İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARI : İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda, usulsüz tebliğe ilişkin şikayetin reddine karar verilmiştir. İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı vekilinin süre tutum dilekçesinde, iki ayrı tebligat için açılan davada ayrı ayrı değerlendirme yapılmadan beyanları, delilleri, boşanma davası ve kanun hükümleri dikkate alınmadan karar verildiğini belirterek gerekçeli kararın tebliğinden sonra ayrıntılı istinaf dilekçesini sunacağını bildirdiği, gerekçeli kararın davacı vekiline 05/09/2022 tarihinde tebliğine rağmen, yasal süresi içinde ayrıntılı istinaf dilekçesi verilmediği anlaşılmıştır. DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE : Dava, İİK'nın 16. maddesine dayalı usulsüz tebligat şikayetine ilişkindir. HMK'nın 355. maddesinde "istinaf incelemesinin istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılacağı ancak, bölge adliye mahkemesinin kamu düzenine aykırılık bulunması halinde re'sen gözeteceği" düzenlemesine yer verilmiştir....
Kaldı ki, satışa hazırlık işlemlerinden kaynaklanan nedenlerle ihalenin feshi isteminde bulunulabilmesi için, usulsüz olduğu ileri sürülen hususun ihaleden önce şikayetçi tarafından öğrenilmemiş olması, öğrenilmiş ise; İİK.'nun 16/1. maddesinde öngörülen yasal yedi günlük sürede icra mahkemesi nezdinde şikayet konusu yapılmış olması gerekir. Satışa hazırlık işlemlerine yönelik şikayet üzerine mahkemece verilecek kararlar kesin olmakla beraber, süresinde şikayet hakkının kullanıldığı hallerde, icra mahkemesi kararının, ihalenin feshi aşamasında incelenmesi mümkündür. Ancak, yasanın öngördüğü bu olanağı kullanmayanlar, aynı şikayet nedenleri ile ihalenin feshini talep edemezler....
Kaldı ki, satışa hazırlık işlemlerinden kaynaklanan nedenlerle ihalenin feshi isteminde bulunulabilmesi için, usulsüz olduğu ileri sürülen hususun ihaleden önce şikayetçi tarafından öğrenilmemiş olması, öğrenilmiş ise; İİK.'nun 16/1. maddesinde öngörülen yasal yedi günlük sürede icra mahkemesi nezdinde şikayet konusu yapılmış olması gerekir. Satışa hazırlık işlemlerine yönelik şikayet üzerine mahkemece verilecek kararlar kesin olmakla beraber, süresinde şikayet hakkının kullanıldığı hallerde, icra mahkemesi kararının, ihalenin feshi aşamasında incelenmesi mümkündür. Ancak, yasanın öngördüğü bu olanağı kullanmayanlar, aynı şikayet nedenleri ile ihalenin feshini talep edemezler....
İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: Borçlunun 19.12.2013 tarihli şikayet dilekçesi ile icra mahkemesine başvurusunda; satış ilanının tebliğ edilmediğini, 16.12.2013 tarihinde alınan dosya fotokopisi ile ihalenin usulsüz olduğunu öğrendiğini ileri sürerek, ... parsel ... nolu bağımsız bölüme ilişkin 11.12.2013 tarihli ihalenin feshini talep ettiği, mahkemece, borçlu vekilinin şikayet dilekçesinde satıştan haberdar olmadığı ve tebligatın usulsüz olduğu yönünde iddiasının bulunmadığı, satıştan ne suretle haberi olduğunu bildirmediği, bu durumun hayatın olağan akışına aykırı olduğu gerekçesi ile istemin reddine karar verildiği görülmüştür....
Temyiz Yoluna Başvuranlar Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde şikayet edilen alacaklı temyiz isteminde bulunmuştur. B. Temyiz Sebepleri Şikayet edilen alacaklı temyiz başvurusunda; istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü hususları tekrar etmek suretiyle Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasını talep etmiştir. C. Gerekçe 1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık; ödeme emri tebligat işleminin usulsüz olduğuna dair şikayete ilişkindir. 2. İlgili Hukuk İİK md 16., TK md. 21/1., 32., 3....
aralık 2013 te yaptıktan sonra 15 mart 2017 tarhine kadar işlem yapmayarak takip yolunu değiştirdiğini, zamanaşımına uğramış takip üzerinden iflas ödeme emri gönderilmesinin usulsüz olduğunu, borçlulardan süha salan iflasa tabi şahıslardan olmadığı halde kendisine ödme emri gönderilmesinin de usul olduğunu, bu nedenlerle dava dilekçesi ile iflas ödeme emrinin usulsüz tebliğ edildiklerinin tespiti ile dava dilekçesinin ve iflas ödeme emrinin 28.05.2017 tarihinde tebliğ edildiğinin kabulüne, İcra dairesine yapılan itiraz ve şikayet nedenleri ile iflas davasının reddine, karar verilmesini talep etmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ...tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Borçlunun icra mahkemesine başvurusu; adi kiraya ve hasılat kiralarına ilişkin takipte örnek 13 numaralı ödeme emri tebliğ işleminin usulsüzlüğüne ilişkindir. Tebliğ işleminin usulsüzlüğü iddiasının yasal dayanağı İİK'nun 16. maddesi olup, bu yöndeki şikayet, aynı maddenin 1. fıkrası uyarınca usulsüz tebliğ işleminin öğrenildiği tarihten itibaren 7 günlük sürede yapılmalıdır. 7201 Sayılı Tebligat Kanunu'nun 32. maddesi gereğince; tebligatın usulsüz olması halinde muhatabı tebliğden haberdar olmuş ise muteber sayılır....
Madde yazısı cevabına ilişkin müzekkeresinin Uyap sisteminde kayıtlı evrak işlem kütüğünün incelenmesinde, iş bu usulsüz tebliğ şikayetine ilişkin davayı ikame eden davacı borçlu vekili T2 tarafından 26/08/2020 tarihinde 16.27.48 saatinde, 04/09/2020 tarihinde 14.14.03 saatinde ve 14/09/2020 tarihinde 09.48.52 saatinde döküman okuma yapılarak okunduğu ve yine davacı vekili T2 tarafından söz konusu 103 davet kağıdına konu taşınmaza ilişkin meskeniyet iddiasıyla 06/10/2020 tarihinde haczedilmezlik davası açıldığı dikkate alındığında, borçlunun dava konusu 103 davet kağıdından en geç dava açıldığı 06/10/2020 tarihinde haberdar olduğu, buna göre 26/10/2020 tarihinde ikame edilen usulsüz tebliğe ilişkin şikayetin yasal süresinde yapılmadığından, yerel mahkemece davanın süre aşımı nedeniyle reddi kararı isabetlidir....
Tebligat Kanunu’nun 32. maddesi gereğince; tebligatın usulsüz olması halinde muhatabı tebliğden haberdar olmuş ise muteber sayılır. Öte yandan, borçlunun kendisine gönderilen tebligatın usulsüz olduğunu ileri sürerek icra mahkemesine başvurması “şikayet” olup, İİK’nun 16/1. maddesi gereğince, şikayetin, öğrenme tarihinden itibaren 7 günlük sürede yapılması gereklidir (HGK'nun 05/06/1991 tarih ve 91/12-258 E., 91/344 K. sayılı kararı). Somut olayda takip dosyasının yapılan incelemesinde, şikayetçinin şikayet dilekçesinde usulsüz olduğunu belirttiği ödeme emri tebliğ işleminden sonra 08.03.2016 tarihinde taşınmaz haczine ilişkin 103 davet kağıdının tebliğ edildiği görülmüş olup, 103 davetiyesine yönelik tebliğ işleminin usulsüz olduğuna dair bir iddia ve şikayet olmadığı anlaşıldığından, şikayetçinin en geç 08.03.2016 tarihinde takipten ve tebliğlerden haberdar olduğunun kabulü gerekir....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : İlk derece mahkemesi tarafından ''.... icra dosyasında şikayetçiye yapılan ödeme emri tebligatının aynı konutta yakına tebliğ şerhi ile ödeme emrinin tebliğ edildiği, yapılan tebligatın şeklen usulüne uygun olduğu ancak şikayetçinin tebliğ alan kişinin kendisiyle aynı konutta oturmadığı yönündeki iddiaları üzerine yaptırılan kolluk araştırmasında tebligatı alan kişinin borçlu ile aynı konutta oturmadığı anlaşıldığından tebligatın usulsüz olduğu anlaşılmakla usulsüz tebliğe ilişkin şikayetin kabulü ile icra dosyasındaki tebliğ tarihinin dosyada aksine delil bulunmadığından beyan edilen öğrenme tarihi olarak düzeltilmesine şikayetin kabulü ile İstanbul Anadolu 18. İcra Dairesi'nin 2019/36758 E sayılı dosyasında şikayetçi borçluya çıkartılan ödeme emrinin tebliğ tarihinin öğrenme tarihi olan 08/02/2021 tarihi olarak düzeltilmesine'' karar verilmiştir....