Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Vakfı'nın 23.07.2016 tarihli ve 667 sayılı Kanun Hükmünde Kararname ile kapatılan ... arasında yer aldığı, incelemeye konu davanın vakfın kapatılmasından sonra 23.12.2016 tarihinde açıldığı, İlk Derece Mahkemesi tarafından; vakfın kapatılmasıyla birlikte vakıf yöneticilerinin (davalıların) yöneticilik vasıfları da kendiliğinden ortadan kalkmış olduğundan, davacı yanın, vakıf yöneticilerinin (davalıların) görevden alınması talebinin HMK'nin 114-h maddesi gereğince hukuki yarar yokluğu nedeniyle reddine karar verilmekle birlikte davalıların 5737 sayılı Yasa'nın 10. maddesinin 4. fıkrası uyarınca 5 yıl süre ile aynı ve başka bir vakfın yönetim ve denetim organında görev alamayacaklarına karar verilmiştir....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Dava dilekçesinde, vakıf yöneticilerinin görevden alınmaları istenilmiştir. Mahkemece davanın usulden reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili ile davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Dava dilekçesinde, davalı vakıf yöneticisinin görevden alınması istenilmiştir. Mahkemece davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı ve davalılardan Terzioğlu Vakfı vekilleri tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz istemlerinin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Dava, Türk Medeni Yasası Hükümlerine Göre Kurulan Vakıflar Hakkında Tüzük'ün 23. vd. maddelerine göre, davalı vakıf yöneticisinin vakıf senedinde yazılı ehil kişi olmadığı, yürürlükteki kanun ve nizamlara uymayarak ve genel olarak basiretli bir idareci gibi hareket etmediği, kusurlu hareketiyle vakfa zarar verdiği, vakıf personeline kötü davrandığı iddia edilen vakıf yöneticisinin görevden alınması istemine ilişkindir....

        Ancak; Davacı vekili 09.11.2007 tarihli dilekçesinde, vakfın amaçlarının gerçekleştirilmesi doğrultusunda yeterli derecede faaliyette bulunmayan, daha önceki teftiş ve denetleme raporlarında vakıf yöneticilerine yapılan ikazlara uygun olarak davranmayan, ikazları yerine getirmeyen davalı vakıf yöneticilerinin Türk Medeni Kanunu Hükümlerine Göre Kurulan Vakıflar Hakkında Tüzüğün 23.maddesinin birinci bendinin (g) fıkrası gereğince görevden alınmalarını istemiş ise de; yukarıda sözü edilen Tüzüğün 23.maddesinin birinci bendinin (g) fıkrasının, teftiş sırasında tespit edilen noksan ve yanlışlıkların tamamlanması ve düzeltilmesi için yapılan tebligata rağmen bunları yerine getirmemiş veya yerine getirdikten sonra yine tavsiyelere aykırı işlem yapmaya devam etmiş vakıf yöneticilerinin görevden alınabileceğini düzenlediği, oysa somut olayda dava dilekçesinde de belirtildiği gibi görevden alınmaya ilişkin olarak vakıf yöneticilerinin vakfın amaçlarının gerçekleştirilmesi doğrultusunda yeterli...

          "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Dava dilekçesinde vakfın dağılması ve yöneticilerinin görevden alınmaları istenilmiştir. Mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasal gerektirici nedenlere ve özellikle kanıtların takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre sair temyiz itirazları yerinde değildir. Ancak; Mahkemenin 10.04.2004 günlü kararını temyiz eden salt görevden alınması istenilen vakıf yöneticisi ... ... olduğu halde diğer vakıf yöneticilerini de kapsar şekilde tüm yöneticilerin görevden alınmasına ilişkin talebin reddine karar verilmiş olması, davalı ......

            Eğitim ve Kültür Vakfı’nın yöneticileri olan davalılar hakkında Vakıflar Kanunu 10. maddesi kapsamında davalıların görevden alınması, meclis üyesi olamayacakları, vakıf yönetim ve denetim kurullarında görev alamayacakları ve başka bir vakfın yöneticileri iseler o görevden de alınmış sayılmasına karar verilmesi istenmiş, bir kısım davalılar davanın reddini savunmuştur. İlk Derece Mahkemesince yapılan yargılama sonunda; davanın kabulüne, davalılar ..., ..., ..., ..., ... ve ... isimli vakıf yöneticilerinin 5737 sayılı Vakıflar Kanunu'nun 10/2. maddesi uyarınca görevden alınmalarına, 10/3. maddesi uyarınca meclis üyesi olamayacaklarına, başka bir vakfın yöneticisi ise o görevlerinden de alınmış sayılacaklarına ve 5 yıl süre ile aynı veya başka bir vakfın yönetim ve denetim organında görev alamayacaklarına dair verilen karara yönelen bir kısım davalılar ..., ..., ... ve ... vekilinin istinaf başvurusu Bölge Adliye Mahkemesince esastan reddedilmiştir....

              "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Dava dilekçesinde, vakıf yöneticisinin görevden alınması istenilmiştir. Mahkemece davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir....

                İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle, vakfın FETÖ terör örgütü ile kapatılması ayrı bir prosedür olup vakfın statüsü ile alakalı iken vakıf yöneticilerinin azli de başka bir prosedür olup vakıf yöneticilerinin statüleri ile alakalı olduğunu, her ne kadar vakıf KHK ile kapatılarak müvekkil T1 intikal ettirilmiş ise de vakfın malvarlığı yine vakfın adı ile muhafaza edildiğini, buna bağlı olarak vakıf yöneticilerinin de görevden azledilmedikleri sürece belirli sınırlar çerçevesinde hak ve yükümlülükleri olabildiğini, bu haliyle vakıf yöneticileri ancak mahkeme kararı ile azledilebileceğini, bir başka ifade ile mahkemeden yöneticilerin azilleri yönünde karar almanın yasal zorunluluk olduğunu beyanla kararın birinci fıkrasının "Davanın Kabulüne" şeklinde kararın bütününe uygun şekilde düzeltilmesi istemiyle istinaf yoluna başvurmuştur....

                Dairemizin 11.12.2019 tarihli ve 2018/11311 Esas, 2019/11192 Karar sayılı kararı ile; 5737 sayılı Vakıflar Kanunu'nun 10. maddesinin 2. fıkrasının (f) bendinin 2. paragrafında, ''görevinden alınan vakıf yöneticilerinin Meclis üyesi olamayacağı ve beş yıl süreyle aynı vakfın yönetim ve denetim organında görev alamayacağı, ayrıca ikinci fıkranın (c) ve (e) bentlerinde belirtilen nedenlerle görevinden alınan vakıf yöneticilerinin başka bir vakfın yöneticisi ise o görevinden de alınmış sayılacağı ve beş yıl süreyle hiçbir vakfın yönetim ve denetim organında görev alamayacağı'' hükme bağlandığından; mahkemece; yargılamaya devamla görevden alınmaları istenilen vakıf yöneticilerinin vakfı zarara uğratıp uğratmadıklarının tespiti ile sözü edilen maddedeki cezanın uygulanması gerekip gerekmediğinin düşünülmemesi doğru görülmeyerek Bölge Adliye Mahkemesi kararı bozulmuştur. B....

                  "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Dava dilekçesinde vakıf yöneticilerinin görevden alınmaları istenilmiştir. Mahkemece davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Vakıf yöneticilerinin görevden alınmalarına ilişkin davaların, gerek vakfı temsil etmesi gerekse dava sonunda verilecek kararın kendisini yakından ilgilendirmesi bakımından doğrudan vakıf tüzel kişiliği aleyhine açılması ve yöneticilerin ise bu dava nedeniyle hukukları etkileneceğinden savunmalarının alınmaları gerekir. Somut olayda; davanın doğrudan vakıf tüzel kişiliği aleyhine yöneltilmeden görevden alınmaları istenilen vakıf yöneticileri aleyhine açılmış olması karşısında vakıf tüzel kişiliğinin de yöntemince davaya dahil edilip taraf teşkili sağlanması gerektiğinin düşünülmemiş olması doğru görülmemiştir....

                    UYAP Entegrasyonu