WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF NEDENLERİ: Davacılar vekili istinaf dilekçesinde, davalı taraf cevap dilekçesinde Tenkis Def’inde bulunmadığını, 04.04.2019 tarihli celsede tenkis def’inde bulunulduğu iddiasına karşı çıkıldığını, davalı tarafça Erzurum 1.Sulh Hukuk Mahkemesinin 2017/76 Esas,2017/425 Karar sayılı kararı ile açılıp okunan ve 21.09.2017 tarihinde kesinleşen vasiyetnameye karşı, kesinleşme tarihinden itibaren 1 yıllık hak düşürücü süre içerisinde Tenkis davası açılmadığını, yerel mahkemede vasiyetnamenin tenfizi talebi olmakla tenkis iddiasının def’i yoluyla ileri sürülmesi, yerel mahkemece davalının Tenkis def’inde bulunulduğunu, davalının saklı payının korunmasına karar verilerek vasiyetnamenin tenfizine karar verilmesinin yasaya ve hukuka uygun olmadığını, yerel mahkemenin murisin eşine mirasından malvarlığı bırakmadığı yönünde ki gerekçesinin yerinde olmadığını, muris T9 davalı eşine, Erzurum ili, Yakutiye ilçesi, İstasyon Mahallesi, Kıllonam Mevkii, Pafta No:27,Ada No:11,Parsel...

TMK. 571/son maddesine göre; "Tenkis iddiası, def'i yoluyla her zaman ileri sürülebilir" Vasiyetnamenin tenfizi davalarında da tenkis def'i her zaman ileri sürülebilir. Somut olayda; davalı vekilinin cevap dilekçesinde belirtilen "saklı paya müdahale edecek şekilde oğlu olan davacıya taşınmazını bıraktığı" beyanın değerlendirilerek tenkis def'i ile ilgili olumlu-olumsuz bir karar verilmeden yazılı şekilde eksik inceleme ve araştırma ile hüküm tesisi doğru görülmemiş, hükmün bu nedenle bozulması gerekmiştir. Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 24.10.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

    a verilmesine, muri.....kendi adına kayıtlı .....14 pafta 1092 parsel sayılı taşınmazı 12.10.2009 tarihinde yapılan satış ile ............. sattığı bu taşınmaz yönünden vasiyetten döndüğü anlaşılmakla bu taşınmaz yönünden vasiyetnamenin tenfizi talebinin reddine karar verilmiş, hüküm; davalılardan ... tarafından temyiz edilmiştir. Dava; mirasbırakan ....... ait belirli mal vasiyetinin yerine getirilmesi istemine ilişkindir (TMK. md. 600). TMK' nun 559/2. maddesi gereğince; iptal davası açma hakkı olan mirasçı, vasiyetnamenin hükümsüz olduğu iddiasını, def'i yoluyla her zaman ileri sürebilir. Aynı kanunun 571/3. maddesi hükmü uyarınca; saklı pay sahibi mirasçı tenkis iddiasını, def'i yoluyla her zaman ileri sürebilir. Somut olayda; davalılardan ...'...

      Tenkis iddiası, def'i yoluyla her zaman ileri sürülebilir." hükmünü içermektedir. Yukarıda açıklanan maddelerde; ölüme bağlı bir tasarruf olan vasiyetnamenin iptali ve tenkisi davalarını açmak için belirtilen süreler, hak düşürücü süre olarak düzenlenmiştir. Ancak gerek 559.maddenin 2.fıkrasında, gerekse 571.maddenin 3.fıkrasında; vasiyetnameye ilişkin açılmış bir davada hükümsüzlük ve tenkis iddiasının, defi yoluyla her zaman ileri sürülebileceği belirtilmiştir. Bu açıklama ışığında davacı yanın tenkis def'inin ileri sürülme şekli zamanına dair itirazlarının yerinde olmadığı anlaşılmıştır. (bknz. Yargıtay 3. H.D.2018/4017 E. 2018/7697 K. Sayılı ilamı) Ancak yerel mahkemece davalının saklı payının korunmak suretiyle tapu iptal ve tescil hükmü tesis edildiği görülmekle birlikte tenkis iddiasına dair yeterli inceleme yapılmadığı anlaşılmaktadır....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : VASİYETNAMENİN İPTALİ-TENKİS Taraflar arasında görülen davada; Davacılar, miras bırakanları ...'ın tüm mal varlığını davalı kızına vasiyet ettiğini, vasiyetnamenin yasal koşulları taşımadığını ileri sürerek vasiyetnamenin iptali veya tenkis isteğinde bulunmuştur. Davalı, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, vasiyetnamenin iptali isteminin reddine, tenkis isteğinin kabulüne karar verilmiştir. Karar, davalı vekili tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi ...'un raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp, düşünüldü. -KARAR- Dava vasiyetnamenin iptali veya tenkis isteğine ilişkindir. Mahkemece tenkis isteği yönünden davanın kabulüne karar verilmiştir. Dosya içeriğinden ve toplanan delillerden, tarafların miras bırakanı ...'...

        a ait belirli mal vasiyetinin yerine getirilmesi istemine ilişkindir(TMK. md. 600).TMK' nun 559/2. maddesi gereğince; iptal davası açma hakkı olan mirasçı, vasiyetnamenin hükümsüz olduğu iddiasını, def'i yoluyla her zaman ileri sürebilir.Aynı kanunun 571/3. maddesi hükmü uyarınca; saklı pay sahibi mirasçı tenkis iddiasını, def'i yoluyla her zaman ileri sürebilir.Somut olayda; mirasbırakanın oğlu olan davalılardan ..., mirasbırakanın 72 yaşında olup, okuma yazma bilmediğini, davaya konu vasiyetnamenin şekil unsurlarının yerinde olmaması ve muvazaa nedeniyle geçersiz olduğu ayrıca vasiyetname ile saklı payına tecavüz edildiğini bildirerek; hükümsüzlük ve tenkis iddialarını, def'i yoluyla ileri sürmüştür....

          Mahkemece; vasiyetnamenin açılması dosyasında mirasçılara henüz tebligatların yapılmadığı ve bu sebeple vasiyetnamenin tenfizi davası açılması için gerekli yasal sürelerin dolmadığı gerekçesiyle, usulüne uygun açılmayan davanın reddine dair verilen karar, davacıların temyizi üzerine Dairece verilen 19.11.2012 tarihli ve 2012/17795 Esas 2012/23824 Karar sayılı kararla; vasiyetnamenin yerine getirilmesi için gerekli olan vasiyetnamenin açılmasına ilişkin şartın gerçekleştiği, vasiyetnamenin davalıya okunduğu tarih ile işbu dava tarihi arasında vasiyetnamenin iptali için öngörülen sürenin dolduğu, davalı tarafça vasiyetnamenin iptaline yönelik dava açıldığının da ileri sürülmemiş olması nedeniyle davanın esasına girilerek taraf delillerinin usulünce toplanılıp değerlendirilmesi ve sonuca göre bir karar verilmesi gerekçesiyle bozulmuş, bozma ilamına uyan mahkemece; davalı tarafça verilen cevap dilekçesinde vasiyetnamenin iptali ve tenkisi def'i olarak ileri sürülmüş ise de, vasiyetnamenin iptali...

            Mahkemece; dosya üzerinde inceleme yapılmış, vasiyetnamenin tenfizi davasının anacak vasiyetnamenin iptali davası açılabilmesi için yasada öngörülen bir yıllık süre geçtikten sonra açılması halinde dinlenebileceği, eldeki davada vasiyetnamenin iptali davasının açılabilmesi için gereken sürenin dolmadığı, bu nedenle vasiyetnamenin tenfizi davası bakımından dava açma şartının henüz gerçekleşmediği gerekçesiyle, davanın, dava şartı yokluğundan reddine karar verilmiş, hüküm, davacılar tarafından temyiz edilmiştir. Dava; vasiyetnamenin tenfizi istemine ilişkindir....

              Dava, vasiyetnamenin tenfizi ile vasiyetnameye konu taşınmazın muris adına olan tapu kaydının iptali ve davacı adına tescili istemine ilişkindir. Temyize konu uyuşmazlık; davalının, tenfiz davasının yargılaması sırasında tenkis def'ini ileri sürüp süremeyeceği noktasında toplanmaktadır. 4721 sayılı MK'nun 571/3. maddesi uyarınca, tenkis iddiası, def'i yoluyla her zaman ileri sürülebilir. Davalı ...'in babasının mirasında kendisinin de hakkı olduğu şeklindeki beyanı tenkis def'i niteliğinde olup, mahkemece; tenkis iddiasının def'i yoluyla her zaman ileri sürülebileceği kuralı gereğince, davalının tenkis def'i hakkında gerekli inceleme ve araştırma yapılmak suretiyle ve hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken, bu yön dikkate alınmaksızın, eksik inceleme ve araştırma ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiş, bu husus bozmayı gerektirmiştir....

                in vasiyetnamenin iptali ve tenkis için İstanbul Anadolu 12. AHM'nin 2010/460 Esas sayılı dosyasında görülen davayı açtığı, ancak vasiyetnamenin iptali talebinden vazgeçtiğini, talebinin tenkis istemi olarak kaldığını ve para seçimlik hakkını kullandığını, ödemeyi ise 27.3.2013 tarihinde yaptığını, ancak tenkis davası devam ederken kötüniyetli olarak adına intikal yaptırdığını ve aynı gün taşınmazı diğer davalı şirkete sattığını, şirket yetkililerinin taşınmazın mülkiyeti hususunda ihtilaf olduğunu bilmelerine rağmen satın aldıklarını ileri sürerek taşınmazın tapusunun iptaline, vasiyetnamenin tenfizine, olmazsa davalı ... yönünden satış tarihindeki değer üzerinden tazminata karar verilmesini istemiştir. Davalı şirket, davacıya belirli mal vasiyet edildiğini, şahsi hak sahibi olduğunu, malın elden çıkması halinde vasiyet alacaklısının ancak mirasçıdan malın bedelini isteyebileceğini, satışın gerçek olduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur....

                  UYAP Entegrasyonu