“yenileme ve ödeme emri” şerhinin bulunduğunu, takip dayanağı belge suretinin ödeme emri ekinde gönderildiğine ilişkin bir açıklama tebligat parçası üzerinde yer almadığını, takip dayanağı belgeler müvekkile tebliğ edilmediğini ve ödeme emrinin iptali gerektiğini, yerel mahkeme müvekkile yapılan tebliğin usulüne uygun olduğu haksız sonucuna vardığını, icra dosyasından müvekkil T1 09.01.2018 tarihinde tebligat yapıldığının gözüktüğünü, yapılan tebligatın usulsüz olduğunu, müvekkil T1 açısından usulsüz tebligatın iptali ve takip dayanağı belgelerin müvekkile tebliğ edilmemesi sebepleri ile ödeme emrinin iptali ile süresinde itiraz edildiğinden, çek ve senetler zamanaşımına uğradığını ve bu sebeple takibin iptal edilmesi gerektiğini ileri sürerek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını, yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin davalıya yükletilmesini talep etmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Dava dilekçesinde 8.4.2007 günlü kat malikleri kurulu kararının iptali ve kararın uygulanmasının durdurulması istenilmiştir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm bir kısım davalılar tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Dairenin geri çevirme kararının gereği tam olarak yerine getirilmemiştir. Davalılardan ..., ... ve ...'in açık adreslerine çıkartılan gerekçeli karar tebliğleri usulsüz olarak güvenlik görevlisine tebliğ edilmiş; yine davalılar ... ve ... adına Tebligat Yasasının 35.maddesine göre yapılan gerekçeli karar tebligatlarının da aynı adrese daha önce yapılmış usulüne uygun bir tebligat (dava dilekçeleri usulsüz olarak güvenlik görevlisine tebliğ edildiğinden) olmadığından usulsüz oldukları saptanmış; davaya konu sitenin üzerine kurulu olduğu parsellere ilişkin ise tapu sicil müdürlüğünden yeterli cevap alınmamıştır....
bu haliyle en geç, 22.06.2016 tarihi itibariyle, icra takibinden ve tebliğ işleminden haberdar olduğunun kabulü gerekeceğinden, 10.11.2020 tarihinde icra mahkemesine yaptığı başvuru, İİK'nın 16/1.maddesinde öngörülen yedi günlük süreyi aştığı gerekçesiyle borçlunun istinaf başvurusunun reddine, alacaklının istinaf başvurusunun kabulü ile usulsüz tebliğ şikayetinin süreden reddine karar verilmiştir....
Borçluya (varsa vekiline) satış ilanının tebliğ edilmemiş olması veya usulsüz tebliğ edilmesi, Dairemizin süreklilik arzeden içtihatlarına göre başlı başına ihalenin feshi sebebidir. O halde, İlk Derece Mahkemesince yukarıda açıklanan sebeplerle satış ilanı usulsüz tebliğ edildiği gerekçesiyle şikayetin kabulü ile ihalenin feshine karar verilmesi gerekirken, istemin reddi yönünde hüküm tesisi isabetsizdir. SONUÇ: Davacının temyiz itirazlarının kabulü ile Kayseri 6....
Mahkemece; Davacı tarafın usulsüz tebligat şikayetinin kabulü ile; Kayseri Banka Alacakları İcra Dairesinin 2020/3471 Esas sayılı dosyasında davacılara gönderilen ödeme emri tebliğ işleminin usulsuz olduğunun tespiti ile ödeme emri tebliğ tarihinin 04/08/2020 olarak düzeltilmesine, davacı tarafın ödeme emri iptali talebinin kabulü ile davacılara gönderilen ödeme emirlerinin iptaline, davacı tarafın takibin iptali talebinin reddine, davacı tarafın icra dairesinin yetkisine itiraz ve takibin durdurulması taleplerinin reddine, davacı tarafın tazminat talebinin reddine, şeklinde karar verildiği görülmüştür....
DAVA KONUSU : Takibin Taliki Veya İptali KARAR : İlk Derece Mahkemesi tarafından verilen karara karşı süresinde istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü; Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, vekil edenine gönderilen ödeme emri tebliğ işleminin usulsüz olduğunu belirterek, takibin iptalini ve hacizlerin kaldırılmasını talep ve dava etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; yapılan tebliğ işleminde bir usulsüzlük bulunmadığını, davacının alacağı sürüncemede bırakmak amacıyla davayı açtığını belirterek davanın reddini talep etmiştir. Mahkemece yapılan yargılama sonucunda, usulsüz tebliğ şikayetinin kabulü ile 09/10/2020 tarihinin ödeme emri tebliğ tarihi olarak tespitine, fazlaya ilişkin ödeme emri tebligatının ve takibin iptali talebinin reddine karar verilmiştir....
Ayrıca en yakın komşu ... ..a haber verilmiştir.” şerhiyle 10.12.2018 tarihinde tebliğ edilmiş olup, tebliğ işlemi şeklen anılan kanun maddesine uygun ise de; borçlunun nerede olduğu bilgisini veren ve haber bırakılan komşunun şikayete konu taşınmazda birinci ve sekizinci sırada iki ayrı takip dosyasından konulmuş haczi bulunması nedeniyle, ilanın adı geçen komşu ...’a ilgili sıfatıyla da tebliğ edilmesi, taraflar arasında, şikayete konu ihaleden önce açılmış ve sonuçlanmış itirazın iptali ve yönetim planının iptali konulu iki adet dava bulunması sebepleriyle satış ilanı tebligatının, hasma tebliğ yasağına ilişkin Tebligat Kanunu'nun 39. maddesi hükmüne aykırı olduğunun kabulü gerekir. İİK'nun 127. maddesi gereğince taşınmaz satışlarında, satış ilanının bir örneği borçluya tebliğ edilmelidir. Borçluya satış ilanının tebliğ edilmemiş olması veya usulsüz tebliğ edilmesi, başlı başına ihalenin feshi sebebidir....
İcra Müdürlüğü'nün 2016/27287 esas sayılı dosyasında başlatılan takipte müvekkiline gönderilen tebligatın usulsüz olduğunu, takipten 02/07/2020 tarihinde haberdar olduklarını, tebligatta yazılı adresin müvekkilinin o dönem MERNİS adresi olmadığını, o adreste hiç oturmadığını, ayrıca TK 21/2 maddesine göre çıkartılan tebligat üzerinde MERNİS adresi olduğu ve TK 21/2 maddesine göre tebliğ yapılacağı hususunda bir ibarenin bulunmadığını, takip dayanağı çek suretinin de ödeme emri tebliğ ekinde hiç gönderilmediğini, zarf üzerinde içinde çek olduğunu yazmadığını, takip türünün belirtilmediğini söyleyerek davanın kabulü ile ödeme emri tebligatının iptali ile bu tebligata dayalı olarak gerçekleştirilen tüm işlemlerin iptaline, tebliğ tarihinin 02/07/2020 olarak düzeltilmesini ve mahkemenin aksi kanaatte olması halinde tebligatın yok hükmünde olduğunun tespiti ile buna dayalı tüm işlemlerin iptaline karar verilmesini istemiştir....
İstinaf Sebepleri Şikayetçi taşınmaz maliki üçüncü kişi istinaf dilekçesinde; alacaklı şirketin başka bir şirkete devrolunduğunu ve ticaret sicilinden terkin edildiğini, terkin tarihinden sonra alacaklı şirket adına yapılan tüm işlemlerinin usulsüz olduğunu, bunun ihaleyi de usulsüz hale getirdiğini, ilgililere çıkarılan kıymet takdiri raporu ve satış ilanı tebliğlerinin usulsüz olduğunu, ilgililere kıymet takdiri raporu tebliğ edilmediğinden kesinleşmeyen rapora dayalı şartname hazırlanmasının da usulsüz olduğunu ileri sürerek mahkeme kararının kaldırılması ile şikayetin kabulü ile ihalenin feshine karar verilmesini talep etmiştir. C. Gerekçe ve Sonuç Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; alacaklı şirket tarafından dava dışı ... ....Ltd.Şti ile ....Ltd.Şti. şirketlerinden olan alacağı nedeniyle ... 8....
Mahkemenin tebligatın usulsüz yapıldığına ilişkin değerlendirmesi yerinde olmakla beraber ödeme emrinin usulüne uygun tebliğ edilmediğinin tespiti halinde, mahkemece, borçlunun usule aykırı tebliği öğrenme tarihi belirlenerek, tespit edilen tarihin ödeme emrinin tebliğ tarihi olarak kabul edilmesi ile yetinilmesi gerekirken ödeme emrinin iptali yönünde hüküm tesisi isabetsizdir. SONUÇ : Şikayet edilen Hazine’nin temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nin 366. ve HUMK’nin 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 01/10/2020 gününde oy birliğiyle karar verildi....