İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI;Kozan M Tipi Cezaevinden gelen yazı cevabına göre davacı borçlunun 11.05.2015 tarihinde cezaevine girdiği, 23.08.2016- 14.12.2017 tarihleri arasında Kozan Açık Ceza İnfaz Kurumunda bulunduğu, 18.01.2019 tarihinde ise denetimli serbestliğe naklinin yapıldığı, davacı borçluya ödeme emri tebliğ edilen 31.10.2017 tarihinde davacı borçlunun cezaevinde bulunduğunun anlaşıldığından anılan tebliğ işleminin İİK'nun 54.maddesine göre usulsüz olduğu, davacının usulsüz tebliği önceden öğrendiğine ilişkin dosyada bilgi ve belge bulunmadığı gerekçesi ile şikayetin kabulüne karar verilerek ödeme emri tebliğ tarihinin 22.02.2019 olarak düzeltildiği anlaşılmıştır....
İcra Müdürlüğü'nün 2021/631 Esas sayılı dosyası ile başlatılan takip kapsamında ödeme emrinin davacıya tebliği işleminin usulsüz olduğunu, davacı adına çıkarılan tebligatın davacının fiilen faaliyet gösterdiği adresten sürekli ayrıldığı gerekçesiyle usulsüz olarak iade edildiğini, müvekkilinin bu adresten sürekli ayrılmasının sözkonusu olmadığını, geçici ayrılma haline göre tebliğ işlemi yapılması gerekirken usulsüz iade üzerine TK'nın 35. maddesine göre tebligat yapılmasının mevzuata aykırı olduğunu, ödeme emrinin tebliği işleminden 04/05/2021 tarihinde haberdar olunduğunu bildirerek ödeme emri tebliğ tarihinin 04/05/2021 tarihi olarak düzeltilmesine karar verilmesini istemiştir....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: İlk derece mahkemesi tarafından , alacaklı tarafından genel haciz yolu ile ilamsız icra takibine başlandığı, takip borçlusu tarafından ödeme emrinin tebliğinden önce takibe itiraz edildiği, takibin durdurulduğu, ödeme emrinin itiraz dilekçesinin kabulünden sonra tebliğ edildiğinin anlaşıldığı , İİK'nun 62/1. maddesinde; "İtiraz etmek isteyen borçlu, itirazını, ödeme emrinin tebliği tarihinden itibaren yedi gün içinde dilekçe ile veya sözlü olarak icra dairesine bildirmeye mecburdur..." hükmüne yer verilmiş ise de içtihatlarda kabul gördüğü üzere takip talebinden sonra takibe geçildiğini öğrenen borçlunun ödeme emrinin kendisine tebliği şartı ile borca itirazı geçerli olacağından, takip dosyasından kendisine ödeme emri sonradan tebliğ edilen takip borçlusunun borca itirazının geçerli olduğu ve memur işleminin yerinde olduğu gerekçesi ile şikayetin reddine karar verilmiştir....
Ödeme emri tebliğ işleminin usulsüzlüğüne ilişkin şikayet, İİK'nun 16/1. maddesi uyarınca usulsüz tebliğ işleminin öğrenildiği tarihten itibaren yedi günlük sürede icra mahkemesine yapılmalıdır. 7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun 32. maddesi gereğince, tebligatın usulsüz olması halinde muhatabı tebliğinden haberdar olmuş ise muteber sayılır. Muhatabın beyan ettiği tarih, aksine yazılı bir delil olmadıkça, tebliğ tarihi olarak kabul edilir. Borçlu icra mahkemesine başvurusunda, itirazlarının yanında ödeme emri tebliğinin usulsüz olduğunu da ileri sürdüğü halde, mahkemece bu konuda olumlu ya da olumsuz herhangi bir hüküm tesis edilmediği görülmektedir. Mahkemece, öncelikle yapılan tebliğin usulsüz olduğuna ilişkin şikayetin incelenerek tebligatın usulsüz olduğu sonucuna varılması halinde, tebligat tarihinin TK.'...
Şikayetçinin 103 davetiyesinin tebliğ tarihi olan 05/07/2019 tarihi itibariyle usulsüz tebliğe muttali olduğunun kabulü gerekir. Bu nedenle borçlunun ödeme emri tebliği işleminin usulsüzlüğüne ilişkin şikayetinin kabulü ile Küçükçekmece 2.İcra Dairesi'nin 2019/6628 esas sayılı takip dosyasında davacı borçlu T1 yapılan ödeme emri tebligatının üsulsüz olduğunun tespiti ile davacı borçlunun tebliğ tarihinin 05/07/2019 tarihi olarak tespitine" dair karar verildiği görülmüştür....
Davacı vekili dava dilekçesinde takipten tebligatla haberdar olunduğunu beyan etmiş, tebligatın usulsüz olduğuna ilişkin iddia ve şikayette bulunulmamış istinaf dilekçesinde ödeme emri tebligatının usulsüz olduğu ileri sürülmüştür. Dava dilekçesinde ödeme emri tebligatının usulsüz olduğuna ilişkin şikayet yer almadığından, itiraz ve şikayetin 5 ve 7 günlük süre sonrasında ileri sürülmüş olması nedeni ile mahkeme kararı usul ve yasaya uygun olmakla yerinde bulunmayan istinaf talebinin reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur....
Gerekçe ve Sonuç Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile örnek 7 ödeme emri tebligatının şikayetçiye, tebligat zarfı üzerine konulan şerhte "muhatabın adres kayıt sistemindeki adresi olduğu” yazılmak suretiyle tebliğ imkansızlığı nedeniyle TK'nın 21/2. maddesi gereğince bağlı bulunduğu mahalle muhtarına tebliğ edilerek 2 nolu haber kağıdı muhatabın kapısına yapıştırıldı" şerhiyle 12.08.2020 tarihinde tebliğ edildiği, daha önce bu adrese herhangi bir ödeme emrinin tebliğe çıkartıldığına ilişkin dosya içerisinde tebliğ mazbatası bulunmadığı, borçluya daha önce bilinen adresine veya mevcut olmaması halinde mernis adresine çıkartılan ve bila tebliğ iade edilen bir tebligat mevcut olmaksızın doğrudan TK'nın 21/2. maddesi gereğince yapılan ödeme emri tebligatının usulsüz olduğu, takip dosyası içeriğinden borçlunun usulsüz tebliği öğrendiğini belirttiği 02.10.2020 tarihinden önce usulsüz tebliğden haberdar olduğuna ilişkin herhangi bir belge ve bilgi de mevcut...
Maddesi kapsamında ödeme emri gönderildiği davacı çıkartılan tebligatların usule uygun olması sebebiyle usulsüz tebligat şikayetinin reddine karar verilmiş, diğer şikayetlerin ise usulsüz tebligat şikayetinin reddine" dair karar verildiği görülmüştür. İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; ilk derece mahkeme kararında dava dilekçesindeki hususları değerlendirmediğini, usulsüz tebligat yönünden inceleme yaptığını ve davayı reddettiğini, dava dilekçesinde ödeme emrinin iptalini istediklerini, yerel mahkemenin bu iddialarını incelemediğini, icra takibine ilişkin ödeme emrinde borcun sebebinin gösterilmediğini bu sebeple ödeme emrinin hukuka aykırı olduğunu, ileri sürerek 13.01.2021 tebliğ tarihli ödeme emrinin iptaline karar verilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı taraf üzerine bırakılmasını, ilk derece mahkeme kararının kaldırılmasını talep etmiştir....
No.13 K:1 Kağıthane/İstanbul" adresine örnek 7 nolu ödeme emri ve dayanak belge sureti ekli tebligat " Aynı adreste evrak almaya yetkili daimi çalışan imzasına " şerhli ile tebliğ edildiği, ancak şirket yetkilisinin tebliğ saatinin mutad iş yerinde bulunup bulunmadığının tebliğ memurunca tevsik edilmeden tebliğin memur ve müstahdeme yapılması usulsüz olduğundan bu yöndeki şikayetin kabulüne karar vermek gerekmiştir. 7201 sayılı kanunun 32. maddesi gereğince, tebligatın usulsüz olması halinde muhatabı tebliğden haberdar olmuş ise muteber sayılır. Muhatabın beyan ettiği tarih, tebliğ tarihi olarak kabul edilir. HGK'nun 05.06.1991 tarih ve 1991/12- 258 E 1991/344 K sayılı ilamında da açıklandığı gibi "... usulsüz tebliğ işlemini öğrenen muhatabın bu tebliği öğrendiği tarihten itibaren yedi gün içinde şikayet yolu ile tebliğatın usulsüzlüğünü icra mahkemesi önüne getirmesi gereklidir."...
İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARI : İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda, davacının şikayetinin kabulü ile, usulsüz tebliğ işlemi iddiasına yönelik şikayetine ilişkin olarak, Karşıyaka 2. İcra Müdürlüğünün 2020/3303 Esas sayılı icra dosyasındaki ödeme emri tebliğ işleminin usulsüz olduğunun tespitine, öğrenme günü olarak bildirilen 06/01/2021 tarihinin ödeme emri tebliği olarak düzeltilmesine, takip dayanağı belgenin ödeme emri ile birlikte gönderilmediği yönündeki şikayetin kabulüne, Karşıyaka 2. İcra Müdürlüğünün 2020/3303 Esas sayılı icra dosyasındaki ödeme emrinin iptaline, tebligatın usulsüz olmasına karşılık takibin kesinleştirilmesi üzerine yapılan icrai işlemlerin iptaline, hacizlerin kaldırılmasına karar verilmiştir....