"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 24.05.2004 gününde verilen dilekçe ile tapu kayıtlarında vakıf şerhinin terkini istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 24.01.2008 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı ... idaresi vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava; 3971, 3972 ve 3576 parseller tapu kaydındaki “Nevşehirli damat....” vakfı şerhinin terkini istemiyle açılmıştır. Davalı, kayıtlardan terkini istenen vakfın sahih ve kadim vakıf olduğunu, açılan davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, 3971 ve 3972 parsellere vakıf şerhi 10 yıllık hak düşürücü süre geçtiğinden, 3576 parsel kaydındaki vakıfın da gayri sahih vakıfa ait olduğu saptandığından açılan davanın reddine karar verilmiştir....
Bütün bunlardan anlaşılacağı üzere vakıf türünün belirlenmesi ve belirlenen vakıf türüne göre çekişmeli taşınmazda vakfın bir hakkının kalıp kalmadığının, taviz bedeli ödenip ödenmeyeceğinin vakıf şerhinin doğrudan kaldırılması gerekip gerekmediğinin hiçbir kuşkuya yer bırakmadan saptanması bu tür davalarda önem kazanmaktadır. Hal böyle olunca vakıflara ait tapu kaydı ilk tesisinden getirtilmeli, vakıf durumunu gösterir kayıtlar ve dayanılan diğer belgeler merciinden istenmeli, ... Genel Müdürlüğünden kayda işaret edilmiş vakfın türü hakkında bilgi alınmalı ve HUMK.nun 275. maddesi uyarınca yukarıdan beri sayılan ilkeleri kapsar biçimde Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi Medeni Hukuk kürsüsünden tayin olunacak bilirkişi görüşüne başvurularak sonucuna uygun bir hüküm kurulmalıdır....
Bütün bunlardan anlaşılacağı üzere vakıf türünün belirlenmesi ve belirlenen vakıf türüne göre çekişmeli taşınmazda vakfın bir hakkının kalıp kalmadığının, taviz bedeli ödenip ödenmeyeceğinin, vakıf şerhinin doğrudan kaldırılması gerekip gerekmediğinin, hiçbir kuşkuya yer bırakmadan saptanması bu tür davalarda önem kazanmaktadır. Hal böyle olunca, taşınmaza ait tapu kaydı ilk tesisinden getirtilmeli, vakıf durumunu gösterir kayıtlar ve dayanılan diğer belgeler merciinden istenmeli, ... Genel Müdürlüğünden kayda işaret edilmiş vakfın türü hakkında bilgi alınmalı ve HUMK.nun 275. maddesi uyarınca yukarıdan beri sayılan ilkeleri kapsar biçimde Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi Medeni Hukuk kürsüsünden tayin olunacak bilirkişi görüşüne başvurularak sonucuna uygun bir hüküm kurulmalıdır. Mahkemece, bu yönler üzerinde durulmaksızın 10 yıllık hak düşürücü sürenin geçtiğinden sözedilerek istemin hüküm altına alınması doğru değildir. Karar, açıklanan nedenlerle bozulmalıdır....
Bütün bunlardan anlaşılacağı üzere vakıf türünün belirlenmesi ve belirlenen vakıf türüne göre çekişmeli taşınmazda vakfın bir hakkının kalıp kalmadığının, taviz bedeli ödenip ödenmeyeceğinin vakıf şerhinin doğrudan kaldırılması gerekip gerekmediğinin hiçbir kuşkuya yer bırakmadan saptanması bu tür davalarda önem kazanmaktadır. Hal böyle olunca vakıflara ait tapu kaydı ilk tesisinden itibaren getirtilmeli, vakıf durumunu gösterir kayıtlar ve dayanılan diğer belgeler merciinden istenmeli, ... Genel Müdürlüğünden kayda işaret edilmiş vakfın türü hakkında bilgi alınmalı ve HUMK.nun 275. maddesi uyarınca yukarıdan beri sayılan ilkeleri kapsar biçimde bilirkişi görüşüne başvurularak sonucuna uygun bir hüküm kurulmalıdır. Mahkemece bu yönler üzerinde durulmaksızın dava yazılı bazı gerekçelerle reddedildiğinden karar bozulmalıdır. 2-Yukarıdaki bozma nedenine göre davalı idarenin temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesi gerekmemiştir....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar, arasındaki vakıf şerhinin terkini davasından dolayı mahal mahkemesinden verilen yukarıda gün ve sayısı yazılı hükmün; Dairemizin 11.02.2008 gün ve 2008/597-1427 sayılı ilamı ile onanmasına karar verilmişti. Süresi içinde davalı vekili tarafından kararın düzeltilmesi istenilmiş olmakla, dosya içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, tapu kaydındaki vakıf şerhinin terkini istemi ile açılmıştır. Davalı, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, dava kabul edilmiştir. Hükmü, davalı idare temyiz etmiştir. Karar Dairemizce onanmış, davalı ... idaresi karar düzeltme isteminde bulunmuştur. 5737 Sayılı ... Kanunu 27.02.2008 tarihli Resmi Gazetede yayınlanmış ve aynı tarihte yürürlüğe girmiştir....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar, arasındaki vakıf şerhinin terkini davasından dolayı mahal mahkemesinden verilen yukarıda gün ve sayısı yazılı hükmün; Dairemizin 11.02.2008 gün ve 2008/595-1425 sayılı ilamı ile onanmasına karar verilmişti. Süresi içinde davalı vekili tarafından kararın düzeltilmesi istenilmiş olmakla, dosya içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, tapu kaydındaki vakıf şerhinin terkini istemi ile açılmıştır. Davalı, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, dava kabul edilmiştir. Hükmü, davalı idare temyiz etmiştir. Karar Dairemizce onanmış, davalı ... idaresi karar düzeltme isteminde bulunmuştur. 5737 Sayılı ... Kanunu 27.02.2008 tarihli Resmi Gazetede yayınlanmış ve aynı tarihte yürürlüğe girmiştir....
Bütün bunlardan anlaşılacağı üzere vakıf türünün belirlenmesi ve belirlenen vakıf türüne göre çekişmeli taşınmazda vakfın bir hakkının kalıp kalmadığının, taviz bedeli ödenip ödenmeyeceğinin vakıf şerhinin doğrudan kaldırılması gerekip gerekmediğinin hiçbir kuşkuya yer bırakmadan 6100 sayılı HMK’nun 266. maddesi uyarınca yukarıdan beri sayılan ilkeleri kapsar biçimde bilirkişi görüşüne başvurularak ve özellikle Vakıflar İdaresinin dosyada yer alan yanıtı da dikkate alınarak saptanması, davanın bütün bunların sonucuna göre bir hükme bağlanması gerekir. Mahkemece bu yönler üzerinde durulmaksızın dava eksik inceleme ve araştırma sonucu reddedildiğinden, hüküm bozulmalıdır. SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, peşin yatırılan harcın istek halinde iadesine, 24.10.2011 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Bütün bunlardan anlaşılacağı üzere vakıf türünün belirlenmesi ve belirlenen vakıf türüne göre çekişmeli taşınmazda vakfın bir hakkının kalıp kalmadığının, taviz bedeli ödenip ödenmeyeceğinin vakıf şerhinin doğrudan kaldırılması gerekip gerekmediğinin hiçbir kuşkuya yer bırakmadan saptanması bu tür davalarda önem kazanmaktadır. Hal böyle olunca dava konusu 5221 ada 1 parselin tapu kaydı üzerinde "... ... ..." Vakfı şerhi bulunduğuna dair tapu kayıtları getirtilmiş ise de, bunun dışında dava konusu diğer parsellerin tapu kayıtları üzerinde vakıf şerhinin bulunduğunu gösteren kayıtlar ile vakıflara ait tapu kaydı ilk tesisinden getirtilmeli, vakıf durumunu gösterir kayıtlar ve dayanılan diğer belgeler merciinden istenmeli, ... Genel Müdürlüğünden kayda işaret edilmiş vakfın türü hakkında bilgi alınmalı ve HUMK.nun 275. maddesi uyarınca yukarıdan beri sayılan ilkeleri kapsar biçimde bilirkişi görüşüne başvurularak sonucuna uygun bir hüküm kurulmalıdır....
Bilahare dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Davacı, adına kayıtlı 18 ada 32 parsel sayılı taşınmazın bir kısmının yol ve yeşil alan olarak ayrılmasına rağmen taviz bedelinin taşınmazın tamamı üzerinden belirlendiğini ileri sürerek taviz bedelinin tespiti ve “... Vakfı” na ilişkin şerhin terkini isteğinde bulunmuştur. Davalılardan Hazine husumet itirazında bulunmuş, diğer davalı ise davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, davanın kabulü ile taviz bedelinin tespitine karar verilmiştir. Hükmü, davalılar Hazine ve idare vekili temyiz etmiştir. 1-Yapılan yargılamaya toplanan deliller ve dosya kapsamına göre davalıların aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde görülmemiş reddi gerekmiştir. 2-Dava, taviz bedelinin tespiti ve vakıf şerhinin kaldırılması isteğine ilişkindir Dava konusu parselin tapu kaydında, taşınmazın vakıf taşınmaz olduğu belirtilmiş olup bu husus tarafların da kabulündedir....
Bütün bunlardan anlaşılacağı üzere vakıf türünün belirlenmesi ve belirlenen vakıf türüne göre çekişmeli taşınmazda vakfın bir hakkının kalıp kalmadığının, taviz bedeli ödenip ödenmeyeceğinin, vakıf şerhinin doğrudan kaldırılması gerekip gerekmediğinin, hiçbir kuşkuya yer bırakmadan saptanması bu tür davalarda önem kazanmaktadır. Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 2007/3- 921 esas, 2007/939 karar, 2007/3- 755 esas, 2007/709 karar sayılı içtihatlarında ve Yargıtayın yerleşik içtihatlarına göre taşınmazdaki vakıf şerhine dayanılarak taviz bedeli istenebilmesi için ilgili vakfın sahih vakıflardan olması koşuluna bağlıdır....