Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

maddesine göre yapılan ödeme emri tebliğ işleminin usulsüz olduğu, gecikmiş itirazdan söz edebilmek için öncelikle usulüne uygun ödeme emri tebliği gerektiği, bu yönüyle İlk Derece Mahkemesi ve Bölge Adliye Mahkemesinin borçlunun talebini usulsüz tebliğ şikayeti olarak değerlendirmesi, hukuki tavsifin hakime ait olması kuralına uygun ve isabetli olduğu ancak; Bölge Adliye Mahkemesince borçlunun başvurusunda usulsüz tebligattan 08/06/2018 tarihinde haberdar olduğu ve buna göre süresinde mahkemeye başvurmadığından şikayetin süreden redddine karar verilmişse de; borçlunun dava dilekçesindeki "....ödeme emri tebliği 08/06/2018 tarihinde mahalle muhtarına tebliğ edilmiştir. Ancak itirazın son günü olan 18/06/2018 tarihine kadar icra dairesine gelip itirazda bulunamadığı...." sebebiyle "Büyükorhan ilçesinde bulunamadım." şeklindeki beyandan usulsüz tebliğden haberdar olduğu sonucuna varılamaz. Borçlu bu ifade ile gecikmiş itirazın nedenlerini izah etmeye çalışmaktadır....

    Dairemizin, Hukuk Genel Kurulu'nca da benimsenen yerleşik uygulamasına göre, borçluya ikinci kez ödeme emri tebliği ona yeni bir itiraz hakkı tanır (HGK'nun 13.12.2006 tarih ve 2006/12-786/783 sayılı kararı). Somut olayda, borçluya tebliğ edilen ilk ödeme emrinin ..... İcra Hukuk Mahkemesince iptali üzerine 12.06.2015 tarihinde ikinci kez yapılan ödeme emri tebliğ işleminin borçluya yeni bir itiraz hakkı tanıdığı kuşkusuzdur. İlk ödeme emri iptal edildiğinden borçluya tebliğ edilen ikinci ödeme emri geçerliliğini korumaktadır. İkinci kez ödeme emri tebliği için icra mahkemesi kararının kesinleşmesine gerek yoktur. Borçlunun talebi müstakil bir şikayettir. O halde mahkemece, borçlunun son ödeme emrinin usulsüzlüğüne ilişkin iddiası incelenerek sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, şikayet hakkında karar verilmesine yer olmadığı şeklinde hüküm tesisi isabetsizdir....

      Mahkemece; borçlunun ilamsız icra takibine yedi günlük itiraz süresi içinde itiraz etmediği bu nedenle alacaklı davacının itirazın iptali davası açmasında menfaati bulunmadığı gerekçesi ile davanın reddi cihetine gidilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.İlamsız icra takiplerinde ödeme emrine itiraz süresi yedi gündür. Bu süre, ödeme emrinin borçluya tebliğ edildiği tarihten itibaren başlar. Borçlu yedi gün içinde ödeme emrine itiraz etmez ise, ödeme emri ve icra takibi kesinleşir. Ödeme emri tebliği usulsüz ise, ödeme emrinin tebliğ edildiği tarih, borçlunun usulsüz tebliği öğrendiğini bildirdiği tarihtir ve yedi günlük normal itiraz süresi bu tarihten itibaren başlar. Somut olayda; ödeme emri 30.11.2010 tarihinde davalının işçisine tebliğ edilmiş, davalı 08.12.2010 günü, ödeme emrinin tebliğini izleyen 8. gün itirazını yapmıştır. Davalı itirazını yedi günlük itiraz süresi içinde yapmamıştır. Ancak davalıya yapılan ödeme emri tebliği usulsüzdür....

        Hukuk Dairesinin 29.....2017 tarih ve 2017/1510 E.-2017/2423 K. sayılı kararı ile;ödeme emri tebliğatının usulsüz olduğu ve borçlunun usule aykırı tebliği ögrenme tarihi olarak beyan ettiği 03.....2016 tarihinin tebliğ tarihi olarak düzeltilmesi gerektiği gerekçesi ile ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına ve şikayetin kabulü ile ödeme emri tebliğ tarihinin 03.....2016 tarihi olarak düzeltilmesine karar verildiği görülmektedir. Borçlu, bir taraftan tebligatın usulsüzlüğünü ileri sürerken, bir taraftan da usulsüz olduğunu ileri sürdüğü tebligatı öğrendiği tarihten itibaren (...) gün içinde icra mahkemesine şikayette bulunmalıdır. Somut olayda; borçlu şikayet dilekçesinde, usulsüz olduğunu ileri sürdüğü ödeme emri tebliğini ıttıla tarihinin 03.....2016 olduğunu belirtmiş olup, buna göre ........2016 tarihinde icra mahkemesine yapılan şikayet, İİK’nun .../.... maddesinde öngörülen yasal ... günlük süreden sonradır. Bu durumda, ......

          İkinci kez ödeme emri çıkarılmış olması halinde buna da itiraz edilmesi mümkün ise de ilk ödeme emrinin kesinleşmiş olması halinde ikinci kez ödeme emri çıkarılmış olması gereksiz olduğu gibi buna itiraz edilebileceğinden de söz edilemeyecektir. Somut olayda alacaklı tarafça yapılan hacizli malların satılması başvurusu, geçerli bir ödeme emri tebliği olmadığı gerekçesiyle reddedildiği için alacaklı ikinci bir ödeme emri çıkartmış, bunun tebliği üzerine de borçlu tarafından bu dosyadaki başvuru yapılmıştır. Alacaklı birinci ödeme emri tebliğinin geçerli olmadığı yönündeki gerekçe içeren icra müdürlüğü işlemi nedeniyle ikinci kez ödeme emri tebliğ ettirmiş olduğundan, borçlu tarafın ikinci kez ödeme emri tebliği üzerine bu dosyadaki başvuruyu yapmasında hukuki yararı bulunmaktadır. Çünkü ilk başvurusundan sonuç alıp alamayacağını o tarihte bilebilecek durumda değildir....

            Maddesine dayalı usulsüz ödeme emri tebliği şikayeti, İİK 170. Maddesine dayalı imzaya itiraza ilişkindir. 7201 Sayılı Tebligat Kanunu’nun 32. maddesi gereğince tebliğ, usulüne aykırı yapılmış olsa bile muhatabı tebliğe muttali olmuş ise muteber sayılır. Muhatabın beyan ettiği tarih, tebliğ tarihi olarak kabul edilir. Borçlunun kendisine gönderilen tebligatların usulsüz olduğunu ileri sürerek icra mahkemesine başvurması “şikayet” niteliğindedir. İİK’nun 16/1. maddesi gereğince şikayetin öğrenme tarihinden itibaren 7 günlük sürede yapılması zorunludur. Takip dosyasının incelenmesinde; borçluya ödeme emri tebligatı dışında 103 davetiyesi ve kıymet takdir raporu gönderildiği ve 103 davetiyesinin 14/05/2019 tarihinde bizzat tebliğ edildiği anlaşılmaktadır. Açılan davada 103 davetiyesi ve kıymet takdir raporu tebliği işlemlerinin usulsüzlüğüne yönelik bir iddia bulunmamaktadır....

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Alacaklı tarafından kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla icra takibine başlandığı, örnek 10 numaralı ödeme emrinin 05.11.2009 tarihinde borçluya tebliği üzerine borçlu icra mahkemesine başvurusunda, ödeme emri tebliğ işleminin usulsüz1üğünü ileri sürerek, ödeme emri tebligatının ve ödeme emrinin iptali ile yapılan haciz ve icra işlemlerinin kaldırılmasını talep etmektedir. Borçlu şirkete ödeme emri tebliğ işleminin 7201 Sayılı Tebligat Kanunu'nun 21. maddesine göre yapıldığı görülmektedir....

              Mahkemece, ödeme emri tebligatının davalıya usulüne uygun tebliğ edilmediğinden bahisle, istemin reddine karar verilmiş, karar davacı alacaklı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Borçluya gönderilen ihtarlı ödeme emri, 12.01.2016 tarihinde tebliğ edilmiştir. Mahkemece her ne kadar ödeme emri tebliğinin usulsüz olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş ise de davalı, ihtarlı ödeme emrinin usulsüz tebliğ edildiği konusunda herhangi bir savunmada bulunmamıştır. Bu halde 12.01.2016 tarihinde yapılan ödeme emrinin tebliği ile icra takibi kesinleşmiştir. Hakim ödeme emrinin tebliğindeki usulsüzlüğü kendiliğinden nazara alamaz. Mahkemece kesinleşen takip nedeniyle işin esasının incelenerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile istemin reddine karar verilmesi doğru değildir....

                İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARI : İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonunda, şikayetçi borçluların ödeme emrine tebliğ işlemine yönelik şikayetlerinin kabulü ile her iki borçlu yönünden ödeme emri tebliğ işleminin iptaline, öğrenme günü 09/06/2020 tarihinin ödeme emri tebliği olarak düzeltilmesine, her iki şikayetçi borçluya gönderilen ödeme emri tebliğ evrakı üzerinde takibin dayanağı belge suretinin ekli olduğu belirtilmediğinden bu yöndeki şikayet haklı olmakla birlikte her iki borçlu yönünden ödeme emri tebliğ işlemindeki usulsüzlüğüne yönelik şikayetin kabulüne bağlı olarak taleple bağlı kalınarak öğrenme gününün ödeme emri tebliği olarak düzeltilmesine karar verildiğinden, konusu kalmayan bu şikayet yönünden esas hakkında hüküm kurulmasına yer olmadığına, davacıların müşterek borçlu ve müteselsil kefil sıfatlarına dayalı borç ilişkisinin bağlayıcı ve geçerli olmadığı yönündeki iddianın haklarında ilamsız takip başlatılmasından dolayı icra dairesine 7 günlük yasal sürede borca...

                ile ödeme emri tebliğinin usulsüz olduğunun tespiti ile öğrenme tarihi olan 13/09/2021 tarihinin ödeme emri tebliğ tarihi olarak kabulüne, tüm icra işlemlerinin iptaline karar verilmesini istemiştir....

                UYAP Entegrasyonu