Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Vakıf yönetimi: Mülhak, cemaat ve esnaf vakıfları ile yeni vakıflarda; vakfiye, 1936 Beyannamesi, vakıf senedi, 4721 sayılı Türk Medenî Kanunu ve bu Kanuna göre vakfı yönetmeye ve temsile yetkili organı, Vakıf yöneticisi: Mülhak, cemaat ve esnaf vakıfları ile yeni vakıflarda; vakfiye, 1936 Beyannamesi, vakıf senedi, 4721 sayılı Türk Medenî Kanunu ve bu Kanuna göre vakfı yönetmeye ve temsile yetkili kişi veya yetkili organlarda görev alan kişileri, ... ifade eder." 10 maddesinde ise; "Vakıf yöneticileri; vakfın amacına ve yürürlükteki mevzuata uymak zorundadır....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Dava dilekçesinde vakıf üyeliğinden ihraç kararının iptali ve vakıf üyeliğinin devam ettiğinin tespiti istenilmiştir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Mütevelli heyetinin (yönetim kurulunun) vakıf üyeliğinden ihraç kararına karşı vakfa ait senedin 8. maddesinin birinci fıkrasında vakfın en yetkili organının genel kurul olduğu belirtildiği halde vakıf genel kuruluna başvurmadan (Vakıflarda da kıyesen uygulanan 4721 sayılı Türk Medeni Yasasının 83. maddesinin ikinci fıkrası uyarınca) yani iç denetim yolları tüketilmeden mahkemeden mütevelli heyetinin aldığı üyelikten ihraç kararının iptalinin istenmesi yerinde değildir....

      Anonim şirkette feshe yetkili olan makamın öncelikle belirlenerek bu konuda hak düşürücü 6 iş günlük sürenin geçip geçmediği sorunu çözümlenmelidir. Somut olayda vardiya amiri 19.9.1998 tarihinde durumunu tesbit etmiş ve personel müdürlüğüne işi havale etmiştir. Disiplin kurulunca 24.9.1998 tarihinde fesih yoluna gidilmesi kararlaştırılmıştır. Dosya içeriğine göre personel müdürü olur vermek suretiyle aynı gün bunu onaylamıştır. Şayet personel müdürü feshe yetkili ise davalı işverenin işlemi yasaya uygundur. Yetkili makam yönetim kurulu gibi bir organ ise onun önüne soruşturma evrakının hangi tarihte intikal ettirildiği önem taşır. Bir başka anlatımla yönetim kurulu konuya vakıf olduktan sonra altı iş günlük süreyi geçirmişse o zaman fesih haksız nitelik kazanır. Bu hususlar düşünülmeden yazılı şekilde fesih işlemi haksız sayılarak ihbar ve kıdem tazminatlarının hüküm altına alınması hatalıdır....

        Mahkemece, aslı vakıf olan taşınmazın malikinin mutasarrıf değil vakıf tüzelkişiliği olduğu, kayyımlığın kaldırılması istemli davanın feragat nedeniyle reddedildiği gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir. Karar, davalı tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hâkimi ...'ın raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü. -KARAR- Dosya içeriğine, toplanan delillere, hükmün dayandığı yasal ve hukuksal gerekçeye ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre; davalının temyiz itirazı yerinde değildir. Reddiyle usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, Harçlar Kanununun değişik 13. maddesinin j. Bendi gereğince davalıdan harç alınmasına yer olmadığına, 29.5.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

          uzmanı değil, örneğin vakıf ziraat uzmanı, vakıf Osmanlıca uzmanı, vakıf Arapça uzmanı, vakıf eski eser onarım uzmanı, vakıf taşınmaz kültür varlıkları uzmanı gibi belirlemelerin yapılmasının gerektiği ve Yönetmeliğin buna göre düzenlenmesinin gerekli olduğu ileri sürülmektedir....

            İlgili Hukuk 5737 sayılı Yasa'nın 30. maddesi ile “Vakıf yoluyla meydana gelip de, her ne suretle olursa olsun Hazine, belediye, özel idarelerin veya köy tüzel kişiliğinin mülkiyetine geçmiş, vakıf kültür varlıkları mazbut vakfına devrolunur.”...

              Davalı taraf istinaf dilekçesinde; vakıf defterlerinden vakfın merkezinin Ankara olduğunun görüldüğünü ve vakıf yöneticileri hakkında yürütülen ceza soruşturmasının Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülmesinin vakıf merkezinin Ankara ili olması sebebiyle olduğunu ileri sürmekteyse de idari bir işlem olarak vakıf evraklarının noter tasdiklerinin farklı bir ilde yapılmış olması ve suçun işlendiği yere göre belirlenen soruşturma yapmaya yetkili Cumhuriyet Başsavcılığının Ankara olması vakfın merkezinin orası olduğu sonucu çıkarılamaz. Belirtmiş olduğumuz sebeplerle davalı tarafın istinaf talebinin reddi gerekmektedir....

              Hukuk Genel Kurulu'nda yapılan görüşmeler sırasında davada dayanılan Biga Asliye Hukuk Hakimliğinin 1960/124-121 Esas, Karar sayılı veraset belgesinin iptali için Ankara 5.Sulh Hukuk Mahkemesinde açılan ve devam eden 2005/975 Esas sayılı davanın sonucunun beklenip beklenmeyeceği önsorun olarak görüşülmüş, yapılan tartışmalar sonunda anılan dosyanın beklenmesine gerek olmadığına karar verilmiş, işin esasının görüşülmesine geçilmiştir. Dava konusu vakıf, Osmanlı dönemine ait bir vakıftır.Bu nedenle davayı Osmanlı Vakıf Hukuku düzenlemelerine göre incelemek gerekir. Osmanlı tatbikatında vakıf; bir malı mülkiyetten çıkarıp menfaatlerini belli şartlarla, ebedi olarak bir hayır cihetine tahsis etmek demektir. Vakıf, kamu veya özel nitelikte kurulsa dahi hukuki bir tasarruf olduğunda şüphe yoktur. Ancak, hukuki tasarruflar, tek taraflı ve iki taraflı irade beyanı çeşitlerine ayrılmaktadır. O halde vakıf, hangi tür irade beyanına göre kurulmaktadır....

                "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Dava dilekçesinde vakıf senedinde yapılan değişikliğin tescili istenilmiştir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm ... Gen. Müd. tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Davacı vakfa ait senette, senet değişikliğinin hangi organ tarafından kararlaştırılacağına ilişkin açık bir hüküm bulunmamakla birlikte, vakfın en yetkili organının mütevelli heyeti olması ve senet değişikliğine ilişkin olarak yönetim kurulunun 17.12.2004 tarihli toplantısında değişikliklerin mütevelli heyete teklif edilmesine karar verildiği de dikkate alınarak, senet değişikliği için mütevelli heyet kararı gerekir iken, bu konuda yönetim kurulunda alınan kararın yeterli görülerek davanın kabulü doğru görülmemiştir....

                  işbu yönden sakat olduğunu, iptali gerektiğini, mirasçılara ait saklı payların üzerinde mirasçıların kullanma, yararlanma ve tasarruf hakkı ile birlikte mülkiyetinin gerektiğini, vakıf senedinde yer alan düzenlemelerin yürürlükteki kanunlara aykırı olup iptali gerektiğini, bu nedenlerle Bursa 15.Noterliği’nin 15.03.1996 tarih ve 4100 yevmiye nolu vasiyetnamesi ve Bursa 15.Noterliği’nin 18.02.2005 tarih 6253 yevmiye nolu vasiyetnamelerinin iptali, vasiyetnamelerin iptalinin mümkün olmaması halinde saklı paylı mirasçı olan müvekkillerin miras payına tecavüz eden kısmın tenkisine karar verilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı üzerine bırakılmasını talep etmiştir....

                  UYAP Entegrasyonu