Noterliği tarafından düzenlendiği, murisin vasiyetname ile bütün malvarlığını mirasçıları arasında paylaştırdığı, 3.sayfada tanıkların; murisin vasiyetnameyi kendi önlerinde okuduğu, son ve gerçek isteklerine uygun olduğunu beyan ettiğini ve murisi bu işlemi yapmaya ehil gördüklerini beyan edip imzaladıkları anlaşılmaktadır. Vasiyetname tanıkları ... ve ...'nın mahkemede verdikleri ifadelerde, notere gittiklerinde vasiyetnamenin hazır olduğunu, sadece düzenlenen belgeye imza attıklarını beyan etmişlerdir. Davada, tenkis koşulları da dikkate alınarak vasiyetnamenin iptali talep edilmektedir. TMK'nun 557.maddesinde; vasiyetnamenin iptal sebepleri sınırlı olarak sayılmıştır. 4.fıkrada "Tasarruf kanunda öngörülen şekillere uyulmadan yapılmış ise iptal edilir." denilmektedir. Dava konusu 20.01.2009 tarihli vasiyetnamenin noterin ve tanıkların huzurunda kanunun aradığı şekil şartlarına uygun olarak yapıldığı vasiyetname içeriğinden anlaşılmaktadır....
ya vekaletname vermek iradesi ile notere gittiği; ancak, burada sözleşmenin niteliğinde hataya düşerek vasiyetname düzenlediği, bu durumun esaslı bir hata olduğu, TMK'nun 557.maddesine göre, ölüme bağlı tasarrufun yanılma sonucunda yapılması halinde bu ölüme bağlı tasarrufun iptalinin istenebileceği, dosya kapsamında toplanan bütün deliller dikkate alındığında, murisin, maliki olduğu taşınmazların neredeyse tamamını vasiyetname ile davalıya bıraktığı, murisin bakımını davacılardan ... ve ailesinin üstlendiği, murisin, davalı haricindeki diğer mirasçılarını mirastan mahrum bırakmasını gerektirir hiç bir durumun mevcut olmadığı, bu hususlar dikkate alındığında, murisin, sözleşmenin niteliğinde hataya düşerek vasiyetname düzenlendiği anlaşılmakla, davanın kabulüne karar vermek gerekmiştir, gerekçesiyle" davanın kabulü ile, .... düzenlenen 10.06.2008 tarih ve 1221 yevmiye numaralı .... ait düzenleme şeklinde vasiyatneminin iptaline karar verilmiş, hüküm davalı vekili...
ın terekesinin tespiti talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; terekeden el çekilmesine dair verilen 15.12.2015 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi ihbar olunan Hazine vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, terekenin korunması amacıyla tespiti talebine ilişkindir. İhbar eden ..., muris ...’ın 12.08.1998 tarihinde vefat ettiğinden bahisle terekesinin tespitini talep etmiştir. Mahkemece, terekeden el çekilmesine; dosyada mevcut bankalarda yer alan 13.729,64TL bedelin 5/6’sı olan 11.441,36TL’nin mahsup mirasçı ...’a ödenmesine, kalan 1/6 hissenin 2.228,28TL’sinin Hazineye ödenmesine, 17 parsel sayılı taşınmazın muris adına kayıtlı 5/6 hissesinin mahsup mirasçı ...’a vasiyetname ile bırakıldığının tespitine dair karar verilmiştir. Hüküm, ihbar olunan Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir....
Dairemizce öncelikle vasiyetname, atanmış mirasçı ve muayyen mal vasiyeti gibi mirasa ilişkin kavramların açıklanması gerekir. Türk Medeni Kanunu'nun 514/1.maddesinde miras bırakanın malvarlığının tamamında veya bir kısmında vasiyetname ya da miras sözleşmesi ile tasarrufta bulunabileceği, miras bırakanın üzerinde tasarruf etmediği kısmın yasal mirasçılarına kalacağı düzenlenmiştir. Ölüme bağlı tasarruflardan birisi olan vasiyetname ile mirasçı atanabileceği gibi mirasçı atamaksızın belirli bir mal bırakılması da mümkündür. Vasiyetname ile mirasçı atanmış ise atanan kişi "atanmış mirasçı" sıfatı kazanır ve murisin yasal mirasçıları ile birlikte tüm malvarlığı yönünden mirasçısı olur. Muris malvarlığının tamamını veya belirli bir oranını vasiyet etmeyip, vasiyetnamesinde belirli mallarını sayarak ölüme bağlı tasarrufta bulunmuş ise bu durumda "belirli mal bırakma" veya uygulamada daha çok kullanılan tabir ile "muayyen mal vasiyeti" söz konusudur....
imzaların istenerek, yazı ve imza incelemesi için Adli Tıp veya Emniyet Kriminal şubesine gönderilmesi olduğunu, yapılacak incelemede imza örneğinin vasiyetname üzerindeki imza ile benzer olmadığının görüleceğini bildirerek davaya konu 24.07.2014 tarihli vasiyetnamenin iptaline karar verilmesini talep etmiştir....
İstinaf Sebepleri Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; TMK'nın 557/2 nci maddesi gereği vasiyetname yapılması için murise baskı bulunup bulunmadığı, yanıltma olup olmadığına ilişkin yeterli araştırma yapılmadığı, miras bırakanın vasiyetname düzenlendiği tarihte gözlerinin görmediği belirtildiğinden, vasiyetname yapıldıktan sonra vasiyetnamenin miras bırakana okunup okunmadığı hususunun vasiyetname tanıklarından sorulmadığı, vasiyetname düzenleyen murisin vasiyetname düzenlediği sırada fiil ehliyetine sahip bulunup bulunmadığına ilişkin tüm tedavi evrakları, varsa sağlık dosyası sureti celbedilip Adli Tıp Kurumu İhtisas Kurulundan fiil ehliyetine ilişkin rapor alınmadığı, murisin bir an için tam bir temyiz kudretini haiz olduğu kabul edilse dâhi, davacı tanıklarının ifadelerinden murise kızı davacı tarafından çok iyi bir şekilde bakılmakta iken yurt dışından gelen oğlu tarafından alınıp kendi yanına götürüldüğü, bundan sonra dost ve akrabaları ile murisin görüştürülmediği, murisin...
"İçtihat Metni"Daire : SEKİZİNCİ DAİRE Karar Yılı : 1989 Karar No : 747 Esas Yılı : 1988 Esas No : 340 Karar Tarihi : 09/10/989 UĞRANILDIĞI İLERİ SÜRÜLEN ZARARIN TAZMİNİ İSTEMİYLE 2577 SAYILI YASADA BELİRLENEN SÜRELER İÇERİSİNDE TAZMİNAT DAVASI AÇILABİLECEĞİ, İDARİ YARGIDA TAZMİNAT MİKTARININ PARÇALARA BÖLÜNEREK FAZLAYA İLİŞKİN HAKLARIN SAKLI TUTULMASI SURETİYLE KISIM KISIM DAVA AÇILMASI OLANAĞI BULUNMADIĞI HK....
4926 SAYILI KANUNA AYKİRİLİKDURUŞMA AÇILMASI"İçtihat Metni" 1918 sayılı Kanuna muhalefetten sanıklar Mecit ve arkadaşları haklarında evrak üzerinde yapılan inceleme sonunda: Hükümlülüklerine dair, (Erciş Ağır Ceza Mahkemesinden verilen 23.7.2003 tarihli ek kararın Yargıtayca incelenmesi müdahil idare vekili tarafından süresinde istenilerek dava evrakı Cumhuriyet Başsavcılığının bozma isteyen 20.12.2003 tarihli tebliğnamesiyle daireye verilmekle dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü: Hükme dayanak olarak gösterilen Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 4.3.2003 gün ve 2003/24-20 sayılı kararında da belirtildiği üzere takdir hakkının kullanılması gereken hallerde incelemenin duruşmalı olarak yapılması zorunluluğu bulunmakta olup, somut olayda sanıkların eylemlerinin 4926 sayılı Yasanın hangi maddesine temas ettiği para cezasının ne miktar üzerinden belirleneceği, uygulamaya esas alınan sözü edilen yasanın 4/a-1 maddesi doğrultusunda eşyanın değerinin...
DURUŞMA AÇILMASI 5252 S. TÜRK CEZA KANUNUNUN YÜRÜRLÜK VE UYGULAMA ŞEKLİ ......
ÖLÜ KİŞİ ALEYHİNE DAVA AÇILMASI KAMULAŞTIRILAN TAŞINMAZ TAPUSUNUN İPTALİ TAPU KAYDININ YOL OLARAK TERKİNİKAMULAŞTIRMA KANUNU (2942) Madde 14KAMULAŞTIRMA KANUNU (2942) Madde 30 "İçtihat Metni"Taraflar arasındaki kamulaştırılan taşınmazın, tapulama tespiti sırasında başka bir şahıs adına tespit edildiği ve bu tespitin kesinleşmesi suretiyle tapuya tescili sağlandığından, Kamulaştırma Kanununun 36. maddesine göre davalı adına olan tapu kaydının iptali ile yol olarak terkini davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: Davanın reddine dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi, davacı idare vekilince verilen dilekçe ile istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü: - K A R A R – Dava, kamulaştırılan taşınmazın, tapulama tespiti sırasında başka bir şahıs adına tespit edildiği ve bu tespitin kesinleşmesi suretiyle tapuya tescili sağlandığından,...