Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Davalı T3 Vekili istinafa cevap dilekçesinde özetle; yerel mahkeme kararının usul ve yasaya uygun olduğunu, dava konusu edilen tebligatın usul ve yasaya uygun olduğunu, davacı tarafın söz konusu icra takiplerinden 05.04.2021 tarihinde haberdar olduğu iddiasının gerçeği yansıtmadığını, yerel mahkemece gerekli araştırmanın yapıldığını, tebliğ mazbatasında daimi çalışan olan ismi geçen Gülsüm Su isimli kişinin davacı şirketin sigortalı çalışanı olduğunu beyan ederek, davacı tarafın istinaf taleplerinin reddine karar verilmesini talep etmiştir. GEREKÇE:Bir adet çeke dayalı genel haciz yoluyla takipte borçlu şirket vekili ödeme emrinin usulsüz tebliğ edildiğini, takibe , borca, faiz oranına , işlemiş faize, işleyecek faize , masraf ve tüm ferilerine itiraz ettiklerini beyan ederek takibin durdurulmasını talep etmiştir....

Maddesine göre tebliğ edildiği; tebligat adresi o tarih itibariyle, borçlu şirketin ticaret sicile kayıtlı resmi adresi olduğu, tebliğ mazbatasına kendisine haber verilen komşunun isminin de yazıldığı görülmüştür. Anılan tebliğ işleminin bu hali ile, Tebligat Kanununun 21/1. ve Tebligat Kanununun Uygulanmasına Dair Yönetmeliğin 30 ve 31. maddelerindeki koşulları taşımakla usulüne uygun olduğu anlaşılmaktadır. Davacı (kira sözleşmesinden sonra) 10/01/2020 tarihinde düzenlenen taahhütname ile kiralananı 31/12/2021 tarihinde tahliye edeceğini taahhüt etmiştir. Davalılar, 12/01/2022 tarihinde başlatmış oldukları icra takibi ile 10/01/2020 tanzim ve 31/12/2021 tahliye tarihli adi yazılı belgeye dayanarak taşınmazın tahliyesini istemiştir. Davacı süresi içinde takibe itiraz etmemiştir. Tahliye taahhüdüne dayalı icra takiplerinde, dayanak tahliye taahhüdünün adi yazılı olması halinde, imzaya ve tarihe açıkça itiraz edilmesi gerekir....

İlk derece mahkemesi tarafından ; davacının mernis adresinin 22/12/2020 tarihi itibarıyle "Gökırmak Mahallesi Yeşilbağ Sokak No:22 Durağan/ Sinop" adresi olduğu, davacının fiilen bu adreste ikamet etmediğinin kolluk araştırma tutanağı ile tespit edildiği, 2 nolu dairede ikamet ettiği yazılı olan davacının yengesinden sorup öğrenilmek suretiyle muhatabın taşındığının tespit edilerek tebligatın iade edildiği, posta memurunca yapılan bu araştırmanın kolluk tutanağı ile de doğrulandığı, icra müdürlüğünce ödeme emrinin Tebligat Kanunu'nun 21/2 maddesine göre tebliğe çıkarılmasında hukuka ve usule aykırı bir yön bulunmadığı, böylelikle tebliğ işleminde bir usulsüzlük olmadığı anlaşıldığı, davacı borçluya 25/05/2021 tarihinde ödeme emri tebliğinin tebliğ edilmesi nedeniyle borca ve imzaya itirazın süresinde yapılmadığı şeklindeki gerekçe ile "Usulsüz tebligat şikayetinin REDDİNE, Borca ve imzaya itirazın süre yönünden REDDİNE " karar verilmiştir....

SAYILI DAVADA; DAVACILAR : 1-T2 2-T3 3- T4 () ASIL VE BİRLEŞEN DAVADA; DAVALI : T5 () VEKİLİ : Av. T6 - [16945- 49989- 10142] UETS ASIL DAVA : USULSÜZ TEBLİGAT ŞİKAYETİ - İMZAYA İTİRAZ BİRLEŞEN DAVA : İMZAYA İTİRAZ KARAR TARİHİ : 23/05/2023 KARAR YAZIM TARİHİ : 24/05/2023 İzmir 4. İcra Hukuk Mahkemesinin 2019/850 Esas, 2022/516 Karar sayılı dosyasında verilen imzaya ve borca itirazın reddi kararına karşı taraflarca istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine istinaf incelemesi yapılmak üzere Dairemize gönderilen ve heyetçe incelenen dosyada; İSTEM : Asıl davada davacı vekili dava dilekçesinde özetle; keşidecisi Talat Bedeş, alacaklısı Fatih Murat Kara olan 05/07/2018 tanzim, 05/09/2018 vade tarihli 600.000,00 Euro meblağlı senedin Fatih Murat Kara tarafından Mesut Şahin'e ciro edildiğini ve İzmir 6....

    İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: Mahkemece Ceyhan İcra Dairesinin 2018/4442 esas sayılı dosyası ile dava dışı borçlu Savrun Tarım Ticaret Limite Şirketine Tebligat Kanunu 35. maddesine göre çıkarılan tebligatın usulüne uygun yapıldığı, takip konusu alacağın 500.000,00 TL bedelli çek olduğu ve ödeme emrine onaylı örneği yerine çek suretinin eklenmiş olmasının da ödeme emrinin iptalini gerektirmeyeceği, ayrıca genel haciz yolu ile yapılan takiplerde imzaya ve borca ilişkin her türlü itirazların icra müdürlüğüne yapılması gerektiği anlaşıldığından davanın usulsüz tebligat ve ödeme emrinin iptali talebi yönünden reddine, imzaya ve borca ilişkin itirazların takip ilamsız olduğundan icra müdürlüğüne yapılması gerektiği anlaşıldığından bu talepler yönünden karar verilmesine yer olmadığına, karar verilmiştir....

    İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı istinaf başvuru dilekçesinde özetle, tarafına çıkartılan tebligat eline ulaşamadığından, duruşmaya katılamadığını, usulsüz tebligat nedeniyle mahkemenin işin esasına girmeden ve usulden red kararının isabetli olmadığını, duruşmaya katılmaması gibi bir durum olamayacağını, 13/10/2021 tarihli 2. celseye katıldığını, fakat tarafına bir sonraki duruşma için tebligat gelmediğinden ve tarafına bu duruşmanın tutanağı verilmediğinden, sonraki celselere istemeden ve celse tarihlerini bilmediğimden dolayı davanın müracaata kaldığını, bu duruma itiraz ettiğini, kararın yasaya ve usule aykırı olduğunu belirterek, kararın bozulmasını istemiştir. DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE : Dava, İİK'nın 169/a. maddesi uyarınca borca itiraz ve İİK'nın 170. maddesi uyarınca imzaya itiraz istemine ilişkindir....

    Somut olayda; dava dilekçesinde açıkça ödeme emirlerinin usulsüz tebliğ edildiğine ilişkin şikayet bulunmadığı, ödeme emrinin davacı borçluya 05/02/2021 tarihinde tebliğ edildiğinin anlaşıldığı, itiraz süresinin son gününün 10/02/2021 Çarşamba günü olduğu, davacı borçlunun ise hak düşürücü süre geçtikten sonra 11/02/2021 tarihinde yetkiye ve imzaya itiraz ettiği anlaşıldığından, mahkemece davanın süre aşımından reddine karar verilmesi gerekirken, başvurusunun süresinde olduğu kabul edilerek yetki itirazının kabulüne karar verilmesi isabetsizdir. İlk derece mahkemesinin kabulüne göre de; davacının talebi icra dairesinin yetkisine yönelik itiraz ve imzaya itiraz olduğu halde ve ödeme emrinin iptali ve hacizlerin kaldırılması yönünde bir talep olmamasına rağmen, yetki itirazının kabulü kararı ile birlikte ödeme emrinin iptaline ve hacizlerin kaldırılmasına karar verilmesi de isabetsiz olmuştur....

    sürekli hastanede olması ve itiraz hakkının olmaması nedeni ile gecikmiş itirazın kabul edilmesini, takipte borçlunun yerleşim yeri Konya İcra Dairelerinin yetkili olduğunu, alacaklıya borcu bulunmadığını, takibe dayanak sözleşmede yazılı taşınmazın alacaklıya devredildiğini, dayanak sözleşmedeki imzanın murise ait olmadığını belirterek tebliğ tarihinin 12/10/2020 olarak düzeltilmesini, yetkiye borca ve imzaya itirazının kabulü ile hacizlerin kaldırılmasını aksi halde gecikmiş itirazın kabulünü istemiştir....

    Asliye Ticaret Mahkemesinin 2018/1364 Esas sayılı dosyası ile Zayi Nedeniyle Çek İptali davası açıldığını, çalınan çek yaprağı hakkında 19.12.2018 tarihinde 2018/9727 sayılı Ticaret Sicil Gazetesinde ilan yapıldığını, usulsüz tebligat sebebiyle gecikmiş itirazlarının kabulü ile öğrenme tarihi olan 13.09.2019 tarihinin tebliğ tarihi olarak kabul edilmesini, yetkiye, imzaya, borca ve tüm ferilerine itiraz etmeleri nedeniyle şirket hakkında açılan icra takibinin durdurulmasına karar verilmesini, varsa hacizlerin kaldırılmasını talep etmiştir....

    İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 16/01/2020 NUMARASI : 2019/313 ESAS 2020/9 KARAR DAVA KONUSU : İmzaya İtiraz KARAR : Adana 1....

    UYAP Entegrasyonu