ün vefatından sonra 16.10.2007 tarihinde açılan vasiyetnamesinin medeni kanunda yer alan vasiyetnamenin iptalini gerektiren koşulları taşıdığından vasiyetnamenin iptalini talep ettiklerini, davacının babasının vasiyetnameyi düzenlediği tarihten önce davalının zorlama ve korkutması neticesinde söz konusu vasiyetnamenin hazırlandığını, vasiyetnamenin miras bırakanın hür iradesini yansıtmadığını, her ne kadar vasiyetname düzenlendiği sırada miras bırakanın vasiyetname vermesine engel bir durumun bulunmadığı psikiyatri uzmanı tarafından belirtilmiş ise de miras bırakanın vücut sağlığının yerinde olmadığını, baskı altında vasiyetname düzenlemek zorunda kaldığını kanıtlayacaklarını, murisin vasiyetname düzenlediği sırada hukuken geçerli sayılacak yeterliliği bulunmadığını, yine Artvin Noterliği'nin 22.05.2005 tarih ... yevmiye numaralı düzenleme şeklindeki vasiyetnamesi incelendiğinde davacının murisinin Artvin merkezinde bulunan taşınmazlarının önemli bir bölümünü davalıya, Artvin merkez T.....
Asliye Hukuk Mahkemesinin 11/06/2019 tarih ve 2018/328 Esas, 2019/277 Karar sayılı hükmüne davalılar vekilinin istinaf başvurusunun esas incelemesinde; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: DAVA DİLEKÇESİNDE ÖZETLE: Osmaniye Sulh Hukuk Mahkemesi 2009/1338 E. 20015/526 karar sayılı kararı ile açılan muris tarafından 08/07/1984'te düzenlenen el yazılı vasiyetname uyarınca vasiyetnamede sadece kendisinin ve muris annesinin ismi geçmesi nedeniyle ilgili taşınmazların tapu kayıtlarının iptaline davacı adına kaydı ile muris annesinin mülkiyet hakkının korunmasına karar verilmesini talep etmiştir....
e ait 06.09.2005 tarihli vasiyetnamesinin tenfizi ile bu vasiyetname konusu Ahmetli Köyü 120 ve 121 parsel sayılı taşınmazların zilyetlik kayıtları ile taşınmaz üzerindeki yapıların davacı adına tescili istemine ilişkindir. 06.09.2005 tarihli ve 11738 yevmiye numaralı vasiyetname ile vasiyetçi (muris) A.. A..'in ölümünden sonra terekesini teşkil eden tüm malvarlığının sahibi olması için davacıyı mirasçı nasp ve tayin ettiğini bildirmiştir. Vasiyetnamede kullanılan "terekemi teşkil eden yurt içi ve yurt dışı menkul ve gayrimenkul bütün mallarımı hak ve alacaklarımı, paramı velhasıl mirasımın tümünü M.. A..'e bırakıyorum" şeklindeki ifadesi karşısında davacının atanmış mirasçı olduklarının kabulü gerekir....
Noterliği'nde 14.12.2010 tarih ve 42618 yevmiye numaralı vasiyetname düzenlediğini, murisin vasiyetnameyi ikinci eşi davalı ...'in baskısı ile düzenlediğini, vasiyetname tarihinde murisin 79 yaşında olup bilincinin yerinde olmadığını, murisin vasiyetnamede mirasçılarına bıraktığı Bağcılar'daki 1177 ada 6 parsel sayılı taşınmazın bir kısım hissesinin 1998 yılında bir kısım hissesini ise 2008 yılında davalıya muvazaalı olarak sattığını, ancak bu satış işlemini unutan murisin Bağcılar'da bulunan taşınmazı sanki kendisine aitmiş gibi davalılara taksim ederek vasiyet ettiğini, vasiyetname tarihinde murisin fiil ehliyetinin tam olmadığını, davacıların saklı paylarına tecavüz edildiğinden bahisle vasiyetnamenin iptalini, bu mümkün olmadığı takdirde davacıların saklı paylarının tenkisini talep etmiştir. 2. İlk Derece Mahkemesince 12.07.2021 tarihli tensip tutanağında tenkise yönelik talep tefrik edilmiştir. II. CEVAP Davalı davaya cevap vermemiştir. III....
Noterliğinin 08/04/2011 tarih ve 11825 yevmiye numaralı vasiyetname açılıp okunmakla, vasiyetnamenin açılıp kunduğunun tespitine, karar vermiş, karar davalı vekili tarafından istinaf edilmiştir. Vasiyetnamenin açılması; vasiyetname ile ilgili işlemlerden biri olup; vasiyetnamede bulunan tasarrufların içeriğinin anlaşılabilmesi ancak vasiyetnamenin açılmasıyla mümkündür. 4721 sayılı TMK'nın 596. maddesinde vasiyetnamenin mirasbırakanın yerleşim yeri sulh hakimi tarafından açılıp, ilgililere okunacağı, 597. maddesinde de, mirasta hak sahibi olanların herbirine gideri terekeye ait olmak üzere vasiyetnamenin kendilerine ilişkin kısımlarının onaylı bir örneğinin tebliğ edileceği hükme bağlanmıştır. Vasiyetname, geçerli olup olmadığına bakılmaksızın tesliminden başlayarak bir ay içinde mirasbırakanın yerleşim yeri Sulh Hukuk Mahkemesi hakimi tarafından açılır ve ilgililere tebliğ olunur....
Bu kapsamda murisin vasiyetname tarihinde fiil ehliyetine haiz olup olmadığı konusunda ... Kurumun rapor alındığı,verilen raporda murisin vasiyetname tarihinde fiil ehliyetine haiz olduğunun belirtildiği görülmektedir. Davacının iddiası kapsamında inceleme yapılarak rapor alındığı ve murisin vasiyetname tarihinde hukuki ehliyete haiz olduğu anlaşıldığına göre, davacının iddiasını ispatlayamadığı belirlenmektedir. Mahkemece; davacının iddiası kapsamında bulunmayan şekil şartlarının eksikliği nedeniyle davanın kabul edildiği anlaşılmaktadır. Davacının yargılama sırasında şekil şartlarının bulunmadığına ilişkin her hangi bir iddiası mevcut değildir....
nun, Noterde düzenlediği 30.05.1993 tarihli vasiyetname ile o tarihte tapusuz olan, daha sonra kadastro çalışmaları ile .... Köyü 138/A-15 ve 46 parsellerin yarı payını zaten sağlığında 18.07.2002 tarihinde ... adına tapuda devrettiğini, davacı ... payının ise adına tapuda işlenebilmesi için vasiyetnamenin tenfizini talep ve dava etmiştir. Davalılardan .... davanın reddini dilemiş, diğer davalılar yargılamaya katılmamış, cevap dilekçesi vermemişlerdir. Mahkemece; murisin sağlığında taşınmazları diğer davacı ...'e devrettiği, nihayetinde ½ payın yine murise intikal ettiği, TMK 544/2 fıkrası gereğince vasiyetname ile bağdaşmayacak şekilde sağlararası tasarrufla taşınmazın temlikinin vasiyetnameden rücu edildiğini gösterdiğini, bu nedenle davanın reddi gerektiğini, ayrıca somut olayda davacı ...'...
İlk Derece Mahkemesince; davaya konu vasiyetnamenin noter ve tanıklar huzurunda düzenlendiği, vasiyetnameni şekil şartlarını taşıdığı, ATK raporu dikkate alındığında vasiyetname bırakanın fiil ehliyetinin dava konusu vasiyetname düzenleme tarihinde tam olduğu, davacının vasiyetname düzenleyenin iradesinin sakatlandığını ispat edemediği, vasiyetnamenin şekil şartı bulunmakta olup ve geçerli bir vasiyetname olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir....
Davalılar Dilber Yaşakır ve T5 vekilinin 16/05/2017 havale tarihli dilekçesinde özetle; kamulaştırma kararının kesinleşme şerhinin bulunmadığını, bu nedenle talebin kabul edilemeyeceğini, vasiyetname taşınmazın ikinci katına özgü olarak düzenlenmiş ise de, kamulaştırma kararında taşınmazın ikinci katın değerinin ayrı olarak hesaplanmadığını, murise ait veraset ilamının verilen iki haftalık süre içerisinde sunulmadığını, vasiyetnamede geçen tapu bilgileri ile kamulaştırma dosyasındakilerin farklı olduğunu, tapu müdürlüğünden teyit alınması gerektiğini, vasiyetname açılması dosyasının henüz kesinleşmediğini, vasiyetname ile diğer mirasçıların saklı paylarının ihlal edildiğini, vasiyetnamenin iptali ile saklı payların korunmasına ilişkin dava haklarını saklı tuttuklarını, TMK' nın 557....
Bölge, Güngören Köyü Kartaltepe Mevkii, 16 pafta, 12326 parsel nolu taşınmazlardaki eşinden kendisine intikal eden hisselerinin tamamını oğlu T6 vasiyetle bıraktığını, müvekkilleri olan kızlarını vasiyet dışı bıraktığını, murisin vasiyetname düzenlenirken 72 yaşında olduğunu, vasiyetname düzenlenirken aldığı sağlık raporunun tam teşekküllü hastaneden alınmadığını, uzman doktor olmadan, alınan ilçede sadece pratisyen hekim tarafından verilen rapor olduğunu, vasiyetname düzenlenirken hisselerini vasiyet ile bıraktığı oğlunun baskısı altında vasiyetnameyi düzenlediğini, işlem tarihinde hukuki işlem ehliyetine sahip olmadığını, okuma yazma bilmediğini ve davalı tarafından kandırılarak vasiyetnameye imza attığını, vasiyetnamenin yetkili memur tarafından değil geçici memur tarafından düzenlendiğini, ayrıca vasiyetname düzenlenirken tanık olan kişilerin vasiyetnamenin kendi önlerinde resmi memur tarafından vasiyetçiye okunduğunu beyan ettiklerine dair yazının vasiyetnamede geçmediğini, bu sebeple...