atanmış mirasçı adına tescili için vasiyetnamenin yerine getirilmesi davasına, dolayısıyla mahkeme hükmüne ihtiyaç bulunmayıp, atanmış mirasçıya TMK. md.598/2. maddesine göre mirasçılık belgesi verilmesinin yeterli olduğu, vasiyetnamenin tenfizi (yerine getirilmesi) talebinin dava konusu vasiyetnamenin içeriği itibariyle muayyen mal vasiyeti niteliğinde olmayıp mirasçı atanmasına ilişkin olduğu gerekçesiyle davanın hukuki yarar yokluğu nedeniyle reddine karar verilmiştir. 2....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL Taraflar arasında görülen davada; Davacılar, miras bırakanın noterlikte düzenlediği vasiyetnamenin Sulh Hukuk Mahkemesinin 24.11.1982 tarih 1982/564-710 esas - karar sayılı kararı ile açıldığını, ancak vasiyetnamenin tenfizi şeklinde hüküm kurulduğunu, anılan mahkeme kararının tenfiz ilamı olarak değerlendirilemeyeceğini, aynı zamanda ilamın 10 yıl içinde infaz edilmediğinden zamanaşımına uğradığını, murise ait 295 ada 5 parselin yolsuz olarak davalı adına tescil edildiğini ileri sürerek, tapu iptal ve mirasçılar adına tesciline karar verilmesini istemişlerdir. Davalı, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, usulüne uygun bir tenfiz kararı bulunmadığı, vasiyetnamenin açılmasından itibaren 10 yıl içinde vasiyetnamenin yerine getirilmesi için dava açılmadığından hakkın zamanaşımına uğradığı gerekçeleri ile davanın kabulüne karar verilmiştir....