Mahkemece; "Her ne kadar, davacı diğer mirasçılar yönünden süresinde iptal davası açılmadığından vasiyetnamenin kesinleştiğini ve hüküm ifade edeceğini ileri sürmüş ise de; TMK'nun 538. maddesine göre el yazısı ile düzenlenen vasiyetnamede tarihin yıl, ay ve gün olarak yazılması zorunlu kılınmıştır. Bu durumda tarihin yıl ve ay ve gün olarak bulunması vasiyetnamenin geçerlilik şartıdır. Bu ise, resen nazara alınacak bir husustur. Bu itibarla geçersiz olan vasiyetnamenin davacı mirasçı için tenfize hak verecek şekilde hüküm doğurmayacağı kanaatine varılmış, davanın reddine karar vermek gerekmiştir." gerekçesiyle, asıl ve birleşen davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından süresinde temyiz edilmiştir. Davada, el yazılı vasiyetnamenin yerine getirilmesi (tenfizi) istenilmiştir....
Vasiyet alacaklısı, kendisine vasiyet edilen şey üzerindeki mülkiyet hakkını ancak bu malın vasiyetin yerine getirilmesi (tenfizi) yoluyla kendisi adına tescili sonucunda kazanır. Vasiyetnamenin tenfizi davası, vasiyeti yerine getirme görevlisi varsa ona, yoksa yasal veya atanmış mirasçılara karşı açılır. Vasiyetnamenin tenfizi ve buna bağlı olarak tapu iptal ile tescil davası vasiyetnamenin açılıp okunduğu, itiraza uğramadan veya itiraz edilmiş ise itirazların reddedilmesi sonucunda kesinleştiğine dair bir tespit davasıdır. Vasiyetname usulünce açılıp, okunma kararının kesinleşmesinden sonra vasiyetnamenin iptali için 1 yıllık hak düşürücü süre işlemeye başlar. Dosyadaki bilgi ve belgelerden, tenfize ve davaya konu vasiyetnamenin Bursa 3....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : VASİYETNAMENİN TENFİZİ(YERİNE GETİRİLMESİ) -KARAR- Dava, vasiyetnameden kaynaklanan tapu iptal ve tescil isteğine ilişkindir. Davanın açıklanan bu nitelendirmesine göre, 2797 Sayılı Yargıtay Yasasının 14.maddesi uyarınca temyiz incelemesi Yüksek 3.Hukuk Dairesine ait bulunduğundan dosyanın ilgisi yönünden anılan Daire Başkanlığına gönderilmesine, 06.09.2010 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
İSTİHKAK DAVALARINDA YETKİLİ MAHKEMEVASİYETNAMENİN TENFİZİ 4721 S. TÜRK MEDENİ KANUNU [ Madde 576 ] 1086 S. HUKUK USULÜ MUHAKEMELERİ KANUNU(MÜLGA) [ Madde 13 ] "İçtihat Metni" Taraflar arasındaki "vasiyetnamenin tenfizi" davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Mahmudiye Asliye Hukuk Mahkemesi'nce mahkemenin yetkisizliğine dair verilen 13.9.2005 gün ve 41 E. 46 K.sayılı kararın incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 2.Hukuk Dairesi'nin 27.03.2006 gün ve 2005/19121-4254 sayılı ilamiyle; (...Dava vasiyetnamenin yerine getirilmesi istemine ilişkindir. Vasiyet edilen taşınmazlar Mahmudiye ilçesinde bulunmaktadır. Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 13.maddesi de gayrimenkule mütalik davalar, gayrimenkulün bulunduğu mahal mahkemesinde ikame olunur hükmünü içermektedir. Türk Medeni Kanununun 576.maddesinde açılacak davalar arasında vasiyetnamenin yerine getirilmesi bulunmamaktadır....
Söz konusu yasal düzenlemeler dikkate alındığında; davacının talebi olan muris Hafize Şimşek vasiyetnamenin tenfizi (yerine getirilmesi) talebinin dava konusu vasiyetnamenin içeriği itibariyle muayyen mal vasiyeti niteliğinde olmayıp tüm malvarlığının davacılara bırakıldığının belirtilmesine göre, mirasçı atanmasına ilişkin olduğu hususu göz önünde bulundurulduğunda davanın hukuki yarar yokluğu nedeniyle reddi gerekecektir. Her ne kadar ilk dereceli mahkemece yerinde olmayan gerekçelerle davanın reddine dair karar verilmiş ise de, sonuç itibariyle davanın reddine dair verilen karar yerinde olduğundan davacı vekilinin istinaf itirazlarının esastan reddine dair karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm tesis etmek gerekmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ:ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ: VASİYETNAMENİN TENFİZİ (YERİNE GETİRİLMESİ) -KARAR- Mahkeme kararındaki nitelendirmeye göre, dava; sahtecilik ve hile-ikrah nedenlerine dayalı vasiyetnamenin iptali olmazsa tenkis istemine ilişkin olup, davanın reddine ilişkin hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir.Öncelikle çözümlenmesi gereken uyuşmazlık, vasiyetnamenin iptalinin gerekip gerekmeyeceğidir. Terditli istek olan tenkis ise, hasıl olacak duruma göre incelenecektir. Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulunun 23.01.2020 tarih ve 1 sayılı kararı ile aynen kabul edilen ve 28.01.2020 günü Resmi Gazetede yayımlanarak 01.02.2020 tarihinde yürürlüğe giren hukuk dairelerine ilişkin iş bölümü uyarınca bu davanın temyiz incelemesi Yargıtay 3.Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. Hâl böyle olunca, 2797 sayılı Yargıtay Kanunu'nun 23.07.2016 tarihinde yürürlüğe giren 6723 sayılı Kanun'un 21....
Vasiyetnamenin tenfizi ve taşınmazın lehine vasiyet edilen davacı adına tescili için vasiyetnamenin açılıp okunması, tüm mirasçıların vasiyetnameyi itirazsız kabul etmesi veya 1 yıllık hak düşürücü süre içinde vasiyetnamenin iptali ya da tenkis davası açılmış ise sonucunun beklenmesi ve sonucuna göre karar verilmesi gerekir. Vasiyetnamenin tenfizi davasında öncelikle dava konusu vasiyetnamenin açılıp açılmadığı araştırılarak vasiyetnamenin açılmasına ilişkin kararın kesinleşme tarihi şerhini içerir onaylı sureti ilgili mahkemeden getirtilerek dava dosyası içerisine konulmalıdır....
Mahkemece vasiyetnamenin tenfizine, tazminat talebinin ise vazgeçme nedeniyle reddine karar verilmiş, davalıların istinaf başvuru üzerine Bölge Adliye Mahkemesin'ce davalı vekillerinin istinaf taleplerinin kabulüne karar verilmiş ve mahkeme kararı kaldırılarak yeniden hüküm tesis edilmiştir. Söz konusu karar, davalı ..... vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, TMK nun 600. maddesi uyarınca vasiyetnamenin tenfizi (yerine getirilmesi) talebine ilişkindir. 1- Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı bilgi ve belgelere, özellikle temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararında yazılı gerekçelere göre, davalı..... vekilinin yerinde bulunmayan sair temyiz itirazlarının reddi gerekir. Ancak; davalı ...., ön inceleme duruşmasından önce davayı kabul ettiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesap edilen nispi vekalet ücretinin, tarifenin 6....
Bu itibarla Türk Medeni Kanunu’nun 600. maddesine dayalı vasiyetnamenin yerine getirilmesi isteğine ilişkin olup, vasiyetnameyi yerine getirme görevlisi varsa ona karşı, yoksa ifa ile yükümlü olan yasal veya atanmış mirasçılara yöneltilmesinin zorunlu olduğu ve Anılan hüküm nedeni ile hasımsız açılan dava yolu ile vasiyetnamenin tenfizi mümkün olmadığından" gerekçeleri ile; 1- Davacının davasının dava şartı yokluğundan REDDİNE, dair karar verilmiştir....
Hal böyle olunca mirasçı atanan kişi, mirasbırakanın ölümü ile tereke üzerinde doğrudan ve kendiliğinden bir ayni hak kazanacağından, bu durumda, miras bırakandan intikal eden ayni hakların, atanmış mirasçı adına tescili için vasiyetnamenin yerine getirilmesi davasına, dolayısıyla mahkeme hükmüne ihtiyaç bulunmamasına, atanmış mirasçıya, buna ilişkin mirasçılık belgesi verilmesi (TMK. md.598/2) yeterli olup, bu nitelikteki belge ile ayni hakların bu kişi adına tapuda (resmi senet düzenlenmeksizin ) tescili mümkün bulunmasına (Tapu Sicili Tüzüğü md.21/a), davacı; TMK md. 598/2 uyarınca, Sulh Hukuk Mahkemesinden veraset ilamı alarak aynı sonuca ulaşabilmesine göre vasiyetnamenin tenfizi (yerine getirilmesi) talebinin dava konusu vasiyetnamenin içeriği itibariyle muayyen mal vasiyeti niteliğinde olmayıp mirasçı atanmasına ilişkin olduğu hususu göz önünde bulundurularak davanın hukuki yarar yokluğu nedeniyle reddine karar verilmesinde usul ve kanuna aykırılık bulunmadığından davalı vekilinin...