Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

süresinde icra dairesine yapılması gerektiği, yapılan itirazın sonuç doğurmayacağı kaldıki davacının usulsüz tebligata ilişkin şikayetinin reddine karar verilmiş olmakla diğer şikayet ve itirazları değerlendirilmeksizin davanın reddine" karar verilmiştir....

Yukarıda belirtilen Yargıtayın emsal kararına göre, ilk derece mahkemesince, hesap kat ihtarının usulsüz tebliğ edildiğine yönelik şikayetin incelenebilmesi için, öncelikle icra emrinin ve kıymet takdir raporunun usulsüz tebliğ edildiğine yönelik şikayet sebepleri incelenmelidir. Zira, icra emri veya kıymet takdir raporu usulünce tebliğ edilmiş ise, veya şikayetçinin usulsüz tebliğleri daha önceden öğrendiğine ilişkin takip dosyasında bilgi varsa hesap kat ihtarının usulsüz tebliğ edildiğine yönelik şikayet sebebi incelenemeyecektir. Bu nedenlerle, davalı alacaklı vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne, ilk derece mahkemesinin kararının HMK.nun 353- 1- a-6 maddesi gereğince kaldırılmasına, eksiklikler giderilerek yeniden yargılama yapılarak karar verilmek üzere dosyanın mahalli mahkemesine gönderilmesine, sair istinaf sebeplerinin bu aşamada incelenmesine yer olmadığına karar vermek gerekmiştir. HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1- Davalı vekilinin Adana 5....

Devletinin taraf olduğu uluslararası sözleşmelerde yer alan medeni muhakeme hukuku kurallarına uygun olmadığını, müvekkilinin adresine yapılan ve fakat iade edilen 1. tebligatın usulsüz olması sebebi ile müvekkiline Tebligat Kanununun 21/2. maddesine göre yapılan 2. tebligatın kendiliğinden usulsüz hale geldiğini, ilk tebligatın usulsüz yapılması sonrasında yapılacak her tebligatın da usulsüz olduğunu, ilk tebligatın müvekkilinin eşine teslim edilmesi gerekirken iade edilmesi ile yapılan tebligatın usulsüz hale geldiğini ve sonrasında yapılan tebligatların da usulsüz olduğunu, icra müdürlüğünün 12/01/2021 tarihli red kararına karşı süresi içerisinde şikayetin gerçekleştirildiğini, icra takibinin başlatıldığının sonradan tebliğ edilen 103 davetiyesi ile öğrenildiğini, takip konusu borcun tamamına (asıl alacak, faiz, vekalet ücreti ve tüm fer'ileri yönünden) yasal süresi içerisinde 11/01/2021 tarihinde itiraz edildiğini belirterek, mahkeme kararının kaldırılmasını, davanın kabulüne karar...

Satışa hazırlık işlemlerinden kaynaklanan nedenlerle ihalenin feshi isteminde bulunulabilmesi için, usulsüz olduğu ileri sürülen hususun ihaleden önce şikayetçi tarafından öğrenilmemiş olması, öğrenilmiş ise İİK'nın 16/1. maddesinde öngörülen yasal yedi günlük sürede icra mahkemesi nezdinde şikayet konusu yapılmış olması gerekir. Şikayetçi, fesih nedeni olarak ileri sürdüğü ihaleye hazırlık dönemine ilişkin bir durumu yasal sürede icra mahkemesine şikayet yoluyla ileri sürmez ise daha sonra aynı nedene dayalı olarak ihalenin feshini isteyemez. Satışa hazırlık işlemlerine yönelik şikayet üzerine mahkemece verilecek kararlar kesin olmakla beraber, süresinde şikayet hakkının kullanıldığı hallerde icra mahkemesi kararının, ihalenin feshi aşamasında incelenmesi mümkündür. Ancak, yasanın öngördüğü bu olanağı kullanmayanlar, aynı şikayet nedenleri ile ihalenin feshini talep edemezler....

İcra Müdürlüğünün 2018/9934 E. sayılı icra takip dosyasından borçlu şikayetçiye meskeniyet şikayetine konu taşınmazın haczine ilişkin 103 davetiyesinin tebliğe çıkartıldığı ve 07/11/2018 tarihinde borçluya tebliğ edildiği, yine taşınmazın kıymet takdirine ilişkin bilirkişi raporunun da tebliğe çıkartılarak 27/02/2019 tarihinde borçluya tebliğ edildiği, kamu düzeninden sayılmayan ve yasal yedi günlük süresi içerisinde şikayet yoluyla icra mahkemesi nezdinde ileri sürülmesi gereken meskeniyet iddiasının dava tarihi olan 19/04/2019 tarihi itibariyle yasal süresinde olmadığı belirtilerek, şikayetin reddine karar verilmiştir....

İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : İlk derece mahkemesince, "Tebligat, herhangi bir hukuki işlem veya olaydan haberdar olmak için muhataba yapılan bir tebliğ (bildirim) işlemi olup, doğrudan doğruya tebligatın muhatabı tebliğ yapılan şahıs olduğundan tebligatın yapılmadığı veya usulsüzlüğü bizzat muhatap tarafından ileri sürülmediği sürece diğer ilgilerin bu tebligata ilişkin itiraz ve şikayet hakları yoktur....

Davacı borçlu vekili istinaf dilekçesinde; söz konusu ödeme emrinin usulüne uygun olarak tebliğ edilmediğinden dolayı takibe itiraz edilebilme imkanı olmaması üzerine icra takibinin şeklen kesinleştiğini, davacı aleyhindeki icra takibinin ayrıca usulsüz olan ve dava dışı EKA Gıda Unlu Mamulleri İnşaat Tic. Ltd. Şirketi'nin adresinde gerçekleştirilen 14.12.2021 tarihli haciz işlemi sonrasında bu şirket yetkililerinin bilgi vermesi ile öğrenildiğini, davacı hakkındaki bu hukuka aykırı takibi öğrendikten sonra yasal süresi içerisinde icra dosyasına da itirazlarını bildirdiğini, davacı adına takibe, borca, faize ve yetkiye ilişkin itirazlarını sunduklarını, davacı üzere aleyhindeki icra takibini 14.12.2021 tarihinde öğrendiğini, davacıya gönderilen ilk ödeme emrinin yanlış adrese tebliğe çıkarıldığını, yanlış adrese tebliğe çıkarıldığını ve tebliğin iade olunduğunu, TK. Madde 35'e göre yapılan tebligatın usule aykırı olduğunu, TK....

Aynı Kanun'un 32.maddesinde ise "Tebliğ usulüne aykırı yapılmış olsa bile, muhatabı tebliğe muttali olmuşsa muteber sayılır. Muhatabın beyan ettiği tarih, tebliğ tarihi addolunur." yasal düzenlemesine yer verilmiştir. Ödeme emrine ilişkin tebligat davacının isminin nüfus kaydına uygun olarak doğru yazılmaması nedeniyle yukarıda açıklanan 7201 sayılı Kanun'un 23/3 .maddesindeki koşulları taşımadığından yapılan ilk tebliğ işlemi usulsüzdür. Bu durumda usulsüz tebliğ işlemine dayanılarak Tebligat Kanunu 21/2 maddesine göre yapılan tebliğ işlemi geçersiz olacağından davacının usulsüz ödeme emri tebliğine ilişkin şikayetinin kabulü gerekirken reddinini isabetsiz olduğu görüşünde olmam nedeniyle sayın Heyetin çoğunluk görüşüne katılmamaktayım. Üye Hakim 38263 ¸e-imzalıdır...

Haciz ihbarnamesinden sonra usulsüz tebligat iddiası ile 1. ve 2. Haciz ihbarnamelerine de itiraz ettiğinden ve yukarıda da değinildiği üzere 1. ve 2. haciz ihbarnamelerinin tebliğ işlemine karşı yaptığı şikayet yerinde olmakla şikayetin ve dolayısıyla itirazında süresinde kabul edilmesi gerekmektedir. Bu kabulü göre de şikayet kabul edilmiş, Şikayetin KABULÜ ile, İstanbul 33.İcra Müdürlüğünün 2018/42168 esas sayılı dosyasında Filiz Kınık Hotan'ın itirazının süresinde olduğunun kabulüne, icra müdürlüğünce 3.kişinin dosya borçlusu olarak kaydetmesi işleminin kaldırılmasına, uygulanan hacizlerin kaldırılması gerektiğinin tespitine, '' karar verilmiştir....

Dosya istinaf sebepleri ile birlikte HMK'nın 355 maddesi çerçevesinde incelenmiş ve kararın, mahkemece dosyada bulunan delillerin takdirinde hata yapılmadan iddia ve savunma ile birlikte hukuka uygun şekilde değerlendirilmek suretiyle dairemizce de benimsenen yasal ve hukuksal gerekçelere ve maddi delillere dayandırılarak verilmiş olduğu, şöyle ki; mahkemenin de kabulünde olduğu üzere, iş bu dava usulsüz tebligat nedeniyle ödeme emri tebliğ tarihinin düzeltilmesine ilişkin şikayet olarak değerlendirilmesi gerektiği, bu kapsamda yapılan incelemede; şikayetin İİK'nun 16. maddesi gereğince 7 günlük süreye tabi olduğu, takip dosyası içeriğinden davacının 20/08/2021 tarihinde haczin kaldırılmasını talep etmesi nedeniyle bu tarih itibariyle haberdar olduğu, yine vekilinin 09/09/2021 tarihinde dosyaya vekalet sunduğunun anlaşılması karşısında davanın öğrenme tarihinden itibaren 7 günlük şikayet süresinden sonra 04/10/2021 tarihinde açıldığı görülmekle şikayetin süreden reddine karar verilmesinde...

UYAP Entegrasyonu