Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İİK'nun 82. maddesinin 1. fıkrasının 12. bendinde yer alan haczedilmezlik şikayeti, İİK'nun 16/1. maddesi uyarınca 7 günlük süreye tabidir. Bu süre öğrenme tarihinden başlar. Öte yandan İcra ve İflas Kanunu'nda taşınmaz haczinin yenilenmesi diye bir müessese mevcut olmayıp, aynı takip dosyasından da olsa, konulan her haciz yeni bir haciz olup borçlunun her hacze yönelik olarak şikayet hakkı vardır. Somut olayda, borçlunun meskeniyet şikayetine konu ettiği taşınmaza ilk haczin 20.10.2009 tarihinde konduğu, hacze ilişkin İİK 103. madde davetiyesinin borçluya 23.12.2099 tarihinde tebliğ edildiği, daha sonra alacaklının talebi üzerine taşınmaz üzerine 14.02.2014 tarihinde yeniden haciz konulduğu ve bu hacze dair borçluya herhangi bir tebligat yapılmadığı, borçlunun haczi bu taşınmaza ilişkin kıymet takdir raporu tebliğ tarihinden (14.05.2014) daha evvel öğrendiği iddia edilmediği gibi, öğrendiği yönünde yazılı bir belgenin de mevcut olmadığı görülmektedir....

    tebligat nedeniyle 103 davetiyesi tebliğ tarihinin ilk icra takibini öğrenme tarihi olarak düzeltilmesini ve meskeniyet iddialarının kabul edilmesini talep ve dava etmiştir....

    İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı istinaf dilekçesinde özetle; İİK'nun 16.maddesi doğrultusunda meskeniyet iddiasının da haczi ıttıla tarihinden itibaren 7 günlük süre içerisinde yapılması gerekeceği, borçlunun haczi öğrendiği günden itibaren ya da kendisine tebliğ edildiği günden itibaren 7 günlük süre içerisinde şikayete başvurulduğunu, süresinde davanın açıldığını belirterek, mahkeme kararının kaldırılmasını talep etmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Tüm dosya kapsamı uyarınca; uyuşmazlık, İİK'nun 82.maddesinin 1.fıkrasının 12.bendine dayalı haczedilmezlik şikayeti olup, aynı kanunun 16/1. maddesine göre haczin öğrenildiği tarihten itibaren 7 günlük sürede yapılmalıdır. Şikayet konusu işlem şikayette bulunana tebliğ edilmiş ise süre tebliğ tarihinden başlar. Ancak tebliğ tarihinden daha önce öğrenmiş ise, şikayet süresinin öğrenme tarihinden başlayacağı aşikardır....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma HÜKÜM : TCK' nın 155/2, 62/1, 50/1-a, 52/2-4 maddeleri gereğince mahkumiyet Hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm, katılan vekili ve sanık müdafii tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü; A- Katılan vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesinde; Katılan vekilinin yokluğunda verilen hükmün 14/05/2012 ve 21/05/2012 tarihlerinde olmak üzere iki kez tebliğ edildiği, yasal gereği olmaksızın sonradan yapılan tebligatın yeni bir hak kazandırmasının mümkün olmadığı, bu nedenle temyiz süresinin ilk tebliğ tarihi olan 14/05/2012 tarihinden itibaren başlayacağı kabul edilerek yapılan incelemede; Katılanın yokluğunda verilip 14/05/2012 tarihinde vekiline tebliğ olunan 13/03/2012 tarihli mahkumiyet hükmüne yönelik, yasal süresi geçtikten sonra yaptığı, 23/05/2012 havale tarihli dilekçesi ile vaki temyiz talebinin, 5320 sayılı...

      Bu konuda verilen kararın Yargıtayca incelenmesi davacı ... ... tarafından istenilmiş olmakla, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya içindeki tüm belgeler incelendi gereği düşünüldü: K A R A R Davacı, 17.10.2006 günlü dilekçesinde “tanık dinlenmesi konusunda usülsüz ara karar alındığı, tarafsızlığın yitirildiği ” gerekçeleri ile davaya bakan hakim hakkında Reddi Hakim talebinde bulunmuştur. Red edilen Hakim Kürşat Köylü (42372)’nün red talebinin yerinde olmadığı görüşü üzerine dosyayı inceleyen merci hakimliğince reddi hakim talebinin reddine ve H.Y.U.Y.’nın 36. maddesi gereğince 100.00.- YTL para cezasının red talebinde bulunandan alınmasına karar verilmiş, hüküm davacı ... ... tarafından temyiz edilmiştir. İncelenen dosya kapsamına göre, hakimin reddi için ileri sürülen hususlar H.Y.U.Y.’nın 29. maddesinde tanımı yapılan sebeplerden değildir....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Hırsızlık HÜKÜM : Beraat Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü: Katılan sıfatını alabilecek şekilde suçtan zarar gören ve 5271 sayılı CMK'nın 260/1. maddesi uyarınca hükmü temyize hakkı olduğu belirlenen müştekinin usülsüz tebligat sebebiyle 14.03.2016 tarihli oturuma katılamadan karar verilmiş olması nedeniyle, mahkemece verilen hükmü temyiz etmekle açıkça katılma iradesini ortaya koyduğu, Dairemizce de benimsenen Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 19.10.2010 gün ve 2010/9-149 Esas, 2010/205 Karar sayılı kararında da belirtildiği üzere mağdurun katılan sıfatını alabilecek surette suçtan zarar gördüğü konusunda araştırma yapmayı gerektirecek bir tereddüt bulunmadığı görülmekle, CMK'nın 237/2. maddesi uyarınca suçtan zarar gören müştekinin davaya katılmasına karar verilmekle, katılanın temyizi üzerine yapılan incelemede; Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, kararın dayandığı gerekçeye...

          Bu konuda verilen kararın Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmiş olmakla, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya içindeki tüm belgeler incelendi gereği düşünüldü: K A R A R Davalı vekili 22.05.2007 günlü dilekçesinde "Usülsüz bilirkişi seçimi yaptığı, davalılar toplanmadan keşif kararı verdiği, tarafsız olmadığı” gerekçeleri ile davaya bakan hakim hakkında Reddi Hakim talebinde bulunmuştur. Red edilen Hakim ... ... (17241)’in red talebinin yerinde olmadığı görüşü üzerine dosyayı inceleyen merci hakimliğince reddi hakim talebinin reddine ve H.Y.U.Y.’nın 36. maddesi gereğince 160.00.- YTL. para cezasının red talebinde bulunandan alınmasına karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. İncelenen dosya kapsamına göre, hakimin reddi için ileri sürülen hususlar H.Y.U.Y.’nın 29. maddesinde tanımı yapılan sebeplerden değildir....

            Bu konuda verilen kararın Yargıtayca incelenmesi davacı ... tarafından istenilmiş olmakla, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya içindeki tüm belgeler incelendi gereği düşünüldü: K A R A R Davacı, 29.12.2006 günlü dilekçesinde “Usülsüz ara karar alındığı, işin uzatıldığı, tarafsızlığını yitirdiği” gerekçeleri ile davaya bakan hakim hakkında Reddi Hakim talebinde bulunmuştur. Red edilen Hakim ... (...)'ın red talebinin yerinde olmadığı görüşü üzerine dosyayı inceleyen merci hakimliğince reddi hakim talebinin reddine ve H.Y.U.Y.’nın 36. maddesi gereğince 150.00.- YTL. para cezasının red talebinde bulunandan alınmasına karar verilmiş, hüküm davacı... tarafından temyiz edilmiştir. İncelenen dosya kapsamına göre, hakimin reddi için ileri sürülen hususlar H.Y.U.Y.’nın 29. maddesinde tanımı yapılan sebeplerden değildir....

              Bu konuda verilen kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmiş olmakla, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya içindeki tüm belgeler incelendi gereği düşünüldü: K A R A R Davacı vekili 27.11.2006 günlü dilekçesinde “resen delil toplandığı usülsüz ara karar aldığı, tarafsız hareket etmediği” gerekçeleri ile davaya bakan hakim hakkında Reddi Hakim talebinde bulunmuştur. Red edilen Hakim ... ... (20725)’ın red talebinin yerinde olmadığı görüşü üzerine dosyayı inceleyen merci hakimliğince reddi hakim talebinin reddine ve H.Y.U.Y.’nın 36. maddesi gereğince 140.00.- YTL para cezasının red talebinde bulunandan alınmasına karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. İncelenen dosya kapsamına göre, hakimin reddi için ileri sürülen hususlar H.Y.U.Y.’nın 29. maddesinde tanımı yapılan sebeplerden değildir....

                Bu konuda verilen kararın Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmiş olmakla, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya içindeki tüm belgeler incelendi gereği düşünüldü: K A R A R Davalı vekili, 18.12.2006 günlü dilekçesinde “keşifte usülsüz tanık dinlendiği, davanın yönlendirildiği, tarafsızlığını yitirdiği” gerekçeleri ile davaya bakan hakim hakkında Reddi Hakim talebinde bulunmuştur. Red edilen Hakim ... ... (20370)’ın red talebinin yerinde olmadığı, ancak; davaya başka hakimin bakması görüşü üzerine dosyayı inceleyen merci hakimliğince reddi hakim talebinin reddine ve H.Y.U.Y.’nın 36. maddesi gereğince 120.00.- YTL para cezasının red talebinde bulunandan alınmasına karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. İncelenen dosya kapsamına göre, hakimin reddi için ileri sürülen hususlar H.Y.U.Y.’nın 29. maddesinde tanımı yapılan sebeplerden değildir....

                  UYAP Entegrasyonu