Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İLK DERECE MAHKEMESİ KARAR ÖZETİ:Mahkemesince yapılan yargılama sonucunda; Yerinde görülmeyen usulsüz tebligat şikayetinin REDDİNE, karar verilmiştir. İSTİNAFA BAŞVURAN TARAF VE İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı dava dilekçesinde belirtilen nedenlerle istinaf yasa yoluna başvurulmuştur. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, usulsüz tebliğe ilişkin şikayet davasıdır. Davaya konu Çarşamba İcra Müdürlüğü'nün 2021/2355 esas sayılı icra dosyasının incelenmesinde; alacaklı davalı tarafından şikayetçi borçlu T1 aleyhine başlatılan icra takibi sırasında, davacı borçlunun bilinen adresi "Çiçekli mah. Kayaköprü Sk. No:11 İç kapı no:1 Salıpazarı/Samsun" adresine çıkartılan ödeme emri tebligatının en yakın komşusu Hasbi Demir'den sorulmuş, muhatabın geçici olarak çarşıya gittiği beyan edilmiş, tebligat Çiçekli Mah....

Davacı borçlu vekili tevziat saatlerinde iş yerinin kapalı olmasının söz konusu olmadığını, posta memurunun matbu kaşe kullandığını iddia etmişse de tebliğ mazbatalarının resmi evrak niteliğinde olduğu, evrak üzerindeki bilgilerin aksinin davacı borçlu tarafından ispat edilemediği, yapılan tebliğ işleminin usul ve yasaya uygun olduğu anlaşılmakla icra emrinin usulsüz tebliğ edildiği şikayeti mahkememizce haklı görülmemiştir. "Davacı borçlu her ne kadar kat ihtarının usulüne uygun tebliğ edilmediği şikayetinde bulunmuşsa da tebliğe çıkarılan adresin genel kredi sözleşmesindeki borçlu kaşesinin üzerinde yazılı adres olduğu, tebligat iade olmuş olsa bile genel kredi sözleşmesinde yazılı adrese çıkarılan tebliğin yapılmış sayılacağı kabul edilmiştir. Bu nedenle usulsüz tebliğe ilişkin şikayet mahkememizce kabul edilmemiştir. İstanbul 10.İcra Müdürlüğünün 2018/2139 E.sayılı icra takip dosyasının mükerrer olduğu iddiasının incelenmesinde ise; mükerrerlik iddia edilen İstanbul 14....

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: İncelenen icra dosyası fotokopisi ve tüm dosya kapsamına göre; davacı şirket aleyhine ilamsız icra takibine gidildiği, davacı şirkete çıkartılan ödeme emrine ilişkin tebligatın 27/01/2021 tarihinde bila tebliğ döndüğü, bu kez aynı adrese 13/03/2021 tarihinde TK 35.maddeye göre ödeme emrinin tebliğ edildiği, ödeme emri tebliğ edilen adresin davacı-takip borçlusunun sicile kayıtlı adresi olmadığı, ödeme emri tebliğinden önceki adres değişikliğine ilişkin kararın 09/03/2021 tarihinde Ticaret Sicil Gazetesinde ilan edildiği, bu nedenle usulsüz tebligat şikayetinin kabulüne ilişkin mahkeme kararı yasaya uygun olmakla istinaf talebinin esastan reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur....

Somut olayda, davacının ihalenin feshine ilişkin sebep gösterdiği hususların ihaleye hazırlık aşamasına ilişkin olduğu ihale hazırlık aşamasına ilişkin eksikliklerin şikayet yolu ile en geç satış ilanının tebliğinden itibaren yedi gün içerisinde yapılması gerektiği, bu sürenin hak düşürücü süre olduğu, oysaki Iğdır İcra Müdürlüğünün 2021/116 Talimat sayılı dosyasında borçlu davacıya gönderilen satışı ilanına ilişkin tebligatın 10/12/2021 tarihinde usulüne uygun olarak TK' nın 21/2. Maddesine göre tebliğ edildiği, satış ilanına ilişkin itirazın süresinin 17/12/2021 tarihinde dolduğu, davanın ise 25/01/2022 tarihinde açıldığı anlaşıldığından davanın reddine karar vermek gerekmiştir." gerekçesiyle "Sübut bulmayan davanın REDDİNE," şeklinde karar verilmiş karara karşı davacı vekilince istinaf kanun yoluna başvurulmuştur....

Bu durumda yedieminin kendisine gönderilen mahcuz teslimi için muhtıra tebliğ işleminin usulsüz olduğunu ileri sürmesi, İİK'nun 16. maddesi anlamında bir "şikayet" olup, aynı maddenin 1. fıkrası gereğince bu şikayetin işlemin öğrenilme tarihinden itibaren 7 günlük sürede icra mahkemesine yapılması gerekmektedir. Somut olayda; şikayetçinin 18/01/2013 tarihinde icra dairesine başvurarak yedieminlik görevinden ayrılmak istediğini bildirdiğine, ayrıca ceza mahkemesinde hakkında yedieminliği suistimal suçundan yapılan yargılama sırasında, icra takibinden haberdar olduğunu belirttiğine göre usulsüz tebliğe en geç 18/01/2013 günü haberdar olduğunun kabulü gerekeceğinden 09/10/2013 tarihinde yapılan buşvuru süresinde değildir. O halde mahkemece şikayetin süre nedeniyle reddi gerekir iken işin esasının incelenerek şikayetin kabulü yönünde hüküm tesisi isabetsizdir....

    Bu nedenle, kural olarak, usulsüz tebligat şikayetinin esasının incelenmesi, ödeme emrinin borçluya usulsüz tebliğ edildiğinin tespiti halinde ise, Tebligat Kanunu'nun 32. maddesi uyarınca öğrenme tarihine göre tebliğ tarihinin düzeltilmesine karar verilmesi gerekir....

    Mahkeme; davaya konu takibin kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla icra takibi olduğu, ödeme emrinin borçluya 20/05/2022 tarihinde tebliğ edildiği, evrak işlem kütüğünün incelenmesinde de davacının 17/06/2022 tarihinde ödeme emrini okuduğu, davanın ise 07/11/ 2022 tarihinde açıldığı, kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla takiplerde itiraz ve şikayet süresinin 5 gün olduğu, davanın yasal 5 günlük süreden sonra açıldığı gerekçesiyle davanın süre aşımından reddine karar vermiştir. Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; itiraz sebeplerinin kamu düzenine ilişkin olması nedeniyle süresiz şikayet hallerinden olduğunu, takibe konu senetteki imzanın müvekkiline ait olmadığını, tehdit altında imzalatılmaya çalışılan evrak olduğu için taleplerinin kamu düzenine ilişkin olduğunu, ödeme emri tebliğinin usulsüz olduğunu beyanla Mahkeme kararının kaldırılmasını talep etmiştir....

    Satışa hazırlık işlemlerinden kaynaklanan nedenlerle ihalenin feshi isteminde bulunulabilmesi için, usulsüz olduğu ileri sürülen hususun, ihaleden önce şikayetçi tarafından öğrenilmemiş olması, öğrenilmiş ise İİK'nun 16/1. maddesinde öngörülen yasal yedi günlük sürede icra mahkemesi nezdinde şikayet konusu yapılmış olması gerekir. Şikayetçi, fesih nedeni olarak ileri sürdüğü ihaleye hazırlık dönemine ilişkin bir durumu, yasal sürede icra mahkemesine şikayet yoluyla ileri sürmez ise, daha sonra aynı nedene dayalı olarak ihalenin feshini isteyemez. Satışa hazırlık işlemlerine yönelik şikayet üzerine mahkemece verilecek kararlar kesin olmakla beraber, süresinde şikayet hakkının kullanıldığı hallerde icra mahkemesi kararının, ihalenin feshi aşamasında incelenmesi mümkündür. Ancak, yasanın öngördüğü bu olanağı kullanmayanlar, aynı şikayet nedenleri ile ihalenin feshini talep edemezler....

      Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacıya 89/2 haciz ihbarnamesinin 04/03/2022 tarihinde, 89/3 haciz ihbarnamesinin 18/03/2022 tarihinde usulüne uygun tebliğ edildiğini, usulsüz tebligat şikayetinin süresinde olmadığını, kabul anlamına gelmemekle birlikte ikinci haciz ihbarnamesinin geçersiz olması halinde dahi üçüncü haciz ihbarnamesinin usulüne uygun olduğunu, dolayısıyla üçüncü haciz ihbarnamesi için yapılan şikayet için süre geçtiğini, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. İlk derece mahkemesince; "Davacının usulsüz tebliğe ilişkin şikayetinin kabulü ile; Bursa 9. İcra Müdürlüğü'nün 2021/11086 Esas sayılı takip dosyasından davacıya yapılan örnek 89/2 haciz ihbarnamesine ilişkin tebligatın usulsüz olduğunun tespitine, tebliğ tarihinin öğrenme tarihi olan 17/04/2022 tarihi olarak düzeltilmesine, Geçersiz tebliğe dayalı olan 2. Haciz ihbarnamesinin ve 3....

      İlk Derece Mahkemesi gerekçeli kararında özetle: "..., şikayet konusu ihalelerin 02/11/2020 tarihinde yapıldığı, İ.İ.K 134/2. Maddesine göre ihale tarihinden itibaren 7 gün süre geçtikten sonra şikayet yapıldığı anlaşıldığından şikayetin reddine karar verilmiştir. Ayrıca işin esasına girilmemesi sebebiyle para cezasına hükmedilmemiştir..." şeklinde açıklanan gerekçeleriyle; Şikayetin reddine; Esasa ilişkin karar verilmediğin davacı aleyhine para cezasına hükmedilmesine yer olmadığına" karar verildiği görülmüştür. Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; Şarkışla İcra Dairesi 2017/140 Esas sayılı dosya ile müvekkil aleyhine başlatılan icra takibinin kesinleştiğini ve bu esas dosyasına bağlı olarak İstanbul 10....

      UYAP Entegrasyonu