gerektiğini, annesi Bakiye Eren'in öldüğünü, bu nedenlerle Düzce 1.Noterliğinde düzenlenen 4 Eylül 1992 tarih 15455 yevmiye nolu vasiyetnamenin tenfizi ile Düzce ili, Kültür mahallesinde bulunan 20 ada 3 parselde kayıtlı taşınmazın tapu kaydının iptali ile Bakiye Eren ve dolayısı ile (ölü olması nedeni ile) mirasçıları olan Z.....
Davalı vekilinin ihtiyati tedbir kararına itirazı duruşmalı olarak değerlendirilmiş, mahkeme 22/09/2020 tarihli ara kararı ile "davalının itirazını destekler nitelikte ve dosya durumunu etkiler mahiyette herhangi bir delil sunmadığı, tensiben verilen ihtiyati tedbirin HMK.nun 389/1. maddesi uyarınca vasiyetnameye konu taşınmazların devredilmesi durumunda hakkın elde edilmesi önemli ölçüde zorlaşacağı, öte yandan davaya konu taşınmazların malikinin Adana Büyükşehir Belediyesi olduğu ve kamunun zararının oluşabileceği beyan edilmiş ise de bu yönde dosyada herhangi bir itirazda olmadığı değerlendirilerek, ihtiyati tedbir kararına karşı yapılan itirazın reddine" karar vermiştir....
Yine vasiyetnamenin yerine getirilebilmesi (tenfizi) için ise her şeyden önce vasiyetnamenin açıldığının ve iptali için yasada öngörülen sürenin geçtiğinin belirlenmesi gerekir Somut olayda ise; dava konusu vasiyetname,... Sulh Hukuk Mahkemesinin 2010/290 Esas, 2011/407 Karar sayılı ilamı ile açılıp okunmuş ise de hüküm taraflara tebliğ edilmemiş olup bu hali ile vasiyetnamenin açılması dosyası henüz derdest dava hükmündedir ve kesinleşmemiştir....
ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ'nin 2012/346 Esas, 2021/147 Karar sayılı dosyasında 10/03/2021 tarihli kararına karşı asıl dosya davacısı vekilinin istinaf başvurusu üzerine dosya dairemize tevzi edilmekle yapılan ön inceleme sonucunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ; DAVA; Davacı vekili sunduğu asıl dosya dava dilekçesinde özetle; muris T6 malvarlığının önemli ve büyük bir bölümünü vasiyetname ile davalılara bıraktığını, hangi parselin hangi davalıya vasiyet edildiğinin belirtilmediğini, murise özgür iradesi dışında baskılarla bu vasiyeti yaptırdıklarını, murisin yaşlı ve hasta olduğunu, davacı ve eşi ile olan dargınlıklarından da istifade edilerek baskı ve zorlama altında davalılarca murisin özgür iradesi yanlış yönlendirilerek oluşturulan vasiyetnamenin iptaline, vasiyetnameye konu taşınmazların tapularının iptali ile muris adına yahut miras payları oranında mirasçılar adına tapuya kaydına, fazlaya ilişkin hakları saklı tutularak tenkis yönünden 9.000,00 TL alacağın davalılardan müştereken ve müteselsilen...
ya hangi taşınmazların düştüğü ve 1986 tarihli vasiyetnameye konu miras paylarının hangi taşınmazlara tekabül ettiği hususlarının sorulup saptanması, taksim kanıtlandığı takdirde vasiyetnamenin hukuki etkisinin kalıp kalmadığı hususlarının tartışılması ve sonucuna göre karar verilmesi" gereğine değinilmiştir. Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda davanın reddine, çekişmeli ... ada ... parsel, ... ada ... parsel, ... ada ... parsel, ... ada ... parsel sayılı taşınmazların ... tespiti gibi; ... ada ... nolu parselin komisyon kararında olduğu gibi tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiş; hüküm, davacı ... tarafından temyiz edilmiştir....
Vasiyetnamenin tenfizi ve buna bağlı olarak tapu iptal ile tescil davası, vasiyetnamenin açılıp okunduğu, itiraza uğramadan veya itiraz edilmiş ise itirazların reddedilmesi sonucunda kesinleştiğine dair tespit davasıdır ve davada 14.03.1996 tarihli vasiyetnamenin her hangi bir iptal davası açılmadan kesinleştiği anlaşılmaktadır. Bu durumda, dava konusu 14.03.1996 tarihli vasiyetnamenin tenfizi (yerine getirilmesi) ile ilgili davada mirasbırakan... tarafından vasiyet edilen ½ payın (imar uygulaması sonucu 217 ada, 1 parselde bulunan ½ payı ile 217 ada, 2 parselde 97/825 payın) tenfizine karar verilmesi gerekirken, mahkemece; davacıların murisi ...'un kendi payını sonradan murise satması sonucunda, satılan pay ile birlikte taşınmazın tamamının davacılar adına tesciline karar verilmesi doğru görülmemiştir....
Davalı (birleşen davada davacı) vekili, asıl davaya cevap dilekçesinde ve birleşen davada dava dilekçesinde; el yazılı vasiyetnamenin geçerli olabilmesi için düzenleme yerinin belirtilmesi ve el yazısı ile yazılması gerekeceğini, el yazısı vasiyetnamenin yasadaki unsurları taşımadığını, ayrıca tapuya kayıtlı gayrimenkullerde mahfuz hisseye tecavüz edildiğini ileri sürerek; öncelikle asıl davanın reddi ile vasiyetnamenin iptalini, iptal edilmemesi durumunda ise saklı pay ve tasarruf nisabının hesaplanarak, vasiyetnamenin tenkisine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
Ereğli Sulh Hukuk Mahkemesi'nin 19/02/1988 tarih 1987/16 E.-1988/2 K. sayılı kararı ile açılıp okunduğunu ileri sürerek, dava konusu vasiyetnamenin tenfizi ile, 426 parsel sayılı taşınmazın davacı ... adına, vasiyetname ve murisin vefat tarihinde henüz kadastro işlemleri tamamlanmış olan 53 parselin (yeni 123 ada 81 parsel) ise yarısının davacı ..., diğer yarısının ... mirasçıları olan diğer davacılar adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmesini talep etmişlerdir. Davalılar ... davanın reddini dilemişler, davalı ... ise süresinde sunmadığı cevap dilekçesi ile zamanaşımı itirazı ile davanın reddine karar verilmesini istemiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ Dava dilekçesinde mirasbırakan ...e ait 31.10.1997 tarihli vasiyetnamenin yerine getirilmesi istenilmiştir. Mahkemece davanın kabulü cihetine gidilmiş, hüküm davalılar vekili tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Mirasbırakan...’ün, vasiyet ettiği mallarından başka mal varlığının bulunup bulunmadığı tarafların açıklamalarına başvurulmak suretiyle düzenlenecek tutanakla tespit edilip, var ise taşınmazların tapu kayıtları ile vasiyetnameye konu edilen taşınmazların tesis tarihinden itibaren tüm tedavüllerini gösterir tapu kayıtlarının ilgili Tapu Sicil Müdürlüğünden getirtilerek dosya içerisine konulması ve ondan sonra temyiz incelemesi yapılmak üzere gönderilmesi için dosyanın mahkemesine GERİ ÇEVRİLMESİNE, 23.05.2011 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Davalılar; davaya konu vasiyetnamenin iptali için dava açtıklarını, iptal davasının bekletici mesele yapılması gerektiğini, o dava kesinleşmeden işin esasına girilemeyeceğini savunarak davanın reddini istemişlerdir. Mahkemece; vasiyetnamenin İstanbul 4. Sulh Hukuk Mahkemesinin 2015/20 E. sayılı dosyası ile açıldığı ve taraflara okunduğu, davalılar tarafından İstanbul 23. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2015/159 E. sayılı dosyası ile vasiyetnamenin iptali davası açıldığı, yargılamanın derdest olduğu, işbu davanın konusunun ise kesinleşmemiş bir vasiyete dayanarak tapuların iptali ve tescili başka deyişle vasiyetin yerine getirilmesi olduğu, bu davanın açılabilmesi için kesinleşmiş bir vasiyetnamenin olması gerektiği ancak yargılamanın derdest olması nedeni ile vasiyetin halen kesinleşmemiş olduğu gerekçesi ile davanın dava şartı yokluğu nedeni ile usulden reddine karar verilmiş; karar, davacı tarafından temyiz edilmiştir....