Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ Taraflar arasındaki vasiyetnamenin iptali-tenkis davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, iptal isteğinin reddine, tenkis isteğinin kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü. Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı; davalı ile ortak murisi ... tarafından ... Noterliğince düzenlenen 15/08/2007 tarihli ve ... yevmiye nolu vasiyetname ile, ... ili ... ilçesi... Mahalle ... Sokakta bulunan 350 ada 6 parsel sayılı taşınmazdaki arsa, kargir ev ahır ve üzerindeki tüm müştemilatın davalı kız kardeşi...'...

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TENKİS Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay’ca incelenmesi istenilmekle, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu: GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ: Davacılar; tarafların ortak miras bırakanı olan ...'ın ölüm tarihinin 15.10.1997 olduğunu, murisin sağlığında noterde düzenlettirdiği 07.08.1997 tarihli vasiyetname ile malvarlığının tamamına yakın bölümünü davalıya bıraktığını, yapılan bu vasiyetname ile saklı paylarının zedelendiğini, saklı paylarına yapılan tecavüzün yasal faizi ile birlikte tenkisine karar verilmesini talep etmişlerdir. Davalı, murisin yaptığı vasiyetname ile malvarlığını mirasçıları arasında taksim etttiğini, saklı pay ihlalinin olmadığını belirterek davanın reddinin gerektiğini savunmuştur....

      İlk derece mahkemesince, murisin ölüm tarihi olan 11/12/2015 tarihinde dava konusu taşınmaz hissesinin terekeye dahil olmadığı anlaşıldığından; vasiyetnamenin iptali ve ivazlı ve geçerli bir temlike dayalı hukuki işlem nedeniyle tenkis talep edilemeyeceği nedeniyle ( Yargıtay HGK. 13/04/2011 T. 2011/1- 701 E. 2011/130 K.) tenkis davasının reddine, davacı vekili tarafından T8 ve Kazım Çalışkan davaya dâhil edilmiş ise de dahili davalılar aleyhine usulüne uygun olarak açılmış tenkis davası bulunmadığından karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir....

      Buna göre, Bölge adliye mahkemesince, tenkis davasının süresinde açıldığı kabul edilerek mirasbırakanın terekesinin ölüm tarihindeki bıraktığı değerlere ilişkin olduğu ve ölüm tarihi itibariyle mevcut terekesinin bulunmadığı, diğer davalıların ise lehine vasiyetname düzenlenmemiş olduğundan saklı pay ihlali nedeniyle tenkis talebinin yöneltilemeyeceği gerekçesiyle; davanın, davalı vakıf yönünden reddine, diğer davalılar yönünden ise pasif husumet yokluğu nedeniyle reddine karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile hak düşürücü süre yönünden davanın reddine karar verilmesi doğru görülmemiştir. Ne var ki, bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, sonucu itibariyle doğru bulunan bölge adliye mahkemesi kararının gerekçesinin değiştirilerek ve düzeltilerek onanması, HMK'nın 370 inci maddesinin dördüncü fıkrası hükmü gereğidir....

        Noterliğinde düzenlediği 30.05.2006 tarihli düzenleme şeklindeki vasiyetnameyle çekişme konusu taşınmazları davalıya ve dava konusu edilmeyen bir kısım taşınmazlarını da diğer mirasçılarına vasiyet ettiği, 22.12.2011 tarihinde vasiyetnamenin açıldığı, dava konusu taşınmazların halen muris adına tapuda kayıtlı olduğu, davacıların vasiyetname nedeniyle saklı paylarının ihlâl edildiğini ileri sürerek yasal süre içerisinde tenkis isteğiyle eldeki davayı açtıkları anlaşılmaktadır. Mirasbırakanın vasiyetname ile yaptığı temlikler mutlak suretle tenkise tabidir. Ancak mahkemece, mirasbırakanın tüm malvarlığı tespit edilmeden ve tenkis yönünde bilirkişi incelemesi yaptırılmadan eksik incelemeyle karar verilmiştir. Bilindiği üzere, tenkis davaları ihlâl edilen saklı payın temin edilmesi amacını taşımaktadır....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : VASİYETNAMENİN İPTALİ VE TENKİS Taraflar arasında birleştirilerek görülen davada; Davacılar, mirasbırakan ...’nin alt soy mirasçıları olduklarını, mirasbırakanın noterde düzenlenen 29.11.2007 tarihli vasiyetname ile dava konusu 5658 parsel sayılı taşınmazı davalı Vakfa bıraktığını, mirasbırakanın okur-yazar olmadığı halde "okur yazar" olduğu belirtilerek vasiyetname düzenlendiğini, gözlerinin iyi görmediğini, zaman zaman hafıza kaybı yaşadığını ileri sürerek vasiyetnamenin iptalini veya TMK 504/2. maddesine göre düzeltilmesini, olmadığı taktirde tenkisini istemişler; bozmadan sonra açılan ve birleştirilen davada, bilirkişi raporunda her birinin saklı payına isabet eden tenkis bedelinin 203.965,87 TL olarak hesaplandığını, asıl davada talep edilen tenkis bedelinin düşülmesi sonucu kalan ve her biri için ayrı ayrı 195.632,53 TL tenkis bedelinin ödenmesini istemişlerdir....

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVATÜRÜ:TENKİS Taraflar arasında görülen tenkis davası sonunda, yerel mahkemece davanın reddine ilişkin olarak verilen karar davacı vekili tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi ...'ın raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü; KARAR- Dava, vasiyetnamenin iptali ve tenkis isteğine ilişkindir. Davacı, mirasbırakanı babası...'ın 21.06.2004 tarihinde düzenlediği vasiyetnamenin ölümünden sonra 01.06.2011 tarihinde açıldığını, babasının vasiyetname verdiği tarihte temyiz kudretinden yoksun olup vasiyetname düzenlemeye ehil olmadığını, aynı zamanda bu vasiyetname ile saklı payının da ihlal edildiğini ileri sürerek vasiyetnamenin iptali, olmazsa tenkise karar verilmesini istemiştir....

              Vasiyetname tanıklarının vasiyetname içeriğine uygun olmayan beyanları hükme esas alınmamalıdır. Buna göre mahkemece; beyanı hükme esas alınan tanıklardan ... aynı zamanda vasiyetname tanığı olup yukarıda açıklandığı üzere vasiyetname içeriğine uygun olmayan beyanları hükme esas alınmamalıdır. Kaldı ki; beyanı hükme esas alınan diğer tanık Hülya Keçeci de ...'...

                Vasiyetname ile ilgili tenkis davalarında hak düşürücü süre vasiyetname açılması tarihinde başlar. (TMK 571/1. madde) Somut olayda vasiyetnamenin 06.10.2009 tarihinde açılıp okunduğu, eldeki davanın ise 09.10.2013 tarihinde açıldığı gözetildiğinde tenkis isteğinin hak düşürücü süre nedeniyle reddi gerekirken değinilen husus gözardı edilerek yazılı şekilde karar verilmiş olması doğru değildir. Davalının yerinde bulunan temyiz itirazının kabulü ile hükmün (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK'un 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, bozma nedenine göre davacının temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 08.10.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

                  CEVAP Davalılar vekili cevap dilekçesinde özetle; davaya konu vasiyetnamenin şekil şartları yönünden geçerli bir vasiyetname olduğunu, murisin akli melekelerinin yerinde olduğuna dair rapor çerçevesinde tanıklar ve noter huzurunda yapıldığını, dolayısıyla vasiyetnamenin iptali talebinin reddinin gerektiğini, tenkis talebi yönünden ise davacının saklı payının ihlali söz konusu olmadığından tenkis talebinin de reddinin gerektiğini belirterek netice olarak davanın reddini talep etmişlerdir. III....

                    UYAP Entegrasyonu