B)DAVALININ CEVABININ ÖZETİ: Davalı T3 vekilinin 18/07/2017 havale tarihli cevap dilekçesinde özetle; Uşak1.Noterliği'nin 12/07/2012 tarihli düzenleme şeklindeki vasiyetnamesi ile her ne kadar Şükriye Tüyen'in ölümüne bağlı bir vasiyetname düzenlenmiş ise de, davacı tarafın dilekçesinde de kabul edip belirttiği gibi ölünceye kadar bakma şartı ile bir vasiyetname düzenlenmek istendiği açıkça ortada olduğunu, davacı ile davalı T3 ve ölü eşi Şükriye Tüyen vasiyetname düzenlemesi konusunda görüşür iken tamamen kendilerine bakabilecek durumda olduğunu, kendilerine günlük ihtiyaçlarında yardımcı olunması ve ileride tamamen bakıma muhtaç duruma düşmeleri durumunda kendilerine bakılması konusunda anlaştıklarını ve bunun üzerine bir vasiyetname düzenlenmesni kabul ettiklerini, davalı T3 ve Şükriye Tüyen kendilerinin yani ikisinin birden bakılması karşılığında bir vasiyet düzenlediklerini zannettiklerini ve tamamen iyiniyetli Şükriye Tüyen tarafından vasiyatname imzalandığını, dava konusu Uşak Merkez...
Davacıların dava dilekçesinde vasiyetnamenin tenfizi talebinde bulunduğunu; ancak netice ve talep kısmında hangi davacı bakımından hangi taleplerde bulunduğu hususunda taleplerini açık bir şekilde belirtmediğini, taleplerin açık ve net olmayışı şu hususta özellik arz ettiğini, c. Vasiyetnamenin hükümsüzlüğü def'inde bulunduklarını, resmî şekil şartlarına aykırı olarak vasiyetname yapıldığını ve murisin vasiyet yapma ehliyetine sahip olmadığını, d. Tüm mirasçılar adına tenkis def'inde bulunduklarını belirterek öncelikle davanın reddine, hükümsüzlük ve tenkis def'inin dikkate alınmasını istemişlerdir. 2. Davalı ... cevap dilekçesinde, vasiyetnamenin muris Nerzan tarafından hiçbir baskı altında olmaksızın kabul edildiğini, vasiyetnameye hiçbir itirazı olmadığını, davacıların vasiyetnameye bağlı kaldıklarını bildirmiştir. III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile vasiyetnamenin şeklen geçerli olduğu ve ...'...
Mahkemece; davacıya maddede belirtilen belgeleri sunması için kesin süre verilmesine rağmen sunmuş olduğu belgelerin mahkeme kararının aslı ve çevirisi olduğu, ancak diğer aranan belgelerin sunulmadığı, ayrıca davacının vasiyetnamenin tenfizini istediği ve çevirisi sunulan vasiyetname açılma kararında sadece ...in davacıyı tek mirasçısı olduğuna dair vasiyet bıraktığı, dava konusu taşınmazı bıraktığına dair herhangi bir açık beyanda bulunmadığı, ...in iradesinin tam olarak anlaşılamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş,hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava; vasiyetnamenin tenfizi istemine ilişkindir. Davanın usulden reddi, işin esasının incelenmesine engel teşkil eder....
Mahkemece aile mahkemesi sıfatı ile yapılan yargılama neticesinde; davanın kabulüne......arihli ve ......yevmiye sayılı vasiyetnamenin tenfizine,........parsel de kayıtlı 732 m2 taşınmazın muris ...... adına olan tapu kaydının iptali ile ..... de kayıtlı .....ğlu davacı ... adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiş, hüküm; davalılardan ... tarafından temyiz edilmiştir. 1- Aile Mahkemelerinin Kuruluş, Görev ve Yargılama Usullerine Dair 4787 sayılı Kanunun 4.maddesi uyarınca; 4721 sayılı Türk Medeni Kanunun ikinci kitabı ile (3.kısım hariç) 4722 sayılı Türk Medeni Kanunun Yürürlüğü ve Uygulama Şekli Hakkında Kanun kapsamındaki aile hukukundan doğan dava ve işler Aile Mahkemelerinde görülür. .........
Maddesine göre de "İlk derece mahkemesinde ileri sürülmeyen iddia ve savunma istinafta dinlenemez ve istinafta yeni delillere dayanılamaz." Dava; TMK'nun 600. maddesi uyarınca vasiyetnamenin tenfizi ile vasiyete konu taşınmazların davacı adına tesciline ilişkindir. Hukuk Genel Kurulunun 13.02.1991 gün, 1991/648- 65 sayılı kararında da açıkça vurgulandığı üzere, vasiyetnamenin tenfizi diye adlandırılan davalar, bir ayni hakkın tesisi için değil, yalnızca Sulh Hukuk Mahkemesince açılan vasiyetnamenin, TMK'nun 595 ve izleyen maddelerinde düzenlenen tebliğ işlemlerinin tamamlanmasından ve gerekli yasal sürelerin geçmesinden sonra, herhangi bir itiraza uğramadığı ve iptalinin istenmediği bu nedenle de kesinleşmiş olduğunun tesbiti içindir. Diğer bir anlatımla, vasiyetnamenin tenfizi, vasiyetnamenin açılıp itiraza uğramadığı veya yapılan itirazların sonuçsuz kaldığının tesbitinden ibarettir. Bu tesbit başlı başına ayni bir hakkın geçirimini sağlamaz. TMK.nun 514....
Dava konusu olan vasiyetname, bir iptal davasına konu olmuş ise, bu dava bekletici mesele yapılmalıdır. Vasiyetnamenin iptali davası sonucunda verilen hükmün kesinleşmesinin beklenilmesi ve ulaşılacak sonuç uyarınca bir karar verilmesi gerekir. Ne var ki, somut olayda; hem vasiyetnamenin tenfizi davası, hem de vasiyetnamenin iptali davaları, aynı mahkemede ve aynı dava dosyasında birlikte görülmüştür. Bu durumda, öncelikle, vasiyetnamenin tenfizi dosyasının tefrik edilerek, ayrı bir esasa kayıt edilmesi ve vasiyetnamenin tenfizi davası için, iptal ve tenkis davasının sonuçlanmasının bekletici mesele yapılması gerekecektir. Öyle ise, mahkemece; yukarıda açıklanan esaslar gözetilerek, yapılacak yargılama neticesinde hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme sonucu yazılı şekilde hüküm tesisi bozmayı gerektirmiştir. II-) Mahkemece ;".....
davacı adına tapuya kayıt ve tesciline, "A" harfi ile gösterilen 1.019,05 m²'lik kısmının "ahşap iki katlı ev ve bahçe" vasfı ile muris adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiştir....
Bu halde vasiyetnamenin usulünce açılıp okunmadığı ve vasiyetnamenin açılması dosyasının kesinleşmediği anlaşılmaktadır. Vasiyetnamenin tenfizi ve buna bağlı olarak tapu iptal ve tescil davası vasiyetnamenin açılıp okunduğu, itiraza uğramadan veya itiraz edilmiş ise itirazların reddedilmesi sonucunda kesinleştiğine dair bir tespit davasıdır. ( 3. Hukuk Dairesinin 2014/6665 E. - 2014/7406 K.) Davada, vasiyetname kesinleşmeden ve infaz edilebilir olmadan mahkemece, davanın zamanaşımı nedeniyle reddine karar verilmesi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 05.11.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; İlk derece mahkemesi kararının Türk hukukuna ve milletler arası hukuka aykırı olduğunu, M.Ö.H.U.K.51/2 uyarınca tenfizi istendiğini, İlk derece mahkemesi ve tenfizi değerlendiren istinaf mahkemesinin söz konusu Mirasçı tayin edilme işleminin, veraset niteliğinde olduğundan bahisle tenfizinin gerekli olmadığı yönünde karar verdiğini, ancak Tapu Müdürlüklerinde de İlgili yabancı devlette hazırlanan mirasçı tayini işleminin fiilen uygulanması mümkün olmamakla,durumun çözümsüz hale geldiğini, belirterek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını talep etmiştir....
Vasiyetname, geçerli olup olmadığına bakılmaksızın tesliminden başlayarak bir ay içinde mirasbırakanın yerleşim yeri Sulh Hukuk Mahkemesi Hakimi tarafından açılır ve ilgililere tebliğ olunur. Bilinen mirasçılar ve diğer ilgililer vasiyetnamenin açılması sırasında diledikleri takdirde hazır bulunmak üzere çağrılır. Miras bırakanın sonradan ortaya çıkan vasiyetnameleri için de aynı işlemler yapılır. ...... O halde sulh hakiminin görevi, vasiyetnameyi belirlenen günde açarak, açılıp okunduğunu tutanağa geçirilmesini ve tutanağın altının hazır bulunanlar tarafından imzalanmasını sağlamak ve böylece açılma ve okunma işleminin tespitine karar vermek ve kararla birlikte açılan vasiyetnamenin örneğini ilgililere tebliğ etmek, mirasçılara istekleri halinde bir mirasçılık belgesi vermek ve terekeye dahil malları yasal mirasçılara geçici olarak teslim etmek yahut resmi yönetimi emretmekten ibarettir....