Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Öte yandan, borçlunun kendisine gönderilen tebligatın usulsüz olduğunu ileri sürerek icra mahkemesine başvurması “şikayet” olup, İİK’nun 16/1. maddesi gereğince, şikayetin, öğrenme tarihinden itibaren 7 günlük sürede yapılması gereklidir (HGK'nun 05/06/1991 tarih ve 91/12-258 E. - 91/344 K. sayılı kararı). Somut olayda, şikayetçinin şikayet dilekçesinde usulsüz olduğunu belirttiği 25.08.2015 tarihli ödeme emri tebliğ işleminden sonra kendisine 13.10.2015 tarihinde taşınmaz haczine ilişkin 103 davet kağıdı tebliğ edilmiştir. Her ne kadar söz konusu tebliğ işlemleri Tebligat Kanunu uyarınca usulsüz yapılmış ise de, 103 davetiyesine yönelik tebliğ işleminin usulsüz olduğuna dair bir iddia ve şikayet olmadığı anlaşıldığından, şikayetçinin en geç 13.10.2015 tarihinde takipten ve tebliğlerden haberdar olduğunun kabulü gerekir. Kaldı ki borçlu, 16.10.2015 günü icra dosyasından fotokopi almış olduğuna göre tüm tebligatlardan haberdar olmuştur....

    Öte yandan, borçlunun kendisine gönderilen tebligatın usulsüz olduğunu ileri sürerek icra mahkemesine başvurması “şikayet” olup, İİK’nun 16/1. maddesi gereğince, şikayetin, öğrenme tarihinden itibaren 7 günlük sürede yapılması gereklidir (HGK'nun 05/06/1991 tarih ve 91/12-258 E. - 91/344 K. sayılı kararı). Somut olayda, şikayetçinin şikayet dilekçesinde usulsüz olduğunu belirttiği 25.08.2015 tarihli ödeme emri tebliğ işleminden sonra kendisine 13.10.2015 tarihinde taşınmaz haczine ilişkin 103 davet kağıdı tebliğ edilmiştir. Her ne kadar söz konusu tebliğ işlemleri Tebligat Kanunu uyarınca usulsüz yapılmış ise de, 103 davetiyesine yönelik tebliğ işleminin usulsüz olduğuna dair bir iddia ve şikayet olmadığı anlaşıldığından, şikayetçinin en geç 13.10.2015 tarihinde takipten ve tebliğlerden haberdar olduğunun kabulü gerekir. Kaldı ki borçlu, 16.10.2015 günü icra dosyasından fotokopi almış olduğuna göre tüm tebligatlardan haberdar olmuştur....

      Kaldı ki, borçlu adına çıkarılan satış ilanına ve düzeltmeye ilişkin tebligatların, 10.03.2016 ve 31.03.2016 tarihlerinde usulüne uygun şekilde yapıldığı, buna göre kıymet takdirine ilişkin tebligat usulsüz dahi olsa, borçlunun satış ilanı tebliği ile kıymet takdirine de muttali olduğu kabul edilmelidir. O halde mahkemece, borçlu tarafından kıymet takdiri ve satış ilanına ilişkin tebligatların usulsüz tebliğ edildiğinin ileri sürülmediği dikkate alınarak, başkaca fesih nedeni de olmadığından 424 Ada 2 parsel sayılı taşınmaz yönünden de şikayetin reddine karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile anılan taşınmaza ilişkin ihalenin feshi yönünde hüküm tesisi isabetsizdir....

        ve ... adına tebliğe çıkartılan gerekçeli karar evrakının ... imzasına, davalı ... ...adına tebliğe çıkartılan gerekçeli karar evrakının ... ...imzasına ve davalı ... adına tebliğe çıkartılan gerekçeli karar evrakının tebliği almaya yetkili olup olmadığı belirlenmeksizin Emniyet Müdürlüğünde birlikte çalışan imzasına tebliğ edildiği anlaşılmakta olup, bu halleriyle yapılan bu tebligatlar usulsüz olduğundan; gerekçeli kararın adı geçenlere 7201 sayılı Tebligat Kanunu ile Tebligat Kanununun Uygulanmasına Dair Yönetmelik hükümlerine uygun şekilde tebliğ edilerek temyiz ve temyize cevap sürelerinin beklenilmesi, 2- Tebligat Kanunu'na göre tebligat evrakı üzerinde tebliğ memurunun ad, soyad ve kaşesinin bulunması zorunlu olduğu halde, asli müdahil ..., ..., ... ve ... adına tebliğe çıkartılan gerekçeli kararın tebliğine ilişkin tebligat evraklarında dağıtıcının ad, soyad ve kaşesi bulunmadığından yapılan tebligatların usulüne uygun olmadığı anlaşılmakla; gerekçeli kararın adı geçenlere 7201...

          Sıra cetveline yönelik şikayetlerde, şikayetçinin, sırasına şikayet ettiği takipte ödeme emrinin borçluya usulsuz tebliğ edildiğini ileri sürebilmesi için, usulsüz tebligatın şikayetçinin alacağını haleldar etmesi ve kendisine usulsüz tebligat yapılan borçlunun usulsüz tebligattan hiç haberinin olmaması gerekir (benzer nitelikteki Yargıtay 34 XX 487/7967 sayılı ilamı). İİK'nun 16. Maddesinde "Kanunun hallini mahkemeye bıraktığı hususlar müstesna olmak üzere İcra ve İflas dairelerinin yaptığı muameleler hakkında kanuna muhalif olmasından veya hadiseye uygun bulunmamasından dolayı icra mahkemesine şikayet olunabilir. Şikayet bu muamelelerin öğrenildiği tarihten yedi gün içinde yapılır." hükmü yer almaktadır. Tebligat Kanununun 32. Maddesinde "Tebliğ usulüne aykırı yapılmış olsa bile, muhatabı tebliğe muttali olmuş ise muteber sayılır." hükmü yer almaktadır. Her ne kadar, sıra cetvelinin 3....

          DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE HUKUKİ SEBEPLER: Dava konusu uyuşmazlık, kambiyo senedine dayalı takipte ödeme emri tebliğ işleminin usulsüzlüğüne yönelik şikayet ile imzaya ve borca itiraza ilişkindir. Mahkemece davacının usulsüz tebligata yönelik şikayetinin kabulü ile davacıya yapılan ödeme emri tebliğinin usulsüz tebliğ edildiğinin tespitine, öğrenme tarihi olan 15/10/2021 tarihinin tebliğ tarihi olarak kabulüne karar verilmiş, bu husus davalı alacaklı tarafından istinaf konusu edilmediğinden kesinleşmiştir. İİK'nın 168/3- 5. maddesi hükmü gereğince, takibin müstenidi olan senet kambiyo senedi vasfını haiz değilse, borçlunun, bu yöndeki şikayetini beş gün içinde, yine borçlu olmadığı veya borcun itfa edildiği veya mehil verildiği veya alacağın zaman aşımına uğradığı veya yetki itirazını sebepleri ile birlikte beş gün içinde icra mahkemesine bildirmesi gerekir....

          Abide Sok.No.15/1 Beykoz/İstanbul adresine çıkarıldığı daha sonra bu tebliğatın bila dönmesi üzerine bu kez Çağlayan Mah.Zuhal Sok.No:52 İç Kapı No:4 Kağıthane/İstanbul adresine tebliğatın üzerine "Mernis Adresi" yazılmadan tebliğe çıkarıldığı ve dağıtıcı tarafından TK.nun 21/2. maddesine göre 15.12.2015 tarihinde tebliğe çıkarıldığı ve bu tebliğe dayanarak takip işlerine devam edildiğini, tebliğin bu şekilde yapılması usulsüz olduğunu, öncelikle müvekkilinin bilinen son adresine bu da bilinmiyorsa adres kayıt sistemindeki adresine öncelikle normal tebliğat çıkarılması, yani mernis ibaresi konulmadan tebliğat çıkarılması, bunun bila dönmesi halinde adres kayıt sistemindeki adresine tebliğat kanunu 21/2.maddesine göre mernis ibaresi konularak tebliğ çıkartılması gerektiğini, oysa dava konusu icra dosyası ve tebliğat incelendiğinde takip borçlusu gözüken müvekkiline önce başka bir adresine bunun bile dönmesi üzerine bu kez adres kayıt sistemindeki adresine üzerine mernis adresidir ibaresi...

          İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI ; Mahkemece, ödeme emrinin tebliğ işleminin usulsüz olduğu iddiasının “şikayet” niteliğinde olup, İİK’nun 16/1. maddesi gereğince, şikayetin, öğrenme tarihinden itibaren yedi günlük sürede yapılmasının zorunlu olduğu, (HGK. 05.06.1991 tarih ve 1991/12- 258 E., 1991/344 K.) borçluya İİK. 54 maddesi uyarınca muhtıra ve ödeme emrinin 12/05/2017 tarihinde tebliğ edildiği, davanın 14/07/2019 tarihinde açıldığından usulsüz tebliğ şikayetinin süresinde olmadığı, imzaya ve borca itirazın davacı vekili tarafından 14/07/2019 tarihinde gerçekleştirildiği ve davacı tarafından ödeme emrinin usulsüz tebliğ edildiğine ilişkin şikayeti yerinde görülmediğinden, ödeme emri tebliğinden itibaren 5 günlük yasal süre içerisinde itiraz edilmediğinden borca ve imzaya itirazların süre aşımı nedeniyle reddine karar vermiştir....

          Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Dava dilekçesindeki hususların hiç birinin doğru olmadığını, davacının takibin bu safhasında usulsüz tebliğe ilişkin itirazı yasal süresi dışında yapılmış olmakla ve iyi niyet kuralları ile bağdaşmadığını belirterek, açılan davanın reddine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir. İlk derece mahkemesince; Davanın kabulüne, Bursa 5. İcra Müdürlüğü'nün 2019/12154 esas sayılı dosyasında davacıya yapılan ödeme emri tebligatının usulsüz olduğunun davacının ödeme emrine 29/12/2020 tarihinde muttali olduğunun tespitine dair karar verilmiştir. İSTİNAF SEBEPLERİ: İlk derece mahkemesi kararına karşı; davalı vekili yasal süresi içerisinde istinaf talebinde bulunmuş, gerekli harçlar yasal süresinde yatırılmıştır....

          yapılmış olan İİK 89/1,2,3 haczi ihbarnamelerinin usulsüz ve kanuna açık aykırı olduğundan bahisle iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

          UYAP Entegrasyonu