"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Vasiyetnamenin Tenfizi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hükmün temyizen mürafaa icrası suretiyle tetkiki istenilmekle duruşma için tayin olunan bugün *temyiz eden ... tebligata rağmen gelmedi. Karşı taraf ... vekili Av. ... geldi.Diğer davalılar tebligata rağmen gelmedi. Gelenin konuşması dinlendikten sonra işin incelenerek karara bağlanması için duruşmadan sonraya bırakılması uygun görüldü. Bugün dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre yerinde bulunmayan bütün temyiz isteğinin reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA,duruşma için takdir olunan 550 YTL vekalet ücretinin davalı ......
Bu durumda, lehine mal vasiyet edilen, şahsi hakka dayanarak, vasiyetnamede lehine vasiyet edilen malın adına tescili için vasiyetnamenin tenfizi davası açması gerekir.Somut olayda, sözü edilen vasiyetname ile muayyen mal vasiyetinde bulunulmuştur. Davacılar, öncelikle dava konusu taşınmazın adlarına tescilini (açacakları vasiyetnamenin yerine getirilmesi (tenfizi) davası ile) sağlamalılar, bundan sonra (taşınmazın mülkiyeti adlarına geçtikten sonra) davalının, taşınmazı; halâ kullanmaya devam ettiğinden bahisle iş bu men'i müdahale ve ecrimisil talepli davayı açmaları gerekir....
Somut olayda, vasiyetname içeriğine göre, muris, davacıları mirasçı atamamış, kızları T1 Melahat Cengiz, torunu T4 ve eşi T5'e vasiyet ettiği gayrimenkuller dışındaki diğer gayrimenkullerini eşit hisselerle davacılara vasiyet etmiştir. Diğer bir anlatımla, vasiyetname; muayyen mal vasiyeti niteliğindedir ve davacıların davayı açmakta hukuki menfaati bulunmaktadır. Bu itibarla; yukarıda belirtilen hususlar değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerektiği halde, eksik inceleme sonucu yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olduğundan, davacılar vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile 6100 sayılı HMK'nın 353/1- a maddesi gereğince yerel mahkeme kararının kaldırılmasına ve davanın yeniden görülmesi için dosyanın yerel mahkemeye gönderilmesine, kaldırma kararının niteliği gereği, davacılar vekilinin sair istinaf itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....
Maddesinde mirasbırakanın yeni bir vasiyetname yaparak önceki vasiyetnameden her zaman dönebileceği öngörüldüğünü, notere tevdi edilen fotokopi vasiyetname ile muris gerçekten arzusunu ortaya koymuş ve en son aşamada geçersiz bir vasiyetname bıraktığını, bu tarihten sonra düzenlenmiş bir vasiyetname olmadığını, bu nedenle açılan davanın reddi gerektiği düşüncesinde olduklarını, özetle yasa ve usule aykırı ilk derece mahkeme kararının kaldırılmasını ve davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. E)DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE; Dava, vasiyetnamenin açılması istemine ilişkindir. İlk derece mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiş, karara karşı mirasçılar vekili ve davalı vekili istinaf yoluna başvurmuştur. Türk Medeni Kanunun 596....
Hemen belirtelim ki; Hukuk Genel Kurulu'nun ....02.1991 gün, 648-65 sayılı kararında da açıkça vurgulandığı üzere, vasiyetnamenin tenfizi diye adlandırılan davalar, bir ayni hakkın tesisi için değil, yalnızca Sulh Hukuk Mahkemesi'nce açılan vasiyetnamenin, TMK.nun m.595 ve izleyen maddelerinde ( TMK.nun 535 ve izleyen maddelerinde ) düzenlenen tebliği işlemlerinin tamamlanmasından ve gerekli yasal sürelerin geçmesinden sonra, herhangi bir itiraza uğramadığı ve iptalinin istenmediği bu nedenle de kesinleşmiş olduğunun tesbiti içindir. Diğer bir anlatımla "Vasiyetnamenin tenfizi, vasiyetnamenin açılıp itiraza uğramadığı veya yapılan itirazların sonuçsuz kaldığının tesbitinden ibarettir. Bu tesbit başlı başına ayni bir hakkın geçirimini sağlamaz....
Vasiyetname geçersiz bile olsa Sulh Hukuk Mahkemesine teslim edilmelidir. Vasiyetnameyi teslim alan sulh hukuk hakimi; teslim edilen vasiyetnameyi derhal incelemek; gerekli koruma tedbirlerini derhal almakla yükümlüdür. Vasiyetname, geçerli olup olmadığına bakılmaksızın tesliminden başlayarak bir ay içinde mirasbırakanın yerleşim yeri Sulh Hukuk Mahkemesi Hakimi tarafından açılır ve ilgililere tebliğ olunur. Bilinen mirasçılar ve diğer ilgililer vasiyetnamenin açılması sırasında diledikleri takdirde hazır bulunmak üzere çağrılır. Miras bırakanın sonradan ortaya çıkan vasiyetnameleri için de aynı işlemler yapılır....
Bu tesbitler neticesinde eğer vasiyetname açılmamış ise tenfiz istenemeyeceğinden dava şartı yokluğu nedeniyle davanın reddine karar verilmeli, şayet vasiyetname açılıp bunun üzerine iptal davası açılmış ise, bu dava bekletici mesele yapılmalı, şayet vasiyetname açılmış, tüm mirasçılara tebliğ edilmiş ve iptal davası açılmamış ise vasiyetname kesinleşeceğinden tenfize karar verilmelidir.Somut olayda; mahkemece temyize konu reddedilen kısım yönünden dava konusu vasiyetnamenin açılıp açılmadığı, iptal davasına konu edilip edilmediği, vasiyetnamenin kesinleşip kesinleşmediği araştırılmadan eksik inceleme ve araştırma ile yazılı şekilde hüküm tesisi doğru görülmemiş, bu nedenle hükmün bozulması gerekmiştir....
Vasiyetname geçersiz bile olsa Sulh Hukuk Mahkemesine teslim edilmelidir. Vasiyetnameyi teslim alan sulh hukuk hakimi; teslim edilen vasiyetnameyi derhal incelemek; gerekli koruma tedbirlerini derhal almakla yükümlüdür. Vasiyetname, geçerli olup olmadığına bakılmaksızın tesliminden başlayarak bir ay içinde mirasbırakanın yerleşim yeri Sulh Hukuk Mahkemesi Hakimi tarafından açılır ve ilgililere tebliğ olunur. Bilinen mirasçılar ve diğer ilgililer vasiyetnamenin açılması sırasında diledikleri takdirde hazır bulunmak üzere çağrılır....
Öte yandan Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 11.maddesinde; "Aşağıdaki davalar müteveffanın ikametgahı mahkemesinde görülür. 1.Terekenin taksimine ve kısmetin butlan ve feshine ve mirasçılar arasında terekenin idaresine ait iddialar, 2.Terekenin taksimi katisine kadar tereke aleyhine ikame olunan davalar… …." hükmü yer almaktadır. Uyuşmazlığın çözümünde bu iki maddenin birlikte değerlendirilip yorumlanması gerekmektedir. Buna göre; vasiyetnamenin yerine getirilmesi (tenfizi) ile ilgili dava; lehine vasiyet yapılan kişi tarafından doğrudan doğruya diğer mirasçılara (miras ortaklığına, terekeye) karşı açılıyorsa ve tereke taksim edilmemişse, bu davanın miras bırakanın yerleşim yeri mahkemesinde açılması gerekir. (Prof.Dr.Baki Kuru Hukuk Muhakemeleri Usulü 6.Baskı, 2001 c.1 s.491 vd., Prof.Dr.Necip Kocayusufpaşa adı geçen eser s.523)....
Noterliği’nin 23.06.2011 tarih ve 6027 yevmiye no’lu vasiyetname ile, 23 sayılı parsel üzerinde bulunan yapıyı üçe ayırmak suretiyle her bir payını çocukları ..., ... ve ...’a vasiyet ettiği, tenfizden önce intikal ve pay temliki ile halihazırda anılan taşınmazın ..., ..., ... ve ... adına elbirliği mülkiyet üzere kayıtlı olduğu, 125 ada 21, 22 ve 26, 133 ada 13, 129 ada 23, 107 ada 1, 108 ada 1, 133 ada 108 sayılı parseller; mirasbırakan ...’nin 27.03.2006 tarihli adi köy hibe senedi ile taşınmazlardaki paylarını oğulları ..., ... ve ...’e kayıtsız-şartsız bağışladığı, bu kapsamda kadastro çalışması ile ..., ... ve ... adına tescil edildiği, 125 ada 68, 148 ada 26 ve 133 ada 96 sayılı parseller; mirasbırakan ...’nin 27.03.2006 tarihli adi köy hibe senedi ile taşınmazlardaki paylarını oğulları ... ve ...’e kayıtsız-şartsız bağışladığı, bu kapsamda kadastro çalışması ile ... ve ... adına tescil edildiği, 153 ada 20 sayılı parsel; mirasbırakan ...’nin 15.10.2006 tarihli adi köy satış senedi...