Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Uygulama kadastrosuna itiraz davaları, kadastro faaliyetinin yöntemine uygun yapılıp yapılmadığının denetlenmesine yöneliktir....

    Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, on yıllık süre içinde açılan orman kadastrosuna itiraz ve tescil niteliğindedir. Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde dava tarihinden önce 3302 sayılı Yasaya göre 2004 ila 2005 yıllarında yapılıp 02.06.2007 tarihinde kesinleşen orman kadastrosu ve 2/B madde uygulaması bulunmaktadır. 6831 sayılı Orman Yasasının değişik 11. maddesine göre, Kadastro Mahkemesi 6 aylık itiraz süresinde açılan ilk tahdit ve 2/B madde uygulamasına yönelik uyuşmazlıkların çözümünde görevlidir. Somut olayda; 6 aylık itiraz süresi geçtiğine ve dava tapu kaydına dayanılarak açıldığına göre, uyuşmazlığın çözüm yeri Genel Mahkemelerdir. Değinilen yön gözetilmeden işin esası hakkında hüküm kurulması doğru değildir....

      Mahkemece; davacı tarafından açılan davada taraf ehliyeti olmayan Kadastro Müdürlüğüne dava açılamayacağı, ... ait taşınmazdan kimin taşınmazına eklenme yapılmışsa bu taşınmazın tespit malikine ya da komisyonca malik kılınan gerçek ve tüzel kişilere, bunu bilmiyorsa en azından herhangi bir komşu taşınmazın tespit malikine ya da komisyonca malik kılınan gerçek ve tüzel kişilere husumet yönelterek dava açılması gerektiği, tespit malikinin yargılama sırasında mahkeme ara kararı ile davaya katılmalarının onlara taraf sıfatı kazandırmayacağı, ıslah yolu ile de olsa taraf değiştirilmesine yasal olanak bulunmadığı gerekçesi ile dava şartı yokluğu nedeniyle açılan davanın usulden reddine karar verilmiş ise de varılan sonuç dosya kapsamına uygun değildir. Dava, 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 22/a maddesi gereğince yapılan uygulama kadastrosuna itiraz niteliğindedir....

        Dava, 3402 sayılı Kadastro Kanununun 22/a maddesi gereğince yapılan uygulama kadastrosuna askı ilan süresi geçtikten sonra genel mahkemede açılan itiraz davasıdır. Dava konusu taşınmazların bulunduğu yerde tesis kadastrosu 1968 yılında yapılmıştır. Uygulama kadastrosunun amacı, teknik açıdan yetersiz kalan, uygulama niteliğini kaybeden, eksikliği görülen veya zemindeki sınırları gerçeğe uygun göstermediği anlaşılan kadastro haritalarının yenilenmesi ve uygulanabilir hale getirilmesidir. Mülkiyet ihtilaflarını canlandırmak ve çözmek değil; tesis kadastrosu sırasında yapılan teknik hataları belirleyerek gidermek ve kadastro paftalarını zeminle uyumlu, uygulanabilir, teknik ihtiyaçlara cevap verir ve güvenli hale getirmektir....

        Davacı Hazine tarafından, askı ilanı içinde açılan uygulama kadastrosuna itiraz ile miktar fazlasının tescili talebiyle tapu iptali ve tescil davası açıldığı, Sivas Kadastro Mahkemesince uygulama kadastrosu ile ilgili itiraz asıl dosyada bırakılarak mülkiyet ihtilafı niteliğindeki miktar fazlasına yönelik davanın tefrik edilerek görevsizlik kararı verilmek suretiyle Asliye Hukuk Mahkemesine gönderildiği anlaşılmaktadır....

        Orman kadastrosuna itiraz davasının 22-a çalışmalarına itiraz davasına dönüşmesi veya açılacak 22-a uygulamasına itiraz davası ile birleştirilerek görülmesi mümkün değildir. 22-a çalışmalarına itiraz davalarında paftada uyumsuzluk olup olmadığı incelenip sonucuna göre karar verilir ancak orman kadastrosuna itiraz istemli açılan davalarda bu yönde bir inceleme yapılması söz konusu değildir. Mahkemece 22-a tutanağının olağan yollarla kesinleştirilmesi ve tescil edilmesi amacıyla kadastro müdürlüğüne iadesine karar verilmesi gerekirken bu yönde bir karar verilmeden 22-a uygulama tutanağı aslı dosya içerisinde saklanarak yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir. Kaldı ki; Orman Yönetimi orman kdastrosuna itiraz davası sonuçlandıktan ve kesinleştikten sonra her zaman tahdit içerisinde kalan bölüm yönünden genel mahkemelerde tapu iptali ve tescil davası açabilecektir. Bununla birlikte çekişmeli 857 parsel sayılı taşınmazın 6831 sayılı Kanunun 17/2....

          Kadastro Mahkemesince bakılacak dava türleri 3402 Sayılı Yasanın 26. maddesinde gösterilmektedir ve 6831 Sayılı Yasanın 11. maddesine göre bu davalar dışında, altı aylık askı süresi içinde açılan orman sınırlaması ve 2/B madde uygulamasına itiraz davaları da kadastro mahkemesinde görülüp sonuçlandırılır. Bu nedenlerle tescil davasında asliye hukuk mahkemesinin, orman kadastrosuna itiraz davasında ise kadastro mahkemesinin görevli olduğu kabul edilmelidir. Görev kamu düzenine ilişkin olup yargılamanın her aşamasında, temyiz aşaması da dahil olmak üzere tarafların her birince ileri sürülebileceği gibi resen de gözetilebilir. Mahkemece anılan yönler göz önüne alınarak; orman kadastrosuna itiraz davası, tescil davasından ayrılıp, orman kadastrosuna itiraz davası yönünden görevsizliğe karar verilerek tescil davası elde tutulup orman kadastrosuna itiraz davasının sonucunun beklenmesi gerekirken, yargılamaya devamla, ... olduğu biçimde karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır....

            Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, altı aylık süre içinde açılan orman kadastrosuna itiraza ilişkindir. 6831 sayılı Yasanın 11/1. maddesine göre orman kadastrosu askı ilanına çıkarıldıktan sonra 6 aylık itiraz süresinde açılan davalara kadastro mahkemesi bakmakla görevlidir. 6 aylık hak düşürücü sürenin sonunda orman kadastro komisyonu kararı kesinleşir, ancak, tapulu gayrimenkullerde tapu sahiplerinin 10 yıllık süre içinde genel mahkemelerde dava açma hakları saklıdır. Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yörede orman kadastrosu 21/02/2008 tarihinde ilana çıkarılmış, eldeki dava 20/08/2008 tarihinde 6 aylık askı ilanı içinde açılmıştır. Artık bu davaya orman kadastrosuna itiraz davası olarak bakma kadastro mahkemesinin görevindedir. Mahkemece işin esasına girilerek bir karar vermek gerekirken arazi kadastrosunun askı ilan tarihi esas alınarak orman kadastrosuna itiraz davasında görevsizlik kararı verilmesi usul ve yasaya aykırıdır. SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle; davacı ......

              Uygulama kadastrosuna itiraz davaları, özü itibariyle uygulama faaliyetinin yukarıda açıklanan ilke ve yöntemlere göre yapılıp yapılmadığının denetlenmesini zorunlu kılan davalardır.Yöntemine uygun yapılmayan uygulama kadastrosu, mülkiyete ilişkin kazanılmış hakların ihlali sonucunu doğurur. Bu nedenle, uygulama kadastrosundan kaynaklanan ihtilafın çözümü için nasıl bir araştırma yapılması gerektiği hususu önem taşımaktadır. Yukarıda yer alan açıklamalardan da anlaşılacağı üzere, uygulama kadastrosu, önemli oranda bir mühendislik faaliyetidir....

              Sonradan açılan davalar, 3402 sayılı Kanunun 26/D maddesi gereğince davaya katılma olarak kabul edilmelidir. Dosya içinde bulunan Mut Asliye Hukuk Mahkemesinin 2011/435 E. sayılı dava dosyası incelendiğinde, davacıların askı ilân süresinden sonra 797 nolu parselin başka bölümlerine yönelik kullanım şerhi talebiyle dava açtıkları anlaşılmaktadır. Sonradan açılan davalar, 3402 sayılı Kanunun 26/D maddesi gereğince davaya katılma olarak kabul edilerek dosyalar birleştirilip yargılamaya devam edilerek uyuşmazlığın esasının çözümlenmesi gerekir. Mahkemece yapılacak iş: bu parsele yönelik genel mahkemede açılan davalar hakkında görevsizlik kararı verilerek, dosyanın gönderilmesi halinde, davalar birleştirilerek uyuşmazlığın esasının çözümlenmesinden ibarettir....

                UYAP Entegrasyonu