Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

gözetilmeden ve bu çelişki giderilmeden tesciline karar verilmesi, 2-Vakıf yöneticilerinin Vakıflar Yasası’nın 10/son fıkrasına göre ancak mahkeme kararı ile görevden uzaklaştırılmaları mümkün iken, bu yetkinin 7. maddenin alt başlığındaki senet değişikliği ile Yönetim Kuruluna verilmiş olması, 3-Çorum 1.Noterliğinin 14.10.1996 tarih 27712 yevmiye sayılı dava konusu Vakıf Senedinin "Vakıf Başkanı Ve Genel Müdür" başlıklı maddesinde Vakıf Başkanının kurucu üyeler arasından seçileceği belirtilmesine rağmen, yeni senet değişikliği metninde kurucu olmayan kişilere de Vakıf Başkanı olabilme yolunun açılması suretiyle kurucu iradeye aykırı davranılması, 4-Kabule göre de; a-Davacı vakfın adının gerekçeli karar başlığında yanlış yazılması, b-Vakıf senedi değişikliği hususunda TMK 112. maddesi gereğince Vakıflar Genel Müdürlüğünden yazılı görüş alınmadan hüküm kurulması, Doğru görülmemiştir....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Dava dilekçesinde vakıf yöneticisinin görevden alınması istenilmiştir. Mahkemece davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Davacı vekili dilekçesinde; davalının vakıf gelir ve giderlerinin bir kısmının muhasebe kayıtlarına intikal ettirilmediğini, yapılan bağışları belgelendirmediğini, vakfa fatura edilen malzemelerden bazılarının miktarının yaptırılan inşaat ve tadilatın üzerinde olduğunu, dolayısıyla davalı vakıf yöneticisi ...'un vakfı açıkça zarara uğrattığını ileri sürerek adı geçenin görevden alınmasını istemiş; mahkemece yapılan yargılama sonunda vakfın zarara uğratıldığı kanıtlanamadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir....

      Ancak ; 1- Vakfın mütevelli heyetinin oluşumunu düzenleyen 11. maddesinin 3. fıkrasının son cümlesindeki "mütevelli heyet üyeliğinden azil için aynı kurallar geçerlidir'' ibaresinin, vakıf yöneticilerinin mahkeme kararı olmadan görevden alınamayacğına ilişkin Vakıflar Kanunu 10. maddesine aykırı olduğunun düşünülmemesi, 2- Vakıf senedinin vakıf organlarını düzenleyen 3. maddesinde, genel kurul bulunmadığı halde 18. maddenin 9. fıkrasında genel kuruldan sözedilmesi, 3- Vakıf senedinin denetçilerin seçimine ilişkin 21. maddesinde kesin bir sayı ve rakam gösterilmeden uygulamada çelişki ve kargaşa meydana getirecek şekilde bir veya üç denetçinin en çok üç yıl için seçileceğinin düzenlenmesi, 4- Uygulamada yalnış anlamalara meydan verecek şekilde vakfın mütevelli heyetinin olağanüstü toplanmasını düzenleyen senedin 14 ve 22. maddelerinin çelişkili hazırlanması, 5- Vakfa yapılacak şartlı veya şartsız bağışların kabulünün vakıf senedinin 7. maddesinde mütevelli heyeti, 8. maddesinde (a) fıkrasında...

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Dava dilekçesinde, davalı vakfın 08.04.2007 tarihinde yapılan 5. olağan genel kurulunun tüm sonuçları ile iptali ve vakıf yöneticilerinin görevden el çektirilerek vakfa kayyım atanması istenilmiştir. Mahkemece davanın reddine karar verilmiş, hükmün temyiz incelemesinin duruşmalı olarak yapılması davacılar vekili tarafından yasal süresi içinde verilen temyiz dilekçesi ile istenilmekle taraflara yapılan tebligat üzerine duruşma için tayin olunan günde temyiz eden davacılar Vek.Av.... ile aleyhine temyiz olunan davalı Vek.Av.... geldiler....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Dava dilekçesinde, vakıf yöneticilerinin görevden alınmaları istenilmiştir. Mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, hüküm davacı vekili ve davalılardan ... tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz istemlerinin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasal gerektirici nedenlere ve özellikle kanıtların takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre sair temyiz itirazları yerinde değildir. Ancak; Davalılardan ...'...

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Vakıf Yöneticilerinin Görevden Alınmaları Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonucunda Mahkemece verilen davanın kabulüne dair kararın davalılar vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine (Kapatılan) 18. Hukuk Dairesi'nin 26.05.2015 gün ve 2015/6483 Esas, 2015/8705 Karar sayılı ilamı ile bozulmasına karar verilmişti....

              "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Vakıf Yöneticilerinin Görevden Alınması İstemli K A R A R 1-Davalılardan ...'a mahkeme kararı ile Yargıtay ilamı MERNİS adresi olduğu tebliğ zarfı üzerinde belirtilmek suretiyle, Tebligat Kanunu'nun 21/2. maddesine göre mahalle muhtarına tebliğ edilmiştir. Bu şekilde yapılan tebligatlar usulsüzdür. Tebligat Kanunu, 19.01.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6099 sayılı Kanunla değiştirildikten sonra, gerçek kişilere yapılacak tebligatla ilgili olarak iki aşamalı bir yol benimsenmiştir. Bu değişikliğe göre, muhatabın adres kayıt sistemindeki adresine, Kanunun 21. maddesinin ikinci fıkrası uyarınca doğrudan tebligat yapılması mümkün değildir. Muhataba çıkarılan ilk tebligat, bilinen veya gösterilen adresine yapılacaktır. Buna göre, ilk defa bildirilen adresin muhatabın (kısıtlanması istenilenin) adres kayıt sistemindeki adresi veya başka bir adres olması arasında fark yoktur....

                Ancak; 1-4721 sayılı Türk Medeni Kanununun 112. maddesinin ikinci fıkrasında ve 5737 sayılı Vakıflar Kanununun 10. maddesinde, vakıf yöneticilerinin ancak mahkeme kararı ile görevlerinden alınabileceği hükme bağlanmış iken, değişikliğine karar verilen vakfa ait senedin 10. maddesinin beşinci fıkrasında, vakfın idare organını oluşturan mütevelli heyet üyelerinin, mahkemenin vereceği azil kararı beklenmeden mütevelli heyet kararı ile görevden alınabileceklerine ilişkin düzenlemenin tescili, 2-Vakıf senedinin 12/n madde ve fıkrasının ... 1.Asliye Hukuk Mahkemesinin 1990/106 E.-744 K. sayılı kesinleşen ilamıyla daha önceden senede eklendiği ve bu bendin değiştirilmesine yönelik bir mütevelli heyet kararı da olmadığı halde, "denetçi raporlarını görüşüp karar bağlamak" şeklinde senet metnine ilave edilen hükmün de ayrı bir bende yazılması gerekirken, uygulamada karışıklık doğuracak şekilde bu ek fıkraya da ikinci kez "12/n" bent numarasının verilmiş olması, Doğru görülmemiştir....

                  Oysa; Temyize konu vakfın sona erdiğinin tespiti davası ile vakıf yöneticilerinin görevden alınmaları davasının konuları ve hukuki sebepleri birbirinden farklı olup, bu davada ileri sürülen vakfın 1999-2004 yılları arasında faaliyette bulunmama ve amacını gerçekleştirme imkanının kalmaması yolundaki iddialar yöntemince araştırılmadan eksik inceleme ile yerinde görülmeyen gerekçelerle davanın reddi doğru bulunmamıştır. Bu itIbarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 01.02.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi....

                    Aynı Kanunun "...... yöneticilerinin sorumlulukları ve görevden alınması" başlıklı 10.maddesi gereği ...... yöneticilerinin; ...... amacına ve yürürlükteki mevzuata uymak zorunda oldukları, bu zorunluluğa uymayanlar ile beş bent halinde sayılan yükümlülükleri yerine getirmeyen ...... yöneticileri, Meclisin vereceği karara dayalı olarak Denetim Makamının başvurusu üzerine ...... yerleşim yeri asliye hukuk mahkemesince görevlerinden alınabilir....

                      UYAP Entegrasyonu