Dava, tapu kaydında yazılı bulunan vakıf şerhinin sicilden silinmesi isteğine ilişkindir. Hemen belirtmelidir ki, ilgilinin 2762 sayılı ... Yasasının kendisine hakları tanıdığından söz ederek şerhin idari yoldan kaldırılması için yapacağı başvurunun reddedilmesi durumunda söz konusu idari karara karşı idari yargıda dava açılabileceği kuşkusuzdur. Ne var ki; sicildeki şerhin silinmesi için doğrudan adli yargı yerinde dava açılmasını önleyen yasal bir düzenleme yoktur. Aksine, isteğin sicile yönelik bulunmasından dolayı genel mahkemelerden bir hükmün alınmasında zaruret vardır. Nitekim, Türk Medeni Kanununun 1027.maddesinden çıkan anlam da değinilen ilkeyi doğrulamaktadır. Anılan madde de sözü edilen hüküm ise adli yargı yerinde verilecek olan hükümdür. Hal böyle olunca işin esası incelenerek sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken, yazılı olduğu şekilde görevsizliğe hükmedilmesi doğru görülmemiş, kararın bu nedenle bozulması gerekmiştir....
Bütün bunlardan anlaşılacağı üzere vakıf türünün belirlenmesi ve belirlenen vakıf türüne göre çekişmeli taşınmazda vakfın bir hakkının kalıp kalmadığının, taviz bedeli ödenip ödenmeyeceğinin vakıf şerhinin doğrudan kaldırılması gerekip gerekmediğinin hiçbir kuşkuya yer bırakmadan saptanması bu tür davalarda önem kazanmaktadır. Hal böyle olunca vakıflara ait tapu kaydı ilk tesisinden getirtilmeli, vakıf durumunu gösterir kayıtlar ve dayanılan diğer belgeler merciinden istenmeli, ... Genel Müdürlüğünden kayda işaret edilmiş vakfın türü hakkında bilgi alınmalı ve HUMK.nun 275. maddesi uyarınca yukarıdan beri sayılan ilkeleri kapsar biçimde bilirkişi görüşüne başvurularak sonucuna uygun bir hüküm kurulmalıdır....
Mahkemece, aslı vakıf olan taşınmazın malikinin mutasarrıf değil vakıf tüzelkişiliği olduğu, kayyımlığın kaldırılması istemli davanın feragat nedeniyle reddedildiği gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir. Karar, davalı tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hâkimi ...'ın raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü. -KARAR- Dosya içeriğine, toplanan delillere, hükmün dayandığı yasal ve hukuksal gerekçeye ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre; davalının temyiz itirazı yerinde değildir. Reddiyle usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, Harçlar Kanununun değişik 13. maddesinin j. Bendi gereğince davalıdan harç alınmasına yer olmadığına, 29.5.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Vakfı” na ilişkin şerhin terkini isteğinde bulunmuştur. Davalılardan Hazine husumet itirazında bulunmuş, diğer davalı ise davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, davanın kabulü ile taviz bedelinin tespitine karar verilmiştir. Hükmü, davalılar Hazine ve idare vekili temyiz etmiştir. 1-Yapılan yargılamaya toplanan deliller ve dosya kapsamına göre davalıların aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde görülmemiş reddi gerekmiştir. 2-Dava, taviz bedelinin tespiti ve vakıf şerhinin kaldırılması isteğine ilişkindir Dava konusu parselin tapu kaydında, taşınmazın vakıf taşınmaz olduğu belirtilmiş olup bu husus tarafların da kabulündedir. Vakıf şerhinin kaldırılması istemiyle açılan davalarda husumetin ... Genel Müdürlüğüne yöneltilmesi gerekli ve yeterli olup taviz bedelinin saptanması hususunda yasal gerekleri yerine getiren Hazine'ye de dava yöneltilmiş olması doğru değildir....
SULH HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 19/01/2021 NUMARASI : 2020/54 2021/73 DAVA KONUSU : Tapu Kaydındaki Şerhin Terkini KARAR : Hatay 2....
İstinaf Sebepleri Davacılar vekili istinaf dilekçesinde; davalı idare tarafından davaya konu taşınmazın tapu siciline 25.07.1983 tarihli ve 1540 yevmiye numaralı, 09.09.1997 tarihli ve 3874 yevmiye numaralı şerhlerin konulduğunu, dava dilekçesinde her iki şerhin kaldırılması talep edilmesine rağmen İlk Derece Mahkemesince sadece 25.07.1983 tarihli ve 1540 yevmiye numaralı şerhin kaldırıldığını, taşınmazın tapu siciline konulan 09.09.1997 tarihli ve 3874 yevmiye numaralı şerhin de kaldırılması gerektiğini ileri sürmüştür. C. Gerekçe ve Sonuç Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesinin kararı kaldırılarak terkine ilişkin kısım düzeltilerek dava konusu taşınmazın tapu kaydında bulunan kamulaştırma şerhlerinin tamamının terkinine ilişkin yeniden esas hakkında karar verilmiştir. V. TEMYİZ A....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TERKİN İSTEMLİ -KARAR- Mahkeme kararındaki nitelendirmeye göre, dava tapu kaydındaki şerhin kaldırılması istemine ilişkindir. Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulunun 16.01.2016 tarih ve 1 sayılı kararı ile aynen kabul edilen ve 26.02.2016 günü Resmi Gazetede yayımlanarak 01.03.2016 tarihinde yürürlüğe giren hukuk dairelerine ilişkin işbölümü uyarınca temyiz incelemesi Yargıtay 14. Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. Hâl böyle olunca, 11.4.2015 tarihinde yürürlüğe giren, Yargıtay Kanunu ile Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nda Değişiklik Yapılması Hakkındaki 6644 sayılı Kanun gereğince dosyanın 14.Hukuk Dairesine GÖNDERİLMESİNE, 01.09.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Vakıf şerhi 64 parsel sayılı taşınmaz kaydına yazılmış iken, bu şerh tevhiden oluşan 4764 ada 20 parsel kaydına aynen yansıtılmıştır. Dosyada mevcut bilirkişi raporu ile aynı vakfa ait bir başka parseldeki şerhin terkini için açılan davada “... Vakfı”nın taviz bedeline tabi vakıflardan olmadığı saptanmıştır. Böyle olunca, 4764 ada 20 parsel kaydı üzerindeki vakıf şerhinin tüm parselden kaldırılması yerine infazı olanaksız biçimde 20 parselin 306 metrekarelik kısmı üzerinden terkini doğru olmamış, davacı vekilinin temyiz itirazları açıklanan nedenle yerinde görülmüştür. 2- Dairemizin süregelen uygulamasına aykırı olarak davada maktu harç ve vekalet ücreti takdiri yerine harç ve vekalet ücretinin nisbi tayin edilmesi de doğru değildir. Karar açıklanan nedenlerle bozulmalıdır....
Yapılan açıklamalardan anlaşılacağı üzere vakıf türünün belirlenmesi ve belirlenen vakıf türüne göre çekişmeli taşınmazda vakfın bir hakkının kalıp kalmadığının, taviz bedeli ödenip ödenmeyeceğinin vakıf şerhinin doğrudan kaldırılması gerekip gerekmediğinin hiçbir kuşkuya yer bırakmadan saptanması bu tür davalarda önem kazanmaktadır. Hal böyle olunca vakıflara ait tapu kaydı ilk tesisinden getirtilmeli, vakıf durumunu gösterir kayıtlar ve dayanılan diğer belgeler merciinden istenmeli, ... Genel Müdürlüğünden kayda işaret edilmiş vakfın türü hakkında bilgi alınmalı ve HUMK.nun 275. maddesi uyarınca yukarıdan beri sayılan ilkeleri kapsar biçimde bilirkişi görüşüne başvurularak sonucuna uygun bir hüküm kurulmalıdır. Mahkemece bu yönler üzerinde durulmaksızın dava eksik inceleme ve araştırma sonucu kabul edildiğinden hüküm bozulmalıdır. Açıklanan nedenle davanın esasının incelenmesi ve neticesine göre bir karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde kabul kararı doğru olmamıştır....
Diğer kayıt malikleri ... ve ... veya bunların mirasçıları tarafından açılmış bir dava bulunmadığından mahkemece 532 parseldeki davacının miras bırakanı ......’ın 8/32 payından şerhin kaldırılması yerine diğer paydaşları da kapsar biçimde 532 parseldeki tüm vakıf şerhinin terkini yanlıştır. Karar bu nedenlerle bozulmalıdır SONUÇ: Yukarıda 1. bentte açıklanan nedenlerle temyiz itirazlarının REDDİNE, 2. bentte açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde yatırana iadesine, 22.6.2006 gününde oybirliği ile karar verildi....