Ödeme emri tebliğ işleminin usulsüzlüğüne ilişkin şikayet, İİK'nun 16/1. maddesi uyarınca usulsüz tebliğ işleminin öğrenildiği tarihten itibaren yedi günlük sürede icra mahkemesine yapılmalıdır. 7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun 32. maddesi gereğince, tebligatın usulsüz olması halinde muhatabı tebliğinden haberdar olmuş ise muteber sayılır. Muhatabın beyan ettiği tarih, aksine yazılı bir delil olmadıkça, tebliğ tarihi olarak kabul edilir. Borçlu icra mahkemesine başvurusunda, itirazlarının yanında ödeme emri tebliğinin usulsüz olduğunu da ileri sürdüğü halde, mahkemece bu konuda olumlu ya da olumsuz herhangi bir hüküm tesis edilmediği görülmektedir. Mahkemece, öncelikle yapılan tebliğin usulsüz olduğuna ilişkin şikayetin incelenerek tebligatın usulsüz olduğu sonucuna varılması halinde, tebligat tarihinin TK.'...
İDDİA VE SAVUNMANIN ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili aleyhine ilamsız takip başlatıldığını, ödeme emrinin müvekkiline usulsüz tebliğ edildiğini, 02/09/2021 tarihinde icra dosyasına itiraz ettiklerini, icra müdürlüğünün 03/09/2021 tarihli kararı ile itirazlarını reddettiğini, bu kararın kaldırılması gerektiğini, ödeme emrinin muhtara tebliğ işleminin usulsüz olduğunu, müdürlükçe usulüne uygun bir tebliğ işlemi yapılmadan TK21/2.maddeye göre yapılan tebligatın usulsüz olduğunu, müvekkilinin kapısına ayrıca 2 nolu haber kağıdının yapıştırılmadığını, müvekkilinin icra takibinden diğer takip borçlusu Cemal İzol'a ödeme emrinin tebliği ile haberdar olduklarını, bu nedenle öğrenme tarihinin 02/09/2021 olarak kabulü gerektiğini, icra dosyasına yapmış oldukları itirazın süresinde olduğunu söyleyerek ödeme emri tebliğ işleminin usulsüzlüğünün tespiti ile icra dosyasına vaki itirazın reddine dair 03/09/2021 tarihli müdürlük kararının kaldırılmasını istemiştir....
, sonrasında TK'nın 21/2 maddesine göre tebligat yapılabileceğini, bilinen son adresin gerçek ve samimi olması gerektiğini, TK'nın 21/2 maddesine göre yapılan tebligatın da usulsüz olduğunu, tebliğ memurunun bu adrese gidip muhatabın adreste hiç oturmadığını veya sürekli ayrıldığını tespit etmesi gerektiğini, tebliğ memurunun bu hususları yerine getirmediğini, tebliğ zarfının açık mavi yerine beyaz renkli olduğunu, alacaklı vekilinin adresinin yazıl olmaması nedeniyle ödeme emrinin iptali gerektiğini belirterek tebliğ tarihinin 16/06/2021 olarak düzeltilmesine karar verilmesini istemiştir....
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; ödeme emrinin iptalinin talep edilebilmesi mümkün olmadığını, ödeme emrinin iptalini gerektiren durumlar kanunda belirlenmiş olduğunu, usulsüz tebliğ ödeme emrinin iptalini gerektirmemekte olduğunu, ödeme emri tebligatı Tebligat Kanunun 30 ve 35, maddelerine göre tebliğ edilmiş olduğunu, ödeme emri borçluya usulüne uygun tebliğ edildiğini ve takibin kesinleştiğini beyanla davanın reddini talep etmiştir. İlk Derece Mahkemesi gerekçeli kararında özetle: "...muhatabın gerçek kişi olduğu, gerçek kişilere yapılacak tebligatın ise adreste bulunmamaları halinde ne şekilde yapılacağının tebligat kanunun 10 ve 21. maddelerinde düzenlendiği, adreste bulunmama nedeni tespit edilmediğinden tebligatın yapılmış olmasının usulsüz olduğu anlaşılmıştır. 7201 sayılı kanunun 32. maddesi gereğince, tebligatın usulsüz olması halinde muhatabı tebliğden haberdar olmuş ise muteber sayılır. Muhatabın beyan ettiği tarih, tebliğ tarihi olarak kabul edilir....
Maddesi kapsamında ödeme emri gönderildiği davacı çıkartılan tebligatların usule uygun olması sebebiyle usulsüz tebligat şikayetinin reddine karar verilmiş, diğer şikayetlerin ise usulsüz tebligat şikayetinin reddine" dair karar verildiği görülmüştür. İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; ilk derece mahkeme kararında dava dilekçesindeki hususları değerlendirmediğini, usulsüz tebligat yönünden inceleme yaptığını ve davayı reddettiğini, dava dilekçesinde ödeme emrinin iptalini istediklerini, yerel mahkemenin bu iddialarını incelemediğini, icra takibine ilişkin ödeme emrinde borcun sebebinin gösterilmediğini bu sebeple ödeme emrinin hukuka aykırı olduğunu, ileri sürerek 13.01.2021 tebliğ tarihli ödeme emrinin iptaline karar verilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı taraf üzerine bırakılmasını, ilk derece mahkeme kararının kaldırılmasını talep etmiştir....
İcra Dairesi 2015/7983 Esas) numaralı icra dosyasında sair şikayetleri yanında hesap kat ihtarnamesinin usulsüz tebliğ edilmesi hususunu da şikayet ettiği, mahkemece yapılan inceleme neticesinde verilen kararın istinaf incelemesinde dairenin 2021/897 Esas 2021/1403 Karar sayılı ilamı yeniden yargılama yapmak üzere mahkemesine gönderildiği, dosyanın derdest olup yargılamasının devam ettiği, davacı borçlu şirketin aynı takip dosyasında bu sefer sadece hesap kat ihtarnamesinin usulsüz tebliğ edilmesi hususunu şikayet ettiğinin anlaşıldığı, sonradan açılan (20.09.2021 dava tarihi) ... 2. İcra Hukuk Mahkemesinin 2021/464 Esas sayılı dosyada şikayet edilen husus daha önce açılan (01.07.2020 dava tarihi) ... 2....
İcra Müdürlüğü’nün 2018/2139 E. sayılı takibi mükerrer takip olup Yargıtay kararında içtihat edildiği üzere hukuka aykırı olduğundan öncelikle satışın durdurulmasını ve takibin iptalini, Mahkeme aksi kanaatte ise icra emrinin iptalini ve yargılama giderlerinin karşı tarafa yüklenmesine karar verilmesini, İstanbul 10. İcra Müdürlüğü’nün 2018/2139 E. nolu dosyası icra emrinin ve icra takibine dayanak ihtarnamenin usulsüz tebliğ edildiğinin kabulü ile icra takibinin iptaline karar verilmesini talep etmiştir. Davalı/alacaklı vekili cevap dilekçesinde özetle; davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : İlk derece mahkemesince, Davacı borçlu vekili icra emrinin usulüne uygun tebliğ edilmediği şikayetinde bulunmuştur. İcra emrinin tebliğ mazbatasının incelenmesinde; muhatap şirketin tevziat saatlerinde kapalı olması sebebiyle TK 21....
Davacının ödeme emrini öğrendiğini belirttiği 25/01/2019 tarihinden önce öğrendiğine ilişkin delil bulunmadığından ödeme emrinin tebliğ tarihi öğrenme tarihi olan 25/01/2019 olarak kabul edilmiştir. Mahkemenin usulsüz tebligatı öğrenme tarihi olarak bu tarihi kabul etmesinde hukuka aykırı yön bulunmamaktadır....
Kemal Kerinçsiz'in bu tebligat üzerine dosyaya istifasını sunduğunu, icra dosyasının vekillik görevinin devam etmesi nedeni ile kesinleştiğini, muristen intikal eden taşınmazlar üzerine haciz şerhlerinin işlendiğini, satış işlemlerinin başladığını belirterek icra takibinin durdurulmasına, 10 yıl önce azledilmiş vekile icra emrinin tebliğinin usule aykırı olduğundan icra takibinde icra emrinin takibi öğrendiği 14/01/2021 tarihinde tebliğ edildiğinin kabulüne, usulsüz olarak kesinleştirilen icra takibinde yapılan tüm icra işlemlerinin iptali ile hacizlerin kaldırılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
usulsüz tebliğ şikayetinde bulunulamayacağı, Teb....