Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İDDİA VE SAVUNMANIN ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili aleyhine ilamsız takip başlatıldığını, ödeme emrinin müvekkiline usulsüz tebliğ edildiğini, 02/09/2021 tarihinde icra dosyasına itiraz ettiklerini, icra müdürlüğünün 03/09/2021 tarihli kararı ile itirazlarını reddettiğini, bu kararın kaldırılması gerektiğini, ödeme emrinin muhtara tebliğ işleminin usulsüz olduğunu, müdürlükçe usulüne uygun bir tebliğ işlemi yapılmadan TK21/2.maddeye göre yapılan tebligatın usulsüz olduğunu, müvekkilinin kapısına ayrıca 2 nolu haber kağıdının yapıştırılmadığını, müvekkilinin icra takibinden diğer takip borçlusu Cemal İzol'a ödeme emrinin tebliği ile haberdar olduklarını, bu nedenle öğrenme tarihinin 02/09/2021 olarak kabulü gerektiğini, icra dosyasına yapmış oldukları itirazın süresinde olduğunu söyleyerek ödeme emri tebliğ işleminin usulsüzlüğünün tespiti ile icra dosyasına vaki itirazın reddine dair 03/09/2021 tarihli müdürlük kararının kaldırılmasını istemiştir....

İcra Müdürlüğünün görevlisi tarafından sisteme kaydı yapılmış ise de şikayetçi borçlunun kendisi hakkında yapılan işlemleri avukatı T2 eliyle (İcra müdürlüğünün, ödeme emri ve ödeme emri tebliğine ilişkin tebligatı ve takip dayanağı belgeyi ) 09/08/2022 tarihinde UYAP Avukat Portalı'ndan kontrol etmek/ettirmek suretiyle, takipten dolayısıyla hakkında yapılan işlemlerden, haberdar olduğundan, İcra Mahkemesine 15/08/2022 tarihinde yapılan ödeme emrinin usulsüzlüğüne yönelik şikayeti yasal süresindedir....

Somut olayda; ödeme emri TK 21/1. Maddesine göre 12/02/2022 tarihinde tebliğ edilmiş olup tebliğ mazbatasına borçlunun çarşıya gittiği yazılmıştır. Borçlunun 19/01/2022 ile 06/03/2022 tarihleri arasında yurtdışında bulunduğu sabit olduğundan ödeme emri tebliği usulsüzdür. Tebligatın usulsüz olması nedeniyle mahkemece davanın gecikmiş itiraz olarak nitelendirmesi hatalıdır....

No: 58D/28 Mezitli/Mersin “ adresinde aynı çatı altında beraber ve sürekli ikamet eden şerhiyle eşine ödeme emri tebliğ edildiği anlaşılmıştır. Bu durumda icra müdürlüğünce yukarıda belirtilen İİK'nun 54/1. maddesine göre, tutuklu olan borçluya bir temsilci tayin etmesi için süre verilmesi, verilen sürenin dolmasından sonra sonucuna göre tebliğ işlemleri gerçekleştirilmek suretiyle takibe devam edilmesi gerekirken, bu düzenleme gözardı edilerek borçluya bir temsilci tayin etmesi için süre verilmeden ödeme emrinin aynı çatı altında beraber ve sürekli ikamet eden şerhiyle eşine tebliğ edilmesi usulsüzdür. Dolayısıyla , açıklanan nedenlerle (istinaf edenin sıfatına göre) usulsüz tebliğ şikayetinin kabulüne karar verilmesi gerekirken farklı gerekçelerle usulsüz tebliğ şikayetinin kabulüne karar verilmesi yerinde değil ise de yerel mahkeme kararı sonucu itibarıyla isabetlidir....

İcra müdürlüğünün 2019/11737 esas sayılı dosyasından yapılan ödeme emrinin iptaline ilişkin olarak davacı T7 tarafından Konya 3. İcra hukuk mahkemesinin 2021/55 esas sayılı dosyası ile şikayet davası açıldığı ve mahkemece şikayetin kabulü ile davacı borçluya yapılan ödeme emri tebligatının usulsüz olduğunun tespiti ile ödeme emri tebliği tarihinin 01/02/2021 tarihi olarak düzeltilmesine karar verildiği, bu kararın istinaf edilmesi üzerine Konya Bölge Adliye Mahkemesi 7....

Bu durumda, mahkemece, borçluya yapılan ödeme emri tebliğ işleminin usulsüz olduğu gözetilerek, borçlunun usule aykırı tebliği öğrenme tarihi olarak beyan ettiği 01.03.2016 tarihinin ödeme emrinin tebliğ tarihi olarak düzeltilmesine karar verilmesi gerekirken somut olayda şartları oluşmayan TK'nun 20. maddesine göre hüküm kurulması ve ayrıca mahkemece usulsüz tebligat şikayetinin kabulü ile borçlunun usulsüz tebligattan haberdar olduğunu beyan ettiği "01.03.2016" tarihinin tebliğ tarihi olarak düzeltilmesi ve buna göre icra müdürlüğüne yapmış olduğu itirazın süresinde olduğunun tespiti ile yetinilmesi gerekir iken şikayetin yanlış nitelendirilmek suretiyle takibin durdurulması yönünde hüküm tesisi de isabetsizdir....

    Mahkemece;"Şikayetin kısmen kabulü ile; ödeme emri tebligatının davacıya usulsüz tebliğ edildiğinin tespitine, Derinkuyu İcra Müdürlüğü'nün 2020/50 Esas sayılı icra dosyası ile başlatılan takipte davacı borçluya örnek 7 no'lu ödeme emrinin tebliği tarihinin ıttıla tarihi olan 14/10/2020 olarak düzeltilmesine, Derinkuyu İcra Müdürlüğü'nün 2020/50 Esas sayılı icra takip dosyasında borçlu aleyhine yapılan hacizlerin kaldırılmasına, ödeme emrinin ve icra takibinin iptali istemlerinin reddine,..." şeklinde karar verildiği anlaşılmıştır....

    etmek üzere 20.02.2020 tarihinde müvekkillerinin tümü bakımından bu şekilde borca itiraz etmek taraflarınca uygun görüldüğünü, her ne kadar müvekkillerinin Süren Sezer ile Avedis Sezer, kendilerine tebliğ edilen ödeme emrini 19.02.2020 tarihinde tebellüğ etmişse de müvekkillerinin T1'e ödeme emri tebliğ edilmediğini, daha sonra 17.03.2021 tarihinde müvekkili T1 bakımından takip, hukuka aykırı olarak kesinleştirilmiş olup; 17.03.2021 tarihinde müvekkil hakkında haciz işlemi gerçekleştirildiğini, dosya ve mezkûr haciz tutanağı üzerinde yapmış olduğumuz tetkikler neticesinde müvekkili T1'e tebliğ edildiği belirtilen ödeme emrinin, usulsüz olarak tebliğ edilmiş olduğu taraflarınca fark edilmiş; hemen akabinde işbu dilekçemiz ile de usulsüz tebligatın ve ödeme emrinin iptaline karar verilmesini talep etmiştir....

    Eldeki davada, takip dosyasında borçluya 13 örnek ödeme emri TK 21/2 maddesine göre 02/04/2020 tarihinde borçlu asile yapılmıştır. Kanarca İcra Hukuk Mahkemesinin 22/10/2019 tarih 2019/20 esas 2019/25 sayılı kararı takip dosyası içinde olup, tebliğ tarihi itibari ile borçlunun vekili olduğu açıktır. Bu durumda, yukarıda değinilen maddeler uyarınca, ödeme emrinin icra dosyasına takip safahatına katılan borçlu vekiline tebliği zorunludur. Öyleyse, ödeme emrinin borçluyu icra evresinde temsil eden vekil yerine borçlu asilin kendisine tebliği usulsüzdür. Hal böyle olunca, mahkemece, şikayetin kabulü ile ödeme emri tebliğ işleminin iptaline karar verilmesi gerekirken; yazılı gerekçe ile istemin reddi yönünde hüküm tesisi isabetsizdir. Yukarıda açıklanan sebeplerle İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak, ödeme emri tebliğ işleminin iptaline ve hacizlerin kaldırılması hususunun icra müdürlüğünce gözetilmesine dair yeniden esas hakkında aşağıdaki şekilde karar verilmiştir....

    Hukuk Dairesinin 01/03/2017 tarih 2016/25092 esas 2017/2941 karar) Mahkemece, ödeme emrinin tebliğine ilişkin ilk iade edilen tebligat parçası bulunmadığından TK'nın 21/2 maddesi uyarınca tebligat çıkartılma şartları oluşmadığından yapılan tebligatın usulsüz olduğu kabul edilerek, ödeme emri tebliğ tarihinin düzeltilmesine karar verilmesi isabetlidir. Somut olayda; mahkemece, borçlunun ödeme emri tebligatının usulsüzlüğüne yönelik olarak şikayette bulunduğu, şikayetin kabulü ile tebliğ tarihinin 05/10/2018 tarihi olarak düzeltilmesine karar verildiğine göre ödeme emri tebliğ işleminin usulsüz olması nedeniyle takip kesinleşmeyeceğinden, bu tarihten önceki hacizlerin hükümsüz kaldığının kabulü gerekir. Ödeme ve icra emrinde belirtilen ödeme süresi geçmedikçe, alacaklı tarafça haciz istenemeyeceği gibi bu koşullar oluşmadan önce konulan hacizler de geçersizdir....

    UYAP Entegrasyonu