Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

O halde mahkemece tüm deliller toplanıp değerlendirildikten sonra uyarlama koşullarının oluşup oluşmadığı, oluşuyorsa hangi oranda indirim yapılacağının belirlenmesi gerekir. Taraflar arasındaki uyuşmazlığın salgın hastalık nedeniyle değişen ekonomik koşullara göre kira bedelinin uyarlanması talebine ilişkin olup; davacının ihtiyati tedbir talebi, yargılama sonunda elde edilebilecek sonucu sağlayan ve davaya konu uyuşmazlığı esastan çözen nitelikte olup, yargılamanın başında bu şekilde ihtiyati tedbir kararı verilmesi hukuken mümkün bulunmamakla İlk Derece Mahkemesinin davacı tarafın ihtiyati tedbir talebinin reddine ilişkin ara kararında yasaya aykırı bir yön bulunmamaktadır....

Bununla birlikte HMK'nun 390/3 maddesinde "Tedbir talep eden taraf, dilekçesinde dayandığı ihtiyati tedbir sebebini ve türünü açıkça belirtmek ve davanın esası yönünden kendisinin haklılığını yaklaşık olarak ispat etmek zorundadır. " düzenlemesi bulunmaktadır. O halde ihtiyati tedbir talep edenin, mahkemede talebin haklılığı hakkında bir kanaat oluşturacak şekilde kendisinin haklılığını yaklaşık olarak ispat edecek delilleri sunmuş olması gerekmektedir. Mahkemece ihtiyati tedbir talebinin kabul edilebilmesi için davacının işlerindeki düşüşü, pandemi öncesi ve pandemi sonrası dönemi gösterecek şekilde kendi ticari defterleri ve geçici vergi beyannamesi, KDV beyannamesi vs.belge ile ispat etmesi gerekir. Somut olayda davacı taraf kendi iş hacmindeki düşüşü yeterli belge ile ispat etmemiştir. Bu durumda mahkemece ihtiyati tedbir talebinin reddi doğru olmuştur....

Talep;"kira sözleşmesinden kaynaklı ihtiyati tedbir" istemine ilişkindir....

Ayrıca verilecek ihtiyati tedbir kararının da uyuşmazlığın esasını çözümler nitelikte olmaması gerekir. İhtiyati tedbir şartları mevcut değilse, Yasa’nın öngördüğü ölçüde ispat edilememişse, ihtiyati tedbir isteminin reddine karar verilmelidir. Dava konusu somut olayda, davacı tarafından kredi taksitlerinin mahkemece uygun görülecek TL tutarı üzerinden ödenmesi yönünde ihtiyati tedbir talebinde bulunulmuş ise de, mahkemece kredi taksitlerinin TL tutarı üzerinden ödenmesine karar verilmesinin davanın esasını çözümler nitelikte olduğu, davanın esasını çözümler nitelikte tedbir kararı verilemeyeceği, davacı vekilinin ihtiyati tedbir talebinin davanın esasını çözer nitelikte talep içerdiği gibi, ilk derece mahkemesinin ihtiyati tedbir talebinin reddine ilişkin ara kararının usul ve yasaya uygun olduğu anlaşılmıştır....

    Yukarıda yapılan açıklamalar ışığında, görevli mahkemece verilen bir ihtiyati tedbir kararı bulunmadığından ihtiyati tedbir kararına itirazın kabulü ile verilen ihtiyati tedbir kararının kaldırılmasına karar verilmesi gerekirken, mahkemece bu husus gözetilmeden yanılgılı gerekçe ile yazılı şekilde hüküm kurulmasında isabet görülmemiştir. Tüm bu nedenlerle ilk derece mahkemesinin ihtiyati tedbir kararına itirazın reddine karar verilmesinde isabet görülmediğinden ihtiyati tedbir kararına itiraz eden davalı vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur. HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1- Davacı vekilinin Denizli 3....

    Yukarıda yapılan açıklamalar ışığında, görevli mahkemece verilen bir ihtiyati tedbir kararı bulunmadığından ihtiyati tedbir kararına itirazın kabulü ile verilen ihtiyati tedbir kararının kaldırılmasına karar verilmesi gerekirken, mahkemece bu husus gözetilmeden yanılgılı gerekçe ile yazılı şekilde hüküm kurulmasında isabet görülmemiştir. Tüm bu nedenlerle ilk derece mahkemesinin ihtiyati tedbir kararına itirazın reddine karar verilmesinde isabet görülmediğinden ihtiyati tedbir kararına itiraz eden davalı vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur. HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1- Davacı vekilinin Denizli 3....

    HMK'nun 390/3. maddesi gereğince tedbir talep eden taraf, dilekçesinde dayandığı ihtiyati tedbir sebebini ve türünü açıkça belirtmek ve davanın esası yönünden kendisinin haklılığını yaklaşık olarak ispat etmek zorundadır. Somut olayda, Uyarlama Davası nedeni ile tahliyenin durdurulması istenebilecek ise de bu ancak davanın açıldığı tarihten sonra muaccel olacak olan alacaklar ile sınırlı olacaktır. Zira bilindiği üzere uyarlama davasında karar ileriye etkili şekilde verilebilecek olup geçmiş dönemlerin kira borcu yönünden uyarlama kararı verilmesine yasal olanak bulunmamaktadır. Davacının tedbir kararı verilmesini istediği borçların geçmiş döneme ilişkin olduğu, yasal takip yapılmış olduğu, uyuşmazlığın itirazın kaldırılması ve tahliye aşamasında olduğu açık olup bu yönden ihtiyati tedbir kararının reddine karar verilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamaktadır. Yine, menfi tespit davasında da tahliyenin durdurulması ihtiyati tedbir olarak istenebilir....

    Taşınmaz mallar üzerine ihtiyati tedbir konulması halinde, genellikle taşınmazın başkasına devrinin yasaklanmasına (ferağdan men'ine) de karar verilmektedir ve üzerine ihtiyati tedbir konulan taşınmaz başkasına satılamamaktadır/devredilememektedir. Borçlu, üzerine ihtiyati haciz konulmuş olan taşınmazını başkasına satabilir/devredebilir (İİK m.26l, m.91). İhtiyati hacizde alacaklı ihtiyati haciz kesin hacze dönüşürse, üzerine ihtiyati haciz konulmuş olan mal icra dairesi tarafından satılır ve bedeli ile alacaklının alacağı ödenir. İhtiyati tedbirde ise, davacı davayı kazanırsa, üzerine ihtiyati tedbir konulmuş olan mal aynen davacıya verilir (teslim edilir). İhtiyati haciz ile ihtiyati tedbir arasındaki bu açık farka rağmen, uygulamada ihtiyati haciz yerine hatalı olarak ihtiyati tedbir kararı verildiği görülmektedir....

    DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : İhtiyati tedbir HMK'nda 389 vd. maddelerinde düzenlenmiştir. HMK'nun 389. maddesinde ''Mevcut durumda meydana gelebilecek bir değişme nedeniyle hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağından ya da tamamen imkansız hale geleceğinden veya gecikme sebebiyle bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğacağından endişe edilmesi hallerinde uyuşmazlık konusu hakkında ihtiyati tedbir kararı verilebilir. Birinci fıkra hükmü niteliğine uygun düştüğü ölçüde çekişmesiz yargı işlerinde de uygulanır” hükmü düzenlenmiştir. HMK.'nun 390/3.maddesinde ise "Tedbir talep eden taraf, dilekçesinde dayandığı ihtiyati tedbir sebebini ve türünü açıkça belirtmek ve davanın esası yönünden kendisinin haklılığını yaklaşık olarak ispat etmek zorundadır." düzenlemesi bulunmaktadır. Bu düzenleme uyarınca, ihtiyati tedbir kararının verilebilmesi için davanın haklılığının yaklaşık olarak ispat edilmesi gerekir....

    Buna göre mahkemece kiranın uyarlanması talebi ile açılan davada ihtiyati tedbir talebinin kısmen kabulüne karar verilerek halen 4.640,64 TL olan kiranın dava tarihinden itibaren arttırılarak 6.000,00 TL olarak ödenmesi yolunda ihtiyati tedbir kararı verilmesi hatalı olup, davanın esasını çözecek şekilde ihtiyati tedbir kararı verilemeyeceğinden dairemizce istinaf talebinin kabulü ve mahkemenin 14.07.2023 tarihli itirazın reddine ilişkin kararı kaldırılarak itirazın kabulüne, ihtiyati tedbirin kaldırılmasına karar vermek gerekmiştir....

    UYAP Entegrasyonu