Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Yönetimi 25.02.2008 tarihli dilekçe ile  Hazineyi taraf göstererek  dava dilekçesine ekli  krokide işaretlenen taşınmazların orman sayılan yerlerden olduğu, orman niteliği ile Hazine adına tapuya tescillerine karar verilmesi  istemiyle kadastro mahkemesinde 2008/2 esas sayılı davayı açmıştır. Mahkemece, dava edilen tüm  taşınmazların tutanak asılları, orman kadastrosuna itiraz dosyası ile birleştirilip taşınmazların zilyetleri davaya dahil edilmiştir....

    Yönetimi 25.02.2008 tarihli dilekçe ile; Hazineyi taraf göstererek dava dilekçesine ekli krokide işaretlenen taşınmazların orman sayılan yerlerden olduğu, orman niteliği ile Hazine adına tapuya tescillerine karar verilmesi istemiyle Kadastro Mahkemesinde 2008/2 esas sayılı davayı açmıştır. Mahkemece, dava edilen tüm taşınmazların tutanak asılları, orman kadastrosuna itiraz dosyası ile birleştirilip taşınmazların zilyetleri davaya dahil edilmiştir....

      Köyü Tüzel Kişiliği ve Hazineyi taraf göstererek 101 ada 1 sayılı orman parselinin içinde ve sınırlarında bulunan taşınmazın orman sayılan yerlerden olduğu iddiasıyla dava açmış, 18.06.2007 tarihli oturumda imzalı beyanında 101 ada 2, 3, 5 ve 7 parsel sayılı taşınmazları dava ettiğini belirtmiştir. Mahkemece, çekişmeli taşınmazların zilyetleri davaya dahil edilip tutanak asılları ile dava dosyası birleştirildikten sonra, Hazine ile 101 ada 2 parsel dışındaki taşınmazlar yönünden ... aleyhine açılan davanın husumet yokluğu nedeniyle reddine, kişilere yönelik davanın kabulüne dava konusu taşınmazların orman niteliği ile Hazine adına tapuya tescillerine karar verilmiş, hüküm davacı ... Yönetimi, davalılardan ... ve dahili davalılardan ... ve ... tarafından temyiz edilmiştir. Dava, orman kadastrosuna ve kadastro tespitine itiraz niteliğindedir....

        Yönetimi 25/02/2008 tarihli dilekçe ile, Hazineyi taraf göstererek dava dilekçesine ekli krokide işaretlenen taşınmazların orman sayılan yerlerden olduğu, orman niteliği ile Hazine adına tapuya tescillerine karar verilmesi istemiyle Kadastro Mahkemesinde 2008/3 esas sayılı davayı açmıştır. Mahkemece, dava edilen tüm taşınmazların tutanak asılları, orman kadastrosuna itiraz dosyası ile birleştirilip taşınmazların zilyetleri davaya dahil edilmiştir....

          Yönetimi 25.02.2008 tarihli dilekçe ile Hazineyi taraf göstererek  dava dilekçesine ekli  krokide işaretlenen taşınmazların   orman sayılan yerlerden olduğu, orman niteliği ile Hazine adına tapuya tescillerine karar verilmesi istemiyle kadastro mahkemesinde 2008/3 esas sayılı davayı açmıştır. Mahkemece, dava edilen tüm  taşınmazların tutanak asılları, orman kadastrosuna itiraz dosyası ile birleştirilip taşınmazların zilyetleri davaya dahil edilmiştir. Daha sonra 149 ada 15 ve 18  sayılı   taşınmazlara ilişkin dava ayrılarak yukardaki esasa kayıt edildikten sonra davanın  kısmen kabulüne, dava konusu 149 ada 15 parselin kadastro tespitinin iptal edilerek orman ve fen bilirkişi tarafından ortak düzenlenen krokili raporda (A) ile işaretlen bölümünün orman niteliği ile Hazine adına, (B) ile işaretlenen kesiminin fındık bahçesi  ile 149 ada 18 parselin tamamının meyve bahçesi niteliği ile  davalı adına tapuya tesciline  karar  verilmiş,  hüküm  davacı ......

            Uygulama kadastrosuna itiraz davaları, özü itibariyle uygulama faaliyetinin yukarıda açıklanan ilke ve yöntemlere göre yapılıp yapılmadığının denetlenmesini zorunlu kılan davalardır.Yöntemine uygun yapılmayan uygulama kadastrosu, mülkiyete ilişkin kazanılmış hakların ihlali sonucunu doğurur. Bu nedenle, uygulama kadastrosundan kaynaklanan ihtilafın çözümü için nasıl bir araştırma yapılması gerektiği hususu önem taşımaktadır. Yukarıda yer alan açıklamalardan da anlaşılacağı üzere, uygulama kadastrosu, önemli oranda bir mühendislik faaliyetidir....

            Uygulama kadastrosuna itiraz davaları, özü itibariyle uygulama faaliyetinin yukarıda açıklanan ilke ve yöntemlere göre yapılıp yapılmadığının denetlenmesini zorunlu kılan davalardır.Yöntemine uygun yapılmayan uygulama kadastrosu, mülkiyete ilişkin kazanılmış hakların ihlali sonucunu doğurur. Bu nedenle, uygulama kadastrosundan kaynaklanan ihtilafın çözümü için nasıl bir araştırma yapılması gerektiği hususu önem taşımaktadır. Yukarıda yer alan açıklamalardan da anlaşılacağı üzere, uygulama kadastrosu, önemli oranda bir mühendislik faaliyetidir....

            İşte, uygulama kadastrosuna itiraz davaları, uygulama kadastrosu faaliyetinin yöntemine uygun yapılıp yapılmadığının denetlenmesine yönelik davalardır. Bu nedenle mahkemelerce, uygulama faaliyetine eşdeğer ve amaca uygun bir araştırma yapılması zorunludur. Mahkemece, amacına ve yöntemine uygun bir araştırma yapılabilmesi için öncelikle, denetime veri teşkil etmek üzere, tesis kadastrosunun yapıldığı tarihe en yakın tarihli hava fotoğrafları, temin edilebilen en eski ve güncel ortofoto ve uydu fotoğrafları, tesis kadastrosuna ait pafta haritası, varsa bu haritada değişiklik yapan ifraz haritaları, mahkeme ilamları ve eki olan haritalar, varsa uygulama kadastrosu sırasında yararlanıldığı anlaşılan diğer haritalar, çekişmeli taşınmaza ilişkin tesis kadastrosu ve uygulama kadastrolarına ait ölçü çizelgesi, hesap cetveli ve ölçü krokileri gibi bilgi ve belgelerin toplanması gerekmektedir....

              Somut olayda, davacının, eski 178 parsel, yeni 108 ada 35 parsel sayılı taşınmazın, yüzölçümü önceden 80.876 m2 iken, yeni yapılan kadastro çalışmasında 70.665 m2'ye düşürüldüğü, aradaki ....221 m2 kısmın Hazineye bırakıldığı gerekçesiyle, Hazineye bırakılan ....221 m2 kısmın 178 sayılı parsele ilave edilerek adına tescili istemiyle dava açtığı anlaşılmaktadır. Uygulama kadastrosunun amacı, tapulama, kadastro veya değişiklik işlemlerine ilişkin; sınırlandırma, ölçü, çizim ve hesaplamalardan kaynaklanan hataları gidermek üzere uygulama niteliğini kaybeden, teknik nedenlerle yetersiz kalan, eksikliği görülen veya zemindeki sınırları gerçeğe uygun göstermediği tespit edilen kadastro haritalarının tekrar düzenlenmesi ve tapu sicilinde gerekli düzenlemelerin sağlanmasıdır. Uygulama kadastrosuna ilişkin davalarda, uygulama kadastrosunun, yöntemine uygun olarak yapılıp yapılmadığının denetlenmesine ilişkin itirazlar gündeme getirilebilir....

                Dairemizce HMK'nın 355. maddesi kapsamında istinaf dilekçelerinde belirtilen sebeplerle ve kamu düzenine ilişkin hükümlerle sınırlı olmak üzere yapılan inceleme neticesinde; Davacı taraf, yapılan uygulama kadastrosu çalışmaları sırasında kendisine ait taşınmaz içerisinde kalması gereken kısımların davalı parselleri içerisinde kaldığı kendi taşınmazının yüzölçümünde haksız bir şekilde azalma olduğunu belirterek dava açmıştır. İlk derece mahkemesince davanın reddine karar verilmişse de yapılan araştırma, inceleme ve alınan bilirkişi raporları hüküm tesisine elverişli değildir. Dava 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 22/a maddesi uyarınca yapılan uygulama kadastrosuna itiraz niteliğindedir....

                UYAP Entegrasyonu