Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Dava, uygulama kadastrosuna itiraza ilişkin olup, uygulama kadastrosunun amacı, tapulama, kadastro veya değişiklik işlemlerine ilişkin; sınırlandırma, ölçü, çizim (tersimat) ve hesaplamalardan kaynaklanan hataları gidermektir. Uygulama kadastrosuna itiraz davaları, kadastro faaliyetinin yöntemine uygun yapılıp yapılmadığının denetlenmesine yöneliktir....

    SONUÇ VE GEREKÇE : Tüm dosya kapsamına göre; 3402 sayılı Yasanın 22/a maddesi gereğince yapılan uygulama kadastrosuna itiraz talepli davanın yapılan yargılaması sonunda; dava konusu taşınmazda yapılan uygulama kadastrosunun yasa ve yönetmeliklere uygun olduğunu belirten, teknik ve bilimsel veriler içeren, denetlenebilir nitelikteki bilirkişi raporu dayanak alınarak davanın reddine karar verilmesi isabetli olduğundan, davacı vekilinin yerinde görülmeyen istinaf isteminin 6100 sayılı HMK'nın 353/(1)-b/1. maddesi gereğince esastan reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....

    Mahkemece yapılan keşif sonucunda kadastro bilirkişiden rapor alınmış ve davanın reddine karar verilmiştir. 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 22/a maddesi uyarınca yapılan uygulama kadastrosuna itiraz niteliğinde olup, bu tür davalarda husumetin, uygulama sonucunda itiraz edenin taşınmazı aleyhine yüzölçümü artan ya da lehine ortak sınır değiştirilen taşınmazların maliklerine yöneltilmesi gerekir. Ancak, uygulama kadastrosu sonucunda lehine sınır değişikliği yapılan veya yüzölçümü artan taşınmaz veya taşınmazların bulunmaması halinde Kadastro Müdürlüğüne husumet yöneltilerek de dava açılabilir....

    Hukuk Dairesince, davacının dava konusu taşınmazlar hakkında 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 22/2-a maddesi uyarınca yapılan uygulama kadastrosuna yönelik olarak aynı davalıya karşı uygulama kadastrosuna itiraz talepli 2012 yılında dava açtığı ve ......

      Mahkemece bozma kararına uyulduktan sonra davanın kısmen kabulüne ve dava konusu taşınmazın ... bilirkişi krokisinde A=96,56 m2'lik bölüm yönünden reddine, B=974,20 m2 ... parsel nosu ile davacı adına tapuya tesciline karar verilmiş, hüküm davalı Hazine, Orman Yönetimi ve Belediye Başkanlığı tarafından temyiz edilmiştir. Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, tescil ve tapu kaydına dayalı 10 yıllık sürede açılan orman kadastrosuna itiraz niteliğindedir. Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde tespit tarihinden önce 01.10.1948 tarihinde yapılıp kesinleşen orman kadastrosu bulunmaktadır. Daha sonra 11.04.1989 tarihinde ilanı yapılıp dava tarihinde kesinleşen aplikasyon ve 2/B uygulaması vardır....

        Orman Yönetimi 16.03.2011 tarihinde, taşınmazın yörede 3116 sayılı Kanun hükümlerine göre yapılıp kesinleşen orman tahdidinde orman sınırları içinde bırakıldığını belirterek, tesbitinin iptali ve orman niteliğiyle ... adına tapuya tescili istemiyle kadastro mahkemesinde dava açmıştır. Mahkemece, uygulama kadastro çalışmasının usûlüne uygun olduğu gerekçesiyle bu yöne ilişkin davanın reddine, çekişmeli taşınmazın uygulama tutanağındaki gibi tapu siciline aktarılmasına, mülkiyete yönelik davada mahkemenin görevsizliğine ve talep halinde dosyanın görevli asliye hukuk mahkemesine gönderilmesine karar verilmiş; hüküm, davalılar vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, uygulama kadastrosuna itiraz ile tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir....

          İşte, uygulama kadastrosuna itiraz davaları, uygulama kadastrosu faaliyetinin yöntemine uygun yapılıp yapılmadığının denetlenmesine yönelik davalardır. Bu nedenle mahkemelerce, uygulama faaliyetine eşdeğer ve amaca uygun bir araştırma yapılması zorunludur....

          Dava, uygulama kadastrosuna itiraza ilişkin olup, uygulama kadastrosunun amacı, tapulama, kadastro veya değişiklik işlemlerine ilişkin; sınırlandırma, ölçü, çizim (tersimat) ve hesaplamalardan kaynaklanan hataları gidermektir. Uygulama kadastrosuna itiraz davaları, kadastro faaliyetinin yöntemine uygun yapılıp yapılmadığının denetlenmesine yöneliktir....

          Dava, uygulama kadastrosuna itiraza ilişkindir. Davacı, uygulama kadastrosu sırasında kendisine ait taşınmazın sınırının kaydırılarak davalıya ait taşınmaza yazıldığı iddiasına dayanmıştır. Mahkemece yapılan keşifte taraflar arasındaki sınırın 2002 yılında inşa edilen duvar olduğu, duvarın tesis kadastrosu sınırının üzerine yapıldığı beyan edilmiştir....

            İşte, uygulama kadastrosuna itiraz davaları, uygulama kadastrosu faaliyetinin yöntemine uygun yapılıp yapılmadığının denetlenmesine yönelik davalardır. Bu nedenle mahkemelerce, uygulama faaliyetine eşdeğer ve amaca uygun bir araştırma yapılması zorunludur. Mahkemece, amacına ve yöntemine uygun bir araştırma yapılabilmesi için öncelikle, denetime veri teşkil etmek üzere, tesis kadastrosunun yapıldığı tarihe en yakın tarihli hava fotoğrafları, temin edilebilen en eski ve güncel ortofoto ve uydu fotoğrafları, tesis kadastrosuna ait pafta haritası, varsa bu haritada değişiklik yapan ifraz haritaları, mahkeme ilamları ve eki olan haritalar, varsa uygulama kadastrosu sırasında yararlanıldığı anlaşılan diğer haritalar, çekişmeli taşınmaza ilişkin tesis kadastrosu ve uygulama kadastrolarına ait ölçü çizelgesi, hesap cetveli ve ölçü krokileri gibi bilgi ve belgelerin toplanması gerekmektedir....

              UYAP Entegrasyonu