Ceza Dairesince ONANMAK suretiyle kesinleşen hükümden sonra yürürlüğe giren 5237 sayılı TCK'nin 7 ve 5252 sayılı TCK'nin Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkındaki Kanunun 9. maddesi uyarınca yeniden duruşma açılarak yapılan uyarlama sonucu kurulan hükmün incelenmesinde, 1- Dairemizce de benimsenen Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 03/06/2008 tarih 2008/1-89-158 sayılı kararında açıklandığı üzere uyarlama yargılaması sonucu kurulacak mahkumiyet hükmünün gerekçesinde, 5271 sayılı Yargılama Yasasının 230. maddesine uygun olarak, suç oluşturduğu kabul edilen eylemin gösterilmesi ve bunun nitelendirilmesinin yapılması gerektiği gözetilmeksizin, Anayasanın 141, 5271 sayılı CMK’nin 34 ve 230. maddelerine aykırı olarak hükmün gerekçesiz bırakılması, 2- Karar başlığında maktulün isminin gösterilmemesi, 3-İnfaza esas alınacak olan uyarlama kararı ile uyarlamaya konu kesinleşmiş hüküm tüm sonuçları ile ortadan kalkacağından, uyarlama sonucu verilen kararda müsadere, vekalet ücreti ve yargılama giderlerinin...
Ağır Ceza Mahkemesinin 11/07/1994 tarih ve 1993/448 (E), 1994/241 (K) sayılı ilamı ile hükümlü hakkında maktul Devlet'e yönelik adama öldürme suçundan 765 sayılı TCK'nin 448, 51/1, 31 ve 2918 sayılı Kanun'un 119. maddeleri uyarınca 21 yıl ağır hapis cezası ile mahkumiyetine, ehliyetinin daimi olarak geri alınmasına, 2) Uyarlama talebi üzerine dosya yeniden ele alınarak ... 1. Ağır Ceza Mahkemesinin 04/07/2019 tarih ve 2019/111 (E), 2019/366 (K) sayılı kararı ile uyarlama talebinin kabulü ile önceki hükmün iptaline ve hükümlünün maktul Devlet'e yönelik kasten öldürme suçundan 5237 sayılı TCK'nin 81, 29, 53, 63 maddeleri uyarınca 18 yıl hapis cezası ile mahkumiyetine dair. TÜRK MİLLETİ ADINA Mahalli mahkemece uyarlama yargılaması sonucu verilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunarak; Gereği görüşülüp düşünüldü; Hükümlü ... hakkında, 765 sayılı TCK'nin 448, 51/1, 31 ve 2918 sayılı Kanun'un 119. maddeleri gereğince kurulup, Yargıtay 1....
Ceza Dairesince ONANMAK suretiyle kesinleşen hükümden sonra yürürlüğe giren 5237 Sayılı TCK.nun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Kanunun 9. maddesi uyarınca yeniden duruşma açılarak yapılan uyarlama sonucu bozmaya uyularak kurulan hükümde düzeltme nedeni dışında kanuna aykırı cihet görülmediğinden, hükümlü müdafiinin bir sebebe dayanmayan ve yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle, CMUK.nun 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak; uyarlama yargılamasında hükümlünün sadece kesinleşmeden önceki yargılama giderinden sorumlu bulunduğu, uyarlama yargılaması sırasındaki giderlerden sorumlu tutulamayacağı gözetilmeden hüküm kurulduğundan, hüküm fıkrasının yargılama gideri ile ilgili kısmında bulunan “(60.05) YTL yargılama giderinin hükümlüden tahsiline” ibaresinin çıkartılarak, yerine “uyarlama yargılamasına konu, kesinleşen önceki hükümde yer alan 14.158.000 TL yargılama giderinin tahsiline” ibaresinin eklenmesine karar verilmek suretiyle DÜZELTİLEN, re’sen de temyize tabi bulunan...
Cumhuriyet Başsavcılığı Asliye Ceza Masasının 23.02.2016 tarihli yazısı ile; hükümlü hakkında, bihakkın bekleme süresi içerisinde 26.02.2010 tarihinde işlediği hırsızlık suçundan mahkumiyet hükmü kurulduğu tespit edilmekle hükümlünün şartla tahliyesinin geri alınması kararı alınabilmesi için 5237 sayılı yasa gereği, uyarlama kararı verildikten sonra yeni bihakkın süresinin hesaplanmasının zorunlu olduğundan bahisle hükümlü hakkında uyarlama talebinde bulunulması üzerine, işbu temyiz incelemesine konu uyarlama yargılamasına konu edilen karar ile ilgili olarak yapılan işlemlere dair bilgi ve belgeler ile uyarlama duruşmasının açıldığı 11/03/2016 tarihine kadar olan ve hükme dayanak yapılan tüm evrakların, aslı veya okunaklı onaylı örneklerinin denetime olanak sağlayacak şekilde dosya içerisinde bulundurulmaksızın, yazılı şekilde karar verilmesi suretiyle, 5271 sayılı CMK'nın 169. maddesine aykırı davranılması, Bozmayı gerektirmiş, hükümlü ...'...
SUÇ : Irza geçme HÜKÜM : Uyarlama talebinin reddi ile mevcut hükmün aynen infazına İlk derece mahkemesince uyarlama talebinin reddine dair verilen karar temyiz edilmekle başvurunun muhtevası ve inceleme tarihine kadar getirilen kanuni düzenlemeler nazara alınarak dosya tetkik edildi, gereği görüşüldü: Sanık hakkında atılı suçtan yapılan yargılama sonucunda kurulan mahkumiyet hükmünün temyiz incelemesinden geçmeksizin kesinleşmesinin ardından hükümlünün 01.06.2005 tarihinde yürürlüğe giren 5237 sayılı TCK’nın lehe hükümlerinden faydalanma talebinde bulunması üzerine lehe kanun uyarlaması yapılmak amacıyla yeniden ele alınan dosyada mahkemece gerçekleştirilen değerlendirme neticesinde vaki uyarlama talebinin reddiyle mevcut hükmün aynen infazına dair 23.08.2005 tarihli ek kararın verilmesinden sonra İstanbul Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından 5237 sayılı TCK kapsamında lehe Kanun değerlendirmesi yapılmasının 22.11.2018 günlü yazı ile talep edilmesi üzerine ele alınan dosyada uyarlama...
Asliye Ceza Mahkemesinin 10/10/2013 tarih ve 2013/415 Esas 2013/600 Karar sayısı ile verilen mahkûmiyet hükmünün açıklanmasının geri bırakılmasına dair kararın deneme süresi içinde suç işlediği ihbarı üzerine mahkemesince açıklanan hükmün incelenmesinde: Uyarlama yargılamasından önce verilip temyiz edilmeksizin kesinleşen 26/05/1998 tarihli kararda, hükümlü hakkında sonuç olarak 2 yıl 2 ay 20 gün hapis cezasına hükmedildiği ve belirtilen ceza miktarının daha lehe olduğu, infaz aşamasında verilen uyarlama kararının ise kazanılmış hak oluşturmadığı gözetilmeyerek; TCK'nın 142/1-b, 143, 116/2-4, 119/1-c maddelerini ihlal ettiği alt sınırdan ceza tayini halinde dahi hırsızlık suçunun temel cezasının 2 yıl geceleyin iş yeri dokunulmazlığını ihlal suçunun temel cezasının 1 yıl olduğu bu haliyle 765 sayılı TCK'nın hükümlü lehine olduğu anlaşılmakla uyarlama yapılmasına yer olmadığına karar verilmesi gerektiği gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurularak fazla ceza tayini, Bozmayı gerektirmiş,...
hükümlüden tahsiline, uyarlama yargılaması sırasında yapılan yargılama giderlerinin hazine üzerinde bırakılmasına” ibaresinin eklenmesine karar verilmek suretiyle DÜZELTİLEN, hükmün tebliğnamedeki düşünce gibi (ONANMASINA), 26.10.2010 gününde oybirliği ile karar verildi....
in önceki yargılama aşamasında 31.5.2001 tarihli vekaletname ile savunmanı olarak görev yapan Av.... tarafından temyiz edildiği,ancak Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 2007/6-13-2007/54 sayı ve 6.3.2007 tarihli kararı da gözetilerek hükmün kesinleşmesiyle gerek zorunlu savunmanlık görevinin gerekse vekalet ilişkisinin son bulması nedeniyle adı geçen savunmanın hükmü temyiz etme yetkisi bulunmadığı ve anılan uyarlama kararının hükümlüye tebliğ edilmediğinin anlaşılması karşısında; vekaletnameli sanık savunmanının 21.1.2002 tarihli ilk kararın kesinleşmesinden sonra sanıkla aralarındaki vekalet ilişkisinin devam edip etmediği araştırılıp, etmiyorsa uyarlama kararının hükümlüye tebliği ile tebligata ilişkin belge ve sunarsa temyiz dilekçesi eklenerek, hükümlüden adı geçen savunmanın uyarlama kararını temyizine onay verip vermediği de sorulup temyizi durumunda da bu konuda ek tebliğname düzenlendikten sonra incelenmek üzere Dairemize gönderilmesi için dosyanın Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına...
verilen kararın henüz kesinleşmemesi ve uyarlama yargılamasında zamanaşımı sürelerinin işlememesi nedeniyle tebliğnamedeki bu yöne ilişkin düşünceye iştirak edilmemiştir....
sabıkasında yer alan cezayı içeren mahkûmiyet hükmüne ilişkin, sonradan yürürlüğe giren kanun hükümleri uyarınca uyarlama yapılıp yapılmadığının araştırılması, uyarlama yapılmamışsa mahkemesince uyarlama yapılmasının sağlanması hususunun infaz aşamasında nazara alınması mümkün görüldüğünden bozma nedeni yapılmamıştır....