SONUÇ VE GEREKÇE : Tüm dosya kapsamı dikkate alındığında; 3402 sayılı yasanın 22/a maddesi gereğince yapılan uygulama kadastrosuna itiraz talebiyle açılan davanın yapılan yargılaması sonunda; uygulama kadastrosunun yasa ve yönetmeliklere uygun olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş ise de, kadastro tespiti kesinleşen ve tescili yapılan taşınmazlarda oluşan mükerrerliğin, mülkiyet uyuşmazlığına neden olduğu ve mükerrerliğin uygulama kadastrosu ile düzeltildiği anlaşılmıştır. (Yargıtay 16....
Yönetiminin dava konusu taşınmazın orman olduğu iddiasına dayalı tapu iptali ve tescili istemi yönünden dosyanın tefrikine karar verilerek mahkemenin 20014/28 esasına kaldırılarak iki mahkeme arasında oluşan olumsuz görev uyuşmazlığının çözümü için dosya Yargıtay 17. Hukuk Dairesine gönderilmiş, Yargıtay 17. Hukuk Dairesinin 19.11.2014 tarih ve 2014/16023 Esas - 2014/16313 Karar sayılı kararı ile tapu iptali ve tescil davası yönünden ile ... 1. Asliye Hukuk Mahkemesi yargı yeri olarak belirlenmiştir. ... Kadastro Mahkemesince, davacı ... Yönetimi tarafından ......
ve davalı Hazine tarafından temyiz edilmiştir. Dava, mera tespitine itiraz ve tescile ilişkindir. Çekişmeli taşınmazların bulunduğu yerde tesbit tarihinden önce orman kadastrosu yapılmamıştır. İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye ve uzman bilirkişi raporuna göre, mahkemece davanın kısmen kabulü yolunda kurulan hükümde bir isabetsizlik bulunmamaktadır. Ancak; orman niteliği ile tesciline karar verilen 114 parselin arazi kadastrosu sırasında tespiti mera olarak kesinleştiğinden ve tapu kaydı bulunmadığından, kararda tapu kaydının iptaline karar verilmesi doğru değil ise de; bu husus hükmün bozulmasını ve yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, hükmün düzeltilerek onanması uygun görülmüştür....
Mahkemece; dava, kadastro tespitine itiraz davası olarak nitelendirilerek, çekişmeli taşınmaza ait kadastro tespit tutanağının kesinleştiği gerekçesiyle hüküm kurulmuşsa da, ... ve Hazine taşınmazın kesinleşen orman sınırı içinde kaldığı iddiasıyla ve tapu kaydının iptali istemiyle dava açmışlardır. Buna göre dava, doğrudan doğruya orman savına dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir ve herhangi bir süreye bağlı olmaksızın genel mahkemelerde açılıp görülmesi gerekir. Bu itibarla; mahkemece dava dilekçesinin görev yönünden reddine karar verilmesi gerekirken, davanın esasına girilerek red kararı verilmesi isabetsizdir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; müdahil Hazinenin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA 03/10/2007 günü oybirliği ile karar verildi....
Yönetiminin açtığı tapu iptali tescil davasının görev yönünden reddine, asliye hukuk mahkemesine gönderilmesine karar verilmiş, asliye hukuk mahkemesince temyize konu davanın kabulüne, 29/07/2014 tarihli bilirkişi raporuna ekli krokide (A) işaretli 9356 m2 taşınmaza ilişkin tapu kaydının iptali, ... niteliği ile ... adına tescili, şerhlerin silinmesine ilişkin verilen karar davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yörede 3116 sayılı Kanun hükümlerine göre yapılıp 1949 yılında keşinleşen ... kadastrosu, 30/04/2013 tarihinde ilan edilip kesinleşen, evvelce sınırlaması yapılmamış ormanların kadastrosu ve sınırlaması yapılmış ormanlarda aplikasyon ve 6831 sayılı Kanunun 3302 sayılı Kanun ile değişik 2/B madde uygulaması, 1956 yılında kesinleşen arazi kadastrosu vardır. Dava, tapu iptali ve tescil ile elatmanın önlenmesi istemine ilişkindir....
Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yörede 1995 yılında kesinleşen arazi kadastrosu, tespit tarihinden önce 1945 yılında yapılmış ... kadastrosu, 03.03.1978 tarihinde ilan edilen ve 06.09.1979 tarihinde itiraz sonuçları ilan edilmiş 1945 yılında yapılmış tahdidin aplikasyonu ve 6831 sayılı Kanunun 1744 sayılı Kanunla değişik 2. madde uygulaması ile 16.12.1988’de sonuçları ilan edilmiş 2/B çalışması vardır. 1) Davalının, tapu iptali ve tescil davasına yönelik temyiz itirazları bakımından; incelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye, uzman ... bilirkişi tarafından kesinleşmiş ... tahdit haritasına dayalı olarak yöntemine uygun biçimde yapılan uygulama ve araştırmada, çekişmeli taşınmazın ... tahdit hattı içinde kaldığı belirlenerek, yazılı biçimde hüküm kurulmasında bir isabetsizlik bulunmadığına göre, tapu iptali ve tescil davası yönünden hükmün onanması gerekmiştir. 2) Davalının, elatmanın önlenmesi davasına yönelik temyiz itirazları bakımından; dava konusu taşınmazın, davalı tarafından...
Yörede 2004 yılında yenileme kadastrosuna başlanmış ve taşınmaz 312 ada 16 parsel altında 12027.33 m2 palamutluk olarak yenileme işlemine konu olmuştur. ..., çekişmeli taşınmazın kesinleşen orman kadastro sınırları içinde kaldığını ileri sürerek tespitin iptali ve orman niteliği ile Hazine adına tescil istemi ile askı ilan süresi içinde kadastro mahkemesinde dava açmıştır. Mahkemece; yenileme kadastrosu sırasında yasa ve yönetmelik hükümlerine aykırı bir işlem yapılmadığı, sınırlarının değiştirilmediği, ormana tecavüz edilmediği, yüzölçümündeki farklılığın ilk arazi kadastrosundaki tersimat hataları ile kullanılan ölçü ve teknolojinin yetersizliğinden kaynaklandığı, mülkiyete ilişkin hakların ise yenileme kadastrosunda ve kadastro mahkemesince inceleme konusu yapılamayacağı gerekçesi ile yenileme tespitine itiraz davasının reddine, tapu iptali ve tescil istemi yönünden ise mahkemenin görevsizliğine karar verilmiştir....
Dava, tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir. Yörede 1971 yılında yapılan genel arazi kadastro çalışması, 2005 yılında 2859 sayılı Kanuna göre yapılan pafta yenileme çalışması, 1948 yılında 3116 sayılı Kanuna göre yapılıp kesinleşen orman kadastrosu, 1950 yılında 5653 sayılı Kanuna göre yapılan makiye ayırma işlemi, 09.09.2013 tarihinde ilân edilen, evvelce sınırlaması yapılmamış ormanların kadastrosu ile sınırlaması yapılmış ormanlarda 6831 sayılı Kanunun 3302 sayılı Kanunla değişik 2/B madde uygulaması bulunmaktadır. İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye, temyiz eden davalı gerçek kişinin kadastro mahkemesinde orman kadastrosuna itiraz davası açtığı, Orman Yönetiminin karşı dava yoluyla taşınmazların kesinleşmiş orman sınırları içinde kaldığını ileri sürerek tapu iptali ve tescil ile müdahalenin önlenmesini ve şerhlerin terkinini istediği, kadastro mahkemesindeki yargılama sonunda gerçek kişinin orman kadastrosuna itirazının reddine, davacı ......
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki kadastro tespitine itiraz davasının yargılaması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı ve dahili davacı tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten sonra dosya içindeki tüm belgeler incelenip gereği düşünüldü. K A R A R Davacı 20/03/2012 havale tarihli dilekcesinde, ... ilçesi, ... köyü ... ada ... sayılı parselin 60 yıldır kendisi tarafından kulanıldığını kadastro tespitinde Hazine adına tespit edildiğini, itiraz etmesine rağmen sonuç alamadığını belirterek tespitin iptali ve adına tescilini talep etmiş, 13/06/2012 tarihli dilekce ile ... ve ... davaya katılmayı talep etmişler, mahkemece davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı ve dahili davacı tarafından temyiz edilmiştir. Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ:KADASTRO MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ: UYGULAMA KADASTROSU Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay'ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ: Uygulama kadastrosu sırasında ... İlçesi ... Mahallesi çalışma alanında ve tapuda ... ve müşterekleri adına kayıtlı bulunan eski 2 parsel sayılı 22.000,00 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, 111 ada 19 parsel numarasıyla ve 22.167,29 metrekare yüzölçümlü olarak tespit edilmiştir. Davacı ... ve müşterekleri, uygulama kadastrosu sırasında kendilerine ait taşınmazın güney sınırının hatalı belirlendiğini, tesis kadastrosu sırasında çekişmeli taşınmazın içerisinde ölçülen bir kısım yerin uygulama kadastrosu sırasında tescil harici kısımda bırakıldığını ileri sürerek dava açmıştır....