İcra Hukuk Mahkemesince, kıymet takdirine itiraza ilişkin şikayeti inceleme yetkisinin haciz kararını veren esas icra müdürlüğü olan İstanbul 10. İcra Müdürlüğü’nün bağlı olduğu İstanbul İcra Hukuk Mahkemesine ait olduğu gerekçesiyle yetkisizlik kararı verilmiştir. İstanbul 6. İcra Hukuk Mahkemesince, kıymet takdirinin Şanlıurfa İcra Müdürlüğü tarafından yapıldığı ve İİK.nun 128/a maddesine göre şikayeti inceleme yeri talimat icra müdürlüğünün bağlı olduğu İcra Hukuk Mahkemesi’ne ait olduğu gerekçesiyle yetkisizlik kararı vermiştir. İcra İflas Kanunu 128/a maddesindeki kıymet takdirinin tebliğ edildiği ilgililer, raporun tebliğinden itibaren yedi gün içinde raporu düzenleten icra dairesinin bulunduğu yerdeki icra mahkemesinde şikâyette bulunabilirler hükmü dikkate alındığında; Somut olayda, kıymet takdiri talimat yoluyla Şanlıurfa 1. İcra Müdürlüğünce yapıldığı anlaşılmakla şikayeti inceleme yetkisi Şanlıurfa 1. İcra Hukuk Mahkemesine aittir....
Somut olayda, borçluların icra mahkemesine başvurusu takip dayanağı belgenin ödeme emri ile birlikte gönderilmesine ilişkin şikayet olup borçluların senet aslının icra kasasına alınmadığı yönünde bir şikayeti olmadığı gibi, icra müdürlüğünün ........2015 tarihli yazısında çek aslının icra kasasında olduğu belirtilmiştir. Bu durumda mahkemece; borçlunun dayanak belgenin ödeme emri ekinde tebliğ edilmediğine ilişkin şikayeti bulunduğu halde bu yönde inceleme yapılmadan çek aslının icra müdürlüğü kasasına alınmadığı gerekçesi ile şikayetin kabulu yönünde hüküm tesisi isabetsizdir. SONUÇ : Alacaklının temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren ... gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 07/.../2016 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Davacı taraf ödeme emrinin usulüne uygun olarak tebliğ edilmediğini, ödeme emri ile birlikte senet suretinin gönderilmediği beyanla; usulsüz tebliğ şikayeti ile borca itirazda bulunmuş, mahkemece usulsüz tebliğ şikayeti kabul edilerek borca itirazın reddine karar verilmiştir. Davacı taraf ödeme emri ile birlikte dayanak belge suretinin gönderilmediğini, beyan etmiş ise de, ödeme emrinde " dayanak belge ihtiva eder " ibaresinin olduğu anlaşılmakla bu yöne ilişkin istinaf talebi yerinde görülmemiştir....
Hukuk Genel Kurulu'nun 12/02/1969 tarih ve 1967/172- 107 sayılı kararında da benimsendiği üzere, beyan edilen öğrenme tarihinin aksi tanık beyanıyla ispat edilemez (Yargıtay 12.HD'nin 16/06/2020 tarihli, 2019/8587 Esas, 2020/4815 Karar sayılı içtihadı) Somut olayda, davacı borçluya 7 örnek ödeme emri 21/06/2019 tarihinde tebliğ edilmiş ve buna yönelik olarak usulsüz tebligat şikayeti ileri sürülmüştür. Davacı vekili her ne kadar takipten 10/09/2019 tarihinde haberdar olduklarını belirtip 12/09/2019 tarihinde mahkemeye başvurmuş ise de, davacı taraf 07/08/2019 tarihinde bizzat tebliğ edilen kıymet takdiri üzerine takipten haberdar olmuş ve bu öğrenme tarihine göre de İİK'nun 16/1. maddesinde öngörülen yasal 7 günlük süreyi geçirdikten sonra 12/09/2019 tarihinde ödeme emrinin usulsüz tebliğ şikayeti ile icra mahkemesine başvurmuştur....
ın askerlik yaptığı adrese çıkarılan duruşma davetiyesi tebligatının 7201 Sayılı Tebligat Kanununun 14/1 maddesi uyarınca, kıta kumandanı ve müessese amiri gibi en yakın üste yapılması gerekirken teblig evrakının evrak memuru başçavuşa teblig olunduğu; keza ıslah dilekçesininde aynı adrese Tebligat Kanununun 35.maddesi uyarınca usülsüz olarak tebliğ edildiği gözetilmeden, davalının savunma hakkı kısıtlanarak HUMK'nun 73.maddesine aykırı şekilde yargılamaya devamla yazılı şekilde hüküm kurulması bozmayı gerektirmiştir. 2.Bozma nedenine göre davalılar ... ve ... vekilinin sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine gerek görülmemiştir. SONUÇ:Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalılar ... ve ... vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden ... ve ...'...
ın yokluğunda verilen hükmün, beyanında en son bildirdiği adres yerine, doğrudan MERNİS adresine tebliğ edilmesi nedeniyle yapılan tebligatın usülsüz olması nedeniyle temyiz isteminin süresinde olduğu kabul edilmekle, temyiz talebinin reddine dair karar kaldırılarak dosya görüşüldü: Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi. Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede ; 1) Sanık ... hakkında 6136 sayılı Yasaya muhalefet eyleminden verilen mahkumiyet hükmünün temyizinde; Sanık ...'...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇLAR : Hırsızlık, konut dokunulmazlığının ihlali HÜKÜMLER : Mahkumiyet Mahalli mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü: Sanık ...’in yokluğunda 02/06/2015 tarihli son celsede verilen kararın, cezaevinde bulunan sanığa 23/06/2015 tarihinde 5271 sayılı CMK'nın 35/3. maddesine aykırı olarak kararın kendisine okunup anlatılması gerektiği, ancak gerekçeli kararın tebliğine ilişkin işlemlerin 5271 sayılı CMK'nın 35. maddesine uygun yapılmadığı bu itibarla tebligatın usülsüz olduğu gözetilerek sanığın yaptığı temyiz isteminin süresinde olduğu kabul edilerek yapılan incelemede; Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hâkimin takdirine göre sanık ...’in temyiz itirazları yerinde görülmemiş olduğundan reddiyle, usul ve yasaya uygun bulunan hükümlerin tebliğnameye uygun olarak ONANMASINA, 14.10.2019 tarihinde oybirliği...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi HÜKÜM : Mahkumiyet Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunarak; Gereği görüşülüp düşünüldü; Sanığın kısıtlanması nedeniyle tarafına yapılan tebligat usülsüz olup sanık vasisinin eski hale getirme ve temyiz talebinin kabulü ile yapılan incelemede; Yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddine, ancak; Sanık vasisinin temyiz dilekçesinde sunduğu raporu göz önüne alındığında suç tarihinde sanığın cezai ehliyetini tamamen veya kısmen etkileyen hastalığı olup olmadığı, sanığa 5237 sayılı TCK'nin 32/1-2. maddesinin uygulanıp uygulanmayacağının adli raporla tespit edilmeden eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması, Bozmayı gerektirmiş, sanık vasisinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesiyle yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK'un 321. maddesi gereğince talebe uygun olarak BOZULMASINA, 03.04.2013...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Çocuğun basit cinsel istismarı, kamu görevlisinin suçu bildirmemesi HÜKÜM : Mahkûmiyet, beraat Mahalli mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle dosya incelenerek gereği düşünüldü: Sanık ... hakkında verilen beraat hükmünün yapılan temyiz incelemesinde; Sanık hakkında kamu görevlisinin suçu bildirmemesi suçundan açılan davada, bu suçtan müdahil sıfatını alabilecek surette doğrudan zarar görmesi söz konusu olmayan katılanın usülsüz olarak müdahilliğine karar verilmesi hükmü temyiz hakkı vermeyeceğinden, katılan vekilinin temyiz isteminin 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gözetilerek CMUK.nın 317. maddesi uyarınca REDDİNE, Sanık ... hakkında verilen mahkûmiyet hükmünün yapılan temyiz incelemesinde; Delillerle iddia ve savunma, duruşma göz önünde tutularak tahlil ve takdir edilmiş sübutu kabul olunan fiilin unsurlarına uygun şekilde tavsif ve tatbikatı yapılmış bulunduğundan, katılan vekilinin yerinde görülmeyen temyiz...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : İmar kirliliğine neden olma HÜKÜM : Mahkumiyet KARAR Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre ve katılanın daha önceden bildirdiği ve adres kayıt sisteminde kayıtlı olan adresine 7201 sayılı Tebligat Kanununu 21/2. maddesine göre doğrudan yapılan tebligatın usülsüz olduğu anlaşıldığından, temyiz isteğinin reddine ilişkin ek karar kaldırılarak dosya görüşüldü: Suç tarihi itibariyle suçtan doğrudan zarar görmediği ve bu nedenle davaya katılma hakkı bulunmadığı halde mahkemece Kanuna aykırı gerekçeyle kamu davasına katılan olarak kabulünün, müştekiye bu niteliği ve dolayısıyla Kanun yoluna başvurmak hak ve yetkisini kazandırmadığı; Anlaşıldığından, 5320 sayılı Kanunun 8/1 ve 1412 sayılı CMUK’nın 317. maddeleri uyarınca müşteki ...'nın tebliğnameye uygun olarak, TEMYİZ İSTEĞİNİN REDDİNE, 10/10/2018 tarihinde oy birliğiyle karar verildi....