Noterliğince düzenlenen 04.02.2010 tarih 05259 yevmiye nolu vakıf senedi tadil tasarısının Tesciline” tümcesinin eklenmek suretiyle hükmün düzeltilmesine ve düzeltilmiş bu şekli ile ONANMASINA, 01.07.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Vakıf senedi tescili istemli 01/07/2016 tarihinde kabul edilip 23/07/2016 günlü Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 6723 sayılı Yasa'nın 21. maddesi ile 2797 sayılı Yargıtay Kanunu'nun 60. maddesinin 3. fıkrası değiştirilmiştir. Bu düzenlemeye göre, dosya kendisine gönderilen ilgili hukuk dairesi bir ay içinde yapacağı ön inceleme sonucunda işbölümü bakımından kendisini görevli görmez ise gerekçeleri ile birlikte dosyayı bir ay içinde görevli Daireye gönderecektir. Bu durumda dosya içeriğine, temyizin kapsamına, uyuşmazlığın vakıflar hukukuna ilişkin bulunmasına göre, temyiz inceleme görevi Yargıtay Kanunu'nun 14. maddesi ve Başkanlar Kurulu kararı uyarınca Yargıtay 8. Hukuk Dairesine aittir. Yukarıdaki yasal düzenleme de dikkate alındığında dosyanın görevli Yargıtay 8....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Vakıf senedi tescili istemli 01/07/2016 tarihinde kabul edilip 23/07/2016 günlü Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 6723 sayılı Yasa'nın 21. maddesi ile 2797 sayılı Yargıtay Kanunu'nun 60. maddesinin 3. fıkrası değiştirilmiştir. Bu düzenlemeye göre, dosya kendisine gönderilen ilgili hukuk dairesi bir ay içinde yapacağı ön inceleme sonucunda işbölümü bakımından kendisini görevli görmez ise gerekçeleri ile birlikte dosyayı bir ay içinde görevli Daireye gönderecektir. Bu durumda dosya içeriğine, temyizin kapsamına, uyuşmazlığın mahkemenin açık kabulüne göre de sebepsiz zenginleşme bulunduğundan, temyiz inceleme görevi Yargıtay Kanunu'nun 14. maddesi ve Başkanlar Kurulu kararı uyarınca Yargıtay 3. Hukuk Dairesine aittir. Yukarıdaki yasal düzenleme de dikkate alındığında dosyanın görevli Yargıtay 3. Hukuk Dairesine gönderilmesine 08/09/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Dava konusu vakıf senedi değişikliğinde düzenlenmiş bulunan üyelik, vakıftan yararlananlar şeklinde anlaşılmalıdır." denilmektedir. Bu sebeple; anılan vakfa yeni üye alınıp alınmaması hususunda vakfın Türk Ticaret Kanununun 468. maddesine göre kurulan vakıf olup olmadığının tespiti önem kazanmaktadır....
Davacı Vakfın Türk Ticaret Yasası'nın 468 ve 469/3. maddeleri gereğince Medeni Yasa hükümlerine göre davalı Banka tarafından çalışanlarına yardım amacıyla kurulmuş bir vakıf olduğu anlaşılmaktadır. Bir vakfın varlığını sürdürebilmesi ve vakıf senedinde belirlenen amacını gerçekleştirebilmesi düzenli bir gelirinin bulunmasına bağlıdır. Bu gelir, vakfın kurucusu tarafından, kuruluş aşamasında belirlenip vakıf senedinde gösterilir. Vakıf Senedi'nin 32/b-3.maddesinde belirtilen "Sandığın diğer-sosyal yardımlar ile sağlık faslından yapacağı masraflarla, cenaze masrafları olarak ödediği meblağın toplamı kadar Bankaca yapılacak yardımlar" vakfın gelirleri arasında sayılmış ve Medeni Yasa'nın 101/2.maddesinde belirtildiği gibi ilerde gerçekleşeceği anlaşılan her türlü gelir olarak vakfedilmiştir....
Yasanın 3.maddesinde yapılan tanıma göre de, Mukataalı vakıf: zemini vakfa üzerindeki yapı ve ağaçlar tasarruf edene ait olan ve kirası yıllık olarak alınan vakıf taşınmazlarını, icareteynli vakıf ise; değerine yakın peşin ücret ve ayrıca yıllık kira alınmak suretiyle süresiz olarak kiralanan vakıf taşınmazlarını ifade eder. Hal böyle olunca somut uyuşmazlığının çözümü için, kayda işlenen «Mihrişah Valide Sultan Vakfı»mukataalı veya icareteynli vakıf olup olmadığının veya miri arazilerde mukataalı hayrata tahsis edilmeyen ile aşar ve rüsumu vakfedilen taşınmazlardan bulunup bulunmadığının yöntemince araştırılması gerekir. Dosyada bulunan her iki raporda vakfın niteliğinin belirlemesi açısından hüküm kurmaya elverişli bulunmamaktadır....
Dava, vakıf senedine aykırı olarak toplantı yapılıp karar alınması iddiasına dayalı vakfın yönetim kurulu kararlarının iptali ile maddi ve manevi tazminat istemlerine ilişkindir. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 101. maddesinde vakfın, gerçek veya tüzel kişilerin yeterli mal ve hakları belirli ve sürekli bir amaca özgülemeleriyle oluşan tüzel kişiliğe sahip mal topluluğu olduğu, 5737 sayılı Vakıflar Kanunu'nun "Tanımlar" başlıklı 3. maddesinde, Mülga 743 sayılı Türk Kanunu Medenisi ile 22/11/2001 tarihli ve 4721 sayılı Türk Medenî Kanunu hükümlerine göre kurulan vakıfların, malvarlığını ve vakıf şartlarını içeren belgeyi vakıf senedi olarak tanımlamıştır. Yürürlükte bulunan ve değiştirilmedikçe vakfı ve yararlananları bağlayan mevcut vakıf senedindeki hükümlere göre uyuşmazlığın çözülmesi gerekmektedir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Vakıf Senedi Değişkliğinin Tescili Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş olup hükmün davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü. KARAR Dava dilekçesinde, ......
Noterliği'nce düzenlenen 5.11.2015 tarih 25158 yevmiye numaralı düzenleme şeklinde vakıf senedinin mahkeme nezdinde tutulan sicile 4721 sayılı Kanun 102/1 maddesi gereğince tesciline, karardan bir örneğinin Vakıflar Genel Müdürlüğüne gönderilmesine karar verilmiştir. Dava, vakıf senedi tesciline karar verilmesi istemine ilişkindir. Dosya muhtevasına, dava evrakı ile yargılama tutanakları münderecatına ve mevcut deliller mahkemece takdir edilerek karar verildiğine, takdirde bir isabetsizlik bulunmadığına göre, aşağıdaki bent kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazları yerinde görülmemiştir....
Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2004/94-48 sayılı kararı ile tescilinin sağlanması, emeklilik statüsü ile ilgili olmayan bu değişikliğin, vakıf ve üyeleri yönünden bağlayıcı olması, yürürlükten kaldırılan emekli yardımlarının aylığa ekleneceğine dair .... bir hüküm bulunmamasına, emekli yardımının; prim ödemesi karşılığı olmayan bir tür sosyal yardım niteliğinde bulunması, bu niteliğine göre vakıf senedinde yapılan değişiklikle kazanılmış bir hakkın ihlalinden söz edilmesinin mümkün olmaması, anılan değişiklik sonrasına ilişkin dönem için emeklilik yardımı alacağının davacı tarafından istem konusu yapılmasının mümkün bulunmasına göre, yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usûl ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, 21.12.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi. .........