İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARI : İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonunda, şikayetçi borçluların ödeme emrine tebliğ işlemine yönelik şikayetlerinin kabulü ile her iki borçlu yönünden ödeme emri tebliğ işleminin iptaline, öğrenme günü 09/06/2020 tarihinin ödeme emri tebliği olarak düzeltilmesine, her iki şikayetçi borçluya gönderilen ödeme emri tebliğ evrakı üzerinde takibin dayanağı belge suretinin ekli olduğu belirtilmediğinden bu yöndeki şikayet haklı olmakla birlikte her iki borçlu yönünden ödeme emri tebliğ işlemindeki usulsüzlüğüne yönelik şikayetin kabulüne bağlı olarak taleple bağlı kalınarak öğrenme gününün ödeme emri tebliği olarak düzeltilmesine karar verildiğinden, konusu kalmayan bu şikayet yönünden esas hakkında hüküm kurulmasına yer olmadığına, davacıların müşterek borçlu ve müteselsil kefil sıfatlarına dayalı borç ilişkisinin bağlayıcı ve geçerli olmadığı yönündeki iddianın haklarında ilamsız takip başlatılmasından dolayı icra dairesine 7 günlük yasal sürede borca...
Mahkemece, ödeme emri tebligatının davalıya usulüne uygun tebliğ edilmediğinden bahisle, istemin reddine karar verilmiş, karar davacı alacaklı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Borçluya gönderilen ihtarlı ödeme emri, 12.01.2016 tarihinde tebliğ edilmiştir. Mahkemece her ne kadar ödeme emri tebliğinin usulsüz olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş ise de davalı, ihtarlı ödeme emrinin usulsüz tebliğ edildiği konusunda herhangi bir savunmada bulunmamıştır. Bu halde 12.01.2016 tarihinde yapılan ödeme emrinin tebliği ile icra takibi kesinleşmiştir. Hakim ödeme emrinin tebliğindeki usulsüzlüğü kendiliğinden nazara alamaz. Mahkemece kesinleşen takip nedeniyle işin esasının incelenerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile istemin reddine karar verilmesi doğru değildir....
ile ödeme emri tebliğinin usulsüz olduğunun tespiti ile öğrenme tarihi olan 13/09/2021 tarihinin ödeme emri tebliğ tarihi olarak kabulüne, tüm icra işlemlerinin iptaline karar verilmesini istemiştir....
Borçlu vekili, asıl dava dosyasında ödeme emri tebligatının usulsüz olduğu şikayetinde bulunmuştur. Ödeme emri; “birlikte işçisi ... imzasına” şerhiyle 01.10.2014 tarihinde tebliğ edilmiş olup, Tebligat Kanunu'nun 17. maddesine göre muhatabın adreste bulunup bulunmadığı belirtilmediğinden tebligat usulsüzdür. Borçlu, dava dilekçesinde öğrenme tarihi bildirmediği için, mahkemeye başvuru tarihinin tebliğ tarihi olarak kabulü gerektiğinden, başvuru süresindedir. Bu durumda mahkemece, asıl davada ileri sürülen ödeme emri tebliğinin usulsüzlüğüne ilişkin şikayetin kabulü ile ödeme emri tebliğ tarihinin Tebligat Kanunu'nun 32. maddesi uyarınca mahkemeye başvuru tarihine göre düzeltilmesi, birleşen dosyada ileri sürülen şikayetler yönünden ise, işin esasının incelenip oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir....
mevcut tüm hacizlerin kaldırılmasına, borçluya henüz ödeme emri tebliği gerçekleşmediğinden, şikayetçinin usulsüz tebligat şikayeti ile ödeme emrine dayanak belge eklenmediği şikayetinin hukuki yarar yokluğu nedeniyle reddine karar verilmiştir....
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; usulüne uygun bir ödeme emri tebligatı için zarfın üzerinde tebligatın ödeme emri ihtiva ettiğine ilişkin çelişkiden uzak, açık ve anlaşılır bir şerh bulunmasının yasal bir zorunluluk olduğunu, müvekkili şirkete yapılan 27.08.2020 tarihli ödeme emri tebligatının kanuna ve yönetmeliklere aykırı olduğunu, davacının iddia ettiğinin aksine icra dosyasından müvekkili şirkete gönderilen 27.08.2020 tarihli tebligatın usulsüz bir ödeme emri tebligatı olup hukuk aleminde herhangi sonuç doğurmadığını, keza tebliğe yetkili kişilerin durumu ve onlara tebliğ edilememe nedenleri ayrıntılı olarak tebligat zarfı üzerine şerh edilmeksizin doğrudan şirket yetkilisinin bulunmadığı bahsi ile Elif Dikmen isimli şahsa tebligat yapılmasının usulsüz olduğunu, davaya konu icra dosyasından "bu zarfta ödeme icra emri vardır" şerhi ile gönderilen içinde ödeme emri ihtiva eden tebligatın müvekkili şirkete 31.08.2020 tarihinde tebliğ edildiğini, taraflarınca süresi içinde 07.09.2020...
ın ölümünden sonra müvekkillerine ödeme emri tebligatı yapılması gerekirken ödeme emri tebligatı yapılmadığını, bu nedenle takip dosyasındaki işlemlerin hukuki dayanaktan yoksun olduğu iddiasıyla murisin ölümünden sonra yapılan işlemlerin iptali ile müvekkillerine ödeme emri tebliğ edilmesini talep etmekle birlikte ayrıca, müvekkillerine tebliğ edilen kıymet takdiri raporu tebliğlerinin usulsüz olduğu iddiası ile kıymet takdirlerine itiraz ettiği görülmüştür. Şikayetçiler vekilinin mahkemeye sunduğu 13.11.2015 havale tarihli dilekçesi ile müvekkillerinin murisine yapılan ödeme emri tebliğinin de usulsüz olduğunu ileri sürdüğü, mahkemece, şikayetin reddine karar verildiği görülmüştür. İİK'nun 53. maddesi gereğince mirasçılar hakkındaki takip, ilk takibin devamından ibaret bulunduğu için mirasçılara ödeme emri çıkarılmasına gerek yoktur. Takibin kendilerine karşı devam ettirilmesi yönündeki alacaklı isteminin tebliği ile yetinilmesi yeterlidir....
ve 26.05.2021 tarihli kıymet takdiri bilirkişi raporu tebligatının iptali ile usulsüz tebliğden haberdar olunan 20.10.2021 tarihinin ödeme emrinin ve kıymet takdiri bilirkişi raporunun tebliği tarihi olarak kabul edilmesini, dosya kesinleşmeden konulan hacizlerin kaldırılmasını talep ve dava etmiştir....
Şikayetçi borçlu vekilinin UYAP'tan 18.01.2022 tarihinde ödeme emrini okumuş olması, ödeme emri tebligatını okuduğu anlamına gelmez. Nitekim ödeme emri tebligatını borçlu vekilinin UYAP sistemi üzerinden 24.01.2022 tarihinde okuduğu, bu tarihe göre de süresinde ödeme emri tebligatının usulsüz olduğundan bahisle tebliğ tarihini öğrenme tarihi olarak düzeltilmesini talep ettiği anlaşılmaktadır. Tebligat Kanunu 32. maddesinin 2. fıkrası muhatabın beyan ettiği tarih tebliğ tarihi addolunur hükmünü düzenlenmektedir. Muhatap, usulsüz tebliği öğrendiğini gösteren bazı işlemler yapmış ise bu halde muhatabın tebligatı öğrendiğini beyan ettiği tarih değil tebligatı öğrendiğini gösteren işlemi yaptığı tarih öğrenme tarihi olarak dikkate alınır. Borçlu vekilinin UYAP'tan vekalet sunması nedeniyle tüm icra evrakını okuma hakkını elde ettiğinden ödeme emri tebligatını görmese dahi tebliğ usulsüzlüğünü öğrendiğinin kabulü mümkün değildir....
"İçtihat Metni" Mahkemesi :İş Mahkemesi Dava, ödeme emirlerinin iptali istemine ilişkindir. Mahkemece, bozma ilamına uyularak ilamında belirtildiği şekilde davanın reddine karar verilmiştir. Hükmün, davacı avukatı tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi: 6183 sayılı Kanunun "ödeme emrine itiraz" başlığını taşıyan 58. Maddesinin birinci fıkrası hükmüne göre ödeme emrine itiraz süresi yedi gündür. Bu süre, ödeme emrinin borçluya tebliğ edildiği tarihten itibaren başlar. Borçlu yedi gün içinde ödeme emrine itiraz etmez ise, ödeme emri kesinleşir. Ödeme emri tebliği usulsüz ise, ödeme emrinin tebliğ edildiği tarih, borçlunun usulsüz tebliği öğrendiğini bildirdiği tarihtir ve yedi günlük itiraz süresi bu tarihten itibaren başlar. Somut olayda; ödeme emri 07.02.2012 tarihinde davacı ...'...