Kural olarak bir vakıftan galle fazlasının alınabilmesi için açılan davada, öncelikle vakfeden ile soybağının ispatlanması, sonra da vakfiyede öngörülen şartların gerçekleşmesi gerekir. Yani bu tür davalarda incelenecek ilk husus; davacılar ile vakfeden arasında iddia edildiği üzere kan bağı yolu ile soybağı mevcut olup olmadığı, eğer soybağı kurulabiliyorsa ikinci aşamada vakfiyelerde galle fazlası için öngörülen şartların somut olayda davacılar yönünden gerçekleşip gerçekleşmediğinin araştırılması olacaktır. Somut olayda dava konusu vakfa ait 1196 H. /1782 M. tarihli vakfiyede; “Vakfın kira ve diğer gelirlerinden maaşlar ve vakfın masrafları düşüldükten, gerekli tüm tamir ve onarımlar da yapıldıktan sonra kalan fazlayı vâkıf kendisi alacaktır. Vâkıfın vefatından sonra öz erkek ve öz kız evlatları galle fazlasını aralarında eşit olarak paylaşacaklardır. Onlardan sonra ikinci batında bulunan erkek ve kızlar galle fazlasını yine eşit olarak paylaşacaklardır....
Asliye Hukuk Mahkemesinin 1988/1028 E - 1989/920 K sayılı ilamı ile İsmail oğlu 1951 doğumlu Abdi Hattat'ın ( ve beraberinde diğer iki kardeşi olan Halim ve Mustafa'nın ) Kayseri'de kurulu Nasrullah Zade Hacı Mehmet Ağa Vakfı'nın galle artığından yararlanacak vakıf evladı olduğunun tespitine karar verildiği, davacıların nüfus aile kayıt örneklerinin incelemesinde babaları olan Abdi Hattat'ın 1951 doğumlu olduğu ve baba isminin de İsmail olduğunun görüldüğü, dolayısıyla Kayseri 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 1988/1028 E - 1989/920 K sayılı ilamında adı geçen İsmail oğlu 1951 doğumlu Abdi Hattat'ın davacıların babaları olduğu, keza Kayseri 4....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Dava dilekçesinde, 1994 yılından bu yana eksik ödenen galle miktarı olan 78.042,12 TL'nin tahsili istenilmiştir. Mahkemece davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Dava; ... Efendi Vakfı'nın evladı olan davacının fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak kaydıyla 78.042,12 TL galle alacağının faiziyle birlikte tahsili istemine ilişkindir. Dosya içindeki bilgi ve belgelerin incelenmesinden, davacının dava konusu vakfın "galle almaya müstahak" vakıf evladı olduğuna dair bir mahkeme kararı bulunmamaktadır....
Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Davacılar dilekçelerinde, davaya konu Karaosmanzade ... Ağa Vakfından babaları ...'in ölünceye kadar galle aldığını, halaları ...'nin ise galle almaya devam ettiğini ileri sürerek kendilerinin de adı geçen vakfın evladı olduklarının tespitini istemişler; mahkemece yapılan yargılama sonunda kanıtlanamayan davanın reddine karar verilmiştir. Dosya içindeki bilgi ve belgelerden özellikle geri çevirme kararı üzerine dosyaya getirtilen vakıf mütevellisi tarafından hazırlanan cevap yazısı ile ekindeki İzmir Asliye 1.Hukuk Mahkemesinin 1992/943-1993/465 sayılı kararından davacıların babası ... ile halası ...'nin anneleri (davacıların babaanneleri) ...'ye izafeten ...'...
Hukuk Dairesinin 2016/4737-13100 sayılı ilamı ile dava dilekçesinde sadece davacının batn-i evvel zükur evlat olduğunun tespitine karar verilmesini istemişken HMK'nin 26.maddesine aykırı biçimde talep aşılarak davacının vakfın galle fazlasına müstehak vakıf evladı olduğunun tespitine de hükmedilmesi, ve yasal hasım Vakıflar Genel Müdürlüğünün yargılama giderleri ve vekalet ücreti ile sorumlu tutulmaması gerektiğinin düşünülmemesi gerekçesi ile mahkeme kararı bozulmuş, bozma sonrası açılan ve birleşen dava ile de davacının dava konusu vakfın galle fazlasına müstehak evlat olduğunun tespitinin istenmesi üzerine mahkemece bozma ilamına uyarak asıl ve birleşen davanın kabulü ile davacı ...'nın davalı ... Vakfının zukur evladı ve batnı evveli olduğu ile galle fazlasına müstehak vakıf evladı olduğunun tespitine karar verilmesi üzerine mahkeme kararı davalılar Mülhak Vakıf ile ... vekillerince temyiz edilmiştir....
Ancak; 1-Vakıftan galle fazlasının alınabilmesi için öncelikle vakfeden ile soybağının kanıtlanması sonra da vakfiyede galle konusunda öngörülen şartların gerçekleşmesi gerekir. Dosyadaki bilgi ve belgelerin incelenmesinden, davacılardan Fatma ve Rukkiye'nin dava konusu vakıftan galle almaya hak kazananların babaları olan Hasan Hamamcı ve Ali Hamamcı'nın eşleri oldukları vakfeden ile bir soybağının bulunmadıkları, davaya konu 848 tarihli vakfiyede bu konuda özel bir şart da bulunmadığı anlaşıldığından, bu davacılar yönünden galle fazlasına müstehak vakıf evladı olduklarına ilişkin istemlerinin reddi yerine kabulüne karar verilmesi, 2-5737 Vakıflar Kanununun 76. maddesi (2762 sayılı Vakıflar Yasası 40. maddesi) gereğince, galle fazlasına müstehak vakıf evladı olduğunun tespitine ilişkin davalarda ... yasal hasım olduğundan davanın kabulü halinde yargılama giderleri ve vekalet ücreti ile sorumlu tutulması, Doğru görülmemiştir....
Aynı Kanun'un "Tanımlar" başlıklı 3. maddesinde intifa ..., ... ve mülhak vakıflarda, vakfiyelerindeki şartlara göre ilgililere bırakılmış galle fazlaları ve hakları olarak tanımlanmış, aynı Kanun'un "İntifa ..." başlıklı 75. maddesi gereği ... ve mülhak vakıfların vakfiyelerindeki şartlar doğrultusunda, ilgililerin haklarının saklı olduğu, bu hakların kullanılmasına ilişkin usûl ve esasların yönetmelikle düzenleneceği, Vakıflar Yönetmeliğinin 53. maddesine göre; vakıf evlatları veya ilgilileri dilekçe ile vakfiye şartı gereği vakıf evladı veya ilgilisi olduğunu ve galle fazlası almaya hak kazandığını gösteren mahkeme kararıyla müracaat etmeleri gerektiği; 55. maddesinde ise; vakıf evladı veya ilgililerinin galle fazlasını almaya hak kazandıkları tarih ilk derece mahkemesi karar tarihi olup, galle fazlasına ilişkin ödeme mahkeme kararının kesinleşmesinden sonra yapılacağı düzenlenmiştir. 13.02.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6111 Bazı Alacakların Yeniden Yapılandırılması ile Sosyal Sigortalar...
Dosya içerisindeki bilgi ve belgelerden; dava konusu Mülhak Güpgüpzade Ebubekir Ağa Bin Mehmed Vakfının Hicri 19 Şaban 1217 / Miladi 15 Aralık 1802 tarihli, Hicri 19 Şaban 1222 /Miladi 15 Ekim 1807 tarihli, Hicri 19 Cemaziye'l evvel 1229 /Miladi 9 Mayıs 1814 tarihli ve Hicri 1235 / Miladi 1819 tarihli olmak üzere dört farklı vakfiyesinin olduğu, galle fazlasına dair sadece Hicri 19 Şaban 1217 / Miladi 15 Aralık 1802 tarihli ilk vakfiyede hüküm olduğu, diğer üç vakfiyede ise ilk vakfiyeye atıf ve akar (mal) ilavesi olduğu, galle fazlasına dair hüküm içeren Hicri 19 Şaban 1217 / Miladi 15 Aralık 1802 tarihli vakfiyenin 9. sayfasında; "...bâkî galle her ne kalur ise evlâdlarım beyninde li'z-zekeri mislü hazzi'il-ünseyeyn taksîm oluna hisse-i tevliyyetden mâ'adâ evlâdlarımdan mütevelli olan kimesne gallenin bakâyâsın evlâda taksîm itdikde evlâdlarım ile beraber kendi hissesine dahî mutasarrıf ola..." denildikten sonra 10 sayfada ise; "...ve dahî evlâd beyninde butûn ve kurûn i'tibâr olunmayup...
Muhasebe Müdürlüğünün 20.01.1972 ve 29.05.1972 tarihli vakıftan intifa hakkı tahsisine dair belgelerde galle ödendiği anlaşılan kişilere halen galle ödenip ödenmediğine dair alınacak yazı cevabının, Vakıflar Genel Müdürlüğünden, 3-2. paragrafta belirtilen 1971 ve 1972 yıllarında galle ödenen vakıf evlatlarına (... ve ... hariç) ait nüfus kayıtlarının ilgili nüfus müdürlüğünden, Getirtilip dosyasına konulduktan sonra temyiz incelemesi yapılmak üzere gönderilmesi için dosyanın mahkemesine GERİ ÇEVRİLMESİNE, 30.06.2008 gününde oybirliğiyle karar verildi....
DAVA Davacılar vekili dava dilekçesinde, davacıların murisi ... ve üst soyunun dava konusu Vakfın evladı olduklarını, muris ..'ın çocukları ..., ..., ... ve ....’in 1959 yılına kadar dava konusu Vakıftan galle ödemesi aldıklarını beyanla davacıların Mülhak Mehmet Bin Osman Bin Hızır Vakfı'nın galle fazlasına müstahak vakıf evladı olduğunun ve dava konusu Vakfın tüm mal varlığının tespiti ile şimdilik 30.000,00 TL birikmiş galle alacağının davacılara ödenmesini istemiştir. II. CEVAP 1. Davalı ... vekili cevap dilekçesinde;davanın usulden ve esastan reddini savunmuştur. 2. Davalı Mülhak Vakıf mütevelli cevap dilekçesi sunmamış, bilahare 26.04.2012 tarihli oturuma katılarak, davacıların vakıfla akrabalık bağını tespit edemediklerini açıklayarak davanın reddini savunmuştur. III....