Borçlu tahliye olduktan sonra borçluya tekrardan ödeme emri tebliğ edilmiş de değildir. Beş günlük imzaya itiraz süresi ödeme emri tebliğinden itibaren başlayacağından ve ödeme emri tebliği yok hükmünde olduğundan, başkaca bir ödeme emri tebliği de söz konusu olmadığından, imzaya itirazın süresinde olduğu, işin esası incelenerek bir karar verilmesi gerektiği açıktır. Bu nedenlerle mahkemece itirazın süre aşımı nedeniyle reddine karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırıdır. Bu tespite göre, davacının tebliğe ve itiraz süresine dair istinaf sebeplerinin incelenmesine de gerek bulunmamaktadır....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE HUKUKİ SEBEPLER: Dava, kambiyo takibinde imzaya itiraz istemine ilişkindir. Sakarya 2. İcra Müdürlüğünün 2019/8809 esas sayılı dosyasının incelenmesinde davalı alacaklı tarafından davacı borçlu ve dava dışı borçlular aleyhine kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile icra takibine başlandığı, 10 örnek ödeme emrinin davacı borçluya 04/09/2019 tarihinde tebliğ edildiği anlaşılmıştır . Davacının talebi İİK'nın 169. maddesi uyarınca itiraz niteliğinde olup; İİK'nın 168/1. maddesinin 3,4 ve 5 bentleri hükmüne göre, borçlunun borçlu olmadığını veya borcun itfa edildiğini, mehil verildiğini, alacağın zamanaşımına uğradığını, imzaya itirazını ve takibin müstenidi olan senedin kambiyo senedi vasfına haiz olmadığına yönelik şikayetini yasal 5 günlük süresi içerisinde icra mahkemesine yapması zorunludur. Bu süre, hak düşürücü süre niteliğinde olup mahkemece re'sen gözetilir....
Somut olayda; kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile takipte, borçluların, usulsüz tebliğ şikayeti, dayanak belge şikayeti, kambiyo vasfına ilişkin şikayet, imzaya itiraz ve bononun protesto edilmediğine ilişkin şikayet şeklinde itirazlarının bulunduğu görülmektedir....
HMK'nun 297/2 maddesi gereğince, hükmün sonuç kısmında gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında; açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi usulen zorunludur. Somut olayda, davacı borçlu tarafça, dava dilekçesinde sair itiraz ve şikayetlerin yanı sıra ödeme emrinin usulsüz olarak tebliğ edildiği, borca , yetkiye ve imzaya itiraz istemleri ileri sürülmüş, mahkemece belirtilen bu hususlardan, usulsüz tebligat şikayeti konusunda olumlu ya da olumsuz herhangi bir değerlendirmede bulunulmamış ve hüküm kurulmamıştır. Gerekçeli kararda usulsüz tebligat iddiası değerlendirilmiş ancak bu konuda kısa karar oluşturulmamıştır. Yukarıda belirtilen usuli eksiklik kamu düzenine ilişkin esaslı hata niteliğinde olup, HMK 'nun 355....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: Alacaklı tarafından borçlu aleyhine bir adet çeke dayalı olarak kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile başlatılan takipte, borçlu vekilince süresinde, borca ve imzaya itiraz edildiği, mahkemece, imza örneklerinin kesin süreye rağmen verilmemesi üzerine imzaya itirazın ispatlanamadığı, çekin ödendiğine ilişkin İİK'nun 68. maddesi anlamında ödeme belgesi de sunulmadığından bahisle her iki itirazın reddine karar verildiği anlaşılmaktadır....
İcra Hukuk Mahkemesi'nin 15.05.2012 tarih ve 2012/246 E. 2012/452 K. sayılı dosyasında yetki itirazında bulunduğu, dolayısıyla borçlunun takibi vekille sürdürdüğü anlaşılmaktadır. Ayrıca vekilin icra dosyasına vekaletname ibrazına gerek yoktur. Bu nedenle yetkili ... 33. İcra Müdürlüğü'nce ödeme emrinin borçlu vekili Av. ...'e tebliğ edilmesi gerekirken borçlu ...'ye tebliğ edilmesi isabetsizdir. Bunun yanında, vekile çıkarılmış ve usule aykırı bir tebligat da bulunmadığına göre, usulsüz tebliğ ile ilgili 7201 Sayılı Tebligat Yasasının 32.maddesinin somut olayda uygulama yeri yoktur. Bu itibarla, borçlu asile gönderilen ödeme emrinin tebliği işlemi ile itiraz ve şikayetler yönünden yasal süre işlemeye başlamaz. O halde mahkemece borçlunun diğer itirazları incelenerek sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçe ile istemin reddine karar verilmesi isabetsizdir....
İcra Müdürlüğünün 2018/32890 sayılı takip dosyasında kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile takipte gönderilen ödeme emrinin usulsüz tebliğ edildiğini müvekkilinin takipten 06/11/2018 tarihinde haricen haberdar olduğunu, icra dosyasında yaptıkları incelemeye göre; ödeme emrinin tebliğ edildiğine ilişkin resmi ve geçerli bir evrak bulunmaksızın müvekkili aleyhine haciz uygulanmasının usul ve yasaya aykırı olduğunu,müvekkili şirketin tek yetkilisinin Talat Engin olduğunu, takibe konu edilen çek üzerinde yer alan müvekkili isim ve kaşesi üzerine atılan imzaların müvekkili şirket yetkilisine ait olmadığını beyanla yapılacak yargılama sonrasında usulsüz tebligatın ve müvekkil aleayhine uygulanan haciz işlemlerinin iptaline ve hacizlerin kaldırılmasını, imza itirazlarının kabulü ile müvekkili aleyhine başlatılan icra takibinin iptalini, davalı aleyhine alacağın yüzde 20’si oranında tazminata ve alacağın yüzde 10’u oranında para cezasına hükmedilmesini talep etmiştir....
İcra Müdürlüğü' nün 2017/15491 esas sayılı takip dosyasında davacı borçlu adına çıkartılan yenileme emri tebliğ tarihinin 22/05/2017 tarihi olarak düzeltilmesine, sözkonusu takip dosyasında ödeme emrinin davacı asile 08/02/2013 tarihinde tebliğ edildiği, yenileme emrinin gönderilmesiyle borca itiraz süresinin yeniden işlemeyeceği sözkonusu ödeme emri tebliğ tarihi olan 08/02/2013 tarihinden itibaren 5 günlük yasal itiraz süresi dolduğu ayrıca borca itirazın ve takibin iptali talebinin reddine karar vermek gerekmiştir.." şeklinde açıklanan gerekçeleriyle, "İstanbul 27. İcra Müdürlüğü' nün 2017/15491 esas sayılı takip dosyasında davacı borçlu adına çıkartılan yenileme emri tebliğ tarihinin 22/05/2017 tarihi olarak düzeltilmesine, borca itirazın ve takibin iptali talebinin reddine.." karar verildiği görülmüştür. Davacı vekilinin istinaf başvurusu üzerine, Dairemizin 03/10/2019 tarih, 2018/2217 Esas, 2019/1659 Karar sayılı kararı ile yapılan istinaf başvurusu incelemesi sonucunda "......
Delillerin Değerlendirilmesi ve Gerekçe: T6 Ş. yönünden yapılan inceleme sonucunda ; Alacaklı tarafından kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile başlatılan takipte, borçlu şirketin ödeme emri işleminden 25/12/2020 tarihinde diğer müvekkiline yapılan tebliğ işlemiyle haberdar olduğunu beyan ederek İİK’nun 168/4- 5 maddesinde öngörülen 5 günlük süreden sonra 30/12/2020 tarihinde yetkiye imzaya ve borca itiraz ederek icra mahkemesine başvurduğu, mahkemece, davacının davasının süre aşımından reddine karar verildiği, bu defa davacı tarafından ödeme emrinin müvekkili şirkete TK'nun 35 maddesine göre usulsüz tebliğ edildiğini ileri sürerek öğrenme tarihlerinin 30/12/ 2020 tarihi olarak kabulü ile davanın esasına ilişkin itiraz ve şikayetlerinin incelenerek taleplerinin kabulünü istemiştir....
Mahkemenin kabulüne göre de, davacıların imzaya itirazının reddi halinde dava dilekçesinde yer alan sair itiraz ve şikayetler hakkında olumlu veya olumsuz bir değerlendirme yapılmadan, HMK'nın 297/2.maddesine aykırı hüküm tesisi de isabetsizdir....