Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi SUÇ : Yağma HÜKÜM : Uyarlama yapılmasına yer olmadığına Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun nitelik, ceza türü, süresi ve suç tarihine göre dosya görüşüldü: I- Hükümlü ... hakkında kurulan hükmün incelenmesinde; Hükümlü hakkında kesinleşmiş 16.07.1992 günlü hükmün, duruşma açılarak yapılan uyarlama yargısında, kendine zorunlu savunman atandığından haberi olmaksızın yokluğunda 02.11.2006 tarihli uyarlama kararı verildiği, bu kararı zorunlu savunman temyiz etmeyip, diğer hükümlü ... temyiz etmesi nedeniyle, Dairemizin 05.07.2010 günlü ilamı ile hükümlü ... açısından dosya bozularak mahkemesine gönderildiği, mahkemece 14.12.2010 günlü ilamında hükümlü ... tekrar yargılamaya dahil edilerek her iki hükümlü hakkında hüküm kurulduğu, Dairemizin 02.11.2011 ve 27.03.2013 günlü ilamları ile, hükümlü ...'...

    "İçtihat Metni" Hükümlü ... hakkında 6136 sayılı Yasaya Muhalefet suçundan kurulan mahkumiyet hükmünün 16.03.2005 tarihinde kesinleştiği, bilahare 5237 sayılı yasanın yürürlüğe girmesi nedeniyle Cumhuriyet Savcılığınca uyarlama talebinde bulunulduğu, Mahkemece 28.07.2005 tarihli karar ile 765 sayılı Yasa lehe kabul edilerek önceki mahkumiyet hükmünün aynen infazına karar verildiği ve sanık hakkındaki hükmün 03.09.2005 tarihinde infaz edildikten sonra Cumhuriyet Savcılığınca 30.05.2013 tarihinde yeniden 5237 sayılı yasanın lehe hükümlerinin değerlendirilmesi için uyarlama talebiyle birlikte 5728 sayılı yasanın 562. maddesiyle değişik 231. maddesinde yapılan düzenleme uyarınca uyarlama talebinde bulunulduğu, Mahkemece daha önce 5237 sayılı yasa nedeniyle yapılan uyarlama talebi reddedildiği ve red kararı kesinleştiği halde bu hususta yeniden hüküm kurulması hukuki değerden yoksun olduğu cihetle CMK.nun 231. maddesinin uygulanmasına yer olmadığına dair (KAYSERİ) 2....

      Ceza Dairesinin 14/12/2009 tarihli ve 2009/11381-14322 sayılı ilamı ile onanarak kesinleşmesini müteakip, hükümlü tarafından verilen 04/08/2014 tarihli dilekçe ile 6352 sayılı Kanunun 89. maddesi ile 5237 sayılı Kanunun 255. maddesinin tamamen değiştirildiğinden bahisle uyarlama yapılması yönünde talepte bulunması üzerine, söz konusu yasa değişikliğinin bu hükümle verilen cezanın tamamen infaz edilmesinden sonra yürürlüğe girdiği cihetle uyarlama yargılamasının konusuz kaldığı gerekçesiyle uyarlama talebinin reddine ilişkin aynı Mahkemenin 26/08/2014 tarihli ve 2008/76 Esas, 2009/37 sayılı ek kararına yönelik itirazın reddine dair mercii......

        Karar sayılı ilamında da belirtildiği üzere, infazı tamamlanmış olan hükümlerin uyarlama yargılamasına konu edilip edilemeyeceği hususunda açık bir düzenleme bulunmaması nedeniyle, infaz edilmiş hükümlerin uyarlama yargılamasına konu edilip edilemeyeceği kuşkulara yol açmış ise de, yasanın infaz edilmiş hükümlere infazdan sonra da bir takım sonuçlar bağladığı, bu anlamda lehe yasanın belirlenerek uygulanmasının, hakkındaki hüküm infaz edilmiş olan hükümlüler açısından da "lehe durumlar oluşturabileceği" ve hükümlünün böyle bir istemde bulunmasında hukuki yararı bulunacağı, sonraki yasanın, cezası infaz edilmiş hükümlü açısından lehe bir durum oluşturup oluşturmayacağının her somut olayda ayrıca değerlendirilmesi gerekeceğinden “infaz edilmiş bulunan hükümlerle ilgili olarak uyarlama yargılaması yapılamaz” şeklinde bir ilke konulmasının kabul edilemeyeceği benimsenmişken, infaz edilmiş olsa dahi sonradan değişen yasa nedeniyle uyarlama yapılmasında sanığın hukuki yararı bulunduğu gözetilmeden...

          Mahkemece, davada uyarlama şartlarının oluşmadığı gerekçesiyle, uyarlama talebinin reddine, yargılama aşamasında nakde çevrilen teminat mektubu bedeli 247.760,10 TL 'nin davalıdan tahsiline karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, taraflar arasındaki sözleşmenin günün ekonomik koşullarına uyarlanması talebine ilişkindir. Mahkemece, somut olayda uyarlama koşullarının bulunmadığı kararın gerekçe bölümünde belirtilmiş ve hüküm kısmında da uyarlama talebinin reddine dair hüküm tesis edildikten sonra, dava konusu edilmeyen ve dava açıldıktan sonra oluşan “teminat mektubunun paraya çevrilmesi” nedeniyle oluştuğu bildirilen alacağın davalıdan tahsiline karar verilmiştir. Her dava açıldığı tarihteki koşullara göre ve taleple bağlı kalınarak değerlendirilir....

            Uyarlama genel olarak ve önemli ölçüde uzun ve sürekli borç ilişkilerinde söz konusu olur. Sözleşmeye müdahele istinai yardımcı bir yoldur. Her istenildiğinde sözleşmeyi değişen hal ve şartlara uydurmak mümkün değildir. Aksinin kabulü özel hukuk sistemimizdeki geçerli olan "İrade özgürlügü -sözleşme serbetisi- sözleşmeye bağlılık" ilkelerinden sapma tehlikesi söz konusu olur. Davalı kiracının açtığı ilk uyarlama davası sonucu kira bedeli davanın açıldığı 1.5.2001 tarihindeki şartlara göre uyarlanmıştır....

              Asliye Ceza Mahkemesinin 16/03/2021 tarihli uyarlama kararının da itiraz kanun yoluna tabi olduğu nazara alındığında merciince işin esası hakkında inceleme yapılarak karar verilmesi gerektiği gözetilmeden, yazılı şekilde karar verilmesinde isabet görülmemiş ve 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 309. maddesi uyarınca anılan kararın bozulması lüzumu kanun yararına bozmaya atfen ihbar olunmuş bulunmakla Türk Milleti adına gereği görüşülüp düşünüldü; Uyarlama kararına konu olan mahkumiyet hükmünün, 5252 sayılı Yasanın yürürlük tarihi olan 01.06.2005 tarihinden sonra kesinleştiği gözetilerek, bu tarihten sonra yapılan uyarlama yargılaması sonunda verilen kararlara karşı 5275 sayılı CGİK'nun 101/3. maddesi gereğince itiraz yolu açık olduğundan, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının kanun yararına bozma istemine dayanan ihbarname içeriği yerinde görüldüğünden ......

                Asliye Ceza Mahkemesinin 08/10/2020 tarihli uyarlama kararının da itiraz kanun yoluna tabi olduğu nazara alındığında merciince işin esası hakkında inceleme yapılarak karar verilmesi gerektiği gözetilmeden, yazılı şekilde karar verilmesinde isabet görülmemiş ve 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 309. maddesi uyarınca anılan kararın bozulması lüzumu kanun yararına bozmaya atfen ihbar olun... bulunmakla Türk Milleti adına gereği görüşülüp düşünüldü; Uyarlama kararına konu olan mahkumiyet hükmünün, 5252 sayılı Yasanın yürürlük tarihi olan 01.06.2005 tarihinden sonra kesinleştiği gözetilerek, bu tarihten sonra yapılan uyarlama yargılaması sonunda verilen kararlara karşı 5275 sayılı CGİK'nun 101/3. maddesi gereğince itiraz yolu açık olduğundan, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının kanun yararına bozma istemine dayanan ihbarname içeriği yerinde görüldüğünden ......

                  Yapılan uyarlama yargılaması sonucunda; 765 sayılı TCK hükümlerinin sanık lehine olduğu kabul edildiği takdirde, kurulan yeni hükümde kesinleşen önceki hapis cezası yönünden bir değişiklik yapılması mümkün bulunmadığından, uyarlama yapılmasına yer olmadığına ve önceki hükmün aynen infazına -somut olayda ilaveten CMK'nin 231. maddesinin de uygulanıp uygulanmayacağına da- karar verilmelidir....

                    Sulh Ceza Mahkemesinin 21.11.2013 tarih, 2013/851 esas ve 2013/1181 karar sayılı ilamının 22.01.2016 tarihinde yerine getirilmesi uyarlama yargılaması yapılmasına engel oluşturmamaktadır....

                      UYAP Entegrasyonu