"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacılar vekili tarafından, davalı aleyhine 22.07.2013 gününde verilen dilekçe ile tapu sicilindeki vakıf şerhinin kaldırılması istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 17.07.2014 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı ... Genel Müdürlüğü vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün evrak incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Yapılan yargılamaya, toplanan delillere ve dosya içeriğine göre, mahkeme kararı ve dayandığı gerekçeler usul ve yasaya uygun bulunduğundan yerinde olmayan temyiz itirazlarının reddiyle hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 21.03.2017 tarihinde oybirliği ile karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Davacı tarafından, davalılar aleyhine 14.09.2005 gününde verilen dilekçe ile tapu kaydındaki satış vaadi sözleşmesine ilişkin şerhin terkini istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 19.09.2006 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı ... Sicil Müdürlüğü vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava 10 parsel sayılı taşınmaz sicilindeki 10.05.1991 tarihli taşınmaz mal satış vaadi sözleşmesi şerhini kaldırılması istemiyle açılmıştır. Mahkemece dava kabul edilmiş, hükmü davalı ... Sicil Müdürlüğü vekili temyiz etmiştir. Davacıların maliki olduğu 10 parsel sayılı taşınmaz kaydında bulunan 10.05.1991 günlü taşımaz mal satış vaadi sözleşmesi şerhi davalılar yararına konulmuştur. Dolayısıyla davanın tarafları davacı ... davalı ... kişilerdir....
Mahkemece; davaya konu Ebu İshak Kazuridi Vakfının Vakıflar Kanununun 18. maddesi uyarınca taviz bedeline tabi olmayan vakıflar arasında olduğu, vakıf şerhinin kendiliğinden hükümsüz kaldığı ve taşınmazın tapu sicilindeki Vakıf şerhinin terkini gerektiği gerekçesi ile davanın kabulüne, taşınmaz üzerinde davacı belediyeye ait 1144/2399 pay üzerindeki Ebuishak Kazuridi Vakfına ait şerhin terkinine karar verilmiştir. 4. BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI 4.1. Hükmün istinaf yolu ile incelenmesi davalı vekilince talep edilmiştir. 4.2. Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi, 5737 sayılı Vakıflar Kanununun 18. maddesi ile tapu kayıtlarında icareteyn ve mukataalı vakıf şerhi bulunan gerçek ve tüzel kişilerin mülkiyeti ve tasarrufundaki taşınmazların taviz bedeline tabi tutulduğunu, ancak miri araziden mukataalı hayrata tahsis edilmeyenler ile aşar ve rüsumu vakfedilen taşınmazlar için taviz bedeli alınmayacağının hükme bağlandığını açıklamıştır. 4.3....
Değişik bir ifade ile belirtmek gerekirse, davacının ancak, 16 parseldeki 82/139 paydaş bulunan vakıf şerhinin terkinini istemekte hukuki yararı vardır. Mahkemece şerhin bu paya hasren kaldırılması gerekirken, hükmün infazında da tereddüt yaratacak biçimde davanın kabul edilmesi doğru olmamış, kararın bu nedenle bozulması gerekmiştir.SONUÇ: Yukarıda 1. bentte açıklanan nedenlerle davalının diğer temyiz itirazlarının reddine, hükmün 2. bent uyarınca BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde yatırana iadesine 3.4.2006 gününde oybirliği ile karar verildi....
Bu nedenle tapu kayıtlarındaki şerhin sadece davacıların toplam 2/4 payına hasren kaldırılması gerekirken H.U....nun 72.maddesine aykırı olarak bağımsız bölüm niteliğindeki taşınmazların tamamı üzerinden vakıf şerhinin terkini yasaya aykırı ise de düşülen yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden hükmün H.U....nun 438/VII. maddesi gereğince düzeltilerek onanması uygun bulunmuştur. SONUÇ: Yukarıda 1.numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalının diğer temyiz itirazlarının reddine, 2 numaralı bentte yazılı nedenlerle davalı ... İdaresi vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile kararın 1 numaralı hüküm fıkrasının son satırında yer alan "üzerindeki İbrahim paşa vakıf lehine konulan vakıf şerhinin kaldırılmasına" cümlesinin çıkartılarak bunun yerine "üzerindeki İbrahim paşa vakıf lehine konulan vakıf şerhinin davacı ... ...'in 1/4 payı üzerinden ve yine davacı ...'...
ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 10/01/2023 NUMARASI : 2022/446 ESAS 2023/37 KARAR DAVA KONUSU : Tapu Sicilindeki Şerhin Kaldırılması İstemli KARAR : TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; Davalı Muradiye Vural tarafından müvekkillerinin müşterek murisi Sami Yeşilbaş aleyhinde ikame edilen tazminat davasında Sakarya 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 1982 /501 esas 1984/63 karar sayılı dosyada yargılama devam ederken dosya davalısı Sami Yeşilbaş'ın maliki bulunduğu Sakarya İli, Serdivan İlçesi, Bağlaraltı Mevkinde kain 3127 parsel sayılı taşınmazın muris Sami Yeşilbaş'ın 4/8' lik hissesine ihtiyati tedbir konulduğunu 1982 yılından beri de tapu kayıtlarının üzerinde ihtiyati tedbir devam ettiğini, davacı Muradiye Vural tarafından açılan tazminat davası 1982/501 esas 1984/63 karar sayılı ilamda reddedildiğini, ancak mahkemem kararının kesinleşme şerhi dosyada bulunmadığından ihtiyati tedbir kararı kaldırılmadığını, Sakarya 2....
Dava konusu olan 374, 347 ve 365 parsel sayılı taşınmazların tapulama mahkemesinin dosyası içerisinde bulunan tapulama tutanakları üzerinde kurşun kalem ile "Kaya Hatun" vakfı şerhinin işlenmiş bulunduğu, bu nedenle tapulama tutanaklarında mevcut bulunan vakıf şerhinin dava konusu taşınmazların tapu kaydı üzerine yeniden aktarılması Türk Medeni Kanununun 848 ve 849. maddeleri hükmü gereğidir. Bu nedenle tapulama tutanakları üzerindeki kurşun kalem ile yazılan vakıf şerhine dair yazının dayanağı idareden soruşturulup, gerçekten dava konusu taşınmazların tapulama tutanakları üzerinde vakıf şerhinin yazılı bulunup bulunmadığı araştırılıp, neticesine göre bir karar verilmesi gerekirken, tapu kayıtlarına işlenen şerhin, Türk Medeni Kanununun 1027. maddesindeki yönteme uygun düşmediği nedeniyle yazılı şekilde tesis edilen hükmün bozulması gerekmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki tapu sicilindeki şerhin kaldırılması davasından dolayı mahal mahkemesinden verilen yukarıda gün ve sayısı yazılı hükmün; Dairemizin 16.01.2020 gün ve 2016/13940 Esas, 2020/487 Karar sayılı ilamı ile düzelterek onanmasına karar verilmişti. Süresi içinde davacı vekili tarafından kararın düzeltilmesi istenilmiş olmakla, dosya içerisindeki bütün evrak incelenerek gereği düşünüldü: _ K A R A R _ Karar düzeltme dilekçesinde ileri sürülen hususlar daha önce temyiz nedeni yapılmış ve hüküm düzeltilerek onanmıştır. Dairemizin ilamında düzeltilmesi gereken bir neden bulunmadığından, HUMK’nun 440. maddesindeki nedenlerden hiçbirisine uymayan karar düzeltme isteminin reddi gerekmiştir....
Bu nedenle tapu kaydındaki şerhin sadece davacının müşterek payına hasren kaldırılması gerekirken HUMK'nun 72. maddesine aykırı olarak taşınmazların tamamı üzerinden şerhin terkini yasaya aykırı ise de düşülen yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden hükmün HUMK'nun 438/VII. maddesi gereğince düzeltilerek onanması gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalının diğer temyiz itirazlarının reddine, (2) numaralı bentte yazılı nedenlerle davalı ... İdaresi vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile kararın hüküm fıkrasının 1 no'lu bendinde bulunan "...1360..." parsel sayısının hükümden çıkartılarak yeni bir bent olarak "İstanbul ili, Silivri ilçesi, .... köyü .... Çiftliği mevkiinde kain davacı .... kızı ...'...
İdaresi temyiz etmiştir. 714 sayılı parselin 1/2 payı Eminbey mirasçıları adına 1/2 payı ise davacılar murisi . adına kayıtlıdır. 1/2 pay maliki . mirasçıları tarafından vakıf şerhinin terkini istemiyle açılmış dava bulunmadığı halde şerhin Eminbey mirasçılarına ait 1/2 paydan da kaldırılması kabul şekline göre HUMK.nun 72.maddesine aykırı olmuştur.714- 681- 897 ve 899 numaralı parsellere ilişkin davanın kabulüne dair temyiz itirazlarına gelince; Bu tür davalarda vakıf türünün saptanması ve belirlenen vakıf türüne göre çekişmeli parsellerde vakfın bir hakkının kalıp kalmadığının taviz bedeli ödenip ödenmeyeceğinin, vakıf şerhinin doğrudan kaldırılması gerekip gerekmediğinin hiçbir kuşkuya yer bırakmadan açıklığa kavuşturulması zorunludur. Burada izlenecek yolun ne olduğu ise hükmüne uyulan Yargıtay 1.Hukuk Dairesinin 3.3.2004 tarihli bozma kararında gösterilmiştir....