Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Mahkemece, dava konusu 206 ada 63 ve 64 parsellere yönelik davanın reddine, 62 parsele yönelik talebi hakkında karar verilmesine yer olmadığına, görevli ve yetkili mahkemede dava açmakta muhtariyetine karar verilmiş, hüküm davacı ... tarafından temyiz edilmiştir. Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, altı aylık süre içinde açılan orman kadastrosuna itiraz niteliğindedir. İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye göre, çekişmeli 63 ve 64 parsel sayılı taşınmazların, tapuda halen davacı adına kayıtlı bulunmadığı, bu nedenle; 6831 Sayılı Yasanın 11. Maddesi gereğince hak sahibi olmadığından, orman sınırlamasına itiraz davasının reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmamaktadır....

    Mahkemece, 6831 sayılı Kanunun 11/1. maddesi gereğince ... kadastrosuna itiraz için genel mahkemede tapu kaydına dayalı dava açılabileceği davacının zilyetliğe dayalı açtığı davanın bu nedenle dinlenme olanağının bulunmadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir. Yargıtay 20. Hukuk Dairesinin 06/01/2014 tarih ve 2013/8104 E. -2014/19 K. sayılı kararıyla “6831 sayılı Kanunun 11/1. maddesi gereğince 30 günlük ilan süresi içinde açılan davalarda görev kadastro mahkemesine ait olup, asliye hukuk mahkemesi görevsizdir. Görev, kamu düzenine ilişkin olup, temyiz edenlerin sıfatına bakılmaksızın yargılamanın her aşamasında gözetilmelidir. Dava, ... kadastrosunun askı ilan süresi içinde açıldığından, davaya bakma görevinin kadastro mahkemesine ait olduğu düşünülerek görevsizlik kararı” verilmesi gereğine değenilerek hükmün bozulmasına karar verilmiştir....

      İSTİNAF NEDENLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE : HMK'nun 355. maddesi uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebepler ve kamu düzeni ile sınırlı olarak yapılan istinaf incelemesinde; Dava, Uygulama Kadastrosuna İtiraz istemine ilişkindir....

      Dava, kullanım kadastrosuna itiraza ilişkindir. 1744 sayılı Kanuna göre 08.07.1982 tarihinde ilânı yapılıp dava tarihinde kesinleşen aplikasyon ve 2. madde uygulaması bulunmaktadır. Mahkemece verilen karar, usûl ve kanuna aykırıdır. Şöyle ki, çekişmeli taşınmazın bulunduğu yörede 3402 sayılı Kanunun (5831 sayılı Kanunun 8. maddesi ile eklenen) Ek 4. maddesi gereğince yapılan kullanım kadastrosu sırasında davacının dava ettiği ve bilirkişi raporuna ekli krokide 380,38 m² yüzölçümünde gösterilen taşınmaz hakkında kullanım kadastro tutanağı düzenlenmediği, bu kısmın 2/B'ye konu edilmeyen orman tahditi içinde kaldığı, mahkemece mahallinde yapılan keşif ve uygulama ile belirlenmiştir. Kadastro mahkemesinin görevi; kadastro tutanağının tanzimi tarihinden tutanağın kesinleşmesine kadar geçecek zaman içindeki itiraz ve davalar için söz konusudur....

        O halde; mahkemece, göreve ilişkin hususlar kamu düzenini ilgilendirdiğinden, yargılamanın her aşamasında resen gözetilerek, orman iddiasına dayalı tapu iptali ve tescili davasına bakmakta, orman kadastrosunun ilan tarihine kadar genel mahkemelerin görevli olduğu nedeniyle, davanın bu aşamasında görevsizlik kararı verilmeli, taraflarca süresinde görevli genel mahkemeye başvurulması durumunda, davaya genel mahkemede bakılıp sonuçlandırılmalı, genel mahkemedeki yargılama esnasında orman kadastro işlemleri ilan edildiği taktirde, dava aynı zamanda orman kadastrosuna itiraz davasına dönüşerek, kadastro mahkemesinin görevi başlayacağından, bu durumda, genel mahkemece, tapu iptali ve tescili istemine yönelik dava elde tutularak, orman kadastrosuna itiraz yönünden görevli mahkemenin kadastro mahkemesi olduğundan, görevsizlik kararı verilmedir....

          (Orman ve Su İşleri Bakanlığı) hakkında açılan davanın husumet nedeniyle reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir. B) Eldeki dava, yörede 14.02.2007 - 14.08.2007 tarihleri arasında ilân edilen orman kadastrosuna itiraza ilişikindir. Bununla birlikte dosya arasında çekişmeli taşınmaz hakkında düzenlenen 22/2-a uygulama tutanağının aslının bulunduğu ve tutanağın yüzölçümü hanesinin eldeki dava sebebiyle boş olarak bırakılarak mahkemeye gönderildiği anlaşılmıştır. Orman kadastrosuna itiraz davasının 22/2-a çalışmalarına itiraz davasına dönüşmesi veya açılacak 22/2-a uygulamasına itiraz davası ile birleştirilerek görülmesi mümkün değildir. 22/2-a çalışmalarına itiraz davalarında paftada uyumsuzluk olup olmadığı incelenip sonucuna göre karar verilir, ancak orman kadastrosuna itiraz istemli açılan davalarda bu yönde bir inceleme yapılması söz konusu değildir....

            Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, 10 yıllık süre içinde genel mahkemede açılan orman kadastrosuna itiraz niteliğindedir. Çekişmeli taşınmazların bulunduğu yerde 3402 sayılı Kanunun 5304 sayılı Kanun ile değişik 4. maddesi hükmüne göre orman sınırlandırması yapılmış, çekişmeli parseller orman alanı içinde bırakılmış bu çalışma 03.07/ 02.08.2007 tarihleri arasında askı ilanına çıkarılmıştır. Mahkemece, (k), (f), (b) ve (c) işaretli taşınmazların orman sayılmayan yerlerden olduğu ve Hazinenin tutunduğu vergi kayıtları kapsamında bulunduğu gerekçesiyle hüküm kurulmuş ise de delillerin değerlendirilmesinde hataya düşülmüştür....

              İşte, uygulama kadastrosuna itiraz davaları, uygulama kadastrosu faaliyetinin yöntemine uygun yapılıp yapılmadığının denetlenmesine yönelik davalardır. Bu nedenle mahkemelerce, uygulama faaliyetine eşdeğer ve amaca uygun bir araştırma yapılması zorunludur....

              DELİLLERİN TARTIŞILMASI VE GEREKÇE: Dava, 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 22/a maddesi gereğince yapılan uygulama kadastrosuna askı ilan süresi geçtikten sonra genel mahkemede açılan itiraz davasıdır. Uygulama Kadastrosu sırasında davacı T1 adına kayıtlı bulunan eski 333 parsel sayılı ve 91.800 metrakare yüzölçümündeki taşınmaz, yeni 190 ada 1 sayılı parsel olarak ve 76.591,22 metrekare yözölçümüyle tespit ve tescil edilmiştir....

              , bu nedenlerle, tescil davasında asliye hukuk mahkemesinin, orman kadastrosuna itiraz davasında ise kadastro mahkemesinin görevli olduğunun kabul edilmesi gerektiği, görev yönünün kamu düzenine ilişkin olup yargılamanın her aşamasında, temyiz aşaması da dahil olmak üzere tarafların her birince ileri sürülebileceği gibi resen de gözetilebileceği, mahkemece anılan yönler göz önüne alınarak; orman kadastrosuna itiraz davasının, tescil davasından ayrılıp, orman kadastrosuna itiraz davası yönünden görevsizliğe karar verilerek tescil davası elde tutulup orman kadastrosuna itiraz davasının sonucunun beklenmesi gerekirken, yargılamaya devamla, yazılı olduğu biçimde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olduğu" açıklanmıştır....

                UYAP Entegrasyonu