Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Uygulama kadastrosuna itiraz davaları, özü itibariyle uygulama faaliyetinin yukarıda açıklanan ilke ve yöntemlere göre yapılıp yapılmadığının denetlenmesini zorunlu kılan davalardır.Yöntemine uygun yapılmayan uygulama kadastrosu, mülkiyete ilişkin kazanılmış hakların ihlali sonucunu doğurur. Bu nedenle, uygulama kadastrosundan kaynaklanan ihtilafın çözümü için nasıl bir araştırma yapılması gerektiği hususu önem taşımaktadır. Yukarıda yer alan açıklamalardan da anlaşılacağı üzere, uygulama kadastrosu, önemli oranda bir mühendislik faaliyetidir....

Tapulama Mahkemesinin 1978/359 Esas 1983/113 Karar sayılı kararının eldeki dava açısından kesin hüküm niteliğinde olması nedeni ile asıl davanın reddine, birleştirilen davanın ise kabulüne, dava konusu 156 ada 5 parsel sayılı taşınmazın tamamının ... sayılmayan yerlerden olduğu anlaşılmakla kesinleşen ... kadastro tutanağının iptaline karar verilmiş, hüküm davacı-davalı ... Yönetimi vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava dilekçesindeki açıklamaya göre asıl dava, tapu iptali ve tescil; birleşen dava ise ... kadastrosuna itiraz istemine ilişkindir. Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde, 10/08/2006 tarihinde ilân edilerek kesinleşen ... kadastrosu ve 2/B madde uygulaması bulunmaktadır. İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye göre asıl davanın red, birleşen davanın kabulüne ilişkin hüküm kurulmuş olmasında bir isabetsizlik bulunmamaktadır....

    Somut olayda, yörede 3402 sayılı Kanuna 5831 sayılı Kanunun 8. maddesi ile eklenen Ek 4. madde uyarınca yapılan kulanım kadastrosu sırasında davacının dava ettiği taşınmaz hakkında kullanım kadastrosu tutanağı düzenlenmediğine göre, taşınmazla ilgili iddiaların (davaların) genel mahkemelerde görüleceği gözetilerek görevsizlik kararı verilmesi gerekirken, yanlış hukukî nitelendirme ile yazılı şekilde karar verilmesi ve çekişmeli yerin sınırında, aslında dava konusu olmayan 2772 ada 7 ve 2774 ada 3 parsel de sanki davalı imiş gibi haklarında sicil oluşturulması usûl ve kanuna aykırıdır. Bunun yanında, çekişmeli taşınmazın uygulama kadastrosuna da konu edilmediği anlaşıldığı halde, dosyayla ilgisi bulunmayan (2014/109 sayılı dava dosyası ile ilgili) eski 68, yeni 130 ada 12 parselin tutanak aslı ve uygulama kadastrosuna ait diğer belgelerin dosyaya getirtilmiş olması da doğru değildir....

      Açıklanan yönteme uygun inceleme ve araştırma yapıldıktan sonra tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmeli; değerlendirme yapılırken uygulama kadastrosunun amacının mülkiyet ihtilaflarını çözmek olmadığı ve mülkiyet uyuşmazlıklarının uygulama kadastrosuna ilişkin davalarda tartışma konusu yapılamayacağı göz önünde bulundurulmalıdır. Somut olayda mahkemece, davalı taşınmaza ait arazi kadastrosu sırasında düzenlenen ... tutanağı, hükmen oluştuğu Tapulama Hakimliğinin ... Esas sayılı dava dosyası, çekişmeli taşınmaz ve komşularını gösterir arazi ... pafta haritası, arazi kadastrosuna ait ölçü krokisi, hesap cetveli, ölçü cetveli, komşu parsellere ait ... ve uygulama ... tutanakları ve dayanakları, uygulama kadastrosuna ait ada raporu getirtilmemiş, fen bilirkişisinden yukarıda açıklanan şekilde rapor ve harita alınmamıştır....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :KADASTRO MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : KADASTRO Dava her ne kadar uygulama kadastrosuna itiraz olarak açılmış ise de çekişmeli taşınmazlardan birinin niteliği orman olup, mahkemece verilen önceki günlü hüküm, Yargıtay 20. Hukuk Dairesince bozulmuş olmakla, Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulu'nun 09.02.2018 tarih ve 1 sayılı kararı ile kabul edilen Hukuk Dairelerine ilişkin iş bölümü uyarınca temyiz incelemesi Yargıtay 20. Hukuk Dairesi'ne ait bulunmaktadır. Bu nedenle dosyanın, anılan Daire Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 08.06.2018 gününde oybirliğiyle karar verildi....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :KADASTRO MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : UYGULAMA KADASTROSU Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay'ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ: Uygulama kadastrosu sırasında ......

            Uygulama kadastrosuna itiraz davaları, özü itibariyle uygulama faaliyetinin yukarıda açıklanan ilke ve yöntemlere göre yapılıp yapılmadığının denetlenmesini zorunlu kılan davalardır.Yöntemine uygun yapılmayan uygulama kadastrosu, mülkiyete ilişkin kazanılmış hakların ihlali sonucunu doğurur. Bu nedenle, uygulama kadastrosundan kaynaklanan ihtilafın çözümü için nasıl bir araştırma yapılması gerektiği hususu önem taşımaktadır. Yukarıda yer alan açıklamalardan da anlaşılacağı üzere, uygulama kadastrosu, önemli oranda bir mühendislik faaliyetidir....

            Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki uygulama kadastrosuna itiraz davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince dava şartı yokluğu nedeniyle davanın reddine karar verilmiştir. İlk Derece Mahkemesi kararının davacı tarafından istinaf edilmesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesince, istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir. Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü: I. DAVA Davacı ... dava dilekçesinde; ... ili ... ilçesi ......

              "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ Davada Orman İdaresi taraf olup, 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 22/a maddesi uygulaması yapılarak, uygulama tutanağına karşı askı ilan süresi içinde dava açılmış ise de dosyanın geçirdiği safahatta Kadastro Mahkemesince uygulama kadastrosuna ilişkin itiraz hakkında verilen karar temyiz edilmeksizin kesinleşmiştir. Bu durumda eldeki uyuşmazlık, uygulama kadastrosundan kaynaklanmayıp taşınmazın orman olduğu iddiası ile Hazine adına tescil istenmesi nedeniyle mülkiyete yönelik bulunduğundan 6831 sayılı Yasa'nın 1. maddesi uyarınca orman sayılıp sayılmadığı yönünden inceleme yapılması gerekmektedir. Davanın açıklanan bu niteliğine göre Yargıtay Büyük Genel Kurulu'nun 24.01.2014 gün ve 1 sayılı Kararı ile kabul edilen Hukuk Dairelerine ilişkin iş bölümü uyarınca temyiz incelemesi Yargıtay 20. Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. Bu nedenlerle dosyanın görevli Yargıtay Yüksek 20....

                "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : UYGULAMA KADASTROSU Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay'ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ: Yargıtay bozma ilamında özetle; "davanın, 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 22/a maddesi uyarınca yapılan uygulama kadastrosuna itiraz niteliğinde olduğu, ilgililer tarafından, uygulama kadastrosu sonucu yapılan işlemlere karşı 30 günlük askı ilan süresi içerisinde Kadastro Mahkemesinde açılacak davada, uygulama kadastrosunun yararına olan kişi ya da kişilerin hasım gösterilmek suretiyle tespite itiraz edilebileceği, ancak, uygulama kadastrosunun sonucunda lehine sınır değişikliği yapılan kişi ya da kişilerin bulunmaması halinde ise, Kadastro Müdürlüğü hasım gösterilmek suretiyle tespite itiraz edilebileceği, bu nedenle mahallinde yerel bilirkişi ve taraf tanıkları hazır olduğu halde keşif yapılarak...

                  UYAP Entegrasyonu