Hukuk Dairesi Taraflar arasındaki ödeme emrinin usulsüz tebliği şikayeti sebebiyle ve takip dayanağı senedin bono vasfında olmadığı iddiasına dayalı borca itiraz davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın usulsüz tebligat şikayeti bakımından kabulüne, ... 9. İcra Müdürlüğü'nün 2019/8103 E. sayılı dosyasında ödeme emri tebligatının usulsüz olduğunun ve davacının ödeme emrine 13.08.2019 tarihinde muttali olduğunun tespitine, kambiyo vasfına yönelik şikayet bakımından davanın kabulüne, ... 9. İcra Müdürlüğü''nün 2019/8103 E. sayılı dosyasında takibin iptaline karar verilmiştir. Kararın davalı alacaklı tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir....
Bu yönetmeliğe göre Tebligat Kanunu'nun 2l/2. maddesi gereğince tebligat yapılabilmesi için, tebliği çıkaran mercice, tebligat çıkarılan adresin, muhatabın, adres kayıt sistemindeki adresi olduğuna dair tebliğ evrakı üzerine kayıt düşülmesi zorunludur. Yani; tebligatı çıkaran merci tarafından adres kayıt sitemine ilişkin olarak şerh verilmeden dağıtıcı tarafından 21/2. maddesine göre tebliğ işlemi yapılamaz. Somut olayda; borçlu ... adına ödeme emri tebligatının ilk olarak "... Mah. ... Sk. No: ... ....'' adresine tebliğe çıkarıldığı, 26.05.2014 tarihinde muhatabın adres bırakmadan taşındığından bahisle iade edildiği, aynı adrese mernis adresi şerhiyle yeniden çıkartılan ödeme emri tebligatının 09/06/2014 tarihinde "adresin kapalı olduğu, isim vermeyen komşu nerede olduğunu bilmediğini beyan ettiği, tebliğ evrakı mahalle muhtarına tebliğ edilmiştir.'' şerhi ile tebliğ edildiği anlaşılmıştır....
Mahkemece, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, ödeme emri tebligatının usulsüz olduğunun varsayılması halinde borçlunun takip talebini öğrendiği tarihin dikkate alınacağı, takip dosyasında 103 davetiyesinin 17.08.2016 tarihinde borçluya usulüne uygun tebliğ edildiği, işbu tebliğlerin usulsüzlüğünün şikayetçiler tarafından ileri sürülmediği, usulsüz tebliği bu tarihler itibariyle öğrenen borçlunun şikayet yoluna başvurmadığı ve bu haliyle ödeme emri tebliğini öğrenmiş kabul edildiği, aksini iddia eden takip dosyasında taraf sıfatı bulunmayan şikayetçilerin iddiasını ispatlayamadığı gerekçesiyle, şikayetin reddine karar verilmiştir. İlk derece mahkemesi kararına karşı şikayetçiler vekilince istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine, Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 4....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ..... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Alacaklı tarafından borçlu aleyhine genel haciz yoluyla icra takibine başlandığı, borçlunun icra mahkemesine başvurusunda; ödeme emri tebliğinin usulsüz olduğunu ve takipten 18.04.2016 tarihinde haberdar olduğunu ileri sürerek ödeme emri tebliğ tarihinin düzeltilmesi ile hacizlerin kaldırılmasını istediği, mahkemece, şikayetin kabulü ile ödeme emri tebliğ tarihinin öğrenme tarihi olan 18.04.2016 olarak düzeltilmesine karar verildiği anlaşılmaktadır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ:İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Alacaklı tarafından borçlu hakkında ilamsız icra takibi yapıldığı, borçlu tarafından icra dairesine ödeme emri tebligatının usulüne uygun yapılmadığı şikayetiyle tebligatı öğrendiklerini bildirdiği 18/08/2014 tarihine göre süresinde borca itirazda bulunulduğu, mahkemece ödeme emrinin borçlunun mernis adresine 10.04.2012 tarihinde tebliğ edildiği, davanın ise 22.08.2014 tarihinde açıldığı, 5 günlük hak düşürücü sürenin geçtiğinden bahisle usulsüz tebligat şikayetinin reddine ve kambiyo senedine ilişkin şikayetin süre aşımı nedeniyle reddine karar verildiği anlaşılmıştır.Ödeme emrinin...
Ancak, üstte açıklandığı gibi ödeme emri tebliği TBK.'nun 315.maddesi kapsamında ihbar niteliğindedir. Ödeme emri bizzat şirket yetkilisi Mercan Yarar imzasına tebliğ edildiğine göre ödeme emri tebliği geçerli olup noterden çekilen ihtar tebliğinin usulüne uygun olup olmaması sonuca etkili değildir. Ayrıca, icra dosyasında herhangi bir ödeme bulunmadığı, cevaba ekli dekontun ise Nisan 2022 ayına ait olup 5.ve 6.aylar yönünden temerrütün oluştuğu anlaşılmaktadır....
Mahkeme; davacıya çıkartılan ödeme emri tebligatının bila tebliğ döndüğü, davacının mernis adresine TK'nın 21/2.maddesi gereğince ödeme emrinin tebliğe çıkarıldığı, 23/01/2018 tarihinde ödeme emrinin tebliğ edildiği, ödeme emri tebliğinin usulüne uygun olduğu, bu nedenlerle davacı tarafın usulsüz tebliğe ilişkin isteminin reddine, dava 17/12/2018 tarihinde açıldığından imzaya, borca ve tüm ferilerine itiraza yönelik istemler yönünden de süre yönünden reddine karar vermiştir....
TÜRK MİLLETİ ADINA Karar veren Danıştay Yedinci Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü: HUKUKİ DEĞERLENDİRME: Dosyanın incelenmesinden, dava konusu ödeme emri içeriği amme alacaklarını ihtiva eden asıl borçlu şirket adına düzenlenen ödeme emri …isimli şahsın ikametgah adresi olan "…Mah. …Sok....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Tüm dosya kapsamına göre davacı aleyhine kira alacağından dolayı tahliye talepli icra takibine gidildiği davacının ödeme emrinin usulsüz tebliğ edildiğinden bahisle şikayette bulunduğu ayrıca kefaletin geçersiz olduğu iddiası ile takibin iptalini istediği ve takibe dayanak belgelerin eksik olduğu iddası ile ödeme emrinin iptalini istediği, davacıya çıkartılan ödeme emri tebligat parçasının incelenmesinde TK21/1 maddesine göre ödeme emrinin davacıya tebliğ edildiği, ancak beyanı alınan kişinin kim olduğunun tebligat parçasına yazılmadığı, ödeme emrinin davacıya usulsüz tebliğ edildiği, davacının 10/10/2018 tarihinde itirazını içerir dilekçe verdiği, yasal süre içerisinde 17/10/2018 tarihinde de davayı açtığı, bu nedenle davalı tarafın istinaf talebinin esastan reddi gerektiği, her ne kadar davacı taraf katılma yolu ile vermiş olduğu istinaf dilekçesinde takibin iptali ve ödeme emrinin iptaline yönelik talepleri hakkında bir karar verilmediğini beyan...
Davacı vekili dava dilekçesinde borçla ilgisi olmayan müvekkili şirket adresine yapılan ödeme emri tebliğlerinden söz ederek iptallerini istemiş, ayrıca dilekçesinin bir yerinde adi ortaklık adına çıkarılan ödeme emrinin hukuken geçerliliği bulunmadığını, adi ortaklık adına taraflarına gönderilen ödeme emrine de itiraz ettiklerini bildirmiştir. Takip dosyasından aynı adrese yapılan iki ödeme emri tebliği mevcut olup bunlardan birinin borçlusu Marmara Konut Üretim A.Ş., diğerinin borçlusu ise Akdeniz İnşaat Ortaklığıdır. Mahkemece aydınlatma görevi yerine getirilmediğinden davacının hangi vakıalar ile neyi talep ettiği hususu belirsiz kalmıştır. Bu durum karşısında takip dosyasından davacı adresine gönderilen iki ödeme emri tebliği bulunduğu, davacının talebinin belirlenemediği, belirlenemeyen talep karşısında verilen kararın HMK 26. Maddesi gereğince taleple bağlılık ilkesine uygun olup olmadığının denetlenemediği açık olup davalı vekili bu yönden istinaf talebinde haklıdır....