Bununla birlikte, ihtiyati tedbire karar verilirken tarafların çıkar dengesini ve ihtiyati tedbirin amacını hakimin gözetmesi gerekli ve zorunludur. Kanun koyucu, ihtiyati tedbir hakkında karar verecek olan hakime geniş bir takdir alanı bırakmışsa da; hakim, her somut olayda, ihtiyati tedbir şartlarının gerçekleşip gerçekleşmediğini dikkatlice incelemeli ve hangi yasal sebebe ve hangi somut duruma göre ihtiyati tedbir kararını verdiğini kararında belirtmelidir. İhtiyati tedbir şartları mevcut değilse, Kanun'un öngördüğü ölçüde ispat edilememişse veya yaklaşık da olsa ispatı yargılamayı gerektiriyorsa ihtiyati tedbir isteminin reddine karar verilmelidir. HMK'nın 389. maddesindeki şartların mevcut olması ve talep halinde ise hakim, ihtiyati tedbire davanın her aşamasında karar verebilir. Kural olarak dava, açıldığı tarihteki fiili ve hukuki sebeplere göre 6100 sayılı HMK'nın 297. maddesi çerçevesinde hükme bağlanır....
Bu durumda, mahkemece ihtiyati tedbir talebinin kabul edilmesi halinde davacının kendi belirlediği kira parasının tahsili sağlanacak olup bunun da dava ile arzulanan sonuca ihtiyati tedbir kararı ile ulaşılması sonucunu doğuracağı izahtan varestedir. Sonuç olarak, eldeki davada davacının ihtiyati tedbir talebinin davanın esasını çözer mahiyette olduğu da göz önünde bulundurulduğunda mahkemece ihtiyati tedbir talebinin reddine karar verilmiş olmasında usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmadığı anlaşılmaktadır. İzah olunan gerekçeler karşısında, ihtiyati tedbir talebinin reddine ilişkin 12.07.2023 tarihli ara kararının kaldırılması ve ihtiyati tedbir talebinin kabulüne karar verilmesi yönündeki davacı vekilinin istinaf kanun yolu başvurusunun HMK'nun 353/1- b.1 maddesi gereğince esastan reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....
GEREKÇE: İhtiyati tedbir talep edenler vekili 10.08.2021 tarihli dilekçesi ile teminat mektuplarının tazmini halinde telafisi mümkün olmayan zarara uğrayacağını ileri sürerek toplam bedeli 56.981.964-TL bedelli 19 adet teminat mektubunun tazminin engellenmesi için ihtiyati tedbir talep etmiş, ilk derece mahkemesince; teminat karşılığı 11.08.2021 tarihli ihtiyati tedbir kararı verilmiştir. İhtiyati tedbir talep edenler vekili 13.08.2021 tarihinde ihtiyati tedbir kararının uygulanmasını talep etmiş, teminat mektubunu ibraz etmiştir. Yine 26.08.2021 tarihli dilekçesini ibraz ederek İstanbul Tahkim Merkezi'nin 2021/D-520- esas sayılı dosyada esas davalarını açtıklarını bildirmiş; davanın 26.08.2021 tarihinde açıldığına yönelik belge ibraz edilmiş, 27.08.2021 tarihli dilekçe ile verilen ihtiyati tedbir kararına itiraz edilmiştir....
Davalı banka vekili, açılan davanın uyarlama şartları bulunmadığından reddini ayrıca ihtiyati tedbir kararı verilmesinin hatalı olduğunu bu nedenle tedbirin kaldırılmasını talep etmiştir. Mahkemece edimler arasındaki dengenin aşırı ölçüde bozulduğu belirtilerek dava sonuna kadar taksitlerin sözleşmenin yapıldığı tarihteki kur üzerinden ödemelerin yapılması için ihtiyati tedbir konulmasına karar verilmiş; davalı tarafın yapmış olduğu itirazın mahkemece reddedilmesi üzerine davalı HMK 394/5 gereğince kararı temyiz etmiştir. 01.10.2011 tarihinde yürürlüğe giren ve 1086 sayılı HUMK'nu yürürlükten kaldıran 6100 sayılı HMK'nın da 1086 sayılı yasanın 101 ve takip eden maddelerinde düzenlenen ihtiyati tedbirle ilgili düzenlemelerden farklı hükümlere yer verilmiştir....
Somut uyuşmazlıkta kira ilişkisi kapsamında kira bedelinin uyarlanması ve 2023 yılı için kira bedelinin 19.692.550,00 TL + KDV olarak ödenmesi yolunda ihtiyati tedbir kararı verilmesi talep edilmiş bu yöndeki talebin davanın sonunda elde edilmek istenen fayda ile aynı yönde olduğu, talebin yargılamayı gerektirdiği ve ihtiyati tedbir talebinin kabulüne karar verilmesi halinde dava ile elde edilmesi amaçlanan faydanın ihtiyati tedbir olarak kazanılmış olacağı açıktır. Bu bağlamda mahkemece ihtiyati tedbir isteminin reddine karar verilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön görülmemiştir. İzah olunan gerekçeler karşısında, ihtiyati tedbir talebinin reddine ilişkin 27.04.2023 tarihli ara kararın kaldırılması ve ihtiyati tedbir talebinin kabulüne karar verilmesi yönündeki davacı vekilinin istinaf kanun yolu başvurusunun HMK'nun 353/1- b.1 maddesi gereğince esastan reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....
İLK DERECE MAHKEMESİ ARA KARARININ ÖZETİ İlk derece mahkemesi tarafından verilen 09.12.2020 tarihli ara kararla; uyuşmazlığın salgın hastalık nedeniyle değişen ekonomik koşullara göre kira bedelinin uyarlanması talebine ilişkin olduğu, davacının ihtiyati tedbir talebinin yargılama sonunda elde edilebilecek sonucu sağlayan ve davaya konu uyuşmazlığı esastan çözen nitelikte olduğu, bu nedenle yargılamanın başında bu şekilde ihtiyati tedbir kararı verilemeyeceği gerekçesiyle davacı vekilinin ihtiyati tedbir talebinin reddine karar verilmiştir....
Mahkeme 06.11.2020 tarihli ara kararı ile; uyuşmazlığın esasının çözer nitelikte ihtiyati tedbir kararı verilemeyeceğinden, tedbir talebinin reddine karar vermiştir. Davacı vekili istinaf dilekçesinde;HMK nın 389.madde deki şartların olayda gerçekleştiğini, covid 19 salgınının taraflarca beklenilmeyen bir durum olduğunu, TBK nun 138....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi (Tüketici Mahkemesi sıfatıyla) Taraflar arasındaki uyarlama (tedbire itiraz) davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü. KARAR Davacı, davalı bankadan konut finansmanı kredi sözleşmesi ile JPY üzerinden konut kredisi kullandığını, zaman içerisinde JPY nin TL karşısında aşırı oranda artış gösterdiğini ve edimler arasındaki dengenin bozulduğunu, borcun ifasının imkansız hale geldiğini ileri sürerek hakimin sözleşmeye müdahalesiyle ödemenin sözleşme tarihindeki kur üzerinden yapılması için ihtiyati tedbir kararı verilmesini ve bu şekilde sözleşmenin uyarlamasını talep etmiştir. Davalı banka vekili, açılan davanın reddini ayrıca ihtiyati tedbir kararı verilmesinin hatalı olduğunu bu nedenle tedbirin kaldırılmasını talep etmiştir....
Davalı banka vekili, açılan davanın reddini ayrıca ihtiyati tedbir kararı verilmesinin hatalı olduğunu bu nedenle tedbirin kaldırılmasını talep etmiştir.Mahkemece değişen hal ve şartlar sebebiyle edimler arasındaki dengenin aşırı ölçüde bozulduğu ve davacı açısından bu durumun çekilmez bir hale geldiği belirtilerek dava sonuna kadar taksitlerin sözleşmenin yapıldığı tarihteki kur üzerinden yapılması için ihtiyati tedbir konulmasına karar verilmiş; davalı tarafın yapmış olduğu itirazın mahkemece reddedilmesi üzerine davalı HMK 394/5 gereğince kararı temyiz etmiştir. 01.10.2011 tarihinde yürürlüğe giren ve 1086 sayılı HUMK'nu yürürlükten kaldıran 6100 sayılı HMK'nın da 1086 sayılı yasanın 101 ve takip eden maddelerinde düzenlenen ihtiyati tedbirle ilgili düzenlemelerden farklı hükümlere yer verilmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Tüketici Mahkemesi Taraflar arasındaki uyarlama davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü. KARAR Davacı, davalı bankadan konut finansmanı kredi sözleşmesi ile kredi kullandığını ancak bu borcun aşırı oranda yükselmesi nedeniyle ifa güçlüğü yaşadıklarının bu nedenle hakimin sözleşmeye müdahalesiyle ödemenin sözleşme tarihindeki kur üzerinden yapılması için ihtiyati tedbir kararı verilmesini ve bu şekilde sözleşmenin uyarlamasını talep etmiştir. Davalı banka vekili açılan davanın reddini, ayrıca ihtiyati tedbir kararı verilmesinin hatalı olduğunu bu nedenle tedbirin kaldırılmasını talep etmiştir....