Mahkemece, iddia, savunma, benimsenen bilirkişi raporu ve dosya kapsamına göre, davalı kooperatifin ortağı olan davacının ihtarlara rağmen aidat borcunu ödemediği, ikinci ihtarın 15.05.2009 tarihinde tebliğ edildiği, ihtarda 30 günlük süre verilmesinin usulsüz olmasına rağmen ihtarnamenin tebliğ edildiği ayın 31 gün çekmesi nedeniyle usulsüzlüğün sonuca etkili olmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir. Dava, kooperatif üyeliğinden ihraç kararının iptali istemine ilişkindir. 1163 Sayılı Kooperatifler Kanununun 27. maddesinde, aidatlarını geciktiren üyelere iki ihtarın gönderilmesi, ilk ihtarda 10 gün ve ikinci ihtarda 1 ay içinde yükümlülüklerin yerine getirilmesinin ihtar edilmesi öngörülmüştür. Buna göre, ikinci ihtarda 30 günlük süre verilmesi kural olarak doğru değildir. Ancak, ikinci ihtarın tebliğ edildiği ay, eğer 30 gün çekiyor ise bu ihtar ortağın aleyhine hüküm doğurmadığından geçerli olacaktır....
Komşusu imzadan imtina etmiştir." açıklamasına yer verilmiş ve şerhin üst kısmına "yöneticinin çarşıda olması" ibaresi ile tebliğ edildiği yazılmış ise de muhatabın nerede olduğu yazılı olmadığından ödeme emri tebliğinin usulsüz olduğunun açık olduğunu, takibe konu alacağın kaçak elektrik kullanımından kaynaklandığından apartmanın genel gideri ile ilgili olan alacağın yönetici tarafından tahsil edilebileceğini belirterek takibin iptali talebinin reddi gerektiğini, şikayetin kısmen kabulü ile ödeme emri tebliğ tarihinin öğrenme tarihi olarak düzeltilmesine, takibin iptali talebinin reddine karar verilmiştir. IV. İSTİNAF A. İstinaf Yoluna Başvuranlar İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde şikayetçi borçlu ve şikayet edilen alacaklı istinaf başvurusunda bulunmuşlardır. B....
İcra Müdürlüğünün 2018/22142 esas sayılı dosyası ile icra takibinde bulunulduğunu, borçlular adına 19/02/2018 tarihli ödeme emri düzenlendiğini ve tebliğe çıkarıldığını, ancak yapılan tebligatların T.K. kapsamında usulsüz olduğunu, takibin iptali gerektiğini, usulsüz tebligatlar nedeni ile davacıların öğrenme tarihinin 17/08/2020 olduğunu ve 7 günlük süresi içerisinde itirazda bulunduklarını, borçluya ödeme emri tebliğ edilip takip kesinleştirilmeden yapılan işlemlerin doğru olmadığını, borçlulardan muris Yaşar Doğlarlıoğlu'nun yurt içi ikametgah adresinin, takip tarihi ve ödeme emrinin tebliğ tarihi itibariyle Gürsu Mahallesi, 310 sokak Yiğitbey Apt....
No:5 İç Kapı No:5 Ovacık Tunceli" olduğu , bu hali ile yapılan tebligatın usulsüz olduğu anlaşılmıştır. 7201 Sayılı Tebligat Kanunu’nun 32. maddesinde; tebliğ usule aykırı yapılmış olsa bile, muhatap tebliğe muttali olmuş ise tebliğ işleminin muteber sayılacağı ve muhatabın beyan ettiği tarihin, tebliğ tarihi olarak kabul edileceği öngörülmüştür....
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2021/522 Esas KARAR NO: 2023/139 DAVA : İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) DAVA TARİHİ: 23/08/2021 KARAR TARİHİ: 09/03/2023 Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, DAVA:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalının-------- nolu tesisatta kaçak elektrik enerjisi kullandığı tespit edilerek o tarihte yürürlükte bulunan -------- doğrultusunda ------- düzenlendiğini ve enerjinin kesildiğini, Davalı tarafın kaçak elektrik kullanımlarını son bulmadığını, ------seri nolu Kaçak/Usulsüz Elektrik Tespit Tutanağı -----seri nolu Kaçak/Usulsüz Elektrik Tespit Tutanağı ----- seri nolu Kaçak/Usulsüz Elektrik Tespit Tutanağı --- seri nolu Kaçak/Usulsüz Elektrik Tespit Tutanağı tutulduğunu, aynı adreste yapılan diğer kontrollerde kesilen elektriğin yükümlülükler yerine getirilmeden şirket bilgisi dışında açıldığı ve tüketim...
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; mahkemece; davanın, sadece ödeme ve kıymet takdiri tebliğlerinin usulsüz olduğuyla ilgiliymiş gibi değerlendirildiğini, satış kararının iptaliyle ilgili değerlendirme yapılmamasının hatalı olduğunu, kıymet takdirinin tüm ilgililere tebliğ edilmemiş olması, borç miktarından çok fazla taşınmazın satışa çıkartılmış olması sebepleriyle satış kararı ile satış işlemlerinin iptalinin gerektiğini, müvekkiline satış ilanı henüz tebliğ olmadan bu davanın açıldığını, ödeme emri ve kıymet taktirinin tebliği işlemlerinin usulsüz şikayete tabi olduğunu, aynı mahkemenin 2021/184 Esas sayılı dosyasının 22/06/2021 tarihinde muhatara tebliğ edildiğinin doğru olduğunu ancak müvekkilimin takipten haberdar olmasının muhtara yapılan tebliğ ile değil müvekkiline muhtar kararı verince okuyup öğrendiği tarih olan 29.06.2021 olup; davanın süresinde açıldığını belirterek, mahkeme kararının kaldırılarak dava dilekçesindeki tüm taleplerinin ayrı ayrı kabulüne karar verilmesini...
Şikayetçi borçlunun şikayet dilekçesinde ödeme emri tebliğ işleminin usulsüz olduğuna yönelik bir iddiasının bulunmadığı, bu hususun şikayetçinin temyiz dilekçesinde de, “şikayet dilekçemizde tebligatın usulsüz yapıldığına dair bir itirazımız olmamasına rağmen” şeklinde ikrar edildiği görülmekle birlikte şikayetin değerlendirilmesi için tebligatın hangi kanun maddesine göre yapıldığının resen tespiti gerekmekle birlikte, ödeme emri tebligatının öğrenildiği tarihe göre yedi günlük sürede tebligatın usulsüz olduğu ileri sürülmediğinden, Bölge Adliye Mahkemesince, ödeme emri tebliğ işleminin Tebligat Kanunu’nun 21/1. maddesi gereğince yapıldığı ve buna göre tebliğ tarihinin, ihbarnamenin kapıya yapıştırıldığı tarih olan 03.01.2022 olarak kabulü ile sonuca gidilmesi yerinde olup kararın onanması gerekmiştir....
Davacı ... (...), yasal süresi içinde tapu kaydına dayanarak çekişmeli taşınmazın tapu kaydının iptali ve ... mirasçıları adına tescili istemi ile dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne, çekişmeli taşınmazın tapu kaydının iptali ile ... mirasçıları adına tesciline karar verilmiş; hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Duruşma günü davetiyesi davalı ...’ya 24.11.2004 tarihinde 7201 sayılı Kanun`un 21. maddesine göre tebliğ edilmiştir. Tebligat Yasası'nın 20, 21 ve özellikle Tüzüğün 28. maddesi uyarınca muhatap veya muhatap adına tebliğ yapılabilecek olanlardan her biri gösterilen adreste bulunmaz iseler tebliğ memurunun, adreste bulunmama sebebini bilmesi muhtemel komşu, yönetici, kapıcı, muhtar, ihtiyar kurulu, zabıta amir ve memurlarından tahkik ederek, beyanlarını tebliğ tutanağına yazıp imzalatması, imzadan çekinmeleri halinde de bu durumu yazarak imzalaması gerekir. Gösterilen şekil geçerlilik koşuludur. (Y. H. G....
Mahkemece, iddia, savunma, toplanan kanıtlar ve tüm dosya kapsamına göre, 19.04.2007 tarihinde sıra cetvelinin tebliğ sırasında muhatabın bulunmadığına dair bir açıklık olmadığından şikayetçi vekiline Tebligat Kanunu’nun 17. maddesine göre usulüne uygun tebliğ edilmediği, öğrenme tarihinin tebliğ tarihi olarak kabulünün doğru olduğu, buna göre şikayetin süresinde olduğu, sıra cetvelinde birinci sırada yer alan şikayet olunanın icra takip dosyasında ödeme emri tebliğ tarihinin usulsüzlük nedeniyle mahkemece tespit edildiği, usulsüz tebliğe göre yapılmış olan haciz işleminin de geçersiz hale geldiği, şikayetçinin alacağının birinci sırada bulunması gerektiği gerekçesiyle şikayetin kabulü ile sıra cetveli tebliğ tarihinin 31.08.2006 olarak düzeltilmesine, sıra cetvelin iptaline karar verilmiş, sıra cetvelinin iptaline karar verilmiş olması gerekçesiyle birleşen şikayetin reddine karar verilmiştir. Şikayet olunanın temyiz talebi üzerine Yargıtay Yüksek 19....
Dava dilekçesiyle de sabit olduğu üzere davacı kendisine gönderilen ve 03/11/2021 tarihinde tebliğ edilen 89/2 haciz ihbarnamesinin usulsüz tebliğ edildiğini, bu tebligattan 19/01/2022 tarihi haberdar olduğunu iddia etmiş ve bu tarihli itirazlarının geçerliliğini istemiştir. Öncelikle mahkemeninde gerekçesinde belirttiği üzere usulsüz tebliğ şikayetleri öğrenme tarihinden itibaren 7 günlük hak düşürücü süreye tabi olup, davacı 89/2 haciz ihbarnamesinden 19/01/2022 tarihi itibarıyla haberdardır. Öyleyse usulsüz tebliğe ilişkin şikayetini 7 günlük süre içinde mahkemeye getirmediğinden artık tebligat tarihinin 03/11/2021 olarak kabulü zorunlu hale gelmiştir. Dolayısıyla davacının 89/2.maddeye dayalı ihbarnamenin usulsüz tebliğ edildiği yönündeki şikayetleri hükümsüzdür. Müdürlüğün 02/02/2022 tarihli kararına gelince; usulsüz tebligat şikayeti düşmekle İİK 89/2 ihbarnamesine yönelik itirazın süresinde olduğunun kabulü de olanaksız hale gelmiştir....