WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Davacı istinafa başvuru dilekçesinde özetle; haciz işleminden Aydın İcra Müdürlüğü'nün 2017/32547 Esas sayılı dosyası üzerinden gönderilen ve tarafına 13/02/2020 tarihinde tebliğ edilen bilirkişi raporuyla haberdar olduğunu, tarafına daha önce tebliğ edilmiş bir tebligat varsa da usulsüz olduğunu belirterek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılarak davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir. Dava, İİK 82/12 maddesi kapsamında açılan haczedilmezlik (meskeniyet) şikayetidir. Bu dava İİK 16/1 maddesi anlamında şikayet niteliğindedir ve ileri sürme süresi öğrenme tarihinden itibaren 7 gündür. Somut olayda davacıya hacze ilişkin 103 davetiyesinin tebliğ tarihi 21/12/2017 tarihidir. Davacının dava dilekçesinde yapılan tebligatın usulsüz olduğuna ilişkin bir iddiası da bulunmadığına göre meskeniyet şikayeti için başvuru süresi 103 davetiyesinin tebliği ile başlamış durumdadır. Dava tarihi ise 18/02/2020 tarihidir....

öğrenme tarihinin tespitiyle, 89/1 haciz ihbarnamesinin tebliğ tarihinin bu tarihe göre düzeltilmesine, usulüne uygun olarak 89/1 haciz ihbarnamesi çıkarılmadan 89/2 ve 89/3 haciz ihbarnameleri çıkarılamayacağından veya çıkarılmış olsa bile hükümsüz sayılacaklarından 89/2 ve 89/3 haciz ihbarnamelerinin iptaline karar verilmesi gerektiği gerekçesi ile mahkeme kararının bozulduğu ,bozma kararı üzerine mahkemece 89/1 haciz ihbarnamesi tebliğ işlemi usul ve yasaya uygun olmadığından 89/1 haciz ihbarnamesinin tebliğ tarihinin 25/12/2015 tarihi olarak düzeltilmesine, 89/1 haciz ihbarnamesi tebliğ işlemi usulüne uygun olmadığından 89/2 ve 89/3 haciz ihbarnamelerinin çıkarılamayacağı gerekçesi ile şikayetçiye gönderilen 89/2 ve 89/3 haciz ihbarnamelerinin iptaline karar verildiği anlaşılmaktadır....

    DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE HUKUKİ SEBEPLER: Dava, genel haciz yolu ile ilamsız takibe yönelik usulsüz tebligat şikayeti ve hacizlerin kaldırılması talebine ilişkindir. Kocaeli İcra Müdürlüğü'nün 2021/125842 esas sayılı dosyasının tetkikinden; davalı alacaklı tarafından davacı muris borçlu ve dava dışı borçlular hakkında toplam 347.786,00 TL alacak için genel haciz yolu ile ilamsız icra takibine başlandığı, örnek 7 ödeme emrinin davacı muris borçluya TK 21/1 maddesi kapsamında 27/10/2022 tarihinde tebliğ edildiği, davacı muris borçlu vekilince usulsüz tebliğ şikayeti ile 10/02/2022 tarihinde icra mahkemesine başvurulduğu, davacı muris borçlunun dava devam ederken 26/04/2022 tarihinde vefat ettiği anlaşılmıştır....

    İcra Müdürlüğünün 2020/2170 Esas sayılı dosyasının incelenmesinde, alacaklı davalı tarafından borçlu davacı aleyhine başlatılan ilamsız takip olduğu, ödeme emrinin 04/08/2020 tarihinde borçluya tebliğ edildiği, borçlu vekilinin 21/08/2020 tarihinde ödeme emri tebliğinin usulsüz olduğunu, borçlunun takipten 20/08/2020 tarihinde haberdar olduğunu belirterek takibe itiraz ettiği, icra müdürlüğünce 24/08/2020 tarihli karar ile icra müdürlüğünün usulsüz tebligat iddiasını inceleme görevi bulunmadığı gerekçesiyle itirazı reddettiği görülmüştür. Dava dilekçesinde ödeme emrinin usulsüz tebliğ edildiği iddiasına da dayanılmış olup, HMK'nın 33. maddesi uyarınca hukuki nitelendirme hakime ait olduğundan davanın usulsüz tebligat şikayeti ve borca itirazın reddine ilişkin icra memur işlemini şikayeti olarak nitelendirilmesi gerekir....

    HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2023/1210 KARAR NO : 2023/1830 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : TOKAT İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 16/03/2023 NUMARASI : 2023/49 ESAS -2023/112 KARAR DAVA KONUSU : Usulsüz Tebliğ Şikayeti-Haciz İhbarnamesine Yönelik Şikayet KARAR : Dairemizce yapılan dosya üzerinden inceleme sonucunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: İSTEM:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Tokat İcra Müdürlüğünün 2021/1626 Esas sayılı takip dosyası ile dava dışı borçlu hakkında icra takibi yapıldığını müvekkiline ise İİK'nun 89.maddesinin 1,2 ve 3.fıkralarına dayalı olarak haciz ihbarnameleri tebliğ edildiğini, dosya kapsamında gönderilen tüm haciz ihbarnamelerinin usulsüz olduğunu zira İİK'nun 89/1.maddasine dayalı haciz ihbarnamesi usule uygun tebliğ edilmediği için aynı maddenin 2.ve 3.fıkrasına dayalı haciz ihbarnamelerinin de usule uygun olamayacağını, geçersiz olduklarını müvekkilinin tebligatlardan...

    maddesine göre yapılan ödeme emri tebliğ işleminin usulsüz olduğu, gecikmiş itirazdan söz edebilmek için öncelikle usulüne uygun ödeme emri tebliği gerektiği, bu yönüyle İlk Derece Mahkemesi ve Bölge Adliye Mahkemesinin borçlunun talebini usulsüz tebliğ şikayeti olarak değerlendirmesi, hukuki tavsifin hakime ait olması kuralına uygun ve isabetli olduğu ancak; Bölge Adliye Mahkemesince borçlunun başvurusunda usulsüz tebligattan 08/06/2018 tarihinde haberdar olduğu ve buna göre süresinde mahkemeye başvurmadığından şikayetin süreden redddine karar verilmişse de; borçlunun dava dilekçesindeki "....ödeme emri tebliği 08/06/2018 tarihinde mahalle muhtarına tebliğ edilmiştir. Ancak itirazın son günü olan 18/06/2018 tarihine kadar icra dairesine gelip itirazda bulunamadığı...." sebebiyle "Büyükorhan ilçesinde bulunamadım." şeklindeki beyandan usulsüz tebliğden haberdar olduğu sonucuna varılamaz. Borçlu bu ifade ile gecikmiş itirazın nedenlerini izah etmeye çalışmaktadır....

      DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, usulsüz tebliğ şikayeti ile birlikte açılmış imzaya ve aynı alacağa dayalı olarak alacaklı tarafından başka bir takip yapıldığı iddiasına dayalı mükerrer takip şikayetine ilişkin olarak İlk Derece Mahkemesinde 19/04/2019 tarihinde 2019/174 Esasına kayden açılmış, Mahkemece 26/09/2019 tarihli duruşmada usulsüz tebliğ şikayeti kabul edilerek ödeme emrinin davacıya tebliğ tarihinin 16/04/2019 olarak düzeltilmesine, davacının imzaya ve borca itirazlarının tefrik edilerek yeni esasa kaydına karar verildiği, tefrik edilen davanın 2019/491 Esasına kaydedildiği, tensip zaptı hazırlanarak davacı vekiline önceki tensip tutanağı da eklenmek suretiyle duruşma gün ve saatinin tebliğ edildiği, davacı asile imza örneklerinin alınacağını bildirir ihtaratlı davetiye çıkarılmadığı, davacı vekilinin 19/12/2019 tarihinde yapılacak duruşmaya belgesini de ekleyerek mazeret dilekçesi sunduğu, İlk Derece Mahkemesince davacı asilin imza örneklerini vermek üzere duruşmaya...

      Muhatabın bu adreste bulunmaması durumunda, tebliğ memurunca Kanunun 20 ve 21. maddesinin birinci fıkrası ile Tebligat Yönetmeliğinin 29. maddesi uyarınca, muhatap lehine olan araştırmalar yapılarak tebligatın kendisine ulaşması ve bilgilendirme işlemlerinin yerine getirilmesi gerekir. b) Muhatabın gösterilen adresten sürekli olarak ayrılması ve yeni adresinin de tebliğ memurunca tespit edilememesi durumunda, tebliğ evrakının tebligatı çıkaran mercie geri gönderilmesi gerekir. Ancak bu aşamadan sonra, Kanunun 10/2 ve Yönetmeliğin 16/2. maddeleri nazara alınarak, tebliğ evrakının açık mavi renkli zarfla, adresin muhatabın adres kayıt sistemindeki yerleşim yeri adresi olduğu belirtilerek, Kanunun 21/2. maddesine göre tebliği mümkün olabilecektir....

        İİK'nın 82/1- 12. maddesi gereğince meskeniyet iddiasına dayalı haczedilmezlik şikayeti, aynı Kanunun 16/1. maddesine göre 7 günlük süreye tâbidir. Şikayet konusu haciz işlemi, şikayette bulunana tebliğ edilmiş ise süre tebliğ tarihinden, eğer haciz işlemi tebliğ edilmemişse haciz işleminin öğrenilmesinden itibaren başlar. Bu tarihin aksi ancak yazılı belge ile ispatlanabilir. 7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun 32. maddesi gereğince, tebliğ usulüne aykırı yapılmış olsa bile, muhatabı tebliğ işleminden haberdar olmuş ise geçerli sayılır. Muhatabın beyan ettiği öğrenme tarihi tebliğ tarihi olarak kabul edilir....

        Şikayet konusu haciz işlemi, şikayette bulunana tebliğ edilmiş ise süre tebliğ tarihinden, eğer haciz işlemi tebliğ edilmemişse haciz işleminin öğrenilmesinden itibaren başlar. Bu tarihin aksi ancak yazılı belge ile ispatlanabilir. Meskeniyet şikayetinin 7 günlük yasal süresinde yapılıp yapılmadığı kamu düzenine ilişkin olup, bu hususun re’sen gözetilmesi gerekir. (12 HD esas no: 2016/5376 karar no: 2016/24731) Somut olayda; şikayete konu taşınmazın 13/06/2016 tarihinde haczedildiği, haczin borçluya 103 davetiyesi ile 08/04/2019 tarihinde tebliğ edildiği, borçlunun ise yedi günlük yasal süreden sonra 20/12/2019 tarihinde haczedilmezlik şikayeti ile icra mahkemesine başvurduğu, 103 davetiyesi tebliğinin usulsüz olduğuna ilişkin bir iddiada bulunmadığı görülmüştür....

        UYAP Entegrasyonu