WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Gerekçe ve Sonuç Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; İİK'nın 103. maddesine ilişkin davetiyenin borçluya ödeme emrinin tebliğ edildiği adresine çıkartıldığı ve TK'nın 21/1 maddesine göre 06.10.2020 tarihinde tebliğ edildiği, tebliğ memurunun muhatabın adreste bulunmama sebebini, adresinden geçici mi yoksa sürekli mi ayrıldığını, tevziat saatlerinden sonra adresine dönüp dönmeyeceğini, dönecekse ne zaman döneceğini tevsik etmeden ve bilgisine başvurulan ismi açıkça yazılmayan kişinin anılan durumdan net olarak bilgisinin olup olmadığını, hangi sıfatla ( komşu, kapıcı vs.) beyanda bulunduğunu sorgulamadan ve durumdan haberdar edilen ve adı tam olarak okunamayan kişinin sıfatı (komşu, kapıcı vs.) belirtilmeden muhtara tebliğ ederek ve 2 nolu fişi kapıya yapıştırarak tebliğ işlemini tamamladığı, bu nedenle sözkonusu tebligatın TK'nın 21/1. ve Yönetmeliğin 30. maddesi gereğince usulsüz olduğu, meskeniyet şikayeti yönünden İlk Derece Mahkemesince hükme esas...

    İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile borçlu şirketin ticaret sicil adresine çıkartılan ödeme emri tebliğ evrakının taşınma sebebiyle bila tebliğ iade edilmesi üzerine aynı adrese Tebligat Kanunu'nun 35. maddesine göre gönderilen tebligatın kanuna ve yönetmeliğe uygun olarak tebliğ edildiği, borçlu ...'ya gönderilen ödeme emri tebliğ evrakında ise ilk gönderilen tebligatın iade edildiği, tebliğ şerhinde adresten ayrıldığı yazılmakla, bu bilginin kim tarafından verildiğinin yazılmadığı, bu haliyle tebligatın Tebligat Kanunu'nun 21/1. maddesi ile Yönetmeliğin 30. maddesine aykırı olarak tebliğ edildiği, işbu tebligatın Tebligat Kanunu'nun 21/2 maddesinin uygulanmasına esas alınamayacağı tebliğin usule aykırı olduğu, ayrıca borçlular tarafından hacizlerin kaldırılması ve takibin durdurulması talep edilmişse de bu konuda icra müdürlüğünce karar verilmesi gerektiği gerekçesiyle davacı borçlu Savitem Endüstriyel Tem. San. Tic....

      Muhatabın muvakkaten başka yere gitmesi kenar başlıklı 20. maddesinde, "13, 14, 16, 17 ve 18 inci maddelerde yazılı şahıslar, kendisine tebliğ yapılacak kimsenin muvakkaten başka yere gittiğini belirtirlerse; keyfiyet ve beyanda bulunanın adı ve soyadı tebliğ mazbatasına yazılarak altı beyan yapan tarafından imzalanır ve tebliğ memuru tebliğ evrakını bu kişilere verir. Bu kişiler tebliğ evrakını kabule mecburdurlar. Kendisine tebliğ yapılacak kimsenin muvakkaten başka bir yere gittiğini belirten kimse, beyanını imzadan imtina ederse, tebliğ eden bu beyanı şerh ve imza eder. Bu durumda ve tebliğ evrakının kabulden çekinme halinde tebligat, 21 inci maddeye göre yapılır....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma HÜKÜM : TCK' nın 155/2, 62/1, 50/1-a, 52/2-4 maddeleri gereğince mahkumiyet Hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm, katılan vekili ve sanık müdafii tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü; A- Katılan vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesinde; Katılan vekilinin yokluğunda verilen hükmün 14/05/2012 ve 21/05/2012 tarihlerinde olmak üzere iki kez tebliğ edildiği, yasal gereği olmaksızın sonradan yapılan tebligatın yeni bir hak kazandırmasının mümkün olmadığı, bu nedenle temyiz süresinin ilk tebliğ tarihi olan 14/05/2012 tarihinden itibaren başlayacağı kabul edilerek yapılan incelemede; Katılanın yokluğunda verilip 14/05/2012 tarihinde vekiline tebliğ olunan 13/03/2012 tarihli mahkumiyet hükmüne yönelik, yasal süresi geçtikten sonra yaptığı, 23/05/2012 havale tarihli dilekçesi ile vaki temyiz talebinin, 5320 sayılı...

          İİK'nun 82. maddesinin 1. fıkrasının 12. bendinde yer alan haczedilmezlik şikayeti, İİK'nun 16/1. maddesi uyarınca 7 günlük süreye tabidir. Bu süre öğrenme tarihinden başlar. Öte yandan İcra ve İflas Kanunu'nda taşınmaz haczinin yenilenmesi diye bir müessese mevcut olmayıp, aynı takip dosyasından da olsa, konulan her haciz yeni bir haciz olup borçlunun her hacze yönelik olarak şikayet hakkı vardır. Somut olayda, borçlunun meskeniyet şikayetine konu ettiği taşınmaza ilk haczin 20.10.2009 tarihinde konduğu, hacze ilişkin İİK 103. madde davetiyesinin borçluya 23.12.2099 tarihinde tebliğ edildiği, daha sonra alacaklının talebi üzerine taşınmaz üzerine 14.02.2014 tarihinde yeniden haciz konulduğu ve bu hacze dair borçluya herhangi bir tebligat yapılmadığı, borçlunun haczi bu taşınmaza ilişkin kıymet takdir raporu tebliğ tarihinden (14.05.2014) daha evvel öğrendiği iddia edilmediği gibi, öğrendiği yönünde yazılı bir belgenin de mevcut olmadığı görülmektedir....

            Bölge Adliye Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın müddeti içinde temyizen tetkiki davacılar vekili tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Somut olayda, ödeme emrinin usulsüz tebliğ edildiği şikayeti ile ihalenin feshi istemiyle icra mahkemesine başvurduğu, Karapınar İcra Hukuk Mahkemesi'nin 23/06/2020 tarih ve 2019/95 E. 2020/80 K. sayılı kararı ile talebin reddine karar verildiği, davacılar vekili tarafından, talebin reddine dair ilk derece mahkemesi kararına karşı istinaf yoluna başvurulduğu, ... Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesi'nin 14/10/2020 tarih ve 2020/1115 E. 2020/1109 K....

              Somut olayda, temyizen incelenmesi istenen karar, kıymet takdir raporu tebliğ işlemine yönelik şikayet ile kıymet takdirine itiraza ilişkin olup, anılan kararın temyiz kabiliyeti bulunmamaktadır....

                Somut olayda, temyizen incelenmesi istenen karar, usulsüz tebliğ şikayetinin yasal süre aşımından reddine ilişkin olup, anılan kararın temyiz kabiliyeti bulunmamaktadır....

                  Somut olayda mahkemece, boçluların takibi öğrendiklerini beyan ettikleri tarihten daha önceki bir tarihte haberdar oldukları tespit edilmiş olup, usulsüz tebliğ şikayeti ve bunun sonucu olarak da borca itirazın süresinde olmadığı görülmektedir. O halde mahkemece, usulsüz tebligat şikayeti ve borca itirazları süre yönünden reddedilen borçluların yukarıda açıklanan yasal düzenlemeye aykırı şekilde tazminatla sorumlu tutulması isabetsiz olup, hükmün bu nedenle bozulması gerekir ise de, anılan yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını zorunlu kılmadığından, kararın düzeltilerek onanması gerekirken doğrudan onandığı anlaşılmakla karar düzeltme isteminin kısmen kabulü gerekmiştir. SONUÇ : Borçluların karar düzeltme isteminin kısmen kabulü ile Dairemizin 04/05/2016 tarih ve 2016/7180 E. - 13103 K. sayılı onama ilamının kaldırılmasına, ... 7....

                    İİK.nun 82. maddesinin 1. fıkrasının 12. bendinde yer alan haczedilmezlik şikayeti, İİK.nun 16/1. maddesi uyarınca 7 günlük süreye tâbidir. Bu süre öğrenme tarihinden başlar. Diğer yandan İcra ve İflas Kanunu'nda taşınmaz üzerine konulan haczin yenilenmesi diye bir müessese mevcut olmayıp, aynı takip dosyasından olsa da konulan her haciz yeni bir haciz olup, borçlunun konulan yeni hacze yönelik olarak şikayet hakkı bulunmaktadır. Somut olayda, borçlunun meskeniyet şikayetine konu ettiği taşınmaza ilk haczin 17.03.2015 tarihinde konduğu, ilk hacze ilişkin İİK 103. madde davetiyesinin borçluya 20.04.2015 tarihinde tebliğ edildiği, daha sonra taşınmaz üzerine 08.04.2015 tarihinde yeniden haciz konulduğu ve bu hacze hacze ilişkin İİK 103. madde davetiyesinin borçluya 18.05.2015 tarihinde tebliğ edildiği görülmektedir. Buna göre, borçlunun 20.05.2015 tarihinde icra mahkemesine yaptığı başvuru, ikinci haciz yönünden İİK'nun 16/1. maddesinde öngörülen 7 günlük yasal sürededir....

                      UYAP Entegrasyonu