Bu konuda verilen kararın Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmiş olmakla, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya içindeki tüm belgeler incelendi gereği düşünüldü: K A R A R Davalı vekili, 02.01.2008 günlü dilekçesinde “taleplerini reddettiği, karşı tarafın taleplerini kabul ettiği, usülsüz ihtiyati haciz kararı verdiği, davacıyı koruduğu, tarafsız olmadığı” gerekçeleri ile davaya bakan hakim hakkında Reddi Hakim talebinde bulunmuştur. Red edilen Hakim .... ... '’in red talebinin yerinde olmadığı görüşü üzerine dosyayı inceleyen merci hakimliğince reddi hakim talebinin reddine ve H.Y.U.Y.’nın 36. maddesi gereğince 120.00.- YTL. para cezasının red talebinde bulunandan alınmasına karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. İncelenen dosya kapsamına göre, hakimin reddi için ileri sürülen hususlar H.Y.U.Y.’nın 29. maddesinde tanımı yapılan sebeplerden değildir....
Bu konuda verilen kararın Yargıtayca incelenmesi davacı ... ... tarafından istenilmiş olmakla, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya içindeki tüm belgeler incelendi gereği düşünüldü: K A R A R Davacı, 17.10.2006 günlü dilekçesinde “tanık dinlenmesi konusunda usülsüz ara karar alındığı, tarafsızlığın yitirildiği ” gerekçeleri ile davaya bakan hakim hakkında Reddi Hakim talebinde bulunmuştur. Red edilen Hakim Kürşat Köylü (42372)’nün red talebinin yerinde olmadığı görüşü üzerine dosyayı inceleyen merci hakimliğince reddi hakim talebinin reddine ve H.Y.U.Y.’nın 36. maddesi gereğince 100.00.- YTL para cezasının red talebinde bulunandan alınmasına karar verilmiş, hüküm davacı ... ... tarafından temyiz edilmiştir. İncelenen dosya kapsamına göre, hakimin reddi için ileri sürülen hususlar H.Y.U.Y.’nın 29. maddesinde tanımı yapılan sebeplerden değildir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Hırsızlık HÜKÜM : Beraat Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü: Katılan sıfatını alabilecek şekilde suçtan zarar gören ve 5271 sayılı CMK'nın 260/1. maddesi uyarınca hükmü temyize hakkı olduğu belirlenen müştekinin usülsüz tebligat sebebiyle 14.03.2016 tarihli oturuma katılamadan karar verilmiş olması nedeniyle, mahkemece verilen hükmü temyiz etmekle açıkça katılma iradesini ortaya koyduğu, Dairemizce de benimsenen Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 19.10.2010 gün ve 2010/9-149 Esas, 2010/205 Karar sayılı kararında da belirtildiği üzere mağdurun katılan sıfatını alabilecek surette suçtan zarar gördüğü konusunda araştırma yapmayı gerektirecek bir tereddüt bulunmadığı görülmekle, CMK'nın 237/2. maddesi uyarınca suçtan zarar gören müştekinin davaya katılmasına karar verilmekle, katılanın temyizi üzerine yapılan incelemede; Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, kararın dayandığı gerekçeye...
SCM'nin 29.12.2009 tarih ve 2009/486 Esas ve 2009/1354 sayılı Kararının usülsüz tebligat yapıldıktan sonra kesinleştirildiği belirtilerek eski hale getirme talebi ile birlikte temyiz talebinde de bulunulduğu görülmekle; sanık .....'e yapılan tebligatta muhattabın adreste bulunmama nedeninin belirtilmediği gibi, tebellüğ eden kısmında yazılı sanığın...... adında bir kardeşinin de olmadığının anlaşılması karşısında, temyiz talebi süresinde kabul edilerek yapılan incelemede; Gereği görüşülüp düşünüldü; Yerinde görülmeyen diğer itirazların reddine, ancak; Mağdur...... hakkında 23.03.2009 tarihli .......
İcra dosyasında davacıya 103 davetiyesinin tebliğ edildiği davacının dava dilekçesinde 103 davetiyesinin tebliğinin usulsüz olduğu ileri sürmediği nazara alındığında tebligatın 04/10/20218 tarihinde yapılıp davanın ise 21/12/2022 tarihinde açıldığı nazara alındığında meskeniyet şikayeti yönünden şikayetin süreden reddine ilişkin kararın doğru olduğu aksi yöndeki istinaf nedenlerinin ise yerinde olmadığı anlaşılmakla aşağıdaki hüküm kuruldu....
nün duruşmadaki ifadesinde şikayeti ve davaya katılmak isteyip istemediğinin sorulmadığı ve gerekçeli kararın da kendisine tebliğ edilmediği, Anlaşıldığından, sanık ...'in temyiz davası istemi hakkında bir KARAR VERMEYE YER OLMADIĞINA ve dosyanın, belirtilen eksikliğin giderilmesi ve verilmesi halinde temyiz dilekçesinin de dosyaya eklenmesi için esas mahkemesine GERİ GÖNDERİLMESİNE, 28/03/2016 tarihinde oy birliği ile karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Haczedilmezlik şikayeti Yukarıda tarih ve numarası yazılı Mahkeme kararının bozulmasına dair 20.05.2013 tarih, 2013/4172 Esas, 2013/7505 karar sayılı Daire ilamının müddeti içinde tashihen tetkiki davacı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden Daire'ye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü: K A R A R Yargıtay ilamı, kararın düzeltilmesini isteyene 28.06.2013 tarihinde tebliğ edildiği halde karar düzeltme dilekçesi belirli süre geçirildikten sonra, 09.07.2013 tarihinde verilip kaydettirilmiştir. Karar düzeltme dilekçesinin süre aşımı bakımından REDDİNE, 09.12.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
memuru tarafından TK.21/2 maddesine göre tebligatın yapıldığı, oysaki, normal gönderilen tebligatın tebliğ memuru tarafından iade edilmesinin gerektiği, daha sonra adres kayıt sistemindeki adrese buna ilişkin şerh verilerek TK.nun 21/2 maddesine göre tebligat çıkartılması gerektiği, usulsüz tebligat şikayetinin yerinde olduğu, dayanak senet üzerinde teminat amaçlı verildiğine yönelik bir ibare bulunmadığı, davacının dayandığı protokolde ve tutanak başlıklı belgede dayanak senede yönelik bir atıf bulunmadığı, teminat senedi iddiasının kanıtlanamadığı, ödeme emrinin usulsüz tebliğ edildiği iddiası kabul edildiğinden hacizlerin geçersiz olduğu, bu durumda haczedilmezlik şikayeti hakkında karar verilmesine yerolmadığı kararı verilmesinin gerektiği gerekçesi ile tebligatın usulsüzlüğü şikayetinin kabulüne, ödeme emri tebliğ tarihinin 06.12.2019 olduğunun kabulüne, davanın reddine, haczedilmezlik şikayeti hakkında karar verilmesine yerolmadığına karar verildiği anlaşılmıştır....
Aynı Kanununun tebliğ imkânsızlığı ve tebellüğden imtina başlıklı 21. maddesine 6099 Sayılı Yasanın 5. maddesi ile eklenen 2. fıkrasında; “Gösterilen adres muhatabın adres kayıt sistemindeki adresi olup, muhatap o adreste hiç oturmamış veya o adresten sürekli olarak ayrılmış olsa dahi, tebliğ memuru tebliğ olunacak evrakı, o yerin muhtar veya ihtiyar heyeti azasından birine veyahut zabıta amir veya memurlarına imza karşılığında teslim eder ve tesellüm edenin adresini ihtiva eden ihbarnameyi gösterilen adresteki binanın kapısına yapıştırır. İhbarnamenin kapıya yapıştırıldığı tarih, tebliğ tarihi sayılır” hükmü yer almaktadır. Öte yandan 7201 Sayılı Tebligat Kanununun 23/8.maddesi uyarınca, tebligatın adres kayıt sistemindeki adrese yapılması durumunda buna ilişkin kaydın tebligat evrakı üzerine yazılması zorunludur....
Uyuşmazlık; İİK'nın 82/4 maddesine dayalı olarak yapılan haczedilmezlik şikayeti niteliğindedir. Takip dosyasının incelenmesinde; 14/06/2019 tarihinde alacaklı TEB A.Ş tarafından davacı borçlu ile dava dışı Mustafa Erkılıç, Metin Kendir ve Pembe Çiftçioğlu aleyhine taşınır rehninin paraya çevrilmesi yoluyla ilamlı icra takibi başlatıldığı, icra emrinin davacı borçluya 18/06/2019 tarihinde tebliğ edildiği, takibin kesinleştiği, borçlu adına kayıtlı dava dilekçesinde belirtilen traktörler üzerinde alacaklı lehine rehin şerhinin bulunduğu görülmüştür. Somut olayda, borçlu hakkında taşınır rehninin paraya çevrilmesi yoluyla icra takibine geçildiği için haciz safhası bulunmadığı gibi şikayete konu edilecek bir haciz işlemi de mevcut değildir....