İdaresinin tek taraflı işlemi ile çap kaydına yazılan vakıf şerhinin terkinini istemektedirler. Şu hale göre, mülkiyet hakkı sahibi olan davacıların açıklanan nitelikteki istemi konusunda 3402 sayılı Kanunun 12/3 maddesinin uygulanması olanağı yoktur. Davanın bu gerekçe ile reddine karar verilmesi doğru olmadığından hükmün bozulması gerekmiştir. Dava konusu taşınmaza ait tapu kaydı dosyaya getirilmediğinden kayıtta vakıf şerhinin yazılı olup olmadığı anlaşılamamaktadır. Bununla birlikte gerek Bağcılar Tapu Sicil Müdürlüğünün, gerekse Tapu Kadastro 2.Bölge Müdürlüğünün ve Münakale Şefliğinin dosyaya gönderilen muhtelif tarihli cevabi yazılarından, kayıtta vakıf şerhinin yer aldığı bildirilmekte ise de, kaydı şerhin ne zaman yazıldığı konusunda bir kesinlik bulunmamaktadır....
Bütün bunlardan anlaşılacağı üzere vakıf türünün belirlenmesi ve belirlenen vakıf türüne göre çekişmeli taşınmazda vakfın bir hakkının kalıp kalmadığının, taviz bedeli ödenip ödenmeyeceğinin vakıf şerhinin doğrudan kaldırılması gerekip gerekmediğinin hiçbir kuşkuya yer bırakmadan saptanması bu tür davalarda önem kazanmaktadır. Hal böyle olunca vakıflara ait tapu kaydı ilk tesisinden getirtilmeli, vakıf durumunu gösterir kayıtlar ve dayanılan diğer belgeler merciinden istenmeli, ... Genel Müdürlüğünden kayda işaret edilmiş vakfın türü hakkında bilgi alınmalı ve HUMK.nun 275. maddesi uyarınca yukarıdan beri sayılan ilkeleri kapsar biçimde bilirkişi görüşüne başvurularak sonucuna uygun bir hüküm kurulmalıdır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 01.08.2005 gününde verilen dilekçe ile tapu kayıtlarında vakıf şerhinin kaldırılması istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 12.06.2012 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı ... İdaresi vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Mahkeme kararı ve dayandığı gerekçeler, yapılan yargılamaya, toplanan delillere ve dosya içeriğine uygun olduğu gibi özellikle hüküm sonucunda açıkça belirtilmeyen ve kaldırılmasına karar verilen şerhin "... Vakfından" şerhi olduğunun anlaşılmış bulunmasına göre yerinde olmayan temyiz itirazlarının reddiyle hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine, 05.11.2012 tarihinde oybirliği ile karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 15/12/2009 gününde verilen dilekçe ile şerhin terkini talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 15/10/2015 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: _ K A R A R _ Dava, şerhin terkini istemine ilişkindir. Davacı vekili, ...,... Mahallesi, ... pafta, ... ada 15 parsel sayılı taşınmazda bulunan ihtiyati tedbir şerhi ile vakıf şerhinin terkin edilmesini talep etmiştir. Davalı Vakıflar Bölge Müdürlüğü vekili ise vakıf şerhin lehtarının ... olduğunu, söz konusu vakfın mazbut ve sahih vakıflardan olduğundan taviz bedeli ödenmeksizin vakıf şerhi terkini yapılamayacağını ileri sürerek davanın reddini savunmuştur....
Tapu memuru, basit yazı yanlışlıklarını, tüzük kuralları uyarınca re'sen düzeltir" hükmüne yer verilmiştir. Anılan hükme göre; bir ayni hak yolsuz olarak tescil edilmiş veya bir tescil yolsuz olarak terkin olunmuş ya da değiştirilmiş ise, bu yüzden ayni hakkı zedelenen kimse tapu sicilinin düzeltilmesini dava edebilir. Tapu sicilindeki bir yanlışlığın tapu memuru tarafından düzeltilebilmesi için ilgililerin rızası bulunmadığı takdirde de bir mahkeme kararının varlığı şarttır. Tapu memuru ancak basit yazı yanlışlarını tüzük kurallarını da gözeterek kendiliğinden düzeltebilir. Eldeki davada davacı, daha önce tapu kayıtlarında yer almayan şerhin idarece tek taraflı konulduğundan bahisle terkinini istemiştir....
Maddesinde ilgililerin yazılı rızaları olmadıkça tapu memurunun tapu sicilindeki yanlışlığın ancak mahkeme kararı ile düzeltilebileceği, kural olarak bir vakıf şerhinin evveliyat kayıtlarında olduğu halde sonraki kayıtlarda yer almamışsa bu şerhin kayda işlenmesinin yasal yollarla sağlanabileceği, gerekçelerinde vakıf şerhinin terkinine karar verildiği ve adı geçen parseller üzerindeki vakıf şerhlerinin terkin edildiğini, 2762 sayılı vakıflar kanunun 28- 30 maddeleri ile 5737 sayılı vakıflar kanununun 18....
Bölge Müdürlüğünün … tarih ve … sayılı, Sarıyer Tapu Müdürlüğüne hitaplı yazısı ile; İstanbul ili, Sarıyer ilçesi, … Mahallesi, … ada, … parsel sayılı taşınmazın mazbut … Vakfından icareli, “bahçeli ahşap iki ev” vasıflı ¾ payının Maliye Hazinesi adına kayıtlı olduğu, kaydındaki vakıf nev’iyetinin terkin edildiğinin tapu kaydından anlaşıldığı, söz konusu taşınmazın vakıf yoluyla meydana geldiği tapu kaydıyla sabit olduğundan, ayrıca korunması gerekli eski eser olduğuna dair tapu kütüğüne şerh işlendiği anlaşıldığından Maliye Hazinesi adına kayıtlı ¾ payının … Vakfı adına tescil edilmesi gerektiği belirtilerek tescil işleminin yapılması istenilmiştir. Tapu Müdürlüğünce de 19/11/2014 tarihinde tapu işlemi gerçekleştirilmiştir. Davacı tarafından da taşınmazın ¾ payının murisi …'nin mülkiyetinde olduğu, vakıf malı olmadığı ileri sürülerek tapu işleminin iptali istemiyle bakılan dava açılmıştır....
Bundan dolayı da mahkemece sadece dava açan paydaşın payındaki vakıf şerhinin kaldırılmasıyla yetinilmelidir." Gerekçesi ile karar bozulmuştur. Bozmadan sonra davacılar vekili 20 sayılı parselde diğer tapu maliklerini usulüne uygun harcını yatırarak vermiş olduğu dilekçe ile davaya katmıştır. Mahkemece, bilirkişi raporları dikkate alınarak vakıf türünün gayrı sahih vakıf niteliğinde olduğu nedeniyle dava kabul edilmiştir. Hükmü, davalı ... idaresi vekili temyiz etmiştir. 1-Dosyada yer alan bilgi ve belgelerden, 20 sayılı parselin kadastro işleminin 10.01.1982 tarihinde kayda şerh işlenmeden kesinleştiği anlaşılmaktadır. Kayıttaki “İcareteynli ve mukataalı vakıf” şerhi sonradan 16.12.1992 tarihinde tek taraflı olarak düşülmüştür. Türk Medeni Kanununun 1027.maddesi uyarınca ilgililerin yazılı rızaları olmadıkça tapu memuru tapu sicilindeki düzeltmeyi ancak mahkeme kararıyla yapabilir. Davalı ......
Bütün bunlardan anlaşılacağı üzere vakıf türünün belirlenmesi ve belirlenen vakıf türüne göre çekişmeli taşınmazda vakfın bir hakkının kalıp kalmadığının, taviz bedeli ödenip ödenmeyeceğinin vakıf şerhinin doğrudan kaldırılması gerekip gerekmediğinin hiçbir kuşkuya yer bırakmadan saptanması bu tür davalarda önem kazanmaktadır. Hal böyle olunca vakıflara ait tapu kaydı ilk tesisinden getirtilmeli, vakıf durumunu gösterir kayıtlar ve dayanılan diğer belgeler merciinden istenmeli, ... Genel Müdürlüğünden kayda işaret edilmiş vakfın türü hakkında bilgi alınmalı ve HUMK.nun 275. maddesi uyarınca yukarıdan beri sayılan ilkeleri kapsar biçimde bilirkişi görüşüne başvurularak sonucuna uygun bir hüküm kurulmalıdır....
Bütün bunlardan anlaşılacağı üzere vakıf türünün belirlenmesi ve belirlenen vakıf türüne göre çekişmeli taşınmazda vakfın bir hakkının kalıp kalmadığının, taviz bedeli ödenip ödenmeyeceğinin vakıf şerhinin doğrudan kaldırılması gerekip gerekmediğinin hiçbir kuşkuya yer bırakmadan saptanması bu tür davalarda önem kazanmaktadır. Hal böyle olunca vakıflara ait tapu kaydı ilk tesisinden getirtilmeli, vakıf durumunu gösterir kayıtlar ve dayanılan diğer belgeler merciinden istenmeli, ... Genel Müdürlüğünden kayda işaret edilmiş vakfın türü hakkında bilgi alınmalı ve HUMK.nun 275. maddesi uyarınca yukarıdan beri sayılan ilkeleri kapsar biçimde bilirkişi görüşüne başvurularak sonucuna uygun bir hüküm kurulmalıdır....